26 Ocak 2012, 20:43 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | çile ile kenetlenen keçe Hiç fark ettiniz mi? Bu sezon giyimden, ev dekorasyonuna ve takıya kadar birçok alanda keçe ürünler, vitrinleri süslemeye başladı. Keçe halılar, keçe çantalar, keçe bereler, keçe yüzükler… Hatta keçe yapmayı öğrenmek için ülkemize yüzlerce turist geliyor. Yani keçe turizmi var ülkemizde. Bizden ilhamla, bir süre önce 'ngiltere’de British Musuim’de, “daimi keçe sergisi” açıldı. Sayıları çok az olan keçe ustaları buraya gidip, keçe ve felsefesiyle ilgili seminerler veriyor. Dünyada yükselen bir trend haline gelen Mevlana’yı, tasavvufu ve sufiliği anlamak isteyenler, bu geleneksel el sanatımızı öğrenmek için adeta sıraya giriyor. Yurt dışında keçe ile ilgili çıkan yazılar Türkiye’dekinden fazla. Peki, “örgüsüz, dikişsiz yün kumaş” anlamına gelen “keçe”nin özelliği nedir? “Sufi”, yün elbise giyen demek Göçebe kültürde yaşayan atalarımız, keçeyi neden çadır, halı ve kıyafet olarak kullanmış? Çünkü keçenin çok önemli bir özelliği var. Yılan ve akrep gibi zehirli hayvanlar, keçe üzerinde hareket edemezler ve keçeye yaklaşamazlar. Bu sebeple çobanlar, keçeden yapılma kepenek giyerler, çadırlar ve halılar keçeden yapılırdı. Ayrıca keçe sıcak tutan bir kumaştır. Keçeyi efsanevi bir özellik haline getiren sebepler sadece bunlar da değil. Zira yünden yapılan bu geleneksel el sanatımız, sadece bir eşyadan ibaret sayılmaz. Keçe, çile çekmenin ve sonunda kenetlenmenin felsefesidir aynı zamanda. Tasavvufta keçe; insan-ı kamil’i, yün de insanı temsil eder. Bu yüzden dervişlere aynı zamanda Arapça “yün” anlamına gelen “suf”dan türetilmiş “sufi” denilir. Sufi ise “yün elbise giyen” anlamına geliyor. Yünün keçe olmak için çıktığı çileli yolculuğu, insanın insan-ı kamil olmak için çıktığı meşakkatli yolculuğa benzetilir. Keçe yapımı için kuzu yünü makbuldür. Tıpkı yün gibi insan da hayatında yüzlerce tokuç yer Koyun yünü serttir ve şekle girmesi zordur. Kuzu yünü ise yumuşak, ince telli ve istediğiniz şekle girmeye hazırdır. 7–8 aylık kuzudan kırpılan yünler, önce kirlerinden arınması için yıkanır. Anadolu’da çamaşır ve yün yıkamak için kullanılan ve “tokuç” adı verilen tahtayla vurularak yapılır bu işlem. Kirlerinden ve dikenlerinden ayıklanır. Tıpkı yün gibi insan da hayatında yüzlerce tokuç yer; egosundan, günahlarından kirlerinden temizlenmesi için. Temizlenen ve taranan yün, kamıştan örülmüş bir hasırın üzerine düzgün bir şekilde serilir, biraz su serpilir ve hasırla beraber rulo halinde sarılır. Bu rulo sıkıca bağlandıktan sonra ustası başlar göğsüyle ruloyu ezmeye (depmeye). Yünün ustası, insanın mürşidini temsil eder. Keçe olma yolunda yünü hizaya sokan usta gibi, insan-ı kamil olmada da insana mürşidi yol gösterir. Kamış hasır da Mevlana’ya göre “ney”i temsil eder. Derviş’in ney sesiyle kendinden geçmesi gibi yün de hasırla kendinden geçer; binlerce bir iken, o hasır içinde çile çeken yün tek bir olur. Benliğini kaybeder, egosu yok olur. Ustasının göğsünde, hasırın içinde keçeleşir. Usta “Huu” diyerek keçe yapar Bir saat sonra hasır açılır, keçeleşen yün daha sağlam ve daha dayanıklı olsun diye sabunlu su dökülür ve usta bu sefer ayakları altında ruloyu döndüre döndüre ezmeye (depmeye) başlar. Su ve sabun, insanın imanını kuvvetlendirmesi için çektiği zikirleri, ibadetleri gibidir. Yünü keçeleştiren su ve sabun gibi, ibadet ve zikir de imanı kuvvetlendirir. Yün döndükçe kendinden geçer. Mevlevi dervişinin sema yapması gibi döner de döner yün rulosu. Bu sırada sadece yün değil, usta da çile çeker. Yünü keçe yaparken büyük bir güç harcamaktadır çünkü. Derin nefes alıp verirken, ağzından “Huuu, Huuu, Huuu…” nidaları çıkar. Kan ter içinde kalır keçe ustası. Ham iken pişmek Bir saat daha böyle çile çeken keçenin artık pişme vaktidir. Bu sefer usta göğsüyle ya da ayaklarıyla değil, elleriyle yünü adeta okşar. Sıcak su ve sabunla yünü elleri arasında ovar. Ona alması gereken şeklini verir. Bu dönem çok hassastır, keçenin varlığının farkına vardığı, sağlamlaştığı dönemdir. Artık ne yılan ne akrep ne de başka bir zehirli hayvan ona yaklaşabilecektir. 'manı ve aşkı kuvvetlenen, imanını hiçbir şeyin yıkamayacağı sağlamlığa ulaşan insan gibi olacaktır. “Ham”- ken, olacak yani pişecektir. İşte bu çileli, kimilerine göre efsanevi yolculuğu ve vardığı sonuç sebebiyle keçe, sıradan bir kumaş ya da el sanatı değildir. O bir felsefedir. 'şte bu sebeptendir ki Mevleviler keçeyi sikke yapmış ve baş tacı etmiştir. Ve bu yüzden dervişlere, “keçeliler” denir. Ve moda keçeyi keşfetti Günümüzde keçe, sadece sikke (Mevlevi külahı), kıyafet, ev eşyası ve aksesuar olarak üretilmiyor. Kendisini keçe sanatçısı ya da keçeci olarak tanımlayan birçok kişi var. Ressamlar keçeden yaptıkları ürünler için sergiler açıyor, dekoratörlere ilham oluyor, tekstilde, aksesuarda kullanılıyor… Ressam Ayfer Güleç de bu gidişatı izleyenlerden. “Keçenin teri” adıyla bir sergi açtı. Keçe tablo ve keçe kıyafetler tasarlıyor. İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde dekoratör olarak görev yapan Serdar Kalmaz da keçeden tablo yapıyor ve sergiliyor. Geleneksel Türk el sanatı keçe, artık gözde bir Anadolu sanatı oluyor. Ve moda keçeyi keşfetti. Artık birçok ünlü modacı yeni kreasyonlarında keçeyi kullanıyor. Keçe çantalar, tokalar, yüzükler yok satıyor. Keçe ve hallac-ı mansur Yıkanan ve taranan yünün hasır üzerine düzgün bir şekilde serilmesi için kullanılan “hallac”ı, derviş Mansur’un bulduğu, bu sebeple kendisine “Hallac-ı Mansur” dendiği rivayet ediliyor. | |
|
Etiketler |
cile, kenetlenen |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Aynur-Keçe Kurdan | ZerO | EylulFM Paylaşım | 0 | 27 Mayıs 2024 20:21 |
Keçe Aksesuarları Yapımı | Sır | Kurs Eğitimleri | 0 | 26 Aralık 2019 23:40 |
Dr. A. Cem Keçe (1971 - .... ) | Liaaa | Biyografiler | 0 | 14 Mart 2012 16:04 |