“İslam’ın terörü telkin ettiği noktasına gelince; kanaatimce, yazar bilmeden yanlış hüküm veriyor veya bilerek hakikati çarpıtıyor. On dört asırlık geçmişi olan ve hâlihazırda birkaç milyar mensubu olan bir din, günümüzdeki birkaç yüz teröristin yaptıklarıyla mahkûm edilemez. Yazarın yaptığı şuna benzer: Amerika’daki insanları hiç görmemiş biri, internet üzerinden, cinayet işleyip hapse giren binlerce Amerikalının hikâyesini okuyor. Amerikan toplumu cani bir toplumdur diye bir hükme varıyor. Böyle bir hükmün ne kadar haksız ve yanlış olduğunu hepiniz takdir edersiniz. Şu anda İslam namına şiddeti savunan insanların oranı, Amerika’daki mahpusların oranından çok daha azdır. Kur’an’a göre, masum insanları öldüren teröristler, bir insanı dahi öldürse, bütün insanlığı öldürmüş kadar büyük bir cinayet işlemiştir. Her toplumda ve her dinde cinayet işleyenler vardır. Ancak, hiçbir toplum ve din, canilerden dolayı mahkûm edilemez.”
Konuşmamı bitirirken biri heyecanla söz istedi. Elindeki Harris’in kitabını gösterip “Güzel söylüyorsunuz, ancak bu kitapta anlatıldığına göre Kur’an’da nefret ve düşmanlık telkin eden birçok ayet var; müsaade edersiniz birkaçını size okuyacağım” diyerek, “Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır” (Nisa Suresi, 101) gibi kâfirlere ilişkin ayetlerin meallerini okudu. (3)