05 Ağustos 2011, 02:03 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Hıristiyanların Tanrı İnancı ve Hıristiyanları Dinden Çıkaran Sorular “Önyargılar, insanları birbirlerinden uzak tutmak için bilgisizlikten yapılmış zincirlerdir.” Blessington Kontesi Her pazar sabahı dünyanın birçok diyarında milyonlarca Hıristiyan, Allah’ın fıtratımıza yerleştirdiği inanma ihtiyacı ve arzusunu karşılamak ümidiyle kilisedeki ayinlere katılırlar. Bu şekilde, kendilerine ulaşan eksik ve yanlış bilgiler doğrultusunda olsa da, tahrif olmuş dinlerinin gereklerini yerine getirmeye çalışırlar. Tüm insanlığa Kur’ani mesajı ulaştırmakla sorumlu olan biz Müslümanlar, dünyada sayıca en kalabalık olan bu dinin mensuplarını “gâvur” diyerek göz ardı edemeyiz. Tam aksine, onlara hakikati ulaştırmak için azami gayret göstermeliyiz. Şahsen, birkaç sene önce sözüm ona “gâvur” diye tezyif ettiğim Hıristiyan Aeron`u, şimdi Brother Harun (Harun Kardeş) namıyla yüzlerce Müslüman’a hutbe verip imamlık yaparken gören biri olarak insanları “müminler” ve “mümin adayları” diye ayırmayı tercih ediyorum. İtiraf etmeliyim ki, Amerika’ya ilk geldiğimde Hıristiyanlara ve kiliseye karşı çok mesafeliydim. Bundandır ki, ilk kilise ziyaretimi iki sene sonra yapmıştım. Kur’an’ın Hıristiyan ve Yahudiler için “ehl-i kitap” kavramını kullanmasının hikmetini bu ziyaretimden sonra daha iyi anlamıştım. Hiç şüphesiz, bu, gecikmiş bir ziyaretti. Bu denli gecikmeme neden olarak birçok şeyi sıralayabilirim. Öncelikle, her insan gibi karmaşık dünyayı basite indirgemek için zihnimde oluşturduğum (veya daha doğru bir ifadeyle, yetiştiğim toplumun tahkikten uzak zihnime aşıladığı) Hıristiyanlık şablonu, ayaklarıma kilit vuran gizli bir zincir olmuştu. Hıristiyanlar hakkında olumsuz bir imaja sahiptim. Bir tek Hıristiyan’ı bile tanımadan edindiğim bir imajdı bu. Onlarca mezhep farkına rağmen bütün Hıristiyanları şu basit tipleme ile zihnime kodlamıştım: “Hıristiyanlar, sapkınlar topluluğundan müteşekkil insan güruhudur.” Bu önyargımı sözde sağlam gerekçelere dayandırmıştım. Mesela, Kâinat Sultanı, Kur’an-ı Kerim’de “Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin” (Maide, 51) buyuruyordu. Hem, sapkın bir dini bilmeye ne gerek vardı! Onlar sapkın dinlerini terk edip bize gelmeliydi. Tıpkı müthiş bir yangın içinde derin uykuya dalmış ve hatta rüya aleminde gördükleriyle kendini, alevler yerine, güzel bir bahçede zanneden bir insanın kendiliğinden uyanmasını beklemek gibi. Veya gözü bağlanmış ve hiçbir şeyi göremeyen birinin önündeki uçurumu fark etmesini ummak gibi. Diğer yandan, İslamiyet, ehl-i kitabın kestiği helal hayvanların etinden yememize cevaz vermişti. Bununla da kalmamış, ehl-i kitaptan bir bayanla evlenmemize müsaade etmişti. Demek ki, İslam, Hıristiyan birini eşimiz kadar sevmemize izin veriyordu. Önceleri, ehl-i kitaba tanınan bu ayrıcalıklar bana, yukarıdaki ayetin hükmüne ters düşüyor gibi geliyordu. Fakat Hıristiyanlıkla ilgili bu karmaşık bilgi ve düşüncelerim, Bediüzzaman’ın farklı yorumuyla açığa kavuşunca ayağımdaki zincirler çözülmüştü. Artık bir an önce kiliseye gitmek için sabırsızlanıyordum. | |
|
Etiketler |
çıkaran, hıristiyanları, hıristiyanların, sorular, tanrı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Hıristiyanları Dinden Çıkaran Sorular | Kalemzede | İslamiyet | 0 | 05 Ağustos 2011 02:09 |
Hıristiyanların Tanrı İnancı | Kalemzede | İslamiyet | 0 | 05 Ağustos 2011 02:05 |
Filozoflara Göre Tanrı İnancı. | Afrodit | Felsefe | 0 | 23 Ağustos 2010 01:44 |
Teslîs (Üç Tanrı) İnancı | Spammer | Hristiyanlık | 0 | 08 Temmuz 2009 23:54 |