25 Temmuz 2011, 16:02 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cihad ve savaş aynı şey mi? Pekçok kimse “cihad” denildiğinde savaşı hatırlar. Halbuki, cihad ve savaş kelimeleri, eş anlamlı değillerdir. Cihad, savaştan daha kapsamlıdır. Allah yolunda yapılan savaş da bir cihad olmakla beraber, her cihad savaş değildir. Kur’an-ı Kerîmde “iki grup arasında meydana gelen silahlı çatışma” anlamında, “harp” ve “kıtal” kelimeleri ve bunlardan türeyen kelimeler kullanılmıştır. Cihad-savaş farklılığına şu noktalardan bakabiliriz: 1— “Kafirler ve münafıklarla cihad et!” (Tevbe,73; Tahrîm, 9) emri gereğince Hz. Peygamber (asm), kâfirlere karşı kılıçla savaşırken, münafıklara kılıç çekmemiştir. Resulûllah Efendimiz’in (asm.) onlara karşı cihadı, “had cezalarını uygulamak, nasihat etmek, onları ikna ve ilzama çalışmak...” şeklinde olmuştur. 2— “Kâfirlere itaat etme ve ‘onunla’ büyük bir cihad yap!” (Furkan, 52) âyetinde de cihad-savaş farkını görmek mümkündür. Zira ‘onunla’ ifadesiyle kasdedilen, pekçok tefsirde ifade edildiği üzere Kur’an’dır. Kur’an’la yapılan cihadın, bir savaş değil, ikna veya ilzama yönelik bir mücadele olduğu aşikardır. 3— Savaşın henüz emredilmediği Mekke döneminde, cihaddan bahseden ayetler bulunmaktadır. Mesela, “Uğrumuzda cihad edenlere, elbette yollarımızı gösteririz...” (Ankebut, 69). “Rabbin, eziyete maruz kaldıktan sonra hicret eden, cihad yapan ve sabredenlerledir. Rabbin, bu eziyetten sonra onlara Gafur’dur, Rahîmdir” (Nahl, 110). Bu ayetlerin geçtiği Ankebut ve Nahl sureleri, Mekkî surelerdendir. 4— Peygamberlerden pek çoğunun fiilen savaşmamış olması da, cihad-savaş farkını gösterir. Şüphesiz her peygamber cihad yapmıştır. Ama, her peygamber savaşmamıştır. Hz. Peygamberin ‘‘cennet kılıçların gölgesi altındadır’’ dediği söyleniyor. Rahmet peygamberi nasıl olur da bu şekilde savaşı teşvik edebilir? Birisinin sözü değerlendirilirken, bir bütün olarak bakılmazsa yanlış neticelere varılır.. Hz. Peygamberin sadece üstteki kelamına bakarsak bunu savaşa teşvik olarak değerlendirmek mümkündür. Halbuki, Hz. Peygamberin bu hadisinin tamamı şöyledir: “Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı istemeyin. Allah’tan afiyet dileyin. Fakat şayet onlarla savaşmak zorunda kalırsanız sabredin. Bilin ki cennet kılıçların gölgesi altındadır.” (Buhari, Cihad, 22) Hz. Peygamberin savaşa değil, barışa talip olduğunun en güzel göstergelerinden biri şudur: O, uygun görmediği isimleri değiştirmiştir. Mesela, ‘Asi’ ismini ‘Muti’, ‘Asiye’ ismini ‘Cemile’ yapmıştır. (Asi ve Asiye ‘isyan eden’ anlamındadır. Muti ise, ‘İtaat eden’ demektir.) Ve bu meyanda ‘savaş’ anlamındaki ‘Harp’ ismini, ‘barış’ anlamındaki ‘Silm’e çevirmiştir. Hz. Peygamberin düşmanlarına karşı nasıl duygularla dolu olduğunu göstermede bize engin ufuklar açan bir olayda şudur: Hicretten sonra Mekke üzerine çöken kuraklık ve kıttık yıllarında Peygamberimiz Mekke’ye tahıl, hurma, hayvan yemi ve nakit ihtiyacı için altın göndererek yardımda bulundu. Ümeyye b. Halef ve Safvan b. Ümeyye gibi Kureyş müşriklerinin ileri gelenleri bu yardımı kabûl etmek istemedilerse de, Ebu Süfyan, Peygamberimiz hakkında “Allah kardeşimin oğlunu hayırla mükâfatlandırsın. Çünkü O akrabalık hakkını gözetti” diyerek şükran duygusunu ifade etmiştir. | |
|
Etiketler |
cihad, şey |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Cihad nedir? | Sarya | Nedir? | 0 | 15 Ekim 2021 23:39 |
Cihâd | Amelia | Dini Sözlük | 0 | 31 Ocak 2014 03:22 |
Cihad Kaç Çeşittir? | Liaaa | İslamiyet | 0 | 09 Mart 2012 13:41 |
Cihad | Kalemzede | İslamiyet | 0 | 03 Ağustos 2011 17:41 |