Onlar İslam Davasında, Devamlı, Israrlı, Sebatkârdırlar
Rasulüllah (s.a.v) onları vasıfları ile şöyle tarif eder:
“Onlar öyle bir topluluk ki aralarında mal ve neseb (soy bağı) olmaksızın birbirlerini Allah için severler.” Rasulüllah (s.a.v) “onlar öyle bir kavim ki” diye bu yüksek mertebeli ünastan söz ederken, kendilerinin davaları için, dimdik ayakta, mutedil, hak olan islamın zuhûru ve galabesi için çalışan, iman ve islamda devamlı ve sabit olan, sürekli istikamet üzere ve sebatkâr bulunan, iman ve islamı amelleri ile ızhar eden, azim ve sadakat sahibi, demir gibi sarsılmaz islamın kıvamı kendilerinde görülen, islamı istikamet üzere olan kimseler olduklarını belirtir. (3) Bütün hayatlarında aynı minval üzere, kararlılıkla hizmet eden, küfür ve bidatlar karşısında dimdik duran, yalpalamayan, inhiraf etmeyen, hayatında zikzaklar çizmeyen, iman ve islam davasında daim ve sebatlı kimselerdir. Hem bunlar bir topluluk, bir cemaat halindedir.