a) Şehid ve nebi olmadıkları halde, makamları çok büyük olan nebiler ve şehitler kıyamet gününde onlara gıbta edeceklerdir. Gıbta bir kimsenin başkasında gördüğü bir nimetin onda devam etmesini istemekle birlikte, kendisinde de olmasını istemesidir. (2) Nebiler ve şehidler, kıyamet günü, Allah yanındaki mertebelerinden dolayı bu kimselerin sahip olduğu sevapların kendilerinde de olmasını arzuladıklarına göre, bu kimseler nebilerin ve şehitlerin beğendikleri kimselerdir. Hem, bunlar nebi olmadıkları halde, Rasullerin görevlerini yüklenmişlerdir. Rasullerin tebliğ ve irşad görevlerini Veraset-i Nübüvvet (Nübüvvet Varisliği) sırrı ile, lisan-ı hal ve kâl ile yerine getiren kimselerdir.
b) Ashab “Ey Allah Rasulü bize haber ver kimdir bunlar?” veya “Ey Allah Rasulü kimdir bunlar? (bize haber ver) belki onları severiz?” diye sorduklarına göre, kendileri bu yüksek mertebeli kimseleri açıkca bilmemekte, ondan tarifini almak istemektedirler. Eğer Rasulüllah vasıfları ile bunları tarif ederse, böylelerini seveceklerdir. Çünkü Allah yanında makamları pek yüksek olan, Nebi ve şehit olmadıkları halde, nebiler ve şehitler yolunda imana islama hizmet eden Allah dostlarının dostu olmak gerekir. Nebilerin ve şehidlerin kıyamette gıbta edecekleri bu kimselerin beğendiklerini, sevmemek beğenmemek olur mu?