09 Temmuz 2011, 11:48 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Şeytan Taşlama Elinle attığını taş sanma. Atmadan önce o taşları nasıl topladığını hatırla. Yüzünü arza dönerek, elini kirleterek seçip aldın hepsini. Şimdi avucundaki o minik şeyler, semâdan ve vahiyden yüz çevirip gafil olmakla kazandığın cehalet ve iradene dayanıp işlediğin şerlerdir. Taşları şeytana fırlatırken sendeki cehaleti, gafleti, şerri ve günahı da şeytana savur. Cehaleti ve gafleti kendinden uzaklaştır, şerri elinden taşlar gibi savur ki, O'na kurbiyetin yani yakınlığın artsın, kurbanın O'na yakınlık vesilesi olsun. Ve kurban ve bayram! İhram içinde bir kılına bile dokunamazken, bir otu bile koparamazken, şimdi bir canlıyı boğazlaman emrediliyor. Ne yaman çelişki değil mi? Demek ki, ne yaparsan yap, O'nun emriyle yaparsan ancak hayır oluyor. O'nun emrine kayıtsız kalarak öldürmemek ne kadar da öldürücü! Ve onun emriyle ölüme vesile olmak ne kadar hayat verici! Kötü-iyinin ne olduğunu belirlemek, çirkin ve güzeli ayırt etmek, hayır ve şerri belirlemek insanın keyfine bırakılmış değil. Unutma ki, kestiğin ya da kestirdiğin şey ne devedir ne inek ne de koyun. Şehvetini, hevanı, hevesini ve iradeni boğazlayıp, O'nun rızasında fani etmelisin! Kurban günü, bayram sabahı, O'ndan uzaklığın yitecek, O'nun yakınlığını kazanacaksın! Bayram öylece yürüyecek yüreğine... 'Hacdan dönmek' olmaz Hac yolculuğunun yönü tam da hayatımızın aktığı yöne doğrudur. Hac, ruhumuzu çokluktan bire, muhitten merkeze doğru çekerek, hayatımızın kristalleştiği ölüm anına yakınlaştırır bizi. Kulluğumuzun sınanacağı keskin sıratlara değer ayaklarımız bu yolculukta. Böylece "hesap günü"ne giden yol üzerine düşer Kâbe'nin yöresi. İstesek de 'yoldan dönmek' olmaz. Her gün beş vakit döndüğümüz yeri belleriz hacda. Vahdeti elle dokunulur, gözle görülür eyler Kâbe. Kıblemizi dosdoğru doğrulturuz. Bundan beri 'kıbleden dönmek' olmaz. Elimiz bir yanda otu ve bir saç telini bile koparmaktan men edilirken, diğer yanda bir hayvanı boğazlama emredilir. Anlarız ki, elimiz bile elimizde değilmiş ve irademiz de 'O'nun eli'ndeymiş. Öylece O'na ezelde verdiğimiz sözü yeniden hatırlarız. Gayrı 'sözden dönmek' olmaz. Şeytanı taşladığımız elimizle, Resulullah'ın (s.a.) mescidinde el bağlarız. Attığımız taşlarca şeytana nefret duyup, nefse ve hevaya baş kaldırırız ve Muhammed'e (s.a.) muhabbeti artırıp, biatımızı tazeleriz. Öyleyse 'biattan dönmek' olmaz. Öteden beri hasretini çektiğimiz yöreye varmakla, bir uzaklaşma değil, bir yakınlaşma duygusu yaşarız. Secdelerce yöneldiğimiz yön, alnımıza gurbet değil de sıla kokulu rüzgârlar değdirir olmalı. Değil mi ki, sılaya bir kez vardı mı, 'gurbete dönmek' olmaz. Ve illâ ki 'hacdan dönmek' olmaz... | |
|
Etiketler |
taşlama, Şeytan |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
İnsanın içine şeytan mı girer yoksa her daim insanın içinde şeytan mı vardır? | Sarya | EylulFM Paylaşım | 0 | 20 Temmuz 2023 06:46 |
Şeytan Taşlama | Sarya | Fıkra | 0 | 06 Mayıs 2022 16:16 |
TAŞLAMA | Sarya | Serbest Kürsü | 0 | 27 Aralık 2021 13:32 |
Şeytan Taşlama - Fıkra | Gülümse | Fıkra | 1 | 31 Ekim 2021 17:51 |
İnsanın içine şeytan mı girer yoksa her daim insanın içinde şeytan mı vardır? | Sarya | IF Anketler | 9 | 15 Şubat 2021 23:33 |