08 Ocak 2011, 00:02 | #21 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Günün Dini Şiiri Ey insan! Yaşıyorken, hem de Kur'ân çağında; Çırpınıp duruyorsun, cehâlet batağında. Kalbin katı... Gözün kör... Başın kibir dağında Kur'ân sana gel diyor, bak bendedir adresin, Ey eşref-i mahlûkat! .. Daha Kur'ân ne desin! .. Özgürce seçmen için, iki yoldan birini; Apaçık bildiriyor, bütün ayetlerini. Ya Peygamber, ya şeytan... Seç diyor rehberini; Öyle seç ki; sırattan rüzgar gibi geçesin, İlle şeytan diyorsan.. Daha Kur'ân ne desin! .. Ya Cennet bahçesidir, ya ateştir o mezar, Mekân var mı dünyada, öyle derin, öyle dar? Hiçbir şey yakın değil, insana ölüm kadar. Diyor ki; hesabı var, aldığın her nefesin; Mezarlar konuşurken... Daha Kur'ân ne desin! .. Malın, mülkün, şöhretin, dünyada herşeyin var; Ya dünyadan Rabb'ine, götürecek neyin var? Bana yeter diyorsan, şu üç günlük itibar; Bir dördüncü gün var ki; çok çetindir bilesin, Bunlar masal diyorsan.. Daha Kur'ân ne desin! .. Âyet diyor ki; eğer, dağa inseydi Kur'ân; Paramparça olurdu.. Dağ, Allah korkusundan. Hangi insan durup da, ibret almaz ki bundan? Sen ki, bir dağ yanında, ne kadar da cücesin, Haddini bilmen için.. Daha Kur'ân ne desin! .. O münezzeh ruhundan, ruh vermekle insana; Erişilmez bir şeref, bahşetti Allah sana, Ne kadar sevdiğini, buradan anlasana! Sen ki; taparcasına, kendine kul kölesin, Nefsini put yapana.. Daha Kur'ân ne desin! .. Bir gün var ki; çok yakın, dağların yürüdüğü, Göklerin, güneşleri önünde sürüdüğü, Kâinatı toz duman, dehşetin bürüdüğü; Kıyâmet senaryosu, oyun değil bilesin; Hâlâ ürpermiyorsan.. Daha Kur'ân ne desin! .. O büyük mahkemede, bütün diller susacak; Konuşacak bu defa, göz, kulak, el, kol, bacak. Uzuvlar birer birer, haramları kusacak; Açılacak önünde, defterleri herkesin; Kendine gelmen için.. Daha Kur'ân ne desin! .. O gün, buyruk verenler, buyruğa baş eğecek, Cehennem öfkesinden, köpürüp kükreyecek, Ve doldun mu dedikçe, daha yok mu diyecek; Yandıkça o deriler, değişecek bilesin; Hâlâ secde yok ise.. Daha Kur'ân ne desin! .. Gör ki, dünya sırtında, nice insan taşıyor; Kimi yaşarken ölmüş, kimi ölmüş yaşıyor. Kimi Arş-ı Âlâ'ya dolu dizgin koşuyor; İşte Cennet.. İşte sen.. Gayret et ki giresin; Ey! Eşref-i mahlûkat! .. Daha Kur'ân ne desin! .. |
|
09 Ocak 2011, 00:02 | #22 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Günün Dini Şiiri Ey rahmeti bol padişah Cürmüm ile geldim sana Ben eyledim hadsiz günah Cürmüm ile geldim sana Hadden tecavüz eyledim Günah deryasın boyladım Malum sana ben neyledim Cürmüm ile geldim sana Utanmadım hiçbir zaman Ettim günah gizli ayân, Vurma yüzüme el-amân Cürmüm ile geldim sana Aslım bir damlacık meni Halk eyledin ondan beni Seviyorum rabbim seni Cürmüm ile geldim sana Gerçi çoktur fıskı fücûr Sayılmaz bendeki kusur Fakat senin adın gafur Cürmüm ile geldim sana Günahımla dolar cihan Sana ayân zâhir nihan Boldur sende elbet ihsan Cürmüm ile geldim sana Adın senin gaffâr iken Ayıp örten Settar iken Kime gidem sen vâr iken Cürmüm ile geldim sana Doğru bir kulluk etmedim Rızan üzere gitmedim Emirlerini tutmadım Cürmüm ile geldim sana Milyonlarca etsem günah Sensin öyle bir padişah Lâ-taknetû yeter penah Cürmüm ile geldim sana İsyanda Kuddusi şedîd, Kullukta bir battal pelîd Kesmem senden asla ümîd Cürmüm ile geldim sana |
|
10 Ocak 2011, 00:01 | #23 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Günün Dini Şiiri Mukaddes hatırandır, bize Hırka-i Şerif Diller çaresiz kalır, sözler edemez tarif Gül kokuların bize, kaldı büyük hatıra Gece gündüz hep yazsak, dökemeyiz satıra Onu dokuyan usta ustaların ustası Yüce Hakk nasip etmiş, maharettin en hası Terzilere nakletmiş, dikmişler eda ile Salâvat-i şerifler, okunmuş nida ile Makamı İstanbul’da, asla olunmaz onsuz Âşıklar yüz sürsün ki, Maneviyatı sonsuz Varıp ziyaret ettim, huşu ile aşk ile Gülşeni gülistanı, kokuları meşk ile Görenler huzur bulur, didelerde yaş akar Gönüller ferah olur, nice yürekler yakar Sarmış ol gül bedeni, zarifle zarafetle İpek gibi ol tende, yakışmış hoş iffetle Salat-u selam olsun, ya Muhammed Mustafa Şu canım kurban olsun, ya Muhammed Mustafa Şefaat eyle bize, derde derman penahım Rahmetenlil Âlemin, Hakka giden tek rah’ım Merhalesi başlamış, ilk Mescid-i Aksâ’dan İlahi huzuruna, yükseldi semalardan Cebraillin nezdinde, bindi Burak atına Üstünde Hırka-i Şerif, çıktı Hakkın katına Üç kez ümmetim dedi, eyledi arz-i beyan Melekler saf tutmuştu, sonsuz ihsanı Mennan Sana salât-u selam, ya Muhammed Mustafa Dilimizde her kelam, ya Muhammed Mustafa Miraç tamam olmuştu, Hakk’tan Veda-i nihan Semavattan zemine, Nur’a gark oldu cihan Resulü Ekrem için, gece gündüz ağlayan Âşık bir kul var idi, yüreğini dağlayan O kul Veysel Karanı, erişti intikale Hazreti Ali ile Hazreti Ömer ile Muhammed Mustafa’nın, nazik vasiyetini Kendisine sundular, kutlu emanetini Asri Saadet devri, tarihler terfilendi Zamana ışık tutu, dü cihan şereflendi Hırka-i Şerif için, bu ilahi eseri Hakk müyesser eyledi, yazdı Âşık Kevseri Sana salât-u selam, ya Muhammed Mustafa Dilimizde her kelam, ya Muhammed Mustafa Salât-u selam olsun, ya Muhammed Mustafa Şu canım kurban olsun, ya Muhammed Mustafa Âşık Kevseri |
|
11 Ocak 2011, 00:01 | #24 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Günün Dini Şiiri Kıl Beni Ey Namaz Çöllerden Topla Hücrelerimi Rahmetinin Vahasında Ağırla Bu Yitik Kalbi Kıl Beni Ey Namaz Secdede Ruhumu Yeniden Fısılda Bana Şahdamarı Yakınlığından Emzir Bu Puslu Bedeni Kıl Beni Ey Namaz Küçülsün Dağlar Denizler Taşsın Dağılsın Kalabalıklar Rüku Rüku Doğrult Eğriliklerimi Kıl Beni Ey Namaz İkiye Bölünsün Kalbim Ortasından çatlasın Kıblenin şakağında Sevginden işaret Parmağı Değsin Yeter Ki Göğsüme Kıl Beni Ey Namaz Topla Sevdalarımı Kırık Aynaların çatlaklarından Ömrüme ilikle Sevinçlerimi Firuze Düşler Düşür Alnımın şafağına Kıl Beni Ey Namaz Tenim İbrahim Gibi Ateşe Düşmüşken Uzak Tut Nefsimin Nemrudundan Beni Gül Kokulu Serinlikler Yağdır Yüreğime Göznurum Ey Canım Namaz Kıl Beni Ey ömrüm Namaz Secdene Al Beni De Gül Değdir Gönlüme Aşkına Yaz Beni De Yarim Namaz Kıl Beni Ey Namaz Günahın, isyanın, Nisyanın Kuytusunda Büyüttüğüm Pişmanlığımın Yüzünü Yerden Kaldır Utandırma Beni Al Karanlıklarımı Gözbebeğinde Yıka Kıl Beni Ey Namaz insan Kıl Beni Doğru Kıl Duru Kıl Diri Kıl Beni insan Kıl Bu Bedeni Ah, Alnımı Dayadığım Secdegahıma Kim Serpti Bu incileri Kim Kim Bu Dua Hammalı Ellerimin Yüküne Ortak Kim Ah, Ziyankar-i çarık Ah ,namütenahim Kavrayışın Yolcusu Ah, içimde Biriktirdiğim Yalnızlığın Seyrüsefer Gölgesi Ah.. Gitmek, Gidememektir Kendimden Amentünün Arasatında Bir Tedirginim Ben Aklımın Köşe Bucak ilticaları Sevgilide Kaldı Hangi Gaflete Büründü Ki Ellerim Sızlatıyor Dokunduğu Tenleri Ah.. Haydi Felaha Haydi Felaha Haydi Namaza Haydi Kurtuluşa Göznurum Ey Canim Namaz Kıl Beni Ey ömrüm Namaz Secdene Al Beni De Gül Değdir Gönlüme Aşkına Yaz Beni De Yarim Namaz |
|
12 Ocak 2011, 00:01 | #25 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Günün Dini Şiiri Gel Efendim ! başıma tac ol Gel şimdi derdime ilac ol. Hasretinle bırakma beni, tez gel Uzattım sana elimi ,ver bir el. Kapına geldim, kapından kovma Şefaat et bana, günahımı sorma. Gel Efendim ! kimsesizler kimsesi Beni yalnız bırakma, duy bir kez bu sesi. Hasretinden yüreğim sanki ateşten bir kor Gel başını okşa şu garibin, halini sor. Sensiz dünya bana zindan oldu Sensiz bana hanem viran oldu. Gel firakınla şu matemi bir dindir Sana aşık gönüllerin yüzlerini bir güldür. Her ezanda senin adın anılır, gel artık Gel ki bir nefes ver bize, çok bunaldık. Güzel ahlakınla bize örnek bıraktın Sana inanmayanları bile hayran bıraktın. Gel bari rüyama gir, göreyim seni Gül yüzünü mahrum etme, sevindir beni. |
|
13 Ocak 2011, 00:04 | #26 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Günün Dini Şiiri Senin gibi anlamak, senin gibi ağlamak, senin gibi olmak zor geldi bize... Neler yapmadık ki, neleri atmadık ki hayatımızdan, düşünmeden, anlamadan geçen nice zamanlarımız oldu... Neler demedik düşünmeden... Hep biz olmalıydık, dedik Her şeyi ben bilir ben yaparım, dedik Herkes bana bakmalı, benimle ilgilenmeli, benim olduğum yerde başkası olmamalı, dedik... En yakışıklı erkek, en güzel kız ben olmalıydım nidaları hiç düşmedi dilimizden, bu uğurda neler yapmadık, kimleri harcamadık ki... Hep büyük olmak istedik, her zaman her yerde tek olmayı, ulaşılmaz olmayı istedik... Para dedik, parayı aradık ve onu bulduğumuz yerde herşeyi kaybettik... Neler yaptırmadı ki bize, kimleri sevdirmedi, kimlerden nefret ettirmedi, nice dostları kaybettik onu kazanmak için ve nice düşmanlar kazandık onu kaybetmemek için... Para dedik parayla yandık... Şöhret dedik şöhretle yandık... Hep ben dedik benlikle yandık... Ama ALLAH deyip ALLAH aşkıyla yanmak zor geldi bize... İnsanları küçük görmek en büyük zevkimiz oldu. Makamımız, mevkimiz enaniyetimizi körükledikçe bizden daha büyük kimse yok dedik. Her halimiz, her sözümüz benlik emarelerinden kurtulamıyordu... İsmimiz altın harflerle yazılmalıydı kitaplara... Resmimiz yapılmalı ve her yere asılmalıydı... Dillerden düşmemeli, akıllardan hiç çıkmamalıydık... Ve istediklerimiz oldu... İsmimiz altın harflere olmasa da altın yaldızlı harflerle yazıldı kitaplara... Resmimiz yapıldı ve resmimizin altına "işte o" yazıldı... Heykellerimiz dikildi köşe başlarına ve herkes hayran gözlerle izledi... Dillerden hiç düşmüyor, akıllardan hiç çıkmıyorduk. İşte artık her şeye sahiptik... Bütün bunları kazanırken birtek ve en önemli şeyi kaybettiğimizi hiç düşünemedik... dünya öylesine sarmıştı ki bizi, gözlerimiz öylesine perdelenmişti ki kazandıklarımız öylesine tatlıydı ki... en önemli kazancımızı dünya ve ahiret saadetimizin anahtarını gönlümüzün huzurunu gözümüzün nurunu kaybettiğimizi göremedik, anlayamadık, hissedemedik. Evet bunları kazanırken imanımız elden kaçıyordu. Artık ALLAH'ı unutuyor, O'nun emirlerine karşı lakaydlaşıyorduk. Bize sunulan nimetlere nankörlük ve emanetlere ihanet artık hayatımızın bir parçası haline gelmişti... Bilemedik, anlayamadık... Dönmek, doğruya yönelmek, hatalarımıza kalem çekmek zor geldi bize... Ama ne pahasına olursa olsun; dünyanın her türlü nimetinden mahrum kalmak, insanların alaylarına maruz kalmak, itilmek, kakılmak, küçük düşürülmek evet ne pahasına olursa olsun artık vazgeçiyorum dünyanın bütün nimetlerinden. Artık RABBİME yönelmenin, O'nu bulmanın, O'nu anlamanın O'nun aşkıyla yanmanın, O'nun varlığında yok olmanın zamanı gelmişti... Bütün insanlara, bütün sahte dostlarıma, bütün düşmanlarıma, bütün fantazilere, bütün günahlara, bütün dünyaya sesleniyorum... Ben Rabbimi buldum sizi kaybetsem ne olur... Ben Rabbimi sevdim sizi sevmesem ne olur... Ben Rabbime kul oldum size köle olmasam ne olur... Ben gerçeği buldum siz anlamasanız, dinlemeseniz ne olur... Artık bırakma vaktidir sizi, artık yönelme vaktidir Rabbime, artık secdeye varıp ağlama vaktidir bugün, artık Azraille olan buluşmaya en güzel bir şekilde hazırlanma vaktidir bugün, artık dünyadan göçüş müjdesi gelene kadar ALLAH'a kul olma ALLAH aşkıyla yanma ALLAH'ın varlığında yok olma vaktidir bugün.. |
|
Etiketler |
dini, günün, Şiiri |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
24.10.2021 Günün Dini Şiiri | Sarya | İslamiyet | 1 | 25 Şubat 2022 23:48 |
25.10.2021 Günün Dini Şiiri | Sarya | İslamiyet | 1 | 25 Şubat 2022 23:48 |
26.10.2021 Günün Dini Şiiri | Sarya | İslamiyet | 1 | 25 Şubat 2022 23:48 |
27. 10.2021 Günün Dini Şiiri | Sarya | İslamiyet | 1 | 25 Şubat 2022 23:48 |
26.10.2021 Günün Dini İlaHiSi | Sarya | İslamiyet | 0 | 25 Ekim 2021 21:10 |