Şıklar arasında laiklik olmamalıydı. En büyük sorun nefstir. Sonrasında şeytan ve şeytanın kullandıkları gelir..

 

Çevrimdışı

Siyah Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

. Türkiye Cumhuriyeti olmadan önce;Osmanlı Devleti'ykende laiktik biz.

gncvoLkan Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Yavuz Sultan Selim'in Memlüklüler'i yıkıp halifeliği aldığı andan itibaren Osmanlı'yı iyice bir inceleyin anlarsınız.Selçuklularda da laiklik sistemi vardı.Osmanlılar'da da Yavuz'a kadar vardı.

Ne Osmanlı Ne Selçuklu Laiklik sistemi rejimi ile hükmetmedi..

Laikliğin tarihi fransız ihtilalinden sonradır. siz olmayan şeyi olmuş gibi göstermeye çalışıyorsunuz yani sizinki tamamen hayal ürünü ..


Osmanlıda iki tür yargılama vardı birincisi; şeri hüküm ikincisi ise; örfi hüküm. Müslüman olan insanlar Şeriata göre yönetiliyor ve yargılanıyordu. Gayri müslimler ise kendi din yada örf'lerine göre yargılanıyordu. sağdece bir müfettiş görevlendiriyordu dava adilmi değilmi.

gerçekten siz ne söylediğinizi bilmiyorsunuz siz tarihinizden bi habersiniz.

samimice gidin bir tarih hocası bulun ve bu konuyu öğrenin...

----------

Ha birde aklıma gelmişken yazayım Ulu Hakan 2. Abdulhamid Han Hz.leri Elmalı Küçük Hamdi Yazır'ın fetvası ile tahtan indirilmiştir. Elmalı Küçük Hamdi Yazır'da Şeyhül İslam'da görevli bir Alim, Hoca ve Vaazdır.. laiklik ile yönetilen bir hanedanlık nasıl olurda Şeyhül İslam'ın fetvasını dikkate alır? biraz beyin jimnastiği yapın! özellikle bu örneği verdim çünkü Osmanlının son dönemleridir lakin Şeriat hala geçerlidir...

 

Çevrimdışı

BaRoN Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Ne Osmanlı Ne Selçuklu Laiklik sistemi rejimi ile hükmetmedi.. Laikliğin tarihi fransız ihtilalinden sonradır. siz olmayan şeyi olmuş gibi göstermeye çalışıyorsunuz yani sizinki tamamen hayal ürünü .. Osmanlıda iki tür yargılama vardı birincisi; şeri hüküm ikincisi ise; örfi hüküm. Müslüman olan insanlar Şeriata göre yönetiliyor ve yargılanıyordu. Gayri müslimler ise kendi din yada örf'lerine göre yargılanıyordu. sağdece bir müfettiş görevlendiriyordu dava adilmi değilmi. gerçekten siz ne söylediğinizi bilmiyorsunuz siz tarihinizden bi habersiniz. samimice gidin bir tarih hocası bulun ve bu konuyu öğrenin... ---------- Ha birde aklıma gelmişken yazayım Ulu Hakan 2. Abdulhamid Han Hz.leri Elmalı Küçük Hamdi Yazır'ın fetvası ile tahtan indirilmiştir. Elmalı Küçük Hamdi Yazır'da Şeyhül İslam'da görevli bir Alim, Hoca ve Vaazdır.. laiklik ile yönetilen bir hanedanlık nasıl olurda Şeyhül İslam'ın fetvasını dikkate alır? biraz beyin jimnastiği yapın! özellikle bu örneği verdim çünkü Osmanlının son dönemleridir lakin Şeriat hala geçerlidir...

Yavuz yazdım sen Abdulhamid'E kadar gitmişsin.Her neyse bence laikliğin tam anlamını kavramalısın önce , nedeni ise ; örfi ve şeriat demişsin doğru o kanunlara göre yargılanıyo ama o yargılama kararlarını halife mi alıyodu? halife mi yargılyodu yoksa HAKAN mı? Bence onu öğren sonra gülüp ders almamızı tavsiye et.Önce aradaki farkı kavra derim.Yok halife alıyodu diyosan kararları sen uğra Tarih öğretmenine zira ben uğruyorum sana da tavsiye ederim.

 

Çevrimdışı

ShanteL Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Diğer: İslamiyetin en önemli sorunu eğitimsizliktir, Allah korkusudur, dini değerlerine çok inanıp yaşamaktır, bu yüzden geri kalmışlardır.

Bir kaç enteresan post var içlerinden en enteresan'ıda bu post. Allahtan Korkmayan birisi Kendisine Nasıl "Ben Müslüman'ım Der ?" Bir kere bu 1. saçmalıgın. Dini degerlerine çok inanmıyan insanlarda Saglam Bir "İman" Olmaz.Buda ikinci saçmalıgın. 3. Saçmalıgına Gelirsek Dünyanın 4 bir yanında Türk okulları var bunu biliyormuydun ? Diyeceksin geri kalmışlıkla bunun ne alakası var. Türkiye Geri kalmış bir ülke olsaydı Hiç bir Devlet O okulların acılmasına izin vermezdi ve insanlar çocuklarını Türkçe dersi olan ve Türk dilini ögrenecekleri bir okula göndermezlerdi. Türkiye Cumhuriyeti evet bazı konularda geri kalmıştır. Bu geri kalmışlıklar ; Kılık kıyafet özgürlügüdür - konunun pek dışına cıkmadan yorumda bulunacagım - Nasıl ki bir Başı acık bayan'a Başörtüsü zorla giydirilemezse , Başı Kapalı bir Bayan'nında başı zorla acılamaz. Bu şimdiki Laiklik - değiştirilen- sisteminin bir sonuçudur. Pardon aslında Laiklik sisteminin sonucu değildir. Bu yozlaşmış -yobazlaşmış- ve Laikligi kendilerini alet edinmiş insanların çıkarları yüzünden ortaya cıkardıkları bir sonuctur... Türkiye Cumhuriyetinin Millet Meclisinin kuruluş yıllarına bakacak olursak vekillerin büyük bir çogunlugu Cübbeli , sarıklı ve sakallıdır. Ozaman Atatürk laf etmemişte ona siz neden burda cıngar cıngar bagırıyorsunuz Başörtüsü ve Cübbe Laiklik düşmanlıgının simgesidir diye ? Bu sizin içinde kayboldugunuz bir tezat değilmidir ? Diyeceksiniz ki daha sonra Kılık kıyafet devrimleri geldi.... Bu Devrim hakkında yazacak çok şey var ama dilim varmıyor o vahşet'i buraya yazmaya...