08 Mart 2009, 01:13 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | MevLid kandiLi 8-9 Mart Mübarek Mevlüt Kandili… [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, yok olmuştu. Herşey mânâsız başıboşluk ve hüzün örtülerine bürünmüştü. Ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu. O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi. İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen “Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?” sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı. Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler? Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler. O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp “Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur” dediler.(1) Bîr Yahudi İleri geleni Mekke’de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda, - “Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?” diye sordu. - “Bilmiyoruz” diye cevap verdiler. Yahudi, “Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum! “Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistin’in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var” dedi. Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. “Bu gece Abdülmuttalib’in oğlu Abdullah’ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular.” haberini aldılar. Ertesi gün Yahudiye vardılar: “Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?” dediler. Yahudi “Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?” dedi. Onlar, “Öncedir ve ismi Ahmed’dir” dediler. Yahudi, “Beni ona götürün” dedi. Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Âmine’nin evine gittiler, içeri girdiler. Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada, “Ne oldu sana, yazıklar olsun” dediler. Yahudi, “Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir. “Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir” dedi.(2) Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı.. Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, “Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman ‘Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım’ de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver.” Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra’daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib’e anlatmıştı.(3) Aynı gece Hz. Âmine’nin yanında bulunan Osman ibn Âs’ın annesinin gördükleri de şöyle: “O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük.” Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid’in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir: “Hem Muhammed gelmesi oldu yakin Çok alâmetler belürdi gelmedin” Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan’a denk gelen gece idi. Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar. Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.(5) Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi. Aynı gece Kabe’de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü. Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi. Sava’da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü. Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi. Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah’ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.(6) İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz. Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir. Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin. Kaynaklar: (1)İbn-i Sa’d, Tabakat, 1:60. (2)A.g.e, 1:162-163. (3)Taberî Tarihi, 2:125; İbn-i Sa’d, Tabakat, 1:102. (4)A.g.e., 1:102. (5)İbn-i Sa’d, Tabakat, 1:102. (6)Bediüzzaman, Mektûbat,s:161,162. | |
|
08 Mart 2009, 02:09 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: MevLid kandiLi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. MUBAREK BİR DOĞUM VE MEVLİD KANDİLİ O vahşet devrinde kainat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş ahir zaman peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi. Doğudan batıya bütün alemin nurlara büründüğü, ilahi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler? Bir Yahudi ileri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda, "Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldumu?" diye sordu. ----"Bilmiyoruz" diye cevap verdiler. Yahudi, " Vallahi sizin ihmalinizden iğreniyorum!" "Bakın ey Kureyş topluluğu, size söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son Peygamberi Ahmed doğdu. Onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi. Toplantıda bulunanlar Yahudi'nin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Evlerine döndüğünde, "Bu gece Abdulmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular" haberini aldılar. Ertesi gün Yahudi'ye vardılar: "Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydunmu?" dediler. Yahudi "Onun doğumu benim size haber verdiğimden öncemidir, sonra mıdır?" dedi. Onlar "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler. Yahudi "Beni ona götürün" dedi. Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Amine'nin evine gittiler, içeri girdiler. Peygamberimizi Yahudi'nin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada, "Ne oldu sana, yazıklar olsun" dediler. Yahudi, "Artık İsrail oğullarından Peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi alimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir. "Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi. Kainatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı. Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver." Aynı gece Hz. Amine'nin yanında bulunan Osman ibn As'ın annesinin gördükleri de şöyle: "O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük." Rabiülevvel 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladı takvime göre 20 Nisa'a denk gelen gece idi. Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun baş aşağı devrildiği görüldü. Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi. Sava'da mukaddes bilinen gölün suyunun çekilip gittiği görüldü. Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen Mecusi ateşinin söndüğü görüldü. Bütün bunların işaret ve alemettir ki, dünyaya yeni gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal kabul edilen tüm şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır. Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid gecesini vesile ederek ona yeniden bağlılığımızı tazelemk ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir. Yüce Rabbim bizleri sevgili Resülünün şefaatine nail eylesin. (amin) Kaynak: Hicret Takvimi . (8-9 Mart 2009 Yapraklarından alıntıdır.) Seni Anlatamam Aya sorsam yakamoza Parıldayan yıldıza Seni bana anlatırlar Damla damla gözyaşıyla O'nun adı Ahmet'tir, kainate rahmettir Nişanesi şefkattir Aleme merhamettir Sözlerim kifayetsiz, gözlerim kalır fersiz Anlatamam anlatamam seni anlatamam Güne sorsam doğan güne Güle meftun bülbüle Seni bana anlatırlar Vefalı bir lisan ile Mustafa Cihat Tüm Müslüman Aleminin Mevlid Kandilini En içten dileklerimle kutlar, Hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'dan Niyaz ederim .. Tüm Müslümanlık ve İnsanlığın felahı, Hidayeti için; Dualarımızı içten ve samimice yapmaya özen gösterelim değerli arkadaşlar .. Selam ve Dua ile .. |
|
08 Mart 2009, 11:34 | #5 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: MevLid kandiLi Gül Dalında Diken Gülle Güzel Toprak Yeşille Gökyüzü Maviyle Güzel Gözler Manayla Eller Duayla Kandiller Dostlarla Güzel.. Hepimizin Kandili Mübarek Olsun ALLAH (C.C) bu gece yapacağımız ibadet ve dualarımızı kabul eylesin. Bizleri bu gecenin feyzinden ve sevaplarından yararlanan kullarından eylesin. ALLAH (C.C) hepimizi Peygamber Efendimiz‘in yolundan gidenlerden ve Peygamber Efendimiz‘in şefaatine nail olanlardan eylesin. |
|
Etiketler |
kandili, mevlid |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
2021 Mevlid Kandili ne zaman? (Mevlid Kandili'nin önemi) | CyBeR | İslamiyet | 1 | 15 Ekim 2021 19:46 |
Mevlid Kandili ne zaman? Mevlid Kandili 2020 hangi güne denk geliyor? | Risque | İslamiyet | 4 | 14 Ekim 2020 11:49 |
Mevlid kandili | Selma | İslamiyet | 10 | 08 Kasım 2019 07:47 |
Mevlid Kandili E-Kartları,Mesajları - Mevlid Kandili Resimli,Yazılı Mesajlar.. | Sevda | Dini Resimler | 0 | 03 Şubat 2012 17:45 |
Mevlid Kandili | aLdiana | İslamiyet | 0 | 25 Şubat 2010 01:45 |