IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Ağustos 2008, 16:55   #11
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Makaleler..




Allah(c.c)'ın İsimleriADL(Adil olan, adaleti emreden)

Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır. (Maide Suresi, 8)

Allah adalet yapanların en hayırlısıdır. O'nun düzeni tüm kainatı kuşatmıştır. O, adaletini dünyada ve ahirette kullarına gösterecektir. Herşeyi hakkıyla gören, herşeyin içini dışını bilen, herşeyden haberdar olan Allah'ın tüm işleri hikmetli ve adaletlidir.

İnsanların yaşamları boyunca işledikleri tüm fiiller muhakkak Allah'ın adaletine göre değerlendirilecektir. Zulüm yapanların zulümlerinin elbette karşılıksız kalmayacağını, iyi tek bir sözün bile mükafatının verileceğini, Allah Kuran'da bize haber vermektedir. Tüm bunların adilce değerlendirileceği yer ahirettir; Allah'ın sonsuz adaletinin tecelli edeceği yer...

Dünya hayatında inkarcıların peygamberlere ve müminlere çıkardıkları zorluklar, attıkları iftiralar, işledikleri günahlar elbette karşılıksız kar kalmayacaktır. Müminlerin cennetteki derecelerini yükselten tüm bu zorluklar, inkarcıların da cehennemin en alt tabakalarında bulunmalarına vesile olacaktır. Allah hesap gününde son derece duyarlı terazilerle hiç kimseyi haksızlığa uğratmayacak, dünyada onlara verdiği sürenin sonunda sonsuz adaletine uygun olarak hesabını çok seri olarak görecektir. Şüphesiz Allah herşeyi bilen ve vaadine en sadık olandır. İnsanlar dünyada yaptıklarının karşılığını ahirette muhakkak göreceklerdir. Böylece inkarcılar, içinde yaşadıkları inkarın, en acı şekilde karşılığını bulacak, Allah'a imanlarında ve bağlılıklarında kararlı olanlar ise yaptıklarının karşılığını en güzeliyle muhakkak Allah'tan alacaklardır. Ayette şöyle buyrulur:

Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmişlerdir. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir. (Fetih Suresi, 10)

Ancak burada üzerinde önemle düşünülmesi gereken bir nokta vardır. Allah'ın adaletini düşünürken kesinlikle bir insanın adalet anlayışıyla kıyaslama yapılmamalıdır. Çünkü inkar eden bir insan isteklerine ve zaaflarına uyabilir, adaleti gözetirken duygusallığa kapılabilir, bir konu hakkında yanlış hükümler verebilir ve yapılanları unutabilir. En önemlisi de karşısındakinin içinden geçirdiklerini bilmesi mümkün değildir. Allah ise asla yanılmaz ve asla unutmaz. Her insan için onun her hareketini gözetleyen ve kaydeden melekler tayin etmiştir. Bu melekler insanların hem içinden geçeni, hem de tüm eylemlerini yazarlar. Sonuç olarak Allah insanın ruhuna tamamıyla hakimdir. En adaletli hüküm verecek olan da Rabbimiz'dir. İsra Suresi'nin 71. ayetinde, Allah'ın sonsuz adalet sahibi olduğu şöyle haber verilmektedir:

Her insan-grubunu imamlarıyla çağıracağımız gün, artık kimin kitabı sağ eline verilirse, onlar kitaplarını okuyacaklar ve onlar, bir 'hurma çekirdeğindeki iplikçik kadar' bile haksızlığa uğratılmazlar. (İsra Suresi, 71)

Yapılan tüm kötülüklerin, inananların aleyhine kurulan örgütlenmelerin, hazırlanan tuzakların karşılığı en küçük ayrıntısına kadar ahirette verilecektir. Allah inkarcılara, dünya hayatında aslında yalnızca onların kötülüklerini artırmaya neden olacak mal, mülk, zenginlik ve bunun gibi birçok imkan verebilir. Allah ayetlerinde bunlara aldanılmaması gerektiğini bildirmiştir. Çünkü kısacık dünya hayatının karının, ahirettekinin yanında hiçbir anlam ve öneme sahip olmadığı şüphe götürmez bir gerçektir. Hele sonsuz bir cehennem inkarcılara gittikçe yaklaşıyorken...

Asıl yurt olan ahirette her nefis yaptıklarını karşısında hazır bulacaktır. Allah sonsuz adaletinin tecellisini kullarına, cennetinde ve cehenneminde sonsuza kadar gösterecektir. Allah en sonunda Kendisi'ne inananlarla inanmayanların arasını hak ile ayıracaktır.

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (Mümtehine Suresi, 8)

Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir. (Nisa Suresi, 58)

Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever. (Maide Suresi, 42)

De ki: "Rabbimiz (kıyamet günü) bizi birarada toplayacak, sonra da hak ile aramızı ayıracaktır. O, (gerçek hükmünü vererek hak ile batılın arasını) açandır, (herşeyi hakkıyla) bilendir. (Sebe Suresi, 26)

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 10 Ağustos 2008, 16:56   #12
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Makaleler..




ALLAHIN VARLIĞI
Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal tıraşı olmak için berbere
gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar. Değişik
konular üzerinde konuştular. Birden Allah ile ilgili konu
açıldı...Berber:
"Bak ben senin söylediğin gibi Allah'ın varlığına
inanmıyorum.Adam:

"Peki, neden böyle diyorsun?"Berber:

"Bunu açıklamak çok kolay. Bunu görmek için
dışarıya çıkmalısın.Lütfen bana söyler misin, eğer Allah var
olsaydı, bu kadar çok sorunlu,sıkıntılı,hasta insan olur
muydu,terkedilmiş çocuklar olur muydu?Allah olsaydı, kimse acı çektirmez,birbirini üzmezdi.
Allah olsaydı, bunların olmasına izin vereceğini sanmıyorum...

Adam bir an durdu ve düşündü,ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için
cevap vermedi.Berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı.
Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü.Adam bu kadar
dağınık göründüğüne göre belli ki tıraş olmayalı uzun süre
geçmişti.Adam berberin dükkanına geri döndü:

" Biliyor musun, bence berber diye birsey yok"Berber:
" Bu nasıl olabilir ki?Ben buradayım ve bir berberim."Adam:
" Hayır, yok.
Çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı
adamlar olmazdı."
Berber: "Himmm... Berber diye bir şey var ama o insanlar
bana gelmiyorsa,
ben ne yapabilirim ki?" Adam: " Kesinlikle doğru! Püf
noktası bu! Allah
var,ve insanlar ona gitmiyorsa,bu gitmeyenlerin tercihi.
İşte dünyada bu
kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!"

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 10 Ağustos 2008, 16:56   #13
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Makaleler..




ALİMALİM (Herşeyi Çok İyi Bilen)

Doğu da Allah'ındır, batı da Allah'ındır. Her nereye dönerseniz
Allah'ın yüzü (kıblesi)
orasıdır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir. (Bakara Suresi, 115)

İnsanlar düşünebilecek bir şuura sahip oldukları andan itibaren bir
şeyler öğrenmeye
başlarlar. Belli bir yaşa ulaştıktan sonra da öğrenim görmeye ve bu
şekilde bilgiler
edinmeye devam ederler. Hatta bazı insanlar belirli bir veya birkaç
konu üzerinde
uzmanlaşırlar. Örneğin bir fizik mühendisi, fizik kurallarının tamamını
öğrenebilir veya
yakın tarih üzerinde uzmanlaşmış bir araştırmacı, yakın tarih ile
ilgili çok isabetli yorumlar
yapabilir. Çünkü bu konu ile ilgili öğrenilebilecek herşeyi biliyordur.

Yukarıda saydıklarımız, 'bilmek' fiilinin insanlar için geçerli olan
kısmıdır elbette. Ancak
'bilmek' fiilinin, insanların asla tasavvur edemeyeceği, güç
yetiremeyeceği bir boyutu
vardır: Allah'ın bilmesi...

Allah göklerin, yerin, bu ikisi arasında olan tüm canlıların, kainatta
işleyen tüm kanunların,
her an meydana gelen tüm olayların bilgisine sahiptir. Çünkü tümünün
Yaratıcısı O'dur.
Üstelik Allah'ın 'bilmesi' sınırsızdır; Allah aynı anda dünya üzerinde
doğan ve ölen
insanların kimliklerini, yeryüzündeki her bir ağaçtan düşen yaprakların
sayısını, evrendeki
milyarlarca galaksi içindeki milyarlarca yıldızın her birinin
özelliklerini ve burada sayfalarca
saysak da asla bitiremeyeceklerimizi bilir. İnsanın unutmaması gereken
çok önemli bir sır
vardır: Allah yukarıda sayılan tüm detayların yanında insanın içini,
aklından geçenleri, gizli
veya açık işlediği tüm fiilleri de bilir. Kainatın her noktasına tam
olarak hakim olan Allah,
insanın içine ve dışına da hakimdir. Rabbimiz'in sonsuz bilgisini
bildirdiği ayetlerden
bazıları şöyledir:

Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar,
gerçekten Allah'ı tesbih
etmektedir. Her biri, kendi duasını ve tesbihini şüphesiz bilmiştir.
Allah, onların
işlediklerini bilendir. (Nur Suresi, 41)

Haberiniz olsun; gerçekten onlar, ondan gizlenmek için göğüslerini
büker (Hak'tan kaçınıp
yan çizer)ler. (Yine) Haberiniz olsun; onlar, örtülerine büründükleri
zaman, O, gizli
tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bilir. Çünkü O, sinelerin özünde
saklı duranı bilendir.
(Hud Suresi, 5)

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 10 Ağustos 2008, 16:57   #14
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Makaleler..




Amaç ve ulaşmak için izlenen metod

Adamın biri hedefine doğru giderken yol kenarındaki bir fino köpeği yaklaşıp bacağını ısırdı.Kanlar aka aka eve gelen adam hemen yarasını sarıp tedavi ederken kızcağızı sordu
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
aba!Köpek senin bacağını ısırdığında sen niye korkak davrandın da köpeğin bacağını ısırmadın?Baba dediki:Kızım!İkimiz eşit değiliz.O köpek, bense insanım.Ben ısırsam ağzım pis olur.O ısırınca pis olmaz.Ben bu yoldan mutlaka geçip hedefime doğru yürüyeceğim. o yüzden idare etmeliyim onu!Kendi devrinin Ebu Cehilleri ile geçinmesini bilmelisin.Önüne çıkan engellerle burun buruna vuruşmaya kalkarsan yok olursun,en iyisi seviyeyi yükseltip hedefine varmaya bak.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 10 Ağustos 2008, 17:00   #15
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Makaleler..




Aşk duasıask duasi

Rabbim
Bir insan koy kalbime
Ama o insan senin de
sevdigin olsun

Ve bana öyle bir insan sevdir ki
O insanin kalbi Seninle sevisen bir mabed olsun.
Beni öyle bir insanla bulustur ki benden önce
Onunla bulusmus olan sen olasin

Onunla el ele tutustugumuzda
Ikimizin uzerinde Senin elin olsun

Bana öyle gözler göster ki
Ben o gözlerden sana bakayim

Bana öyle bir sevgili ver ki
O gözler cennete acilan iki pencere olsun

Onunla oyle bir yolda yürüyelim ki
Kilavuzumuz sen olasin ey Rabbim

Oyle bir sevgili verki bana
Ona sarildigimda kainat bize baksin
Birbirine sarilsin

Sevgimiz kurtla kuzulari baristirsin
Bize bakip seytan Adem'e secde etsin
Günah sevap ugruna kendini feda etsin
Olüler birer birer uyansin sevgimizle

Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim!
Sevgimizde Muhammed sevilsin

Oyle sevelimki birbirimizi
Hz. Hatice göklerden bize seslensin
Ve desin ki

"Bak ya Muhammed bak su sevgililere onlar bizde... bizde onlardayiz.

Bak Askimiz birkez daha yasaniyor yer yüzünde..
Allah Askimizi öyLe cok seviyorki binlerce insana yasatiyor

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 10 Ağustos 2008, 17:01   #16
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Makaleler..




Bakara SuresiEY İNSANLAR! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz. Umulur ki, böylece korunmuş olursunuz. O Rab ki, yeryüzünü sizin için bir döşek ve göğü de bir tavan yaptı; gökten su indirerek onunla size besin olsun diye çeşitli ürünler çıkardı. Artık bunu bile bile Allah`a ortaklar koşmayın.
(Bakara Suresi, Ayet 21-22)

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 10 Ağustos 2008, 17:02   #17
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Makaleler..




Ben Ermeni DeğilimBizler, yüzümüzün kızardığı günlerde işlenen cinayeti elbet deki lanetliyoruz elbet deki kınıyoruz. Elbet deki ülkemize şu günlerde lobilerin almış olduğu haksız soy kırım iddialarına kötü örnek teşkil etmesinden dolayı üzülüyoruz.

Türk Adaleti tarafından suçlular failler elbette ki cezalandırılsın bu üzücü olaydan dersler alınsın her türlü eleştir yapılsın. Gerekli tedbirler önlemler alınsın bu son olsun.

Ama unutmayalım ki Asala Örgütünün katlettiği 42 Diplomat, Ateşe ve Büyük Elçilerimizi katlettiği günlerde kimse Hepimiz TÜRK'ÜZ demedi. Nedir bu gövde gösterisi?

Nedir bu siyasi malzeme çıkarmak?

Hayır! Ben Ermeni Değilim?

1973 Santa Barbada Konsolosu Mehmet Baydar

1975 Viyana Büyük Elçisi Bahadır Demir

1975 Paris Büyük Elçisi İsmail Erez

1977 Vatican City Büyük Elçisi Taha Carım

1978 Madrid Büyük Elçisi Necla Kuneralp

1980 Atina Ateşesi Galip Özmen

1980 Sydney Başkonsolosu Şarık Arıyak

1982 Los Angeles Baş Konsolosu Kemal Arıkan

1983 Belgrad Büyükelçisi Galip Balkar..

Evet. Bunlarda Asala tarafında şehit edilen birkaç isim onlar için kimse Ben TÜRK'üm demedi.
--
zahira selametle kalın.......... ve ii düşünün

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 10 Ağustos 2008, 17:02   #18
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Makaleler..




Bermuda Şeytan Üçgeni'nin sırrı


Bermuda Şeytan Üçgeni, Atlantik Okyanusu'nun Güney ve Kuzey Amerika'yı birbirinden ayıran ve Bermuda, Porto Rico ve Miami sahilleri arasında kalan üçgen şeklindeki bölgenin adıdır. Pek çok gemi ve uçağın hiç bir enkaz ve iz bırakmadan kaybolduğu biliniyor. Mayalara ve Meksikalılara ait seyahat notlarında, bu bölge ile ilgili bir uğursuzluk olduğu kaydediliyor. Bir Osmanlı yazarı, bundan birkaç asır önce esrarengiz olayların yaşandığı bu sular hakkında bir eser ortaya koyar. Efsaneleşmesine yol açan sebep 1945'de beş adet Amerikan savaş uçağının hiç bir iz bırakmadan kaybolmasıyla başlar. Kaybolma hadiselerinin çoğalmasıyla birlikte Batı dünyasında Atlantik Esrarı' ve ' Bermuda Şeytan Üçgeni' adı altında yüzlerce kitap yazılır. Suların yuttuğu kayıp Atlantis medeniyetinin burada olduğu yazılır, çizilir.
Fizikçilere göre kuzeyden ve güneyden gelen akıntılar bölgede yosunlaşma oluşturduğu için gemiler batıyor, ayrıca oluşan yüz-iki yüz metre yüksekliğindeki dalgaların üzerinden geçen uçakları vakumla yutuyor. Akıntıların meydana getirdiği girdaplar denizin altında ' mavi delikler' uçak ve gemileri kendisine çekiyor. Sekseninci meridyen dairesi üzerinde yer alan Bermuda gibi ölüm deliklerinin bulunduğu ve manyetik çekim dalgalarının üzerinden geçenleri yuttuğu da Fizikçilerinin iddialarından. Yosunların meydana getirdiği metan gazının akım oluşturarak kapsama alanına giren gemi ve uçakların elektronik aletlerini bozduğunu ve bir metan tüneli oluşturarak yutma olayını gerçekleştirdiğini ileri süren Fizikçilerin metafiziğe inanmadan bu esrarı çözmesi beklenmemeli...

Bediüzzaman Said Nursi, ayda cin sultanlığı olduğunu belirterek, ervahı habisenin güneşin etrafında dönen peyk ve bazı taş parçalarını üzerinde taht kurduğunu belirtir. Uçan daireler adlandırılan cisimlerin bu şeytan ve cinlere ait nesneler olması büyük ihtimaldir. Nitekim Aya insanoğlunun ayak bastığı şüphelidir. Rus Yuri Gagarin 1966'da uzayda kaybolmuş, 1969'da aya ayak bastığı iddia edilen Neil Armstrong, Apollo 11'de kaldığı için kurtulmuş, asla aya ayak basamamış, beraberindeki 12 kişi ayda kaybolmuştur. Amerikalıların çektiği filmin sahte olduğu konusunda onlarca kitap yazılmış, rüzgarın olmadığı ayda Amerikan bayrağının dalgalandırılması, fonda hiç yıldız bulunmaması komik bulunmuştur. Aydan getirilen toprağın insan eliyle alınmadığı ortadadır.

Çünkü aydaki cin sultanlığı aya insan yaklaştırmamakta, ayak basanları yutmaktadır. Bu konuda Discover TV'de geçen ay seyrettiğim belgesel, Amerikan sahtekarlığını ortaya koyuyordu.

Said Nursi, Allah'ın yok ettiği eski medeniyetlere ait mekanlarda şeytan ve cinlerin sultanlık kurduğunu anlatır. Peygamberimizin hadislerinde helak olmuş cemaatlerin yaşadığı yere yaklaşılmamasını istemiş ve gidilecekse Allah'a sığınılmasını şart koşmuştur. Şeytan adına helak edilen yerler bir bakıma bunların eyaletleri, valilikleri ve başkentleri olur. Eski medeniyetlerin yıkıldığı yerde şeytanların hakimiyeti başlar; şeytani üçgenler, beşgenler, altıgenler oluştururlar. Yine peygamberimiz ' şeytanın tahtı deniz üzerindedir' buyurur. Cin ve şeytanların denizlerde bazı mekanlara taht kurdukları dikkate alınırsa Bermuda Şeytan Üçgeni'ne bu tanım ' cuk' oturur. Cin ve şeytanlar, ' mearic' ve ' nar'dan yaratıldıkları için, adeta güneşten gelen dalgalara maruz kalmış gibi bütün elektronik cihazları altüst edebilirler.

Şeytanlar kendilerine kötülük yapıldığı, insanlar bir kötülük içine girdikleri zaman o türlü belalara maruz kalabilirler.
Şeytanlar, insanların manevi alemini, metafizik buutlarını yıkarak verdikleri vesvese ile dalalete düşürür. Kalplerde şeytanın vesveselerine cevap veren oklarına hedef olan tereddüt ve şüpheleri değerlendiren bir dayanak noktası vardır. Kim vesveseleri gerçek sanırsa oyuna düşer, şeytan günah işlendikten sonra vesvesenin sonucu işlenen günaha sahip çıkmaz, kendini yok saydırır. Her insanda Bermuda Şeytan Üçgeni oluşma potansiyeli vardır. Kim kalbini karartır, mühürlenmesine işlediği günahlarla yol açar, tövbe etmez ve metafizik hassasiyetini kaybederse gemileri hep batar, girdap onu bataklığa doğru çeker. Şeytan Üçgenleri sadece Bermuda'da değil, işte şeytanların böyle hakim olduğu her yerde olabilir.

Yeryüzünde, evrende Allah'ın koyduğu her kanunun her hadisenin, yani her fizik vakasının arkasında bir metafizik güç ve kuvvet vardır. Allah mülkünün arkasına melekleri yerleştirdiği, görevlendirdiği gibi her görünen fiziki dünyanın arkasında bir gayb, bir bilinmeyen var etmiş, imtihan sırrını aşikar etmemiştir. Bermuda Şeytan Üçgeni'nin sırrı zaten adı üstünde şeytanın görünmeyen metafiziğinde gizli...

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 10 Ağustos 2008, 17:03   #19
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Makaleler..




BESMELENİN FAZİLETİSaliha bir kadının, münafık ve cahil bir kocası vardı. Bu kadın " Bismillahirrahmanirrahim " diye besmele çekmeden, hiçbir işine başlamazdı. Kocası,onun bu haline kızar, kadıncağıza yapmadığı eziyeti bırakmazdı. O saliha kadın ise, kocasının eza ve cefalarına sabreder ve onun doğru yola gelmesi için Allah'a dua ederdi.

Birgün,kadının kocası iyice öfkelenmişti..Karısına yapacağı eziyet ve kötülük için bir bahane arıyor ve kendi kendine :
" Şuna bir oyun çevireyimde görsün ; bakalım onu rezil olmaktan kim kurtaracak ? " diye söylenip duruyordu. Başkalarına açıkça söyleyemediği inkarcılığı,artık bütün çirkinliğiyle,içinde dolup taşmıştı.

Hanımını çağırdı,ona bir kese altın vererek :
- Bunu iyi sakla !!! diye tenbih etti. Kadında kocasının emri üzerine hemen gitti,besmeleyi çekerek keseyi iyice sakladı. Bu arada kocasıda onu gizlice takip ediyordu. Sonra karısının haberi olmadan keseyi, karısının sakladığı yerden aldı. İçindeki altınları boşaltarak, keseyi derin bir kuyuya attı. Aradan çok geçmeden karısını çağırdı ve :
- Sana verdiğim bir kese altını hemen getir. dedi.
Kadın koştu ; keseyi sakladığı yere,
" Bismillahirrahmanirrahim " diyerek elini uzattı.
Tam o anda, Allahu Tealanın emriyle, kese kadının sakladığı yerde içindeki altınlarla beraber aynen duruyordu. Islanan keseden suları damlıyordu. Kadın kesenin neden ıslak olduğunu anlayamadı ve keseyi kocasına getirdi. Adam içi altınla dolu keseyi görünce çok şaşırdı ve karısının söylediklerinin ne kadar doğru olduğunu anladı.
Sonra karısına ;
- Sana çok zulmettim,çok canını yaktım,beni affet. diye yalvarmaya başladı. Allah'a tevbe ve istiğfar etti. İbadetlerine bağlı bir insan oldu. O günden sonra dua ve yakarışlarında hep şöyle derdi ;
- Ya Rabbi ! Bana dünyam ve ahiretim için hayırlı, Saliha bir kadını eş olarak verdiğin için,sana hakkıyle şükretmekten acizdim,beni affet Alah'ım...
O saliha kadın ise ;
- Ya Rabbi ! Sana şükürler olsun ki,duamı kabul edip kocamı salihlerden eyledin,diye dua ediyordu.

Bu hikayeden alınacak ibretler ve çıkarılacak hikmetler çoktur.Büyükler demişlerki ; " Sabrın kendisi acıdır,lakin meyvesi tatlıdır."

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 10 Ağustos 2008, 17:04   #20
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Makaleler..




BEŞ YÜZ SENE İBADET EDEN ZATIN DURUMUCENNET ALLAH'IN LÜTFU VE İHSANIDIR....

Resul- i Ekrem (sav):

"biraz önce Cebrail (as) yanıma geldi ve dedi ki:

"Ya Muhammed! Seni hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, Allah'ın kullarından biri, genişliği ve uzunluğu otuz arşın olan denizde bulunan bir dağın tepesinde Rabbine beş yüz sene ibadet etti. Deniz onu her taraftan dört bin fersah kuşatıyordu.Allah Teala ona parmak gibi bir yerden , tatlı su akıtan, çoğalıp dağın eteğinde toplanan bir kaynak çıkardı.Bir nar ağacı , ibadet ettiği her günün gecesinde ona bir nar veriyordu.Akşam olunca abdestini tazeleyip bu narı alarak yiyordu.Sonra namaza kalkıp, eceli geldiğinde secdede iken ruhunu alması için yalvarıyordu."
"Allah onun duasını kabul etti. Biz melekler ona uğrarız, onun hakkında geleceğe ait şu bilgileri elde ederiz:

"O kıyamet günü diriltilip Allah'ın huzuruna çıkarılınca, Allah Teala:

"Kulumu rahmetimle cennete koyunuz" buyurur.kul :

"Ya Rabbi! Ömür boyu işlediğim amelimle cennete gireyim."

Allah Teala yine:

"Kulumu rahmetimle cennete koyunuz"

"Ya Rabbi ! Amelimle girmeyi isterim" deyince:

"Kulumun ameli ile benim verdiğim nimetimi kıyaslayınız" buyurur.Göz nimetinin, beş yüz senelik ibadetten daha ağır geldiği anlaşılır. Allah'ın kuluna verdiği sıhhat nimeti, şükrü eda edilmemiş olarak kalır.Allah Teala:

"Kulumu cehenneme atınız" buyurup cehenneme doğru sürüklenince:

"Ya Rabbi! Rahmetinle beni cennete koy" diye yalvarır.Allah Teala:

"Ey kulum! Sen hiçbir şey değilken seni kim yarattı?"

"Sen yarattın Rabbim!"

"Sana beş yüz sene ibadet etmek için , kim kuvvet verdi?"

" Sen Ya Rabbi"

" Seni koca denizin ortasında bir dağa indiren, sana tuzlu suların ortasında tatlı su çıkaran, senede bir defa meyve veren ağaçtan her gece bir nar bitiren, sen secde halinde ölmeyi arzu ettiğinde, duanı kabul eden kimdir?"

"Sensin Ya Rabbi!"

"İşte bunlar benim rahmetim iledir. Seni de rahmetimle cennetime koyacağım."

"Ey meleklerim! Kulumu cennete koyunuz.Ey kulum! Sen ne iyi bir kulsun buyurur ve onu cennetine koyar. Cebrail (as) sonunda:

"Ya Muhammed! Her şey Allah'ın rahmeti iledir" der.



ALLAH (CC) RAHMETİNİ VE MERHAMETİNİ CÜMLEMİZDEN EKSİK ETMESİN İNŞALLAH!

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
makaleler


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İslami Makaleler İndex Seth İslamiyet 0 07 Eylül 2014 23:28
Makaleler İçin Google News Şartları Spartacus Google 0 06 Nisan 2012 18:17
Astroloji İle İlgili Makaleler Perius Burçlar, Fallar ve Kehanetler 1 05 Ocak 2011 15:32
Makaleler Hakkında. toXic IRCd Makaleler 0 21 Eylül 2010 20:44