05 Ağustos 2008, 17:56 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Hace Muhammed Masum Faruki Hace Muhammed Masum Faruki Muhammed Masum Faruki hazretleri, evliyanın meşhurlarındandır. İmam-ı Rabbani hazretlerinin üçüncü oğludur. Silsile-i aliyyenin yirmi dördüncüsüdür. Hindistan´ın Serhend şehrinde doğdu Daha üç yaşında iken, kelime-i tevhid söylerdi. Kur´an-ı kerimi kısa zamanda ezberledi. 11 yaşında iken, zikir ve murakabe yolunu babası imam-ı Rabbani hazretlerinden aldı. Babası istidadının yüksekliğini anlayınca, "Hâl, ilimden sonra olduğu için, önce ilim okumak gerekir" buyurup oğluna akli ve nakli ilimleri okutmaya başladı. Ona, "İlim tahsilini çabuk bitir ki, seninle büyük işlerimiz var" buyururdu. 14 yaşında iken babasına, "Kendimde bir nur görüyorum ki, bütün âlem güneş gibi ondan aydınlanmaktadır" diye arz edince, babası, "Sen zamanın kutbu olursun" müjdesini verdi. Daha sonra kendisi, "Allahü teâlâya hamd olsun. Babamın müjdelediğine kavuştum? demiştir. 16 yaşında iken, bütün ilimlerin tahsilini bitirip tasavvufa yöneldi. Babasının feyizlerine kavuştu. Kendisi de, "O esrar denizlerinin dalgıcı oldum? buyurmuştur. Öyle yetişti ki, onun bereketi ve feyizleri bütün âleme yayıldı. İslam tarihinde hidayeti onunki kadar yaygın olan bir âlim ve mürşid görülmemiştir. 900 bin kişi ona talebe olmuş, talebelerinden 140 bini evliyalık mertebelerine kavuşmuş, 7 bini de mürşid-i kâmil olmuştur. Talebeleri onun huzurunda bazen bir ayda, bazen bir haftada evliya olurlardı. Bazılarını bir teveccühte, makamların hepsine ulaştırırdı. Babası ömrünün son günlerinde ona: "Benim bu dünyada kalmam yalnız kayyumluk vazifesi sebebiyle idi. Bu artık sana verildi. Bu dünyadan göç etmem yaklaştı" buyurmuştur. Talebelerinden olan Muhammed Hanif-i Kâbili, Hocasının himmeti ile çok büyük marifetlere kavuştu. Hocasından icazet alarak memleketi olan Kâbil´e döndü. Halkı irşada başladı. Onu da kıskananlar oldu. Bir grup insan, ona gelip, "Bir keramet görmedikçe, sizin büyüklüğünüze inanmayız. Biz bir ziyafet hazırlıyoruz. Üstadınızı davet ediyoruz. Bugün yemek vaktinde Serhend´den Kâbil´e bir anda gelmesini bekliyoruz. Eğer gelirse, hepimiz senin taleben oluruz" diye ilave ettiler. Serhend?den, Kâbile bir ayda gelinemezdi. Hâce Muhammed Hanif, hocasına olan bağlılığının çokluğundan bunu kabul edip, "Hocam yemeği yatsı namazından sonra yer. Siz yemekleri hazırlayın, geleceğini ümit ederim" dedi. Oradakiler gülmeye, alaylı bir şekilde yemekleri hazırlamaya başladılar. Vakit gelince "Yatsı vakti oldu. Artık yemek yiyelim" dediler. Hâce, "Yemeği getirin, üstadım bu saatlerde yemek yer" buyurdu. Oradakiler, yemekleri getirirken, Muhammed Masum hazretleri altı oğlu ile birlikte evin kapısından içeri girdi. Kendisine hazırlanan yere oturdu. Oradakiler bu hâli görünce, hayrete düşüp özür dilemek zorunda kaldılar. Muhammed Masum hazretleri "Yalnız Muhammed Hanif´in hatırı için geldim. Yoksa maksadım, sizin ikna olmanız değildir. Evliyadan keramet istenmez" buyurdu. Hep beraber yemeğe başladılar. Oradakiler, sohbetin bereketiyle kalblerindeki zulmetten kurtuldular. Onu sevenler arasına girip, saadete erdiler. | |
|
Etiketler |
faruki, hace, masum, muhammed |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Muhammed Said Faruki | PySSyCaT | İslam Alimleri | 0 | 10 Ocak 2016 23:13 |
Hace Derviş Muhammed | Collettivo | İslam Alimleri | 2 | 05 Mart 2009 06:47 |
Hace Seyfeddin-i Faruki | Collettivo | İslam Alimleri | 1 | 05 Mart 2009 06:38 |
Hace Muhammed Bâkibillah | Collettivo | İslam Alimleri | 1 | 05 Mart 2009 06:35 |
Hace Muhammed Baba Semmasi | Collettivo | İslam Alimleri | 1 | 05 Mart 2009 06:30 |