21 Şubat 2014, 23:31 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İngilizce Hukuk Terimleri İngilizce Hukuk Terimleri aw court: mahkeme judge: hakim law: hukuk, yasa judgement: yargılama justice: adalet criminal: cezaarticle :madde provision :hüküm to abolish :yürürlükten kaldırmak to amend : tadil etmek official journal :resmi gazete to conclude : bir sözleşmenin imzalanması public corporate body : kamu tüzel kişisi unification of judgement : içtihadı birleştirme guardianship : vesayet testament /will :vasiyet discretion :temyiz kudreti reserved portion : saklı pay ex-officio : re'sen tort :haksız fiil aggravating ground ( ceza huk.) : ağırlaştırıcı sebep majority :rüst major :reşit surety:kefil suretyship:kefalet domicile :ikametgah ratify:icazet principle of equity :hakkaniyet ilkesi act of prohibition : saldırının önlenmesi davası unjust enrichment : sebepsiz zenginleşme bodily integrity :vücut bütünlüğüattorney: vekil brief: dava özeti, evrak, belge case: olay, dava, delil evidence: (n) tanık, kanıt, belirti (v) ispatlamak, belirtmek, açıklamak guilty: suçlu, kabahatli lawsuit: dava plead: savunmak, müdafaa etmek, savunma yapmak, dava açmak, avukatlığını yapmak plead guilty: suçunu kabullenmek, suçunu itiraf etmek plead not guilty: suçu reddetmek sentence: (n) mahkeme kararı, hüküm/yargı, (v) hüküm vermek, ceza vermek, mahkum etmek solicitor: Hukuk görevlisi, avukat, savcı.. solicitor general: başsavcı yardımcısı, danıştay başkanı sue: dava açmak, mahkemeye vermek, talep etmek divorce: boşanmak sue for: talepte bulunmak, rica etmek sue for a divorce: boşanma davası açmak sue out: mahkeme kararı çıkartmak sue smb. for damages: zarar ve ziyan davası açmak damage: (n) zarar, ziyan (v) zarar vermek, hasara uğratmak sum up: araştırmak, bilgi toplamak, özetlemek, kavramak, özet çıkarmak, toparlamak submit: ibraz etmek, sunmak trial: duruşma without prejudice: etki altında kalmadan, önyargısız without prejudice to: hakları saklı olarak, haklarına dokunmaksızın, zarar vermeden Babalık Davası: Paternity Suit Mezkür: Aforementioned Miras: Inheritance Saikte Hata: Mistake as to motive Süreksiz İşçi: Casual Employee Takas Odası: Clearing House Tahliye Davası: Action in Ejectmen Vaad: Promiseİmpunity: Cezasızlık,cezasız kalma Review : Yüksek mahkemce kararın yeniden incelenmesi,temyiz,teftiş etmek Appeal : Temyize gitmek Apprehension: Tutuklama Annul Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ozmak,feshetmek,yürürlükten kaldırmak Custody :Gözetim,gözaltı,nezaret Compensation: Tazminat,tazmin Proceeding:Yargılama usulleri,dava,tutanak Allege :İddia etmek,kanıt olarak göstermek Accusation :Suçlama,itham Breach Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ozma,ihlal,uymama(anlaşmaya) Breach of faith: Güveni kötüye kullanma Arrest :Tutuklamak Public Prosecutor : Cumhuriyet savcısı Sentence : Hüküm,ilam,mahkum etmek Jurisdiction : Yargılama yetkisi FOR CONTRACTS Integration: butunlesme, birlesme Clause : madde, hukum, fikra Duty: gorev ,vazife Disclose: aciga vurmak, ifsa etmek Integration: butunlesme, birlesme Buyer: alici, musteri Property: mal mulk Duress: zorlama, baski Existence: varlik, varolus, yasam Assumption: varsayim ,farazi Confidence: guven, itimat Threat : tehdit, gozdagi Prove: ispatlamak, kanitlamak Victim: kurban Reasonable: makul, makul olculerde, orta derecede Wrongful: haksiz, kanuna aykiri Purpose: niyet, amac, maksat Remove: cikarmak. kaldirmak Item: madde, fikra Reasonable: makul olculerde olan Inspect: teftis etmek, denetlemek , control etmek Inspection: teftis, denetleme Unfit : uygun olmayan Conspicuous: goze carpan, dikkat ceken Custom: bir musterinin yaptigi alisveris, gelenek aliskanlik Set????? Swap: degis tokus takas, trampa Trick: hile aldatmak, Goz onunde bulundurmak, tutmak : to keep in mind, bear in mind, consider Bear???????? Suppose: zannetmek , sanmak Supply????? Merchant: tuccar, ticari Merchantability???? Commercial law: ticaret hukuku Constitutional law: anayasal hukuku Constitution: anayasa Disclaimer: yalanlama, teksip Disclaim: yalanlamak , Kabul etmemek Minuscule: kucuk harf, ufacik , onemsiz Petition: dilekce Outline: taslak Appeal: temyiz mahkemesine basvurmak , goturmek Judgment: karar hukum, yargi Amend: duzeltmek Circuit: daire Dismiss: davayi reddetme Complaint: sikayet, yakinma Relief: ic rahatlamasi, kurtarma, yardim Granted: cevaben evet Jurisdiction: yargilama , yargi hakki, yargi Involve: gerektirmek icermek Dispute: tartisma Defendant: davali Plaintiff: davaci Respective: kendi ( respective home) Interest: hisse, pay, cikar kar Accumulation: birikim birikinti Accumulate: toplama biriktirme Impression: izlenim ( first impression) Fact: gercek Execute: uygulamak, yerine getirmek, bir yargiyi infaz etmek, idam etmek Involve: gerektirmek istemek Sue: dava acmak Inheritance: miras Succession: veraset intikal tereke Consideration: bedel karsilik ivaz hukuki sebep akidi mukavele yapmaya sevkeden menfaat veya sebep Offer: teklif icap Offer and acceptance: icap Kabul Issue: ihtilaflinokta sorun dava olan nokta Undertaking: taahhut taahhutname Client; muvekkil Represent anlatmak ifade etmek aciklamak undertaking to represent a client Appear isbat-i vucut mahkeme huzuruna cimak Appearance: mahkeme huzuruna cikma gorunme Obviously: acikca Prospective: mustakbel You get information if you get much information Consent: riza, muvafakat Engagement: sozlesme Suppose: farzetmek, dogru oldugunu Kabul etmek , tahmin etmek suppose the Yasemin Refuse: reddetmek , kabuletmeyis, alinmayis Prospective: beklenen Prospective students Development: gelisim gelisme kalkinma Developments seminars Commercial Law : ticaret hukuku Commercial contract: ticari akit Mercantile law : ticaret hukuku ( ticari teamul ve uygulamalarda bunlardan dogan hukuki anlasmazliklarin cozumu ile ilgili hukuki dali Consideration: ……….. Comment: aciklama , yorumlama, tefsir Offer: teklif , sunma , takdim Pregnant mind; fikirlerle dolu zihin Over: uzerinde ustunde Common law: medeni hukuk, orf ve adet hukuku Common lawyer; hukuk davasina bakan avukat Agreement; anlasma akit mukavele Treat: tedavi etmek To be treated: tedavi olmak tedavi gormek Privilege; imtiyaz ayricalik musaade ruhsat Quality; nitelik kalite vasif ozellik Measurement; olcme , olcum Structure; yapi Process; islem surec yontem usul yol Process; dava acmak Certain; kesin kati mutlak muhakkak Certainly; kesinlikle Illness; hastalik rahatsizlik Illness costs; hastalik masraflari Field; alan Indefensible; sovunulmaz savunmasiz Liability; sorumluluk yukumluluk pasif Profit; kar kazanc Suggest : one surmek ileri surmek Suggestion; fakir verme uyari oneri teklif Stimulate; tesvik etmek uyarmak Concur; ilk izlenim uyusmak avukat yasemin güllüoğlu 1. responsibilities -sorumluluklar isim 2. social responsibilities -toplumsal sorumluluklar isim 3. community responsibilities -beledi sorumluluklar isim 4. functional responsibilities -fonksiyonel sorumluluklar (belirli görev ve etkinliklerle ilgili olan sorumluluklar isim 5. rights and responsibilities -haklar ve sorumluluklar isim 6. governmental responsibilities -devlet sorumlulukları isim 7. functional responsibilities -fonksiyonel sorumluluklar isim 8. to confer the responsibilities -sorumluluk vermek fiil 9. distribution of responsibilities -sorumlulukların dağıtılması 10. awaken sb to his responsibilities -birine sorumluluklarını hatırlatmak fiil 11. to fill well one's responsibilities -sorumluluklarını müdrik olmak fiil 12. shuffle off responsibilities upon others -sorumlulukları başkalarının üzerine atmak fiil 13. to be promoted to heavier responsibilities -daha ağır sorumluluklar yüklenmek fiil 14. discharge the directors from responsibilities -müdürleri sorumluluklardan kurtarmak 15. supervisory -denetçiye özgü 16. supervisory -denetleyici 17. supervisory -teftiş edici 18. supervisory body -teftiş organı 19. supervisory body -kontrol organı 20. supervisory duty -nezaretçilik 21. supervisory post -nezaretçi mevkii 22. supervisory board -denetim kurulu 23. supervisory board -teftiş dairesi 24. supervisory costs -denetleme giderleri isim 25. supervisory costs -nezaretçilik giderleri isim 26. supervisory organ -denetim organı 27. supervisory power -denetleme yetkisi 28. supervisory staff -denetçi personel 29. supervisory agency · denetleyici 30. supervisory service -kontrol hizmeti 31. supervisory service -denetim hizmeti 32. supervisory position -nezaretçi görevi 33. supervisory authority -denetleme makamı 34. supervisory committee -denetleyici komite 35. supervisory personnel -denetçi personel 36. supervisory employee -nezaretçi memur 37. supervisory committee -gözetim kurulu 38. in supervisory capacity -gözetimci sıfatıyla 39. in an supervisory capacity -müfettiş sıfatıyla 40. supervisory employee employe -nezaretçi memur 41. bank supervisory commission -banka teftiş kurulu 42. to exercise supervisory control -denetim altında tutmak fiil 43. chairman of the supervisory board -yönetim kurulu başkanı 44. chairmanship of the supervisory committee -denetim kurulu başkanlığı | |
|
Etiketler |
hukuk, terimleri, İngilizce |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
İngilizce Vücudumuzdaki organlar , İngilizce Organlar | Violent | İngilizce | 0 | 21 Şubat 2014 23:07 |
Hukuk devletinde herkes hukuk önünde eşittir | Violent | Haber Arşivi | 0 | 17 Aralık 2013 19:30 |
İngilizce -Türkçe Matematik Terimleri.. | Sevda | Ödev ve Tezler | 0 | 24 Nisan 2013 02:32 |