23 Ocak 2024, 10:12 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Samsun Havza Tarihi Geçmişi Havza'nın isim olarak kökeninin Hititler'in Amasya valisi olan Kavuzhan'dan kaynaklandığı, adına izafeten "Kavza" olduğu rivayet olunmakta ve bu ismin zamanla halk ağzında ve söyleyiş kolaylığı sebebiyle "Havza" haline geldiği ileri sürülmektedir. Ne var ki bu bilgiler Rum Pontuslular'dan günümüze ulaşan bazı haritalarda ve diğer belgelerde şehrin adının "Khavza" olarak yazılmış oluşuyla birlikte değerlendirildiğinde "Kavza" nın, gerçekte olup olmadığı ya da kim olduğu meçhul “Kavuz Han”a ithaf edilerek bu şehre verilen bir isim olmak yerine Havza’nın Rumcadaki söyleniş biçimi olma olasılığını daha çok ön plana çıkardığından pek de sağlıklı bir iddia olmadığını ortaya koymaktadır. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Havza yöresinin yazılı tarih öncesi dönemlerini aydınlatan çalışmaların ilki 1971 yılından önce ikincisi de 1972-1973 yıllarında Prof. Dr. U. Bahadır Alkım ve ekibi tarafından yapılmış, Tarih Kurumu adına yürütülen bu küçük çaplı kazı ve yüzey araştırmaları sonucu saptanan en eski bulgular Havza sınırları içinde Paleolitik dönemden bu yana yerleşildiğini ortaya çıkarmıştır. Her iki tarihte yapılan kazı ve yüzey araştırmaları sırasında Havza sınırları içerisinde toplam 17 höyük ve düz yerleşme alanı, 6 Roma Geç Antik Çağ yerleşmesi, 7 tümülüs, 1 kaya mezarı, 1 mezarlık alanı ve 1 antik kaplıca kalıntısı tespit edilmiş buralarda Erken Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Demir Çağı, Roma ve Geç Antik Çağ uygarlıklarına ait yerleşimlerin bulunduğu belgelenmiştir. Amasyalı Coğrafyacı Strabon'a göre Samsun-Amasya toprakları arasında Phazamonitis diye anılan bir bölge vardır. Bugünkü Havza’yı da içine alan bölgeyi Strabon şöyle anlatıyor: "Roma komutanlarından Pompeus, Pontos krallarından Mithridates'le yaptığı savaşta tarihsel kaynaklarda Mithridates Savaşları olarak anılan Pontos zaferini kazandıktan sonra bu bölgede yaptığı gezi sırasında burada bulunan Phazemon mahallesindeki yerleşmeyi bir kent olarak ilan etmiş ve Neapolitis ismini vermiştir." (Merzifon tarihi konusunda yapılan bazı araştırmalarda, araştırmacılar bu kentin, yüzyıllar boyunca adı birçok değişikliklere uğrayan Merzifon olmasının kuvvetli bir olasılık olduğu üzerinde durmaktadır.) "Bu ülkenin kuzey kısmı, Gazelonitis ve Amisoslular'ın ülkesiyle sınırdaştır. Batısı, Halys nehri, doğusu Phanoria ve geri kalan kısmı da hepsinin en büyüğü ve en iyisi olan benim ülkem Amasia ile çevrilidir. Phazamonitis’in Phanaroia’ya doğru uzanan kısmında Stiphane isminde denize benzeyen bir göl vardır. Burada pek çok balık ve her çeşit otlak bulunur. Bu gölün kenarında şimdi terk edilmiş olan İkizari Kalesi ve yakınında şimdi harabe halinde olan bir saray vardır. Ülkenin geri kalan kısmı genellikle ağaçsız ve ekime elverişlidir. Amaseia’lıların ülkesinin üst tarafında, Phazemonitis Sıcak Su Kaynakları bulunur, bunlar sağlık için çok iyidir." Türkiye'nin tarihi coğrafyasını ve arkeolojisini incelerken başvurulan kaynakların ilk sırasında gelen Amasyalı Strabon’un “Geographika” (Coğrafya) adlı bu eseri kimi araştırmacılara göre MÖ 7 yılında, kimilerine göre de MS 18-19 yılları arasında yazılmıştır. Tıpkı Evliya Çelebi gibi yazdığı her yeri gezip, yerinde inceleyerek anlatan Strabon’un Havza’yı da kapsayan alanın "Phazemonitis" olarak tanımlandığını belirtmesi diğer tarihsel kaynaklarında teyit ettiği gibi söz konusu tarihte ve öncesinde buraların Pontos sınırları içinde olduğunu ve Strabon’un kaydettiği Pontos-Roma savaşları sırasında Pont sınırı veya Pont karargahı olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır. Bölge tarihi açısından çok önemli olan Mithridates Savaşları (Pontos-Roma savaşı) genel olarak bölge ve Havza tarihi konusunda üzerinde durulması gereken önemli bir dönüm noktasını teşkil eder. Çünkü bu tarihte Strabon’un da sınırlarını aynı şekilde çizdiği alanda (ki bu alan, günümüzdeki yerleşim yerlerine göre kuzeyde Kavak ya da genel olarak Samsun’un güney kesimleri, Ladik ve Havza ile güneyde Merzifon’a kadar uzanan hattın doğuda Niksar ve batıda Kızılırmak'la çevrildiği bir bölgeyi içine almaktadır) Pontos Krallığı ile Romalılar arasında yapılan kanlı savaşlar sırasında bölgede bulunan hemen hemen tüm yerleşim merkezleri yerle bir edilmiş ve yakılmıştır. Bu tahribatın Pontos uygarlığı ile sınırlı olmayıp bölgede yaşanmış Hitit çağı ve tarihten önceki devirlere (Paleolitik, mezolitik, kalkolitik ve bakır çağı) ait izlerinde önemli oranda silinmesine neden olduğu kuşkusuzdur. Bu açıklamadan sonra tekrar Strabon’un coğrafya eserine dönecek olursak, tanımlanan bölgede Amaseialıların (Amasya) ülkesinin üst tarafında bulunan Phazemonitis sıcak su kaynaklarının Havza kaplıcaları olduğu kesindir. Nitekim Strabon’un sözünü ettiği bu sıcak su kaynaklarının Havza’da bulunduğu yine Strabonu kaynak göstermek suretiyle başka eserlerde de belirtilmiştir. Selçuklular öncesi: Havza’nın tarihi, kuruluş itibarıyla çok eskilere dayanmaktadır. Milattan önce 2000’li yıllarda, Kızılırmak ve Yeşilırmak deltaları arasında kurulmuş olup, kuruluşu Hitit Uygarlığı dönemine uzanmaktadır. MÖ VII. yüzyılda Samsun’un İyonyalılar’ca kıyı kenti olarak kuruluşundan bir süre sonra, Miletliler’in etki alanına giren bölge, daha sonra Kafkaslardan gelen Kimmerler’in istilasına uğramış, yapılan savaşlar sonuncunda ise, önce Persler tarafından idare edilmiş, Büyük İskender’in Anadolu’yu istilasından sonra Makedon İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiştir. MÖ I. yüzyılda Roma istilasına uğrayan Havza, daha sonra Roma İmparatorluğu’nun bölünmesiyle, Doğu Roma İmparatorluğu’na dahil olmuştur. Selçuklu dönemi: Havza, 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Türk hakimiyetine girmiş ise de Haçlı Seferleri sonucu sık sık el değiştirmiştir. XIII. yüzyılda Selçukluların eline geçen bölge, Selçuklu Hanedanlığı'nın çöküşünden sonra Canik Beyliği’ne ve daha sonra da 1414'te Osmanlı Yönetimine geçmiştir. Osmanlı dönemi Havza ilk fethedildiği zaman, buraya Türk aşiretlerinden Gidürlü, Çarıklı ve Kanıklı aşiretleri yerleştirilmiş olduğundan bugün, bazı köyleri bu isimlerle anılmaktadır. Havza'nın o gün için 50 kadar mahallesi vardır. Kaza olarak genel nüfusu da 30.000 civarındadır. ile bunlara ait yönetici isimleri) bilgiler temin edilebilmiştir. tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.
__________________ Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. | |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Samsun Alaçam Tarihi Geçmişi | SpinoZi | İl ve İlçelerimizin Tarihçesi | 4 | 23 Ocak 2024 10:45 |
Samsun Tekkeköy Tarihi Geçmişi | SpinoZi | İl ve İlçelerimizin Tarihçesi | 4 | 23 Ocak 2024 10:41 |
Samsun Çarşamba Tarihi Geçmişi | SpinoZi | İl ve İlçelerimizin Tarihçesi | 0 | 23 Ocak 2024 10:08 |
Samsun Bafra Tarihi Geçmişi | SpinoZi | İl ve İlçelerimizin Tarihçesi | 0 | 23 Ocak 2024 10:05 |
Samsun Ayvacık Tarihi Geçmişi | SpinoZi | İl ve İlçelerimizin Tarihçesi | 0 | 23 Ocak 2024 10:02 |