16 Ocak 2024, 05:46 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ankara Çubuk Tarihi Geçmişi Çubuk, ovaya ve içinden geçen çaya adını veren bir yerleşim merkezidir. Türklerin Anadolu'ya hâkim oldukları dönemde kurulan yerleşim yeri, Ankara'nın kuzeydoğusunda Karadeniz Bölgesi'nin geçiş kuşağında yer alır. Adını kurulduğu yerin yeşil olmasından almıştır. Çubuk, Ankara Savaşı ile birlikte tarihî önem kazanmıştır. İlçeyi oluşturan köylerin büyük bir kısmı Timur ile Osmanlı Devleti arasında yapılan Ankara Savaşı'nda yenilen veya yenen ordulardan geri kalanlar tarafından kurulmuştur. İlk ve Orta Çağ'dan itibaren Kral ve İpek yolu güzergâhında bulunan ilçe toprakları, tarihî gelişim sürecinde, ister yerleşme, ister ekonomik faaliyetleri ile bazen hızlanan, bazen yavaşlayan dönemleri yaşayarak günümüze gelmiştir. Orta Anadolu bölgesinin geçiş kuşağında bulunan ilçe, Çubuk Ovası ve Çubuk Çayı'nın suladığı topraklar, dünden bugüne yerleşmenin yoğunlaştığı tarım alanlarıdır. Ankara’nın fethedilmesinden sonra kurulduğu tahmin edilen ilçe yerleşim alanı, tarih içinde Hattiler, Hititler, Frigyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklu Hanedanı ve Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. Bıraktıkları tarihî kalıntı ve izler; bu uygarlıkların kültür ve uygarlığını günümüze ulaştırmıştır. Çubuk ve çevresinde ilk yerleşen Türk boyları genellikle harabe ve yüksek yerleri seçerek yeni iskân merkezleri kurmuşlardır. Bu nedenle bölgede Roma ve Bizans dönemi izlerine rastlanır. Çubuk'ta Balıkhisar mahallesindeki kalıntılar, Camili ve Çatköy'deki kale ve kalıntıları, Güldarpı mahallesinde yapılan kazılarda bulunan mermer aslan heykeli ve Yakup Derviş mahallesindeki mezar kalıntıları Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılardır. Ayrıca Siyemi Sultan Türbesi, Kutuören Köyü Camii, Melikşah Köyü Taş Hamamı, Mahmutoğlan Köyü Camii ve Çubuk Karşıyaka Camii tarihî eserlerdendir. Türklerin bölgeye yerleşmelerinin, Ankara'nın fethinden sonra gerçekleştiği kabul edilmektedir. Bölgeye gelen Türkler askerlerinin yanında ailelerini, gelenek, göreneklerini, inançlarını ve yol boyunca kazandıkları maddi, manevi kültür değerlerini de yanında getirmişlerdir. İlçede bulunan Sele Mahalleninde türbesi olan Şah Kalender Veli, bir derviş olup, Horasan'dan gelen yörüklerdendir. İlçenin Cumhuriyet Mahallesi'nde (Çubuk Lisesi yanında) daha önce bulunan ve şimdi yerinde iskân edilen binaların bulunduğu Gül Baba türbesi (Zaviye) de döneme ait izler arasında yer alır. Horasan'dan gelen erenler, Ankara ve çevresinin Türkleşmesinde öncü olmuşlardır. İlçe ve Ankara çevresi 1354 yılında Osmanlı Devleti hâkimiyetine katılmıştır. Osmanlı kaynaklarında Çubuk Bazarı, Çubukabad aslında yerleşim yeri olarak geçer. Abad: mamur, şen ve bayındır anlamına gelir. Evliya Çelebi 17. yüzyılda doğudan batıya doğru yaptığı seferi anlatırken; Çubuk Ovası'nı 10 gün boyunca gezdiğini ve burasının 150 akçelik kaza, 7 nahiye ve 70 mahalleden oluştuğunu belirtmektedir. Evliya Çelebi seyahatnamesinden anlaşılacağı üzere ilçenin 1648 yılında bir yerleşim yeri olduğu açıktır. 1873-1882-1883-1891-1893-1900-1902 ve 1907 yılları Ankara Vilayet Salnamelerine göre; Çubuk 1873-1903 yılları arasında Ankara Vilayeti'nin Ankara Sancağına bağlı bir kazadır. 1903 yılı itibarı ile Çubukabad 88 mahallesi ile Ankara Vilayeti'ne bağlı nahiyeye dönüştürülmüştür. 1907-1910 tarihleri arası Ankara merkez kazasına bağlı bir nahiyedir. 21 Ekim 1920’de TBMM başkanı Mustafa Kemal Paşa ve bakanlar kurulu imzasıyla tekrar kazaya dönüştürülen Çubuk’ta bulunan Ravlı (Akyurt) ve Sirkeli köyleri nahiye yapılmıştır. 1990 yılında Akyurt Çubuk'tan ayrılarak ilçeye dönüştürülmüş, 2005 yılında alınan kararla da Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer almaya başlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk 1933 yılında; Melikşah Köyü'nde yer alan açık havuz şeklindeki Melikşah hamamını, 16.06.1935 tarihinde başbakan İsmet İnönü, Ali Çetinkaya, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı binbaşı İsmail Hakkı Tekçe ile yaptığı gezide ziyaret ederek ilçeyi onurlandırmış ve halkın sıcak sevgisi ile karşılanmıştır. Çarşı merkezinde üzeri kapalı tutulan su kuyusu yanında hatıra fotoğrafı çektiren Atatürk ve maiyetindeki heyet ile birlikte şimdiki belediye binasının bulunduğu çay bahçesinde istirahat etmiş, halk ile sohbet ederek daha sonra Kışlacık Köyü ve Karagöl’ü ziyaret etmişlerdir. Aydos dağı yaylasında küçükbaş hayvancılığı geliştirmek amacıyla Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile yaylaya mandıra yapılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk “Tarih, bir milletin kanını, hakkını ve varlığını hiçbir zaman inkâr edemez” diyerek tarihin önemini vurgulamıştır. tr.wikipedia.org'dan alıntıdır. | |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ankara Şereflikoçhisar Tarihi Geçmişi | SpinoZi | İl ve İlçelerimizin Tarihçesi | 2 | 16 Ocak 2024 09:49 |
Ankara Etimesgut Tarihi Geçmişi | SpinoZi | İl ve İlçelerimizin Tarihçesi | 4 | 16 Ocak 2024 06:30 |
Ankara Çankaya Tarihi Geçmişi | SpinoZi | İl ve İlçelerimizin Tarihçesi | 2 | 16 Ocak 2024 06:23 |
Ankara Çamlıdere Tarihi Geçmişi | SpinoZi | İl ve İlçelerimizin Tarihçesi | 0 | 16 Ocak 2024 05:44 |
Ankara Altındağ Tarihi Geçmişi | SpinoZi | İl ve İlçelerimizin Tarihçesi | 0 | 16 Ocak 2024 04:38 |