Yine dost meclisindeyiz değil mi kalem
Hoşgeldin kahrımızı çeken kağıt
Dökelim yüreğimizde tek tek sevdayı
Derdim çoktur içim yanar
Öyle bir sesi var ki kalemi unutturan
Yazmaya korktuğum
Belki kaçacak mı diye
Hoyratca davradığı bir inci ses o
Sevmeyi kişiyi anlamı soruyor bana
Varsın sevdaların aşkların en büyüğü ona olsun
Secde edilen duanın mizahı olsun
Derlediğim duanın inci tanesi olsun
İsterim ahir dünyada bir tek duam olsun
Severim ben seni
Severmisin bilemem
Belkide seveceksin
Susan bedenime bedbaht eyleme
Prangaları kalbime bi uhuz eyleme
Sen
Yaşamı zindanın gölgesinde kaybolmama engel eyle
Hey nefse düşmeyen kalbin
Bir tutam kokusuna hasret yüreğim
Canımı can gönlüme yoldaş eyle kendini
Hayat bi çare olur gönlümde sen dert eyleme
Susuz çöllerin mısrasında konan güvercin eyleme
Hayata tutunduğum doğru bildiğim şeylere gel ortak olalım
Hayat denen o mizahın gölgesinde kaybolup gidelim
Sevmeyi mi
Sevilmeyi mi bilmeliyim o vakit dostum kalem
Hayat inciyse sen bir sır ol
Sen sır ol ki o karanlığa yol ol
Bir dem vuran gönle mizah ol
Sen ne dersin ey cefakar dostum kağıt
Bin beyazın içinde gök olcam deme
Yüreğe döken damlaya esaret eyleme
Sen sevda ol ki
Yüreğine koyduğuna bir dem huzur içinde bekle
Hayat susan yüreğe dert eylese
Kalbe pir nur kalsa yüreğin
Sen kendini ondan alıkoyma
Derler benim dostlarım
Yüreğe döktüm bir nebze
Susan bedenime bir çare
Hayat dergahında düşen tek damla eyleme
Sen yoluma yoldaş
Gönlüme sevda eyle
Gelirmisin ömrüme bir masal dünyası değil
Bir sır eyle gönlündeki bir tutam sevda ile...