23 Kasım 2015, 23:51 | #11 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Karpuz kabuğuna yazılar yazmak... Annem Anne - Annem - Annee - Annemm - Anneeee - Annemmm.. Muhtemelen sonsuza kadar sürer bu. Başka kim olsa sıkılır, annem sıkılmaz. Eğer annem de bir kadın olmasaydı, bütün kadınlardan nefret edebilirdim. Bir çocuğum yok. O yüzden tahmin etsem bile emin olamam tam olarak ne hissettiğinden. Başka türlü bir şey olmalı.. Hayatım boyunca en çok seni kırdım anne, sen hep affettin. En çok seni üzdüm ben, mesele yapmadın. - Anne - An.. Anne sus. Dinle anne. Anne en çok sana yükselttim ben sesimi. Anne su getir, yumurta anne, neden cıvık? ; bu çorap olmaz anne, olmamış anne bu gömleğin yakası.. Anne, itiraz etsene. Bağırsana anne bana. Tek silahını, terliğini (hani başının üstüne kaldırıp gösterirsin ya zaman zaman) kullansana anne.. Anne bunları hiçbir zaman okumayacaksın. Olsun, hissedersin sen. Anne.. İyi değilim ben. Daha doğmadan çıkarmaya başladığım zorluk artarak devam etmekte. Affet anne.. Anne.. Ben iyi değilim. Neyi tuttuysam elimde kaldı. Atladığım her öğün için üzülen sen, ruhumdan akan kanı görsen, nasıl dayanırsın bilmem.. Anne.. Tanıdığım tek büyücü sensin. Elinden her şey gelir senin. 'Tekrar doğursan beni'. Beni tekrar çocuk yapsan. Çok üzdüler beni anne, kızsana hepsine.. Büyümüşüm ben, öyle söylüyor herkes. Öyle mi gerçekten? Dizlerin.. Başımı yaslama mesafesinin uzağında mı gerçekten? Anne.. Beni bırakma. Çok uzaklara gittim evet, ama bak döndüm. Burdayım annem. Soru da sormazsın ki sen. Anne.. Ölme sakın.. Umutsuz bile değilim artık annem. Bildiğim tek şey, her tarafım acıyor. Hatırlar mısın anne? Küçük bir çocukken ben, hikayeler anlatırdın. Hepsinin sonu iyi biterdi. (Ne olacak anne benim sonum) Annem.. Beni bağışla. Benim sonum kötü olacak annem.. Anne.. Her hatamı görmezden geldin. Ama doğru her zaman tek. Kolpadan evlat oldum ben sana.. Ağlama olur mu annem? Anne.. Annem. Annem Geri dön be...
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
25 Kasım 2015, 17:06 | #12 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Karpuz kabuğuna yazılar yazmak... Ayılıgın Ardından - Gitmem lazımdı - Biliyorum - Hayır bilmiyorsun hiçbir zaman hak vermedin bana - Haklı değildin zaten - Nefes alamıyordum, boğulmak üzereydim benim yalnız kalıp kendimi dinlemem gerekiyordu - Biliyorum - Yine aynı şeyi yapıyorsun, bak hala konuşamıyoruz seninle. Şu an ne kadar kızgın olduğunu biliyorum ama belli etmiyorsun.Bir kaç kötü laf etsen her şey daha kolay olacak sanki. - Canın mı sıkılıyordu? - Çok.. - Bütün ilişki can sıkıntısıyla başlamadı mı zaten? - Başta seninle sıkılmak da güzeldi. Her şey çok güzeldi. - Neden gittin o zaman? - Gitmem lazımdı - Biliyor musun, biliyordum - Neyi? - Bir gün gitmen gerekecekti - Başlamasına neden izin verdin madem? - Canım sıkılıyordu - Kim kimi kandırmış oluyor o zaman? - Ama benim canım hep sıkılıyordu, seninle ikiye bölebiliriz zannetmiştim. - O zaman bana hak vermen lazım, denedik, olmadı - Hayır - Neden? - Haklı değilsin de ondan - Kendimi düşündüğüm için mi? - Hayır, kendini düşündüğün için değil. - Neden o halde? - Sadece kendini düşündüğün için. - Ama senin yanında kaldıkça ben olmaktan çıkıyordum. Kendimi, ruhumu, aklımı kaybetmek üzereydim. Biz seninle içinde ikimizin olduğu bir gelecek bile hayal edemiyorduk - İçinde ikimizin olduğu geçmişi hatırlamak daha zor değil mi peki? - Zor. Benim için de zor ama beni anlamalısın. - Anlamıyorum - Yine başa döndük - Bir yere döndüğümüz yok, kimsenin kimseye döneceği de yok - Kelime oyunu yapma bana - Bırak bu kadarcık oyun oynayabileyim. Senin oyunlarının yanında esamesi bile okunmaz - Ben seninle oyun oynamadım. Gerçekten sevdim ben seni - Hayır - Yapma! - Öyle. Oyun oynadın işte. Kötü bir niyetin yoktu. Benim de yoktu ama. Hem uyarmıştım seni.Üstelik gideceğini adım gibi bilmeme rağmen yaptım bunu. Bak dedim, ben bildiğin adamlar gibi değilim. Sen bir gün gidersin ben kalakalırım. Yalnızlığa alışkanlığımı otuz yılda kazandım ben bırak başa döndürme beni - Lütfen başlamayalım yine - İzin ver bitireyim.. Anlattım sana. Şu an sana ilginç gelen her halim her hareketim her düşüncem bir süre sonra sıkmaya başlayacak seni. Egzotik bir hayvan gibi görüyorsun beni tuhaf, farklı. Ama seni çeken bu ilginin sonu gelecek bir zaman sonra. O zaman ben ne yapacağım. - Öyle değildi - Dinlemedin.Tutup elimden çıkardın beni ormanımdan. Ne olacak şimdi, ne geri dönebiliyorum ne ileri gidebiliyorum. Arafta bıraktın beni gittin. - Hayat devam ediyor ama geçecek acın bir süre sonra unutacaksın - Off. Yakışmıyor sana klişelerle konuşmak - Öyle ama sonsuza kadar arkamdan yas tutacak değilsin ya - Arkandan!! - Her neredense işte - Yas tuttuğum filan yok benim. Ama yapamıyorum işte. Bu kadar çabuk pes etmeseydin keşke - Çabuk mu? Elimizden geleni yapmadık mı? - Fazlasını denerdik. Ben senin için değişirdim - İnsan değişmiyor. Sevdiğin zaman değişebilirim zannediyorsun ama ufak bir kıskançlık,kızgınlık ya da alakasız bir söz içindeki hiç değişmeyen seni ortaya çıkarıveriyor - Rolleri mi değiştik? Psikoloji okuyan benim sanıyordum. - Ama.. - Tamam tamam doğru, insan değişmiyor. Ama o kadar çok istedim ki değişmeyi. Sen de inansaydın bana belki farklı olurdu. Belki bütün o psikobilmemne kitaplarını yanıltırdık - Yapamazdık - Neden? - Gitmem lazımdı - Biliyorum. - Sana bütün kalbimle.. - Sakın - Ne? - Yapma. Bana mutluluk filan dileme, hala mı klişe - Peki tamam. Ama ne olur çok üzme kendini - Ben mi üzüyorum kendimi? Yoksa sen mi üzdün beni? - Ama kaç kere konuştuk bunları. Hiçbir işe yaramıyor işte canımızı daha çok yakmaktan başka. Hiç gelmemeliydim buraya - Evet. Gelmemeliydin.. Geldin.. Gitmemeliydin.. Gittin.. Yapmaman gereken ne varsa yaptın başından beri. - Ama.. - Tamam tamam söylemedim bir şey. Hadi git artık - Sen? - Ben buradayım - Bekleyecek misin? Bekleme desem.. - Sana ne derim - Peki tamam iyi bak kendine - Kalsaydın da sen iyi baksaydın bana - Aliii!! - Sustum - Hoşça kal - Kalırım...
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
26 Kasım 2015, 16:50 | #13 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Karpuz kabuğuna yazılar yazmak... Biliyor musun Gölge, hala kızgın bana. "Neden kızgın olsun?" Olanlar için herhalde. Bana korkak dedi. Beş para etmeyen ödleğin teki olduğumu söyledi ve gitti? "Değil miydin peki?" Değildim. Ya da öyle sanıyordum. Şu an hiçbir şeyden emin değilim. "Hem sen o gitti dememiş miydin, neden seni suçlasın ki? Gidenler üzüntülerini sunar, kalanlar da teessüflerini. Kızmak kalanın hakkı, bir tür teselli ikramiyesi gibi yani." Ne hakkı hukuku allah aşkına. Hem gitti, hem de kızdı işte. Kızarak gitti. Giderken kızdı. Kızdığı için gitti. Hatta gittiği için kızmış bile olabilir. "Saçmalama!" Belki de hiçbir şey yapamadığım için kızdı bana. Gitmesine izin verdiğim için kızdı belki. Ama nasıl yapabilirdim, her şey o kadar zamasızdı ki. Anlatamadım derdimi, o da korkak olduğumu zannetti ve gitti. "Haklıymış" Haklıydı evet, ben haksızdım haklısın. O haklı, sen de haklısın, her şeyde olduğu gibi bunda da bir tek ben haksızım. "Düzeltemez misin peki?" İroni diye bir şey duymadın mı sen hiç? "Düzeltemez misin dedim sen beni duymadın mı asıl?" Bilmiyorum Gölge, hiçbir şey bilmiyorum. "Olan olmuş artık bari bu kez akıllı ol, korkaklık etme" Yapma şunu, bari sen korkak deme bana. "Değil misin?" Evet galiba korkağım. Galiba.. Tamam galiba falan değil, korkuyorum Gölge, korkuyorum. Ondan korkuyorum, kendimden korkuyorum, senden bile korkuyorum. En çok da olamayacaklardan korkuyorum, olacaklardan değil. Güzel şeyler olsun istiyorum, çok güzel şeyler. Ama her işte olduğu gibi elime yüzüme bulaştırmaktan korkuyorum. Kendimi anlatamamaktan korkuyorum, keşke düşünce hızıyla konuşabilsem. Düşündüklerimi bir bilebilse o zaman hak verecek bana ama düşündüklerimi anlatamamaktan korkuyorum. Yardım et bana Gölge, çok korkuyorum..
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
26 Kasım 2015, 16:59 | #14 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Karpuz kabuğuna yazılar yazmak... Öfkeliyim Gölge. Biraz daha somut bir şey olsan seni bile çiğneyip geçecek kadar öfkeliyim. Keyfin yerinde tabi, senin bir bedenin yok. Bense hem gövdemle hem de seninle uğraşmak durumundayım. Ve onlarla.. Onlar; birbirleriyle oyuncak gibi oynayıp sıkılınca bir kenara fırlatanlar, gecekondularından en afili kıyafetleriyle fırlayıp iliştikleri bar taburesinde kızların memelerine bakıp birayla birlikte ağızlarının sularını içenler ve memelerini her türlü bakılmama ihtimalini dışarıda bırakacak kadar arsızca sokağa salanlar, kapı önü değnekçileri, çiçek satan şoparlar, bir bok satmayıp para dilenen çocuklar, sevdiklerine açılamayanlar, masaya kapaklanıp hıçkıra hıçkıra ağlayanlar, tepeden tırnağa tere bulanmışken etrafa sahte gülücükler fırlatan garson kızlar, kafaları güzelleştikçe vahşi batının hızlı kovboyları edasıyla cep telefonlarına saldırıp zavallı mesajlar yazan egosu çürümüş mahluklar, ucuz hayaller, iğrenç pazarlıklar ve kalabalık ve gürültü ve duman ve et ve ter ve korku.. Korkuyorlar aslında Gölge, hepsi birer korkak. Yalnızlıktan korkuyorlar, unutulmaktan Fark edilememek korkusu ödlerini koparıyor. En aşağılık ilgi bile yok sayılmaktan daha iyi geliyor onlara. Çünkü biliyorlar ki gerçekten yalnız kaldıklarında kendileriyle hesaplaşmaya başlayacaklar ve hiçbiri bunun üstesinden gelebilecek kadar güçlü değil. Ve ben Gölge bunları gördükçe deliye dönüyorum. Avaz avaz bağırmak istiyorum, siktirin gidin bir ağaç kovuğu bulun kendinize bir mağara bir oda bir her neyse işte gidin kapatın kendinizi.. Ama yapamıyorum. Kimselere bir şey söyleyemiyorum. Sonra da işte böyle kendime sarıyorum. Elimden hiçbir şey gelmiyor Gölge. Kalabalıkların arasında sabun köpüğü gibi dağılıp bu saçma sapan kompozisyonun bir parçası oluverecekmişim gibi geliyor, korkuyorum. Dağılıyorum aslında Gölge, kendi kendime, yavaş yavaş, öfke içinde küçülüp dağılıyorum..
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
26 Kasım 2015, 17:06 | #15 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Karpuz kabuğuna yazılar yazmak... Hepsi geçecek Gölge. Geçecek elbet zaman ve bu zaman geçip o zaman geldiğinde seni kurtulması imkansız bir vicdan azabı gibi sürekli yanımda taşımak zorunda kalmayacağım. Geldiğinde o zaman; ağaçların çiçek açtığı mevsimi bir türlü yakalayamamam, insanların benden ne istediklerini hiçbir zaman anlayamamam ve gülünecek yerlerde gülüp ağlanacak yerlerde ağlayamamam mesele olmaktan çıkacak. Tedavülden kalkacağım Gölge. "Yavaş yavaş geçeceğim kalabalıkların arasından." Adına yaraşır bir -Gölgeler Alemi'ne- uğurlayıp seni, gölgelerin var olmak için insanlara ve insanların var olmak için gölgelere ihtiyaç duymadığı mutlak yalnızlığın ülkesinde krallığımı ilan edeceğim. Hepsi geçecek Gölge, geçecek. Geçtiğinde bu zaman ve geldiğinde o zaman ben artık sadece anılara tahammül edeceğim..
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
26 Kasım 2015, 17:13 | #16 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Karpuz kabuğuna yazılar yazmak... İnsanlarla problemim ne biliyor musun Gölge? Yoruyorlar beni, onların yanında hiçbir şey yapmasam bile çok yoruluyorum. Endişelerine ortak olmamı istiyorlar, mutluluklarını paylaşmamı, acılarını kendi acımmış gibi hissetmemi istiyorlar. Bunları yapabilirim aslında, çok bir şey yapmaya gerek yok, bir kaç jest ve mimikle her şeyi anlıyormuş gibi görünmem mümkün. Ama bitmiyor işte Gölge. Bir insanı bir kez anlar gibi yaptın mı sonu gelmiyor bunun. Dipsiz bir empati kuyusunun içine çekmeye çalışıyorlar sonra. Kimsenin kimseyi umursamadığı bir yer var mı Gölge? Benim gerçekten mutlu olabileceği tek yer orası galiba..
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
26 Kasım 2015, 17:15 | #17 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Karpuz kabuğuna yazılar yazmak... Sıkılıyorum gölge. Aslında sıkılmak bile değil bu. Düzenli olarak hiçbir şey yapamıyorum. Sıkılmak dahil hiçbir şeyde istikrarlı olamıyorum. Belli bir ritme sahip olduğunu zannettiğim sıkıntım bile aptal bir günlük olayla dağılıp gidiyor. Sonra geri geliyor, sonra tekrar gidiyor, geliyor sonra tekrar... Yaşamakta dikiş tutturamıyorum mesela. Ölemiyorum da.. Her gün öldüğüm için belki de tek bir kez adam gibi ölmeyi beceremiyorum. Dünyaya meydan okuduğumu zannettiğim anlarda korku paçalarımdan akıyor mesela. Örneklere başvurmadan konuşamıyorum bile gölge, mesela demeden üç cümle kuramam peş peşe. Aslımı yitirdim galiba, varlığım hükümsüzdür..
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
26 Kasım 2015, 17:16 | #18 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Karpuz kabuğuna yazılar yazmak... Onlar farklı Gölge.. Ya da biz farklıyız bilmiyorum. Onlar sırtlarında seyrek şeffaf açık sarı tüyleri, gittikleri yere göre üzerlerine geçirdikleri kıyafetleri ve avuç içlerinde minik ter havuzları yaratmalarına rağmen bir türlü bırakamadıkları sevgililerinin elleriyle bulundukları her yere sığarken, seninle ben kesik koltuk altı kılı gibi yersiz mekansız atılı duruyoruz saçma sapan köşelerde. Onlar neredelerse oraya aitmiş gibi davranıp hiçbir yerde yabancılık çekmeyecek kadar akıllılar. Bir de bize bak Gölge. Kendine bak! Zeka düzeyini sikeyim senin.. Kendine sığınak olarak seçtiğin bedenden belli zaten kafanın çalışmadığı. Defolup gitsen ya. Kendimle uğraşmayı bile beceremezken ben, bir de senin asalak, çürükçül, parazit, müphem varlığınla uğraşmasam ya. S... git be Gölge..
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
27 Kasım 2015, 20:01 | #19 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Karpuz kabuğuna yazılar yazmak... Maradona kilo aldığında acaip üzülmüştüm 94 dünya kupasıydı kokain ayağına futbolu bıraktırdıklarında O zamana kadar bi dedem öldüğünde ağlamıştım Bir de o gün ağladım Maradona'yla beraber Sonra çok ağladım çook sayısını bile unuttum Ama hala işler ne zaman kötü gitse ve ağlasam Gözümün önüne Maradona'nın ağlayan yüzü gelir Ben hala Maradona'yla beraber ağlarım sevgilim Ağlayan Maradona'nın ne demek olduğunu Bütün kenar mahalle çocukları iyi bilir Tanrı, eliyle başımı okşamış gibi Sevinmiştim Maradona İngiltere'ye çaktığında Falkland Adaları'nın nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu ama Fark etmezdi o zamanlar Arjantin dışındaki tüm takımlar Biraz ipne, biraz kapitalist biraz da ********di Che'yi bile ilk kez Maradona'nın tişörtünde görüp sevdim Senin şimdi bunu anlaman biraz zor biliyorum O zamanlar elimden gelse Maradona'ya zarar vermesin diye İçtiği kokainleri elinden alıp hepsini kendim içebilirdim Babam Muhammed Ali'yi çok severdi beni boks maçlarına götürürdü Maçlar gece olurdu ve sadece kahvede televizyon vardı Babam beni usulca uyandırıp kucağına alır Gece yarısı Muhammed Ali'nin maçlarına götürürdü O aralar çok küçüktüm bunun ne demek olduğunu bilmiyordum Babam seviyor diye ben de Muhammed Ali'yi seviyordum Ne zaman suratına yumruk atsa rakibi Ben suratımı babamın göğsüne gömüyordum Dediğim gibi olayların farkında değildim pek Muhammed Ali'yi babam seviyor diye seviyordum Sonra yine babamla 82 dünya kupasını Aynı adamı sevdiğimiz için izledik Bu kez durum farklıydı ama Maradona'yı Babam da seviyordu ben de seviyordum Maradona futbolu bıraktıktan sonra babam da futbol izlemeyi bıraktı Ben de bir ara bırakmak istedim sigara gibiydi meret beceremedim Yani sevgilim ben Maradona'yı Hemen hemen seni sevdiğim kadar çok sevdim..
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
29 Kasım 2015, 16:22 | #20 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Karpuz kabuğuna yazılar yazmak... İlk utandığı yeri nasıl unutur insan? Oturduğum park bankından tepeye kaldırıyorum kafamı bin tane yıldız görüyorum. Her birinin ayrı hikayesi var sanki. Bilim adamları bu yıldızların bazılarının çoktan sönmüş olabileceğini, sadece ışıklarının bize geç ulaştığını söylüyor, doktor sigarayı azaltmamı söylüyor, annem ara sıra uyumamı söylüyor. Herkes haklı anasını satayım herkes doğru söylüyor. Bir benim yanılan, bir boku bilmeyen. Çoktan sönmüş olabilecek yıldızlara isim koymaya çalışıyorum telaşla, sigarayı doktorla pazarlık konusu bile yapamıyorum, annemse belimi büküyor diyemiyorum bir şey. Ve kafamda aynı sikik soru gece boyunca... İnsan ilk utandığı yeri nasıl unutur? Bunun cevabını bulursam eğer sıra şu soruya gelecek. İnsan en son utandığı şeyden nasıl kurtulur?
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
Etiketler |
kabuğuna, karpuz, yazmak, yazılar |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Kaplumbağa kabuğuna nasıl kavuştu? | Zen | Bilim Dünyasından Son Haberler | 0 | 04 Ağustos 2013 17:03 |
Kabuğuna Sinmiş Adam - Anton Çehov | Liaaa | Ne Okumalıyım? | 0 | 20 Mart 2012 12:49 |
Karpuz - Karpuz Nedir - Karpuz Yetiştiriciliği | YapraK | Türkiye'nin Coğrafi Bölgeleri | 0 | 14 Mart 2010 21:33 |