Birinin karşısında tüm maskelerini çıkardığın o an.Ne soğuk kadın olursun, ne güçlü kadın o saatten sonra, ne kompleksiz kadın olursun ne de ulaşılmaz. Her ne masken varsa taktığın uçar gider onun yanında. Çatlak kadın olursun biraz, çocuk kadın, arsız, tutkulu kadın, takıntılı, kompleksli hatta ojesiz, fönsüz kadın. Neyse içinde gerçekten yaşattığın, bastırdığın, saklamayı seçtiğin, tüm o gizli kapaklı fırtınaların ortaya dökülür tek tek . Ondandır güçsüzlüğün, kalkanlarını bırakmışsındır bir kere, çırılçıplaksındır artık birinin önünde.Ondandır korkuların çünkü bilirsin ki daha çok canın yanar kalkanların olmadan, kalbin daha çok kanar. Ne zordur atmak o maskelerini, göstermek asıl halini ve ne umursamazdır, ne hafif.Maskesiz kahkahaların da daha gerçektir, gözyaşlarında. Kalbin ortadadır işte al götür der gibi. Al götür, gözün gibi bak hatta kır, dök, saç, yeter ki sende kalsın!Ah be kadın naptın, yapılır mı böyle şey, bırakılır mı bütün maskeler bir yana ve indirilir mi hiç bütün kalkanlar birinin yanında?.demezsin bile, aklına gelmez, umrunda olmaz.Sevmek istersin, sevilmek, aşık olmak, aşka düşmek, mutlu olmak istersin, mutluluğuna şaşmak hatta şaşıp kalmak, kaybetmekten korkmak, o korkuyu taa iliklerinde hissetmek. İstersinde istersin işte. Maskelerinle yaşayamadığın her şeyi, o en korunmasız halinle yaşamak istersin. Nefes alır gibi, doğal akışında, sanki o hisler hep varmış gibi. Ah o maskesizlik nasıl bir şuursuzluktur peki? Yarının yokmuş gibi, yarın o maskelere hiç ihtiyacın olmayacakmış gibi, onlar artık çöpmüş gibi.
Bir gün hayatıma bir ADAM geldi ve yaşamaya alıştığım maskelerimin hepsini tek hamlede attı.Ve ben çırılçıplak maskesiz kaldım.Maskesiz!