20 Şubat 2017, 17:59 | #161 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: hepsi yaralar, sonuncusu öldürür. Pamuk ipliğine bağlı bağlılıklarımız var, düştüğümüz sevda tuzaklarının huzurlu ölüşlerini arıyoruz havada süzülürken anlamsız.. Yaşamın kurallarının altında eziliyoruz, birilerimiz avcı oluyor, birilerimiz avlanıyoruz.
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
23 Şubat 2017, 00:34 | #162 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: hepsi yaralar, sonuncusu öldürür. Biraz yorgunum… Kavgaları birikiyor insanın. Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla. Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bu günlerde. Kaç yaşındayım sahi? Saymadım, bilmiyorum. Belki kırklarımdayım, belki otuzlarımda. Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında. Hiç bilmiyorum… Hayat, taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor. Baharın rayihasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımızı.
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
23 Şubat 2017, 21:39 | #163 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: hepsi yaralar, sonuncusu öldürür. İnsanoğlu tarafından “yeterince” yalnız bırakılırsanız, bir müddet sonra otların sesini duymaya başlamanız ihtimaldir. Bir ot, diğer türdeşi ile yan yana geldiğinde hangi derde deva olacağını fısıldar mesela. Bir başka ot ise bir bakarsınız sizi çepeçevre sarmalamış, dünyanın geri kalanından saklıyor. Boşuna değildir bazı şairlerin belli yaşanmışlıkların ve kafi miktarda kırgınlıkların ardından kendini doğaya teslim etmesi. Boşuna değildir şiirin nice hastalıklara şifa olması.
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
25 Şubat 2017, 13:59 | #166 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: hepsi yaralar, sonuncusu öldürür. Hatırlayın, nasıl diyordu Zarifoğlu: "Gökyüzüne bakmayanların kalbi daha çabuk kirlenir." O vakit, hadi, güne şiirle başlayıp göğe bakalım. Yüreği pırıl pırıl kalanlardan olmak adına... Bir adam bir kadın var içimde iyice anladım Bana bunu sessizce anlatıyorlardı Bir yerde onların yönlerinden alımlı bir zarf katlanmıştı uzaktaki bulvarların geceye vurdukları çağırmasız kır günlerini zararsız akrepleri uzunlamasına yaşayıp yatay bir çocukla kalkan bir sürü alışkanlıklar taşıyan insanlığımızı gülüşü yalnızlar çarşısında çağrılmış gümüş seslerini aynadaki yüzlerin başkası sevsin diye en seçkin yerine bir şal gezdirirdi İnsanlığımıza bir şey getirirdi yalnızlarla Bir sen varsın hep saçların ağzın Bir merdiven hücresinde uzak çağrışımlarla koşardın ya bensem seni sonsuz gelişinle saçından tanıyor gülüşünden kaçıyor eğilip başını içlerimden geçtiğin zaman uzağa bir yolcuya karşı çıkar gibi Artık gecikmiş alışıldığım gidişinle davranılmaz üstünde durulmaz hiçbir tüfeğe gelmez bir kekliksem Yüzün soygundan geçmiş öyle bir yerde durmuş ki bakışın boynun bozgun üstünden bir nehir geçer gibi ya gecedir ondan ya bulanık sudan bir hasta gibi ağrımaktasın Gelişini aldım onu nasıl harcadım Denizden bunalıp okyanusa Selâm çakan vapurun Sevindik adımına birden parka çekildik Ve birden nasıl bayram bıyıklı Bir yaylım herkesin yaydığı bir merhabayla Eğip başını içlerimden gittiğin zaman Uzağa bir yolcuya çıkar gibi Selini üstüme çektin önce camdan bir mektup dolabının üstüste sayısız koridorunu yüzüme yakın başını duvara değdirmiş bir benzetişle josef ka benzeri bir bakışındı ya da konuşmayı kesip aman sen öyle bir gittin ki benimle Piknik beni sana verdi önce Gelişen güneş yalnızlıktan bir göze Eski ellerin Ve çağlarınla bir şeye uzanmış etin Ve hançerinle zamana saf durmuş Son gidişindir bu Bunların hepsi beni çağırıyorlar sevinçlerimden Biri denizdir uzun boylu gürültüsüyle zaten hangisi kavak zürafası değil biri bütün yan odaları bekler kuşkulu geçer camlardan ve bırakır yerini bir koridor bekçisine Haydi sen bütün onlara git benimle Son sigaramdın Gidişin antinikotin Birden bir şey mutlu eşit piyano çalıyor Elleri iki çeşit durgun Gerçi çıkmıyor gelenlerin karanlığa duranların Suya inen sesleri Tam şimdi denizinle bir çakıl taşına yaklaşıyor kuma çok yakın bütün kesitlerinle bakıyor ve bunalıyorsun Tam şimdi ipe koşan beni elleriyle alkışlayan ağrıyan bir gün geliyor Cahit Zarifoğlu
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
06 Mart 2017, 16:23 | #169 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: hepsi yaralar, sonuncusu öldürür. Tutup, desem ki; -geleceğim sana, gelemem ki. Kendimden de kaçamamışlığım var, hayat bu. Fazla geliyor insana. Bir kenara bırakıp -bu benim değil, diyerekten kaçıp gitmeyi çok istedim, gidilmediğini öğrendiğimde, kalacak yerim bile yokken üstelik.
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
20 Eylül 2017, 00:52 | #170 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: hepsi yaralar, sonuncusu öldürür. Allah der ki: ,,Kimi benden çok seversen onu senden alırım..." Ve ekler; Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım..." Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar. Canından saydığın yâr bile bir gün el olur, aklın şaşar. Dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dostun olur. Öyle garip bi' dünya. Olmaz dediğin ne varsa olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın... En garibi de budur ya "öldüm" der durur, yine de yaşarsın... |
|
Etiketler |
Öldürür |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Türkiye, internette Avrupa sonuncusu! | Deep | İnternet Dünyasından Haberler | 0 | 16 Aralık 2011 14:47 |
Açık yaralar ... | Ecrin | İlk Yardım | 0 | 24 Eylül 2011 19:01 |