21 Aralık 2016, 15:40 | #101 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. ...değişmek gerek oysa
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
22 Aralık 2016, 01:23 | #102 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Bazen tüm bunları düşünmüyormuş gibi yapıyorum,
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
22 Aralık 2016, 17:07 | #103 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Ve işgalim,eşgalim,sevgilim... Keşke diyorum bazen bu şehir yanlızca senden ibaret olsaydı... - Mehmet Uzun
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
23 Aralık 2016, 20:07 | #104 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Karlar eriyince, beyaz kalır mı gece?
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
23 Aralık 2016, 21:36 | #105 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Bir çocuk minicik ellerinin arasına alıp salladı küçük dünyamı.Onun sallamasıyla başımdan aşağıya beyaz beyaz noktacıklar dökülmeye başladı.Uzun uzun seyretti bu manzarayı çocuk, beni ve küçük dünyamı. Son beyazlık da düşünce yere tekrar sallandı dünyam. Tekrar seyretti bu manzarayı çocuk büyük bir hayranlık ve merakla. Kim bilir ne kadar çok istiyordu bu kürenin içinde olmayı. Kendi küresinin görünmez camları içerisinde yaşayan çocuk tabii ki bilemezdi benim küremde her şeyin ne kadar sahte olduğunu. Altında üşümek istediği kar sahte, üstüne tırmanmak istediği çam ağacı sahteydi ve kömürlerle üzerine düğmeler yapmak istediği ben sahteydim. Annesinden azar işitip de ağladığı zaman gözlerinin takıldığı gülümsemem de sahteydi ve en çok da o sahteydi aslında. Mutluluğu arayan insanların fabrikalarında büyük bir gülümseme yüzüme yapıştırılırken mutsuz olma hakkı verilmemişti bana çünkü. Yine de ağlardım ben gizlice, sahte karlar üzerimde dans ettiğinde. Oysa kimse üzülmezdi bir kar küresinin içindeki dünyayı izlerken. Bilmezlerdi çünkü içeride gülümseyen o kardan adamın aslında ağladığını. Tek mevsimin yaşandığı bir dünyaydı benimkisi. İçinde sadece tek bir rengin olduğu bir dünya… Gülümsemeye zorlanmışlığımla, kendi dünyamın merkezine saplanmışlığımla ve tüm sahteliğimle içinde bulunduğum ve camlarını kırıp dışına çıkamadığım bir dünya… Keşke getirebilseydim buraya baharı. Arkamdaki çam ağacının dallarında kuşlar cıvıldasaydı,açsaydı rengarenk çiçekler, arılar bal yapsaydı. Ne kadar güzel olurdu baharı kendi küçük dünyama getirebilseydim. Hatta o kadar güzel olurduki gerçek olsam erirdim. Ama ne bahar uğradı buralara ne de ben gerçek olup eridim. Küçük çocuk yanımda oturmuş uçuşan sahte karlarımı izlerken, ben onun odasının penceresinden yüzümde gülümseme içimde yaşla yağan yağmuru seyrettim.
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
23 Aralık 2016, 22:54 | #106 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. "Yirmi beş yaşındasın ve yirmi dokuz dişin, üç gömleğin, sekiz çorabın, artık okumadığın birkaç kitabın, artık dinlemediğin birkaç plağın var. Başka şeyleri hatırlamayı canın çekmiyor: ne aileni, ne öğrenimini, ne aşklarını, ne dostlarını, ne tatillerini, ne de tasarılarını. Yolculuklara çıktın ve dönüşte yanında hiçbir şey getirmedin. Oturuyor ve beklemek istiyorsun sadece, bekleyecek bir şey kalmayana kadar beklemek: Gece olsun, saatler vursun, günler geçip gitsin, anılar silikleşsin..."
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
24 Aralık 2016, 02:55 | #107 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Oturuyor ve beklemek istiyorsun sadece, bekleyecek bir şey kalmayana kadar beklemek: Gece olsun, saatler vursun, günler geçip gitsin, anılar silikleşsin.. evet, anılar silikleşsin..
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
24 Aralık 2016, 13:56 | #108 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Kumdan bir kale düşünün. Çevresine güzel su kanalları yapmış, hendekler kazmışsınız. Yalnız öyle bir yere inşa etmişsiniz ki kalenizi, dalgalar güçlendikçe önce su kanalları doluyor, sonra heybetli surlarınız tuzlu suyun ellerinde giderek erimeye başlıyor. Sizse elinizde küçük plastik kovanız, sahilden topladığınız kuru kumlarla surları onarmaya çalışıyorsunuz. Yaptığınız yamalar, bir sonraki dalganın darbesiyle çirkin şekiller almaya başlıyor. Küçük plastik kovanızla habire koşturup duruyorsunuz. Kan, ter ve panik içinde!.. O kadar odaklanmışsınız ki “onarmaya”, bu yıkımın artık sizin kontrolünüzde olmadığını göremiyorsunuz. Oysa bir dursanız, durup da yukarıdan baksanız kaleye, çamur haline gelmiş surlara ve dalgalara; onarmaya harcadığınız sürede yepyeni bir kale inşa edilebileceğini göreceksiniz. Denizin biraz ötesinde, yeni bir başlangıç yapabileceksiniz. Yaşam da birçoğumuz için böyle geçip gidiyor. “Alışmaya” çalışıyoruz. İncinen yerlerimize her gün küçük yamalar dikiyoruz. Ertesi gün sökülüyor yamalarımız, yara bere içinde, delik deşik, yorgun argın dönüyoruz evlerimize. Her şeyi bırakıp düşlerimizin peşinden gitmek, bir lüksmüş, şımarıklıkmış gibi görünüyor gözümüze. Öyle ki utanıyoruz da bazen, gitme düşlerimizden! Bazen bir şeyi onarmak için, önce tamamen yıkmak gerekmez mi? Hayatınızdaki bazı kumdan kaleler, denize karışmayı çoktan hak etmedi mi?
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
24 Aralık 2016, 16:54 | #109 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Kor bir yankıdan başka nedir ki taş? Dünyada bir heves değil mi insan? Yokluk ateşiyle tutunduk varlığa çatladık,kırıldık ağrıdık. Sarıydı kum çünkü gökyüzü sarı hatıra. Yeryüzünün acı bilgisine uyandık, şaşkınlığa. Derin uçurumlardan doğrulup doruğa, yollarda kabuklar soyunduk. Dilsizmiş dağ,ses etmemiş bize merhamet ettik bakıp halimize -Ah boynumuz ağırdı bize boyumuzdan büyük yükler edindik. Çöl! yetmez mi bunca ağrıdığımız sarı zehir işte dört yanımız Çöl! kaldır kumunu duy halimiz: -Kaybolduk sende, nerde yolumuz?
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
24 Aralık 2016, 22:16 | #110 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. o zaman bu da dursun burda,,
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
Etiketler |
mutluluk, mutlusuzluk, mutsuz |
Konuyu Toplam 26 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 26 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
En yaygın 31 seks yanılgısı! | SeytaninOrkestrasi | Ah Erkekler | 0 | 01 Nisan 2010 06:56 |
Pagerank Yanılgısı | saltanat | Google Seo | 5 | 04 Şubat 2010 09:41 |