01 Şubat 2017, 16:26 | #171 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Yirmi yaşım ile otuz yaşım arasında aklın bittiği yerleri ve çıldırmanın sınırlarını aradım. Çıldırmanın beni ne kadar ilgilendirdiğini bilmiyorum, bu yüzden onu kendi kafamda ve beynimde yaşamaya kalktım. Akıl ve çılgınlık arasındaki ufak, yıldırım hızına sahip atlayışı sözcüklerle nasıl anlatabilirim. Beyin, düşünce kendini özgürleştiriyor, fırlıyor, bir roket gibi evrene, boşluğa, sonsuz boşluğa. Onunla birlikte gövde de. Ya da gövde kalıyor da, düşünce gövdeyi koparıp sonsuz boşluğa doğru uçmaya başlıyor. Acı veren bir şey bu. Çok acı veren. Ürküten. Hem de nasıl ürküten! Çılgınlığı bilmeden aklın sınırları son derece can sıkıcı. Kabul edilemez. Yetersiz. Aklın dünyası dışında başka şeyler olmalıydı. Ben çılgınlık dünyasının en derin, en uzun, en sonsuz yolculuğunu yaptım. En acı veren yolculuğu. Tüm öbür acılar, akıldan çılgınlığa geçişle karşılaştırıldığında kabul edilir. Çılgınlık yoluyla kurtuluşumu ne büyük bir cesaretle tamamladım, tüm acılardan, tüm gövdelerden, güneşlerden, ana-babalardan ve çocuklardan, güvenden ve güvensizlikten, tüm düzenlerden. Düzen ve güven kadar ürkütücü bir şey yoktur. Hiçbir şey. Hiçbir korku… Aklını en acı olana, en derine, en sonsuza atmışsan korkma. Ne sessizlikten, ne dolunaydan, ne ölümlülükten, ne ölümsüzlükten, ne seslerden, ne gün doğuşundan, ne gün batışından. Sakin ol. Öylece dur. Yaşamdan geç. Anlamsız konuşmaları dinle, galerileri gez,kahvelere otur- artık hiçbir yerdesin. Tüm raylardan git, denizin her türlü grisinin tadını çıkart. Çılgınlığın boyutları yok. Sallanan, boyutsuz bir boşluk. Orada daha yüksek, daha geniş, daha derin algılanıyor, boyut yok. Oluşumunu yaratan spermalara dek geri gidebilir düşüncen. Kendi embriyonluğunu anımsayabilirsin, annenin karnında geçirdiğin ayları, orada kalıp gün ışığı görmek istemeyişini. Çılgınlığın evreninde yükselmeye başladığın anlar ne büyük acı verir. Gövdenin ayrıdığı anlar. Otuz yaşım ile kırk arasında ne akıllı ne de çılgındım. Bu ikisinin ötesinde kalıp olup bitene seyirci oldum ve dünyayı kavradığımı sandım. İlk kez gördüm denizlerini. İlk kez güneşin altında yattım. Gecelerinde dolaştım. Kırk yaşımda başlamam ya da bitirmem gerekeni bitirdiğimi sanıyordum. Bir insan yaşamı kırk yılda olabilir.. Olmalı. Bir ölüm özlemi değil bu. Özlemlerim kalmadı. Ben aslında sürekli özlüyor ve bir özlem durumunda yaşıyorum.. Bu yüzden özlemlerim yok. Yalnız bir kavrama bu. Bütünselliğin kavranması. Bitirilmişliğin. Bir yolculuğun sonu. Başlangıcı olmayan yatay bir yolculuğun sonu. Kendi yuvarladığım çevresinde dönen bir yolculuğun. Şimdi okunmuş kitapları yeniden okuyorum. Şimdi bildik müzikleri yeniden dinliyorum. Yenmiş yemekleri yeniden yiyiyorum. Sevip yitirdiklerimi yeniden seviyorum. Şimdi uykusuzluğumu yeniden uyuyorum. Şimdi açlığımla yeniden acıkıyorum.Şimdi gittiğim kentlere yeniden gidiyorum.Şimdi havada uçuyor, raylarda, su yüzeylerinde, yaşama ve ölüme karşı duyduğum aynı umarsamazlıkla dolaşıyorum.Tartışmaları biliyorum. Duyguları. Korkuları. Sözcükleri. Her dili anlıyorum. Anlıyor ama kavrayamıyorum.
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
01 Şubat 2017, 17:04 | #172 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk.
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
01 Şubat 2017, 17:10 | #173 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Sen yokken buralar hep mutsuzluk. Sen varken her yer koşulsuz, sonsuz mutluluk. @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sen benim sevmelerimin en güzelisin
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
03 Şubat 2017, 16:11 | #174 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Dilerim sen pötikareli gömlekler gibi neşeli, İri dişli iki mısır koçanı kadar Mutlu ve yan yanasındır. Belki bir gün beni ziyarete gelirsin Sana krem fıstıklı ekmek ikram ederim Artık çok mutlu olacağızlı ekmekler Süte ekmek doğrar ve Papara papara diye şarkı söyleriz. Sen ruhumun misafir odasında uyursun, Süt ve gözyaşı lekeli yumuşak yer yatağında. Didem Madak - Grapon Kağıtları
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
03 Şubat 2017, 22:14 | #176 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
03 Şubat 2017, 22:23 | #177 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. aslında sadece bunu diyecektim: durmadan hurdayım yanımda özen ve ısrar yanımda boyuna kızaran yüz, burası dağılan dikkat aslında düşünün sadece, bellek buyurun nerdeyim, tam görünmüyorum, yalanlar uğrayacaktı bana nerdeyim, üstelik telaşım da yok ortada bilinir ki sadece bunu diyecektim: iki kış bir karış devletle burdayım aslında burdayım, burası oğulluğumun özenle suya bırakılmış semender hali sözdü nemlenmeyecektim, sözdü sadece eğilip suyu sevecektim ahh, kalmayacaktım kimsenin kimseye bir tespih kadar olmadığı günlerde yalnız yüzümün karışlarına kanıp o devlete asla surat asmayacaktım kandım, kaldım ve anladım önümde beş öğün yangın, sonumda Sivas’ı dökülmüş ülke herkes en çok kendine diğeri, kendi kendine surat şaş dedim son dedim şaş! ve olma zurnası kırık babamın davul eli sonunda annem, elinde onun vasiyet tefi vur haa! vur haa! vur haa… ahh, sonra pişman pişman annem annem yüzüm gözüm birer birer beni vur! vurma cinnet ikizlerimi aslında sadece bunu diyecektim, burdayım ve bu bir oyuk burdayım, burası hâlâ ve öylesine ağırlandığım durak günleri dalgın yarımda şüphe, bıraktığı bıyıkta sebep arayan dedem yanımda annem yanımda cinnet ve cinayet ikizlerim yanımda savruk bir çift kabadayının dağılmış tespih taneleri sorma, sadece oraya gidecektim, kötü çekilmiş bir fotoğrafa o kimsenin kimseye bir devlet kadar kasrı yok günlerde duası ezber, avluları dar ve toz çeşmeleri ısrarla bozuklu çocukluğumun orada değil, aslında durmadan burdayım burası çatık zamanda ısrar burası özenle pişman, iki karış yüzümde terleyen telaş sordum: sır kızıl, devlet unutkan, gördüğüm her surat tenha sordum: törenler giz, zamanlar az, şakayla karışık: hâlâ severken öldürülen o yavruya mı benziyor aşklar ben buraya aslında kal diyen her yerden çıkıp geldim şaştım, geçerken hiçbir hayata taşınmadan kaldım taş attım kendime, kuyu kazdım özendim kaldım geçerken uğrayan babanın çocuğuna durmadan kendime geçtim, geçmeye devam ben ısrarla uğrayanı özenle sevdim, sevmeye devam elbet kendi kendine sağanak elbet babadan kalma bir yağış biçimi yine de ahh: gümüş ömürlerin altınkesimi canım canım teker teker tane tane söyle babadan kalma oyuk günleri aslında sadece bunu diyecektim. burdayım! burası dövülmüş bir yüzün yüz üstü düşme hâlleri
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
03 Şubat 2017, 23:15 | #178 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Evet, kalın duvarlarım var benim.
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
04 Şubat 2017, 18:16 | #179 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. “Sonra içime ve hatta dışıma kapandım.
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
04 Şubat 2017, 21:26 | #180 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Bir zamanlar kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım. Kaç metredir benim yokluğum? Benden daha çok var sanmıştım. Benim yokluğumdan dünyaya Bir elbise çıkar sanmıştım. Didem Madak
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
Etiketler |
mutluluk, mutlusuzluk, mutsuz |
Konuyu Toplam 12 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 12 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
En yaygın 31 seks yanılgısı! | SeytaninOrkestrasi | Ah Erkekler | 0 | 01 Nisan 2010 06:56 |
Pagerank Yanılgısı | saltanat | Google Seo | 5 | 04 Şubat 2010 09:41 |