27 Aralık 2016, 10:39 | #121 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Söylenecek başka bir şeyim yok artık.. Unutmak istemiyordum oysa, güzel kalan yaralar vardır çünkü. Limon kokulu yağmurlu kadınlar vardır. Hiç unutmayan kadınlar vardır. Herşeye rağmen yağmur kalan kadınlar vardır. Ben iyiyim şimdi sen nasılsın? Günaydın, limon kokulu, yağmurlu kadın Seve seve Pollyanna'n olurum, sen de benim koruyucu meleğim ol
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
27 Aralık 2016, 11:21 | #122 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Günaydııı @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] <3
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
27 Aralık 2016, 21:03 | #123 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. “Belki bu da kafiydi. Bir insana bir insan herhalde yeterdi. Fakat o da olmayınca? Her şeyin bir hayal, aldatıcı bir rüya, tam bir vehim olduğu meydana çıkınca ne yapılabilirdi? Bu sefer inanmak ve ümit etmek kabiliyetini ben kaybetmiştim. İçimde insanlara karşı öyle bir itimatsızlık, öyle bir acılık peyda olmuştu ki, bundan zaman zaman kendim de korkuyordum. Kim olursa olsun, temasa geldiğim herkesi düşman, hiç değilse muzır bir mahluk telakki ediyordum. Seneler geçtikçe bu his kuvvetini kaybedeceğine şiddetlendi. İnsanlara karşı duyduğum şüphe, kin derecesine çıktı. Bana yaklaşmak isteyenlerden kaçtım. Kendime en yakın bulduğum veya bulacağımı zannettiğim insanlardan en çok korkuyordum. “O bile böyle yaptıktan sonra!..” diyordum…”
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
27 Aralık 2016, 23:31 | #124 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Kaçıncı sınıfta öğrenmiştim bir insanın gözlerinde ki acıyı okumayı?
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
28 Aralık 2016, 12:17 | #125 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. An olur, insan kimsesiz hisseder. Bu his öyle tuhaftır ki, yaşamayana anlatması pek zordur. Ali Ayçil, "Bazen gidecek hiçbir yerim olmuyor benim, bir korkuluk gibi dikilip duruyorum insanların ortasında." der. Daha iyi nasıl tarif edilir bilinmez. Yine de sığınılacak sözcükler, şiirler, öyküler bizimdir @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
28 Aralık 2016, 14:50 | #126 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. İnsan şu hayatta sahip olduğu tek şeyin ailesi olduğunu düşünür. işin aslı kimse kimseye sahip olamıyor gördüğüm bu çünkü insan sahip olduğu şeylere zarar vermez veremez.
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
29 Aralık 2016, 00:11 | #127 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Galiba o şarkıyı dinlerken ağlamalıydık beceremedik Şimdi gözevlerimiz dolu nereye akıtacağımızı şaşırıyoruz Kırılmışlığımızın ortasında irtifa kaybedeceğimi bilmesem Saç tellerinden kapsülle zaman yolculuğu yapıp Bir kez daha demek için kalkıp geçmişe gelirim Ama söylediğin gibi geç kalmak için bile çok geç Galiba bunlardan hiç bahsetmemeliydim beceremedim Galiba sen bir bulutsun göbeğin kuşlara yuva Uzaklaştıkça güzelsin sesin melekler yankısı Zaten hangimiz neyi ilk defa kaybediyoruz ki Bak mesela ikimiz birbirimizi kaç kez kaybettik Kaç balık öldü akvaryumda kaç kez bu defa son dedik Biliyorum söylemiştin heves etmek için bile çok geç Galiba ben bir yağmurum yağmaktan çoktan vazgeçmiş Kalkarken arkamızdaki parkı yakmalıydık beceremedik
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
29 Aralık 2016, 12:08 | #128 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Aşkın kanununu tahsil etmiştim kalbimin en doğusunda İçimde yağmur duasına çıkmış birkaç köy Birkaç köy sular altında Kalbimin doğusu, her resme güneş çizen bir çocuktu. Gam yükünün kervanları yürürdü dudaklarımda Kavruk ve çatlaktı dudaklarımın toprakları Ölümün ötesinde bir köy vardı Orda, uzakta, kalbimin en doğusunda Şimdi bana yalnızca Dertli türkülere duyduğum karşılıksız aşk kaldı Güzel beyaz bir tay doğururdu her sene hafızam Yorgundu oysa Durmadan, durmadan hatırlamaya koşmaktan. Kalbimin doğusunda bir yalan dünya vardı. Okyanusları mavi olmayan. Benim için hayat, Kalbi kalpazanlıktan kırk sene yatmış çıkmış bir adamdı. Geçmişim acıyor şimdi, yalnız benim değil Benim ülkemin geçmişi de acıyor mesela. Bilirdim oysa ilk badem ağaçları çiçek açar baharda. Bilirdim çiçek satan çingene kızlarını Onlar bütün şimdileri, bütün zamanlara Bir gül parasına satardı.Oğlan kıza bir gül alsa Bilirdim odur en kırmızı zaman. Adına aşk diyorlardı Kalbimin doğusunda bir yalan dünya vardı.
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
29 Aralık 2016, 19:12 | #129 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. Ertelemekse mevzubahis ben pek maharetliyim, kabul, elime sağlık mı, elime benim kimseler su dökemez mi bilmem ama zaman aşımına uğramış olaylar, durumlar, pişmanlıklar tekrar masaya yatırılacak, mevzu gereğinden fazla uzatılıp münakaşaya dönüşecek, kapılar, telefonlar yüze çarpılacak, kimse birbirini anlamayacak veya yanlış anlayacaksa veyahutta zinhar doğruyu anlayıp hızla kırıp dökmekte beis görmeyecekse, nezaketsizliğinin okşanmasını bekleyecekse birileri;
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
30 Aralık 2016, 18:32 | #130 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mutlusuzluk. "Bana gitmekten bahsetme. Hiçbir kapıyı usulca açma ve sakın sessizce kapatma. Gürültüyle kapansınlar ardından. Yer yerinden oynasın. Hemen döneceğine yemin ettiğin bir ayin gibi uzaklarda bir dağın tepesinden eteklerine taşlar yuvarlansın. Gözünü açtığın gibi yataktan kalkıp gittiğin sabahlar var. Sıcaklığın içten içe yanan bir köz gibi parlamaya devam ediyor. Çarşafa düşmüş birkaç tel saçın kıvrılıp bir soru işaretine dönüşüyor. İşte o sabahlar sana gitme dersem, gerçekten gitme. Dur. Kapının eşiğine attığın ayağın havada kaldıysa dahi, dur. Güneş bir kez olsun başka alemlere doğsun. Gel, sarılalım. Yorganı üzerimize çekip içinde yok olalım. Ya da giydiklerini tek tek çıkarıp askılarına geri as. Gel var olalım. Avuç içlerin yeni bir atlas olsun. Kolların sırtımdaki kemiklerin bir parçası. Çarşaflar havalanıp havalanıp her seferinde başka bir coğrafyaya konsun. Öğütüldükçe havaya rayihalar salan şeylerin hepsiyle hemzemin olalım. Korkunç bir rüyamı anlattığımda cevap verme. Uzanıp saçımdan öp. Öperken kokla. Koklarken okşa. Okşarken daha önce hiç duymadığım bir tonunda konuş şefkatin. Sus sonra. Kelimelerin yetmediği boşluklara kokun dolsun. Bir dalganın bir kayada bir oyuk açarken gösterdiği sabırla konuşalım. Çocukça hikayeler anlatırsam sana uyku vaktine yakın, bil ki korkuyorum. Kendi içimdeki kasırgada yüzüne çarpan her sözcük yeryüzüne attığım bir kanca gibi gelip sana saplanıyorsa mesela. Yastıkta beni bekleyen hafif uykularla aramızdaki mesafe durmadan artıyorsa. İçimde incelen ipliklere düğümler at. Elini uzat. Serçe parmağım kafesinden kurtulsun. Bildiğim şeylerin hepsinden şüpheyle, içimde yepyeni ve ılık bir dünya kurulsun. Bana bitmekten bahsetme. Tuvalet kağıtlarını, şampuanları, vişne sularını, dil peynirleri ve kornişon turşuları hep yedekli al. Nar taneleri tabakta biterken kendilerinden birer tane daha doğursunlar. Biten kitapları raflara zincirle. Filmler hep yeniden izleme mesafesinde dursun. Her şey bir kasetin deliğine işaret parmağımı sokup çevirdiğimde geriye dönsün. Mevsimdir geçer, bahar yine gelir deme. Baş ucumdaki çekmecede her daim sıcak iklimlere iki uçak bileti olsun. Uzun deyip anlatmadığın hikâyeler kuş olup uçsun. İtiraf edemediğin gençlik hataların balık bile olsalar, sularda boğulsun. Ne vakit olursa olsun, bana gitmekten bahsettiğin an, dünya dursun."
__________________ bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! |
|
Etiketler |
mutluluk, mutlusuzluk, mutsuz |
Konuyu Toplam 5 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 5 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
En yaygın 31 seks yanılgısı! | SeytaninOrkestrasi | Ah Erkekler | 0 | 01 Nisan 2010 06:56 |
Pagerank Yanılgısı | saltanat | Google Seo | 5 | 04 Şubat 2010 09:41 |