IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

189Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 13 Ağustos 2012, 16:41   #61
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mavi Dem




Öylesine

1.

sesinde adı konulmamış bir baharın çığlığı var
kalemine gömdüğün kapanmamış bir hikaye
af diliyor yazdıkların daha yazmamış olduklarından

sen maviyi severdin çocuk, perde aralığından gökyüzüne bakarken
gidilecek kentler var,dinlenecek türkü tadında hayatlar var derdin kendine
sen maviyi,daha tanışmadığın insanların varlığına inandırdığı için severdin
bak yıllar geçti aradan
aradan koskoca bir boşluk geçti
doldurmaya yeltendiğin bir gençlik nefes alışı kadar kısa
boğazında düğümlenmiş hüzünlerin arasından verdiğin nefes kadar uzun geçiyor
sen gülümsemeyi severdin çocuk
sen hayatı severdin

tanımlanmamış bir yolun başındasın şimdi
umudu giymek zordur, acılar dondururken parmak uçlarını
ve çıkarma zamanı şimdi ,yüreğinin sözlüğüne düşen tüm kelimeleri
beyninin bir köşesine konaklamış, hayatın dipnotlarını silme zamanı şimdi
alnına düşen kakülleri saçına iliştirip ,gözlerini yoldan çevirip
yolun ilerisine bakma zamanı şimdi

sen sevmeyi de severdin çocuk
uğrun uğrun,bağıra bağıra,sessizliğinde ağlaya ağlaya

...

Nigar B .

...

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet bizimmekan
Alt 09 Eylül 2012, 16:47   #62
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mavi Dem




İçimdeki Kadın

-
Gündüze vuran ışığı topla kızım
Sen beyaz ol
rüzgar vurunca saçlarından dağılsın renklerin cümbüşü
sen bahar ol kızım
sen de açsın yediverenler ,arılar yüreğinde bal yapsın
aşka hürmet et ,
bin bir parçaya dağılıp dizlerinden çok umutların kanadığında bile
bilirim ağlayacaksın küfür gibi diline yapışacak çaresizlikler
o an toprağa bak kızım
al avuçlarına,kapa gözlerini

*
Vurdum kendimi sonu görünmez yollara
Vurulmuşum oysa kendi yolumda
Kalk dedi kadın ,
gözleri ben ,yüzü benden
Sesi içimde ki sesten
Gitti kadın ,kokusu gelecekten

-
Aynıdır insanlar kızım ,mutluluğu bekler cinayet işlerken
Çalarken kendi olmayanları, kendine görelikleri vardır
Görelikleri öyle gördük deyişleridir
Farklıdır insanlar kızım ,biri zambaktır biri buğday ..
Biri çakıldır biri kum ..
Sen toğrağın denizle kavuşması ol kızım

*
Ağladım ,giderken sevgili bu yangın akşamında
Karlar karıştı yaşlarıma ,eriyen umudumda boğulurken
Ağlama dedi kadın ,gülümsedi
Kimsin diye soramadım karda kaybolurken
Sen de gitme diyemedim içimi kör bıçaklar delerken

-
Şimdi kendine bir mum yak kızım
Bir ağaç dik ,çiçekleri sula
Sevdiğin bir şarkıyı mırıldan
Sevdiklerini ara
Bir fincan kahve yap kendine
Yürüyüşe çık kedileri sev kızım
Komşuna bir tabak kek yap
Al eline bir kitap yüreğine basarak oku
Haykır kızım ,bağır bağırabildiğin kadar
Hayatı seviyorum diye
Sen sev ki seni sevmeyenleri de
Sen sev ki yaralarını
Sen sev ki varolan her şeyi
Toprak huzur versin sana ,rüzgar huzur versin kızım

*
Gülümsedim yeni doğan güne
Kadını bir daha hiç görmedim
Öncekilerden daha derin sızılarım oldu
Nefesim kesildi bazen
Ölmek gibiydi
Aslında yaşamak gibiydi
Hayat gibiydi
Ve ben biliyorum ki
Kırıldıkça güçleniyor
Sabrında huzur buluyorum
Hayat seni seviyorum

Nigar B.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Kasım 2012, 17:09   #63
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mavi Dem




Kırmızı Bir Gece/lik

Gün batımlarına dolanan renk
Kırılanlardan gözün gördüğü
Yanakta tohum
Aşkta şarap
Kesikte kan
Yediden bir
Acı aşındırdıkça
Yürekte yedi hep bir
Yanmak ve sonra
Sonra mühür ertelenmiş zarflara


Gün doğurdu geceyi
Üşümek bundan
Kesik kesik duyulan çığlık
Bir şiirde
Bir ezgide
Kıpırdayan hüzün bundan
Düşleri uyutan ağıt doğumdan

Parmak izleri alınlarda
Soluklanmış hayatın yorgunluğunda
Asfaltları adımlarken gülümseyen yüzler
Sek sek çizen küçük bedenler
Arşivlenmiş yenilmişliğe inat
Serum etkisidir gelecekte geleceklere

Mevsimler karışır berrak görüş alanlarında
Bizi bizden alan yaşanmışlık çatar kaşlarını
Çatılır birikenler bir bakışın yüreğe kibrit çakımında
Duman olur
Isı olur ıssızlıkta
Yardım çağrısıdır oysa
Gök çağlayan olur
Göz ağlayan olur

Cılız adımların cılız sesleridir rüzgar
İç çekiştir ötelere
Kıpırdarsa o ağaçta o dal
İnfazdır dala tutunan yaprağa
Çiğner de geçerler
Kurudukça sevinçleri damarlarında
Parçalanıp da yiterler

Rengi aynı gecenin
Kırmızı gözlü bir dev
Karartmak ister kendi gibi
Biçimi aynı gecenin
Evreni içine alan kara bir delik
Çekmek ister kendine
Ayırmak ister
Akıl ve yüreği
Beden ve ruhu
Sağır kulaklara söyler mi bir gün biri
Geceyi büyüten kim

Nigar B.
18 Ekim-2012

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 04 Kasım 2012, 17:17   #64
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mavi Dem




Kendine Dönük Gece



Kendine dönük bir gece,kalp asılmış gökyüzünde,aydınlığı yolda yürüyenlere sadece.

Dağ yollarında giderler bazen,geçmişte anılara gömdükleri hazineleri bulma ümidiyle.Bazen şehrin en kalabalık yollarına gider yolcular,aynalarda görmeye tahammül edemedikleri benliklerini bir gece de olsa unutmak için.Bazen dost sofralarına atarlar kendilerini,akıtamadıkları gözyaşlarını kahkahalara boğmak için.Dönüş geceyedir ve bekler yastık başında gecenin celladı.

Aylardan Eylül,günlerden eskimiş bir Pazar,saati yolcuya kırılmış bir zaman.Beyinde gezinen düşünceleri avuç avuç duvarlara fırlatmış bir mekan.Işık sızıyor gecenin karasında bir pencereden,yerde oturmuş bir beden.Anılar geceye boyandığı andan itibaren sallanıyor bir ileri bir geri.Pazar geçiyor,Eylül bitiyor,beden sallanıyor bir ileri bir geri.Fırlıyor yerinden o beden,atıyor kendini çamurlu,taşlı yollara.Duyamıyor ardında bağıran sesi;’Gitme..’diye geceyi inleten geridekini.

Her gidişte bir yıldız düşer gecenin kuyusuna ve zaman geldiğinde asılı bir yürek kalır geride,gökyüzünde…

Gözlerindeki renk kahve,saçları haki,teni buğday delikanlı bir kız çevirmiş yüzünü sakin denize.Deniz korkmuş kızın gözlerinde ki fırtınalardan,vuramamış kıyılara dalgalarını.Rüzgar bile kımıldatamıyor saç tellerini genç kızın ,sanırsın bakan bir heykel.Yanıyor şehrin ışıkları birer birer,birer birer çekiliyor kendi içine söylenememiş sözcüklerden yüreğe yapışan keşkeler.Kopuyor ruhun damarlarından bir ip,gözlere sığınmış gemiler sallanıyor,genç kızın bedeninde görünmez depremler kopuyor.Koşuyor,koşuyor ardına bakmadan ,göremiyor cebinden düşen resmi,göremiyor resmin arkasında ‘ben de seni sevdim…’ yazan cümleyi .

Her gidişte daha da canlı yanar gökyüzünde asılı yürek,ve zaman geldiğinde yakar kendini de gökyüzünden yere düşerek.

İsimleri Ayşe’dir,Ömer’dir,Ebru’dur,Ahmet’tir…i sme lüzum yok hepsi burada yolcudur.Yollar bekler onları;yürütmek,yordurmak,koşturmak,düşürme k için.Yollar bekler onları;yorulup da durduklarında,düşüp de oturduklarında başlarını o an a değil geriye de bakabilsinler diye.Ve yollar bekler onları;asılmış bir yüreğin aydınlığında kendi aydınlık diyarlarına gidebilsinler diye.Kaçış olsa da görünen aslında bir yere varıştır yol.Kimisi kapıyı çaldığında kapıyı açan eşinin gülen yüzüne gider,kimisi elinde valizlerle annesinin kokusuna gider memleket bildiği yere,kimisi hayallerine,kimisi işine,kimisi sevdiğine…Herkes bir yerlere gider,Kaçış ya da varış…

Kendine dönük bir gece de sen de bak yüreğine,bak yüreğinin içindekilere ...

Nigar B.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Kasım 2012, 19:57   #65
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mavi Dem




Gözlerine Ay Düşmüş


gözlerine ay düşmüş
geceye sal aklın güneşe küskün ışıklarını
küstüğün bahardır
baharlar ağlatır

Bazen diyorum ,kökünden söksem yüreğimdeki kuru otları .Ah yabanılaşan tarlam benim.Yabancılaşıyor iç sesim ,ben kendimi dinlemeyi bıraktığımda.Bıraktıklarım aldıklarımdan fazla ritmi bozuk hayatta .Şimdi çıkıp gitsem bir dağ başına ,seyre dalsam yıldızları,dalsam geçen temmuzda Ankara’da bıraktığım gözlerine ,dalsam geçen yılın ağustos sabahına.Babamın sesini duysam,bilirim kızar yine sigara içtiğimi görünce. Şimdi harman yeridir yürek …Yer gökte,gök evrende,evren beynimde …Yanıp bitip küle dönerse ya.

ruhumda tırnak izleri
gözleri kanatan kırmızı ojeler midir
doruğa ulaşan acılardan sıyrılıp kaçan ben
gerdanında yurdumu bulan ben
aşkına varlığımla soyunan ben
soyuluyor şimdi kemiklerimden etim
soyuluyor içimde biriktirdiğim gülümsemelerim
hazzına ulaşan hüzünlerin üzerine yaktığım sigaralar yarım
yarım kalan ne varsa yakıyor
yanıyor ömrüm

Aşkı mı yazmalı … Hayır, hayır yazsam eksilir içimdeki anlamı .

Buzdolabının kapağını süsleyen resim bana bakıyor,ilk defa yazıyorum sana yarı çekingen halim ile . Çocukken de çatık mıydı kaşların,bilmiyorum …Kimse duymasın ama ben seni çok özlüyorum ve biliyorum yankılanmasada çığlıkları evdekiler de seni çok özlüyor …Konuşacak ne kadar çok şeyimiz olacaktı kim bilir ,ilk gençliğimin asiliğinden çıkarken belki bir rakı sofrasında anlatacaktım sana,belki sen de anlatacaktın bana 60 yılın derdini .Üzgünüm seni anlamakta geç kaldım,geç kaldım sana doya doya sarılmakta.İnsan bir sabah birden büyüyormuş anladım ve anladım yaş düşmeden de hıçkıra hıçkıra ağlayabiliryormuş insan .Üzgünüm geç kaldım senli zamanları yaşamaya …

Demli bir çay gerek ve müzik,keman sesi olmalı yoksa kopacak boğazımda nöbete durmuş şimşek .Derin bir nefes gerek …

Özlediklerimin hacmi çoğalırken dostlar düşüyor gecede aklıma,kilometreler düşman oluyor özleyip de başını o omuzlara koyamadıkça.Ne kadar herkesle anlaşan kişiliğiniz olsa da,ki saygıdandır kızdığınızda sesinizi içe gömüp ‘ya sabır ‘ demek,anlatılmıyor içinizde patlamaya hazır sesler.Ve öğrendim işin stresini 18:00 olduğunda işçi çıkış kartıma basarken orda bırakmayı.Öğrenemediklerimi ise sormayın …Bakmayın öyle …

Yarım kalan ne varsa yakıyor
Yanıyor ömrüm

Kuruldu yine aklımda ki mahkeme ,af diliyorum kendimden,af diyorum hakimken.
Güzellikten yana olmalı oysa gülüşler gibi söyleyişler de .Oysa bazen de yazmamalı,sorgusuzca kendi içimizdeki denize atlarken .

Gözlerine ay düşmüş
Geceye sal aklın güneşe küskün ışıklarını
Küstüğün bahardır
Baharlar yeniden hayata doğmaktır

Nigar B.
-2012-

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 06 Kasım 2012, 21:54   #66
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mavi Dem




ya da


Toprağın ayasına ağlayan göz
Boğulan su şimdilerde
Aynı gökten inen damlalar
Düştüğü ne okyanus
Ne beton çukurlar ne de dereler

Düştüğü yerde rengini alıyor tüm boğulmalar
Toğrağın mayasına karılmış kına
Beşi bir yerde takılı tüm boyunlarda
Ucunda çatallanan not dipleri
Şişelerde hapsolunmuş hayaller
Hapislerde solunmuş hayatlar kadar gerçek

Attık hepsini sulara
Boğduk suyu kendi yolunda
Bir öpücüğün zerafeti geride
Beş parmak izi
Şimdi suyun üzerinde

Kesik kesik öksüren toprak
Savrulan tozları kaçmış ciğerine hayatın
Virgülleri kayıp hikayede
Özneye görünmez çelmeleri takandır şimdilerde

Boğazı geçmekle başladı asıl hikaye
Zengin yürek fakir düşleri sevdi evvel zaman içinde
Kaçırıldı bohçasıyla düşler kalbur saman içinde
Öksürdü toprak
Boğazda takıldı sözcükler
Su verdiler
Sırta vurdular
Sularda boğulduk
Sırttan vurulduk
Özneyi kötü yapan ya bizdik
Ya hikaye baştan yanlıştı
Ya da ...

Avcun ters tarafında parlayan
Serçe parmağa komşu
Komşuya bakmış da huy kapmış yeni
Serçe kadar kırılgan serçe kadar duygulu
Tavşanı yiyen olmuş yalanları yediği kadar
İnandıklarından yaralandığı kadar
Avcun ters tarafında parlayan
Bu halka da neyin nesi
İçinde ki not dipleri
Çatallanan düşler düşüyor
Hayır hayır düşler değil şimdilerde
Düşler suları boğuyor
Kayan halkada soğukluk
Bir bakmışsın toprak hapşırıyor

Eğildi dallar
Sustu dallarda yaşayanlar
Bülbül mü Kabil gül mü Habil
Zaman mı bıçak rüzgar mı bıçak
Mevsimsel bir enfeksiyonun belirtileri mi tüm sanrılar
Yoksa toprak mı zanlı suda mı kabahat
Boş ver bak sular yükseliyor yine
Yükseliyor yine topraktan ayaklar
Ya zamanı geldiyse
Ya sular da intikam çoğaldıysa
2 Hayat 1 Olguda birleştiyse,boğuluyorsak...
Ya da ...
Boş ver, bak yok oluyoruz işte

3 Kasım-2012
Nigar B .

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 07 Kasım 2012, 19:55   #67
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mavi Dem




Böyle Devam Ederse


uçması bir kuşun ağaca
düşmesi bir dalın ağaçtan
parçalara ayırması o dalı bir karıncanın
götürmesi o dalı toprak altına karıncaların

ve rüzgar köprüler kurdukça
savruldukça bahçede kuruyanlar
kapanan pencere
kararan geceye gebe
perdesi çekilmiş evde
çekilmiş ruhu,oturanların da o evde
taştan binaların içinde
taşlanan insanların kibrinde

masa başlarında akınca terler,ocak başlarında vurulunca kadehler
ay başlarında gerilince sinirler,yıl başlarında öpüşünce düşler
yatak başlarında sönünce avizeler,baş başa verince gönüller
baştan başlar söndüğü yerden tüm vesveseler

böyle devam ederse
devamı kabusa dönerse
irkilince beden rüyadan
dalar rüyaya asıl uyumayan
böyle devam ederse
atmosferi kırılırsa ruhun
kutupları bükülürse ömrün
kararırsa kuzeyde ve güneyde ışıkları gidilen bu yolun
kalkanları kalkıyor işte
tüm savunmalar çöküyor adım adım
böyle devam ederse
hidrojen oksijeni sevmezse
nitrat kürtaj edilirse
yüreğini çevrelediğin tabakalara vurdukça iyimserlikler
sen şimşeği kusarsın tüm sevmeleri o yolda yakarak
böyle devam ederse
insan dengeyi bozarsa
ertelerse sevmeyi

silkin taşların arasında taşlaşan
silkin rüzgarı pencereye vuran dallardan hisseden
silkin toprak altında da üstünde de yuvaları yıkan
silkin kendini kendi yok eden
böyle devam ederse
yok yok bu devam edemez böyle

4 kasım-2012
Nigar B .

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 11 Kasım 2012, 15:17   #68
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mavi Dem




Gelsem Sana


Aman vermez
Haldan bilmez
Zulada mapusluk var
Yüreği çevirmiş dört duvar

Gayrı kelebek ömürlü umutlar
Gayrı kulak sesi unutmuş
Unutulmuş hayat

Bağdaş kurulmuş dizlerde
Yaslanmıyor yarin cemali
Kesseler o dizleri
Kesseler yare yazılmayan dizeleri

Kış geliyor
Sokaklardan kaçmış kalabalıklar
Kasvet düşmüş şehirlerde kasketli insanlar

Bağdaşmıyor suretin şehre yar
sen bahara yakışan yeşilim
adın çıkarsa dilden gözlerde donar okyanus

solan çiçeklerse sararan bir mevsimim
esen rüzgarsa savrulan bir zerreyim
hasretlik düşer şu ömre
vuslat düşmez bir cemre şu ömürde

gelsem sana yırtsam karanlığı yollardan
kırsam duvarları
ah eder mi yürek

içimdeki yangınsa bu üşümek niye
atsalar cehennemin dibine
yandım der mi senden ayrı düşmüş ben
zincire vursalar bileklerimi
acır mı sana kavuşamayan ben

gelsem sana
bağışlar mı beni senden uzak düştüğüm zaman
yıkılsın bedenim
yıkılsın ruhum
sana gelmeyecekse kırılsın ayaklarım,ellerim

bu hasret niye
bu sınama niye

duvarlar yükselir gece çöker
çöker gözlerim sularda boğulurum
gayrı avaz avaz içime düşer ses
gayrı dermanı kalmaz sözün

Nigar B.
15 Ekim 2012

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 12 Kasım 2012, 19:48   #69
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mavi Dem




adsız


Bir bahar daha geçirebilir mi
Toprağında ki tüm tohumları denize atmış olanlar
Yürekteki kayaya vuruyor bu baharda hırçın rüzgar

Dört mevsimden fazlasını geçirdi içimde ki şehir
Şehir diyorum da bakmayın gelenler önce güneşi alıp gidiyor
Sonra çiçekleri topluyorlar
Geride kutupda kalmış karanlık sokaklar
Geride sokaklara dağılmış dikenli anılar
Sonra da vurdukça o rüzgar
Parçalanıyor o yürek
Dikenlere eşlik ediyor çakıl taneleri çoğalarak
Çoğalanlarım var evet
Ama biliyor o yürek
Çoğalan o taneler azalan bir bütünden geliyor
Ya azalanlarım,azaldıkça ağlayamadıklarım
Ağlamak diyorum da bu bahar çocuklar gibi olmak isterdim
Sevgimi kırdılar anne diye haykırıp ağlayabilmek
O zaman bu zehir zıkkım günlerde hafifler miydi
O yürek…
İstediklerimizi yakın anlamlara büründürerek
Yahut yan yana durduğunda anlamsız olanlara
Kelimelerden köprüler kurarak istemeyi öğrettiler
Seni seviyorum herkes gibiydi
Seni özledimi sıradan diyerek farklı anlatmayı denedik hep
Öyle ki aşk bile dilimizden çıkmayanlardandı
Yanılmışız anne
Anlattık zannettiklerimizi anlatamamışız
Giden bir yerlerde başka zamanlarda
Bir başkaları için gelen oluyor
Sevinmeliyiz evet
İnsanlık adına
Ama bugün imgelerden kopartıyorum birikintilerimi
Birikinti demişken
O karanlık yollarda o birikintilere hep düşüyorum ben
Benim güneşimi aldılar
Ay bile doğmuyor yürüdüğüm içimdeki şehirde
Öfkem dalgalara vuruyor
Sesler şiddetle çarparak bir birine
Var olduğunu bilmediğim volkanı patlatıyor
Şimdi elim yüzüm gönlüm ömrüm
Yangınlarda…
Çıkarsa dilimden bir söz
Bilirim yakar çıktığı yeri de
Yandığımız süt olsaydı
Üflediğimiz yoğurtla sınırlı kalırdı
Belki …
Belki susmak en iyisidir
Belki öfkeyi kusmak da iyidir
Başlangıçlar gibi bitişler de iyidir
Belki …
Acılar olgunlaştırır diyorlar
Çürümenin bir nedeni de fazla olgunluktan değil midir
Bilmiyorum anne
Ben artık hiçbir şey bilmiyorum
Geçer mi,gider mi,biter mi,diner mi bilmiyorum
Farklı yılın aynı mevsiminde aynı şekilde
Bir öncekinden de beter biçimde
Üstelik bu sefer inancımı da attıysam denize
O kemik aynı yerden kırılabiliyorsa
Kırılıyorsa şehrin fay hatları da gök hatları da yol hatları da
Toparlansa ne olur dağılanlar
İyileşse ne olur kabuk bağlayamadan kanayan yaralar
Umut diye haykırsa ne olur akılda bir yerler

Artık
Geçmese de bir
Geçse de bir

Nigar B .
ekim-2012

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 13 Kasım 2012, 19:35   #70
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mavi Dem




Gün Doğar

Ayakkabıları tavana asılmış yalın ayaklı yığınlar
Dirsekleri pencere kenarlarında çürümüş kayıtsız bakışlarla
Dil uzatılsa uykulu biçimlerine
Sokağın başından kaplar göğü beklenmedik sis
Sıçrayıp da karanlıktan mintanlara bulaşan bu tekinsizlik nedir
Hükmeden ses duyulur zifire karışır yıldızlar
Mırıldanır dalda ahraz kuş
Kanat çırpan ne varsa kamburundan vurulur
Eller ellere yabancı ,gözler gözlere
Neredeyse yitik bir ülke herkes kendi derininde
Ter dökmeden terk edilmez güvensiz ülke
Gel gitlere ayarlanmış yüzyıllardır saatler
Zamana yönelen soru işaretleri güneşe orak
Bu sokak var oluştan beri çorak
Öyleyse benek benek yerlere düşenleri toplamalı
Dinginliğinde uykunun beyaz bir uçurtma yapmalı
Boğazı sıkan ne varsa o uçurtmaya bağlamalı
Toplamalı sokağı da sise atmalı
Ayakkabıları tavana asılmış yalın ayaklı yığınlar
Dirsekleri yerlerde çürümüş kekeleyen çığlıklarla
Açılır göğün göz kapakları
Uyanan bir ülkede yeni bir gün doğar

Nigar B.
16 Ekim-2012


Konu Sevda tarafından (05 Ocak 2013 Saat 14:38 ) değiştirilmiştir. Sebep: Konu - Sahipi isteği üzerine düzenlendi.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
dem, mavi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mavi Mavi (1985) İbrahim Tatlıses, Hülya Avşar, Neslihan Acar CORDON BLEU Antikacı 4 01 Mayıs 2022 14:21
Instagram’da mavi tik nasıl alınır? İşte İnstagram mavi tik başvuru yolu… vioLeta İnstagram Haberleri 0 29 Haziran 2019 17:28
Mavi Yol, Mavi Tur, Mavi Yolculuk (BODRUM) Sevda Akdeniz Bölgesi 0 21 Ağustos 2011 06:41