![]() |
![]() |
![]() | #61 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mavi Dem Öylesine 1. sesinde adı konulmamış bir baharın çığlığı var kalemine gömdüğün kapanmamış bir hikaye af diliyor yazdıkların daha yazmamış olduklarından sen maviyi severdin çocuk, perde aralığından gökyüzüne bakarken gidilecek kentler var,dinlenecek türkü tadında hayatlar var derdin kendine sen maviyi,daha tanışmadığın insanların varlığına inandırdığı için severdin bak yıllar geçti aradan aradan koskoca bir boşluk geçti doldurmaya yeltendiğin bir gençlik nefes alışı kadar kısa boğazında düğümlenmiş hüzünlerin arasından verdiğin nefes kadar uzun geçiyor sen gülümsemeyi severdin çocuk sen hayatı severdin tanımlanmamış bir yolun başındasın şimdi umudu giymek zordur, acılar dondururken parmak uçlarını ve çıkarma zamanı şimdi ,yüreğinin sözlüğüne düşen tüm kelimeleri beyninin bir köşesine konaklamış, hayatın dipnotlarını silme zamanı şimdi alnına düşen kakülleri saçına iliştirip ,gözlerini yoldan çevirip yolun ilerisine bakma zamanı şimdi sen sevmeyi de severdin çocuk uğrun uğrun,bağıra bağıra,sessizliğinde ağlaya ağlaya ... Nigar B . ... |
| ![]() |
![]() | #62 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mavi Dem İçimdeki Kadın - Gündüze vuran ışığı topla kızım Sen beyaz ol rüzgar vurunca saçlarından dağılsın renklerin cümbüşü sen bahar ol kızım sen de açsın yediverenler ,arılar yüreğinde bal yapsın aşka hürmet et , bin bir parçaya dağılıp dizlerinden çok umutların kanadığında bile bilirim ağlayacaksın küfür gibi diline yapışacak çaresizlikler o an toprağa bak kızım al avuçlarına,kapa gözlerini * Vurdum kendimi sonu görünmez yollara Vurulmuşum oysa kendi yolumda Kalk dedi kadın , gözleri ben ,yüzü benden Sesi içimde ki sesten Gitti kadın ,kokusu gelecekten - Aynıdır insanlar kızım ,mutluluğu bekler cinayet işlerken Çalarken kendi olmayanları, kendine görelikleri vardır Görelikleri öyle gördük deyişleridir Farklıdır insanlar kızım ,biri zambaktır biri buğday .. Biri çakıldır biri kum .. Sen toğrağın denizle kavuşması ol kızım * Ağladım ,giderken sevgili bu yangın akşamında Karlar karıştı yaşlarıma ,eriyen umudumda boğulurken Ağlama dedi kadın ,gülümsedi Kimsin diye soramadım karda kaybolurken Sen de gitme diyemedim içimi kör bıçaklar delerken - Şimdi kendine bir mum yak kızım Bir ağaç dik ,çiçekleri sula Sevdiğin bir şarkıyı mırıldan Sevdiklerini ara Bir fincan kahve yap kendine Yürüyüşe çık kedileri sev kızım Komşuna bir tabak kek yap Al eline bir kitap yüreğine basarak oku Haykır kızım ,bağır bağırabildiğin kadar Hayatı seviyorum diye Sen sev ki seni sevmeyenleri de Sen sev ki yaralarını Sen sev ki varolan her şeyi Toprak huzur versin sana ,rüzgar huzur versin kızım * Gülümsedim yeni doğan güne Kadını bir daha hiç görmedim Öncekilerden daha derin sızılarım oldu Nefesim kesildi bazen Ölmek gibiydi Aslında yaşamak gibiydi Hayat gibiydi Ve ben biliyorum ki Kırıldıkça güçleniyor Sabrında huzur buluyorum Hayat seni seviyorum Nigar B. |
| ![]() |
![]() | #63 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mavi Dem Kırmızı Bir Gece/lik Gün batımlarına dolanan renk Kırılanlardan gözün gördüğü Yanakta tohum Aşkta şarap Kesikte kan Yediden bir Acı aşındırdıkça Yürekte yedi hep bir Yanmak ve sonra Sonra mühür ertelenmiş zarflara Gün doğurdu geceyi Üşümek bundan Kesik kesik duyulan çığlık Bir şiirde Bir ezgide Kıpırdayan hüzün bundan Düşleri uyutan ağıt doğumdan Parmak izleri alınlarda Soluklanmış hayatın yorgunluğunda Asfaltları adımlarken gülümseyen yüzler Sek sek çizen küçük bedenler Arşivlenmiş yenilmişliğe inat Serum etkisidir gelecekte geleceklere Mevsimler karışır berrak görüş alanlarında Bizi bizden alan yaşanmışlık çatar kaşlarını Çatılır birikenler bir bakışın yüreğe kibrit çakımında Duman olur Isı olur ıssızlıkta Yardım çağrısıdır oysa Gök çağlayan olur Göz ağlayan olur Cılız adımların cılız sesleridir rüzgar İç çekiştir ötelere Kıpırdarsa o ağaçta o dal İnfazdır dala tutunan yaprağa Çiğner de geçerler Kurudukça sevinçleri damarlarında Parçalanıp da yiterler Rengi aynı gecenin Kırmızı gözlü bir dev Karartmak ister kendi gibi Biçimi aynı gecenin Evreni içine alan kara bir delik Çekmek ister kendine Ayırmak ister Akıl ve yüreği Beden ve ruhu Sağır kulaklara söyler mi bir gün biri Geceyi büyüten kim Nigar B. 18 Ekim-2012 |
| ![]() |
![]() | #64 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mavi Dem Kendine Dönük Gece Kendine dönük bir gece,kalp asılmış gökyüzünde,aydınlığı yolda yürüyenlere sadece. Dağ yollarında giderler bazen,geçmişte anılara gömdükleri hazineleri bulma ümidiyle.Bazen şehrin en kalabalık yollarına gider yolcular,aynalarda görmeye tahammül edemedikleri benliklerini bir gece de olsa unutmak için.Bazen dost sofralarına atarlar kendilerini,akıtamadıkları gözyaşlarını kahkahalara boğmak için.Dönüş geceyedir ve bekler yastık başında gecenin celladı. Aylardan Eylül,günlerden eskimiş bir Pazar,saati yolcuya kırılmış bir zaman.Beyinde gezinen düşünceleri avuç avuç duvarlara fırlatmış bir mekan.Işık sızıyor gecenin karasında bir pencereden,yerde oturmuş bir beden.Anılar geceye boyandığı andan itibaren sallanıyor bir ileri bir geri.Pazar geçiyor,Eylül bitiyor,beden sallanıyor bir ileri bir geri.Fırlıyor yerinden o beden,atıyor kendini çamurlu,taşlı yollara.Duyamıyor ardında bağıran sesi;’Gitme..’diye geceyi inleten geridekini. Her gidişte bir yıldız düşer gecenin kuyusuna ve zaman geldiğinde asılı bir yürek kalır geride,gökyüzünde… Gözlerindeki renk kahve,saçları haki,teni buğday delikanlı bir kız çevirmiş yüzünü sakin denize.Deniz korkmuş kızın gözlerinde ki fırtınalardan,vuramamış kıyılara dalgalarını.Rüzgar bile kımıldatamıyor saç tellerini genç kızın ,sanırsın bakan bir heykel.Yanıyor şehrin ışıkları birer birer,birer birer çekiliyor kendi içine söylenememiş sözcüklerden yüreğe yapışan keşkeler.Kopuyor ruhun damarlarından bir ip,gözlere sığınmış gemiler sallanıyor,genç kızın bedeninde görünmez depremler kopuyor.Koşuyor,koşuyor ardına bakmadan ,göremiyor cebinden düşen resmi,göremiyor resmin arkasında ‘ben de seni sevdim…’ yazan cümleyi . Her gidişte daha da canlı yanar gökyüzünde asılı yürek,ve zaman geldiğinde yakar kendini de gökyüzünden yere düşerek. İsimleri Ayşe’dir,Ömer’dir,Ebru’dur,Ahmet’tir…i sme lüzum yok hepsi burada yolcudur.Yollar bekler onları;yürütmek,yordurmak,koşturmak,düşürme k için.Yollar bekler onları;yorulup da durduklarında,düşüp de oturduklarında başlarını o an a değil geriye de bakabilsinler diye.Ve yollar bekler onları;asılmış bir yüreğin aydınlığında kendi aydınlık diyarlarına gidebilsinler diye.Kaçış olsa da görünen aslında bir yere varıştır yol.Kimisi kapıyı çaldığında kapıyı açan eşinin gülen yüzüne gider,kimisi elinde valizlerle annesinin kokusuna gider memleket bildiği yere,kimisi hayallerine,kimisi işine,kimisi sevdiğine…Herkes bir yerlere gider,Kaçış ya da varış… Kendine dönük bir gece de sen de bak yüreğine,bak yüreğinin içindekilere ... Nigar B. |
| ![]() |
![]() | #65 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mavi Dem Gözlerine Ay Düşmüş gözlerine ay düşmüş geceye sal aklın güneşe küskün ışıklarını küstüğün bahardır baharlar ağlatır Bazen diyorum ,kökünden söksem yüreğimdeki kuru otları .Ah yabanılaşan tarlam benim.Yabancılaşıyor iç sesim ,ben kendimi dinlemeyi bıraktığımda.Bıraktıklarım aldıklarımdan fazla ritmi bozuk hayatta .Şimdi çıkıp gitsem bir dağ başına ,seyre dalsam yıldızları,dalsam geçen temmuzda Ankara’da bıraktığım gözlerine ,dalsam geçen yılın ağustos sabahına.Babamın sesini duysam,bilirim kızar yine sigara içtiğimi görünce. Şimdi harman yeridir yürek …Yer gökte,gök evrende,evren beynimde …Yanıp bitip küle dönerse ya. ruhumda tırnak izleri gözleri kanatan kırmızı ojeler midir doruğa ulaşan acılardan sıyrılıp kaçan ben gerdanında yurdumu bulan ben aşkına varlığımla soyunan ben soyuluyor şimdi kemiklerimden etim soyuluyor içimde biriktirdiğim gülümsemelerim hazzına ulaşan hüzünlerin üzerine yaktığım sigaralar yarım yarım kalan ne varsa yakıyor yanıyor ömrüm Aşkı mı yazmalı … Hayır, hayır yazsam eksilir içimdeki anlamı . Buzdolabının kapağını süsleyen resim bana bakıyor,ilk defa yazıyorum sana yarı çekingen halim ile . Çocukken de çatık mıydı kaşların,bilmiyorum …Kimse duymasın ama ben seni çok özlüyorum ve biliyorum yankılanmasada çığlıkları evdekiler de seni çok özlüyor …Konuşacak ne kadar çok şeyimiz olacaktı kim bilir ,ilk gençliğimin asiliğinden çıkarken belki bir rakı sofrasında anlatacaktım sana,belki sen de anlatacaktın bana 60 yılın derdini .Üzgünüm seni anlamakta geç kaldım,geç kaldım sana doya doya sarılmakta.İnsan bir sabah birden büyüyormuş anladım ve anladım yaş düşmeden de hıçkıra hıçkıra ağlayabiliryormuş insan .Üzgünüm geç kaldım senli zamanları yaşamaya … Demli bir çay gerek ve müzik,keman sesi olmalı yoksa kopacak boğazımda nöbete durmuş şimşek .Derin bir nefes gerek … Özlediklerimin hacmi çoğalırken dostlar düşüyor gecede aklıma,kilometreler düşman oluyor özleyip de başını o omuzlara koyamadıkça.Ne kadar herkesle anlaşan kişiliğiniz olsa da,ki saygıdandır kızdığınızda sesinizi içe gömüp ‘ya sabır ‘ demek,anlatılmıyor içinizde patlamaya hazır sesler.Ve öğrendim işin stresini 18:00 olduğunda işçi çıkış kartıma basarken orda bırakmayı.Öğrenemediklerimi ise sormayın …Bakmayın öyle … Yarım kalan ne varsa yakıyor Yanıyor ömrüm Kuruldu yine aklımda ki mahkeme ,af diliyorum kendimden,af diyorum hakimken. Güzellikten yana olmalı oysa gülüşler gibi söyleyişler de .Oysa bazen de yazmamalı,sorgusuzca kendi içimizdeki denize atlarken . Gözlerine ay düşmüş Geceye sal aklın güneşe küskün ışıklarını Küstüğün bahardır Baharlar yeniden hayata doğmaktır Nigar B. -2012- |
| ![]() |
![]() | #66 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mavi Dem ya da Toprağın ayasına ağlayan göz Boğulan su şimdilerde Aynı gökten inen damlalar Düştüğü ne okyanus Ne beton çukurlar ne de dereler Düştüğü yerde rengini alıyor tüm boğulmalar Toğrağın mayasına karılmış kına Beşi bir yerde takılı tüm boyunlarda Ucunda çatallanan not dipleri Şişelerde hapsolunmuş hayaller Hapislerde solunmuş hayatlar kadar gerçek Attık hepsini sulara Boğduk suyu kendi yolunda Bir öpücüğün zerafeti geride Beş parmak izi Şimdi suyun üzerinde Kesik kesik öksüren toprak Savrulan tozları kaçmış ciğerine hayatın Virgülleri kayıp hikayede Özneye görünmez çelmeleri takandır şimdilerde Boğazı geçmekle başladı asıl hikaye Zengin yürek fakir düşleri sevdi evvel zaman içinde Kaçırıldı bohçasıyla düşler kalbur saman içinde Öksürdü toprak Boğazda takıldı sözcükler Su verdiler Sırta vurdular Sularda boğulduk Sırttan vurulduk Özneyi kötü yapan ya bizdik Ya hikaye baştan yanlıştı Ya da ... Avcun ters tarafında parlayan Serçe parmağa komşu Komşuya bakmış da huy kapmış yeni Serçe kadar kırılgan serçe kadar duygulu Tavşanı yiyen olmuş yalanları yediği kadar İnandıklarından yaralandığı kadar Avcun ters tarafında parlayan Bu halka da neyin nesi İçinde ki not dipleri Çatallanan düşler düşüyor Hayır hayır düşler değil şimdilerde Düşler suları boğuyor Kayan halkada soğukluk Bir bakmışsın toprak hapşırıyor Eğildi dallar Sustu dallarda yaşayanlar Bülbül mü Kabil gül mü Habil Zaman mı bıçak rüzgar mı bıçak Mevsimsel bir enfeksiyonun belirtileri mi tüm sanrılar Yoksa toprak mı zanlı suda mı kabahat Boş ver bak sular yükseliyor yine Yükseliyor yine topraktan ayaklar Ya zamanı geldiyse Ya sular da intikam çoğaldıysa 2 Hayat 1 Olguda birleştiyse,boğuluyorsak... Ya da ... Boş ver, bak yok oluyoruz işte 3 Kasım-2012 Nigar B . |
| ![]() |
![]() | #67 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mavi Dem Böyle Devam Ederse uçması bir kuşun ağaca düşmesi bir dalın ağaçtan parçalara ayırması o dalı bir karıncanın götürmesi o dalı toprak altına karıncaların ve rüzgar köprüler kurdukça savruldukça bahçede kuruyanlar kapanan pencere kararan geceye gebe perdesi çekilmiş evde çekilmiş ruhu,oturanların da o evde taştan binaların içinde taşlanan insanların kibrinde masa başlarında akınca terler,ocak başlarında vurulunca kadehler ay başlarında gerilince sinirler,yıl başlarında öpüşünce düşler yatak başlarında sönünce avizeler,baş başa verince gönüller baştan başlar söndüğü yerden tüm vesveseler böyle devam ederse devamı kabusa dönerse irkilince beden rüyadan dalar rüyaya asıl uyumayan böyle devam ederse atmosferi kırılırsa ruhun kutupları bükülürse ömrün kararırsa kuzeyde ve güneyde ışıkları gidilen bu yolun kalkanları kalkıyor işte tüm savunmalar çöküyor adım adım böyle devam ederse hidrojen oksijeni sevmezse nitrat kürtaj edilirse yüreğini çevrelediğin tabakalara vurdukça iyimserlikler sen şimşeği kusarsın tüm sevmeleri o yolda yakarak böyle devam ederse insan dengeyi bozarsa ertelerse sevmeyi silkin taşların arasında taşlaşan silkin rüzgarı pencereye vuran dallardan hisseden silkin toprak altında da üstünde de yuvaları yıkan silkin kendini kendi yok eden böyle devam ederse yok yok bu devam edemez böyle 4 kasım-2012 Nigar B . |
| ![]() |
![]() | #68 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mavi Dem Gelsem Sana Aman vermez Haldan bilmez Zulada mapusluk var Yüreği çevirmiş dört duvar Gayrı kelebek ömürlü umutlar Gayrı kulak sesi unutmuş Unutulmuş hayat Bağdaş kurulmuş dizlerde Yaslanmıyor yarin cemali Kesseler o dizleri Kesseler yare yazılmayan dizeleri Kış geliyor Sokaklardan kaçmış kalabalıklar Kasvet düşmüş şehirlerde kasketli insanlar Bağdaşmıyor suretin şehre yar sen bahara yakışan yeşilim adın çıkarsa dilden gözlerde donar okyanus solan çiçeklerse sararan bir mevsimim esen rüzgarsa savrulan bir zerreyim hasretlik düşer şu ömre vuslat düşmez bir cemre şu ömürde gelsem sana yırtsam karanlığı yollardan kırsam duvarları ah eder mi yürek içimdeki yangınsa bu üşümek niye atsalar cehennemin dibine yandım der mi senden ayrı düşmüş ben zincire vursalar bileklerimi acır mı sana kavuşamayan ben gelsem sana bağışlar mı beni senden uzak düştüğüm zaman yıkılsın bedenim yıkılsın ruhum sana gelmeyecekse kırılsın ayaklarım,ellerim bu hasret niye bu sınama niye duvarlar yükselir gece çöker çöker gözlerim sularda boğulurum gayrı avaz avaz içime düşer ses gayrı dermanı kalmaz sözün Nigar B. 15 Ekim 2012 |
| ![]() |
![]() | #69 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mavi Dem adsız Bir bahar daha geçirebilir mi Toprağında ki tüm tohumları denize atmış olanlar Yürekteki kayaya vuruyor bu baharda hırçın rüzgar Dört mevsimden fazlasını geçirdi içimde ki şehir Şehir diyorum da bakmayın gelenler önce güneşi alıp gidiyor Sonra çiçekleri topluyorlar Geride kutupda kalmış karanlık sokaklar Geride sokaklara dağılmış dikenli anılar Sonra da vurdukça o rüzgar Parçalanıyor o yürek Dikenlere eşlik ediyor çakıl taneleri çoğalarak Çoğalanlarım var evet Ama biliyor o yürek Çoğalan o taneler azalan bir bütünden geliyor Ya azalanlarım,azaldıkça ağlayamadıklarım Ağlamak diyorum da bu bahar çocuklar gibi olmak isterdim Sevgimi kırdılar anne diye haykırıp ağlayabilmek O zaman bu zehir zıkkım günlerde hafifler miydi O yürek… İstediklerimizi yakın anlamlara büründürerek Yahut yan yana durduğunda anlamsız olanlara Kelimelerden köprüler kurarak istemeyi öğrettiler Seni seviyorum herkes gibiydi Seni özledimi sıradan diyerek farklı anlatmayı denedik hep Öyle ki aşk bile dilimizden çıkmayanlardandı Yanılmışız anne Anlattık zannettiklerimizi anlatamamışız Giden bir yerlerde başka zamanlarda Bir başkaları için gelen oluyor Sevinmeliyiz evet İnsanlık adına Ama bugün imgelerden kopartıyorum birikintilerimi Birikinti demişken O karanlık yollarda o birikintilere hep düşüyorum ben Benim güneşimi aldılar Ay bile doğmuyor yürüdüğüm içimdeki şehirde Öfkem dalgalara vuruyor Sesler şiddetle çarparak bir birine Var olduğunu bilmediğim volkanı patlatıyor Şimdi elim yüzüm gönlüm ömrüm Yangınlarda… Çıkarsa dilimden bir söz Bilirim yakar çıktığı yeri de Yandığımız süt olsaydı Üflediğimiz yoğurtla sınırlı kalırdı Belki … Belki susmak en iyisidir Belki öfkeyi kusmak da iyidir Başlangıçlar gibi bitişler de iyidir Belki … Acılar olgunlaştırır diyorlar Çürümenin bir nedeni de fazla olgunluktan değil midir Bilmiyorum anne Ben artık hiçbir şey bilmiyorum Geçer mi,gider mi,biter mi,diner mi bilmiyorum Farklı yılın aynı mevsiminde aynı şekilde Bir öncekinden de beter biçimde Üstelik bu sefer inancımı da attıysam denize O kemik aynı yerden kırılabiliyorsa Kırılıyorsa şehrin fay hatları da gök hatları da yol hatları da Toparlansa ne olur dağılanlar İyileşse ne olur kabuk bağlayamadan kanayan yaralar Umut diye haykırsa ne olur akılda bir yerler Artık Geçmese de bir Geçse de bir Nigar B . ekim-2012 |
| ![]() |
![]() | #70 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mavi Dem Gün Doğar Ayakkabıları tavana asılmış yalın ayaklı yığınlar Dirsekleri pencere kenarlarında çürümüş kayıtsız bakışlarla Dil uzatılsa uykulu biçimlerine Sokağın başından kaplar göğü beklenmedik sis Sıçrayıp da karanlıktan mintanlara bulaşan bu tekinsizlik nedir Hükmeden ses duyulur zifire karışır yıldızlar Mırıldanır dalda ahraz kuş Kanat çırpan ne varsa kamburundan vurulur Eller ellere yabancı ,gözler gözlere Neredeyse yitik bir ülke herkes kendi derininde Ter dökmeden terk edilmez güvensiz ülke Gel gitlere ayarlanmış yüzyıllardır saatler Zamana yönelen soru işaretleri güneşe orak Bu sokak var oluştan beri çorak Öyleyse benek benek yerlere düşenleri toplamalı Dinginliğinde uykunun beyaz bir uçurtma yapmalı Boğazı sıkan ne varsa o uçurtmaya bağlamalı Toplamalı sokağı da sise atmalı Ayakkabıları tavana asılmış yalın ayaklı yığınlar Dirsekleri yerlerde çürümüş kekeleyen çığlıklarla Açılır göğün göz kapakları Uyanan bir ülkede yeni bir gün doğar Nigar B. 16 Ekim-2012 Konu Sevda tarafından (05 Ocak 2013 Saat 14:38 ) değiştirilmiştir. Sebep: Konu - Sahipi isteği üzerine düzenlendi. |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
dem, mavi |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Mavi Mavi (1985) İbrahim Tatlıses, Hülya Avşar, Neslihan Acar | CORDON BLEU | Antikacı | 4 | 01 Mayıs 2022 14:21 |
Instagram’da mavi tik nasıl alınır? İşte İnstagram mavi tik başvuru yolu… | vioLeta | İnstagram Haberleri | 0 | 29 Haziran 2019 17:28 |
Mavi Yol, Mavi Tur, Mavi Yolculuk (BODRUM) | Sevda | Akdeniz Bölgesi | 0 | 21 Ağustos 2011 06:41 |