21 Temmuz 2014, 20:07 | #121 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim. Ben yaklaşık, 4 gündür aralıksız Ahmet Kaya dinliyorum. Eskiden Nazım'ın dizeleriydik, şimdi Ahmet'in şarkılarıyız vesselâm. Şöyle bir baktım da ben bir tek mutsuzken yazabiliyorum. Mutluluğumu tarif edecek bir cümleleri seçemiyorum çünkü hayatıma. Kendime papatyalardan tac yapmak istiyorum. İzmir'i sevmemek istiyorum. Hayatım sil baştan olsun, başka bir yerde yaşayayım istiyorum. Ben artık buralara, sığamıyorum. Bugün evli bir arkadaşımla konuştum, daha doğrusu dün geceden beri konuşuyoruz. Ben geceleri uyumayı seven insanım, oturmayı değil. Birkaç gecedir, uyku değil de oturmayı tercih edince dikkat çekmiş işte. İlk başta tüm suçlu bendim gözünde, koş! bırakma dedi. Daha sonra, onun bile fikri değişti. Çünkü bir insanın gözünde bir kere düşersin. Bir kere sever insan, bir kere güvenir. Sonrası hep kendini aldatma değil midir zaten? Bunları bilecek kadar büyüdüm en azından. Büyümek istemedim ama büyüdüm. Dün babam uyumadığımı görünce sabah saat 4 müydü bilemedim. Ayağımda mı sallıyım seni? dedi güldü. O gittikten sonra içimden keşke o kadar küçülsem dedim. Ben İstanbul'dan nefret ediyorum. Ben her şeyden nefret etmek istiyorum. Yalnızlık hep güzel değil mi zaten? ''hiçkimse ‘o adam’ ya da ‘o kadın’ olamaz, en azından ben inancımı yitirdim.'' O adam, o kadın olmak çok geri de kaldı. Ahmet Kaya'nın da dediği gibi; ''Ne sen Leyla'sın ne ben Mecnun.'' öyle olunca insan daha çok kabulleniyor. İnsanın içine taş oturması kötü bir şey. Böyle göğsünün üstünde bir ağırlık var, kaldıramıyorsun. Kıpırdayamıyorsun da, giderse eksiksin. Kalırsa, yetim. Ben artık yazamıyorum, cümleleri toparlayamıyorum. Evden bile çıkmak istemiyorum. ''telefonda sessizce ağlamanın bir zorluğu var. karşındaki anlamasın istiyorsun sonra malum soru; ağlıyor musun sen?''
__________________ ''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter; Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın, daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan… Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.'' |
|
26 Temmuz 2014, 00:56 | #122 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim. "Ama merak ediyorum. Seni kimler böylesine hissiz, umarsız birisi olmaya zorladı? Yaradılışında olduğuna inanamıyorum bir türlü. Düşün, hala yakıştıramıyorum sana tüm bu yaptıklarını.” Söyleyeceklerim bu kadar.
__________________ ''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter; Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın, daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan… Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.'' |
|
10 Ağustos 2014, 23:04 | #123 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim. şu an fonda Raperîn - Qerina Evina. hani bazen şey oluyor, kıyamıyorsun anılara. hep güzel kalsın istiyorsun, ölmesin. işte her güzel şeyin sonu oluyor ya, bu da öyle. -anılara kıymaktan nefret ediyorum. keşke hep insanlar oradaki gibi kalsalar, keşke hep o an ki gibi. Sigara ruhu temizler, öyle sağlık açısından fasıllarını bırakın bir kenara. Ruhu temizler işte. Bence kadınlar kusursuz acılarını, gözyaşı ile temizlemeye çalışıyorlar çoğu zaman. Acıyı, gözyaşı ile bağdaştırıyorlar. Bazen alkole veriyorlar kendilerini, yaraya alkol basmak iyidir düşüncesi ile. Bazen bir keyif sigarasına. Önemli olan ruhu temizlemek değil mi zaten? Toplumun değer olarak sunduğu şeylerin peşinden koşarken ruhumuz günde kaç kere aklımıza geliyor? diye düşünmeden edemiyorum ben, ya siz? Bu hayatta herkes yoruluyor, en çokta ruhumuz. Ama ruh niye dinlenemiyor ki? niye bir köşeye oturup soluk alamıyor. Fonda Yaşar çalıyor. Yaşar dinlemek hayatın verdiği keyiflerden biri bence. Aldanırım şarkısı yıllardır eskimedi, yıllarca da eskimeyecek gibi duruyor. ''Aldanırım, gülüşüne.'' demişken sâhi? gülmek ne güzel bir eylem, insanın içini ısıtıyor değil mi? hele böyle içten gülen insanlar yok mu? gözlerinin içi ile gülen. sahte değil, en doğalından. Al böyle oturt bir köşeye, ''bana bir kere öyle gül'' de. Bu ne kadar tatlı bir şey olmuş böyle? #şiirsokakta, #şiirheryerde, #şiirİzmirde ulan! Bunları yazarken 2. şarkıya geçtim oysa, yine yaşar Divane & Kumralım Joytürk Akustik hâli. Günün anlam ve önemini belirten bir sözle noktalayım bence günlüğümüzü. tecrübe deyip geçmek gerek bi' yerde. hepsi bu yani, birlikte iken adını koyamadığınız şeye,sen tecrübe de. unutma, yaz bi' kenara böyle.
__________________ ''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter; Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın, daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan… Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.'' |
|
13 Ağustos 2014, 02:44 | #124 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim. ''Kemiklerimizden sıyrılıp insan kalamadık biz.'' [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şunu bir dinleyin ya, bir ben miyim derinlere dalan? gözlerim kapanıyor gibi, uyumak istiyorum da bir şeyler tutuyor beni. iyi ki ezberlememişim o rakamları, iyi ki tekrar aramıyorum seni. başım zonkluyor migrenden. hâlâ bakıyorum boş boş ekrana. ''Bugün yakama yapıştı! Bir gün bulutlara sende bakmayacaksın'' dedi. Çok şey var yazacak ama bazen susmak iyidir. Tek istediğim, neyse. Ben bu gece cümleleri toparlayamıyorsam, o şiir dinlenecek.
__________________ ''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter; Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın, daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan… Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.'' |
|
16 Ağustos 2014, 21:49 | #125 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim. "seni benden ayıran her şey yalancıdır." diyor adam. bunu sana söylemeye gücüm yok. kendi kendime tekrar edip duruyorum. şiirler yazıyorum, şiirler okuyorum. kendine pay çıkart istiyorum bunlardan. dön istiyorum, dönme istiyorum. ne istediğimi bilmiyorum bi türlü. başım ağrıyor iki minoset veriyorlar. ağlıyorum, yüzümü yıkayıp öpüyorlar. bi şarkı çalıyor, sen geldin sanıyorum. neyim var neyim yok sırt çantama koyup dışarı çıkıyorum. hiç olmuyorsun. annesine küsmesine benziyorsun küçücük bi çocuğun. akşama kadar oyuncaklarla oyalanıp, gece uyurken annesini birdenbire özlemesi gibi. yanımda kadın telefonda konuştuğu adama fısıltıyla "seni çok seviyorum." diyor. ne çirkin! ben yine her zaman olduğu gibi bağıra bağıra yazıyorum seni içime. duymuyorsan, bu benim suçum mu? içimden şehirler geçiyor gibi. hiçbir şey yapasım yok bugünlerde. evden çıkasım yok, odamdan çıkasım yok. ne yapmak istediğim konusunda fikrim yok. gidesim var, beni bu şehir boğuyor diyorum Arap Şükrü gibi. sanırım ben ne istediğimi bilmiyorum. bir gün bir adam bana demişti ki; umarım bundan sonra değişirsin. keşke'li cümleleri sevmiyorum ben ama o keşkenin devamını buraya da yazmak istemiyorum. gerçi ben artık geçmişten bahsetmek de istemiyorum. tek isteğim biraz uzaklaşmak buralardan. İstanbul olur, Muğla olur, Denizli olur. Ali abi'nin dediği gibi ''Onun her şey de anısı var. İnan ki, şu geçen araba bile onu hatırlatıyor.'' İnsan hatırlamak istemediği şeyleri niye hatırlar ki? Zihni niye oyun oynar ki insana? Bilim adamlarına göre mutsuzluk bize beynimizin bir oyunuymuş. Bir insan beynine de güvenemeyecekse, ne yapsın? ) Baş ağrılarım yine şiddetleniyor bu aralar. insan 2-3 saatlik uykuyla hayatına nasıl devam eder, anlamam. Ben artık sigaramı sadece bir kere yakıyorum, ondan öğrendiğim gibi. hâlâ papatyalardan taç yapıyorum kendime. yanmayacak diyenlere inat yaktığı sigaralardan içiyorum ben de. Anne hanım hep der; susan birini yenemezsin kızım. Ben seninle savaşmayı, bağırmanın nafile olduğunu idrak ettiğimde bıraktım.
__________________ ''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter; Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın, daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan… Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.'' |
|
29 Ağustos 2014, 23:07 | #126 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim. Ne Adamlar Sevdim Zaten Yoktular Benim adım yok ya da adımı siz koyun, platonik deyiverin bana, ayrılık da olur ya da yok yok hicran olsun adım. Adım adım sökeyim etinizi etinizden, canınızı canınızdan. Ya da siz karışmayın lütfen, ben kendi canımı acıtırım, siz uzak durun, siz şu köşede şu iskemle üzerine oturun ve beyninizi - aşklarınızla. Önce bir demlik gül içeceğim, kafamı bulmalıyım dikenlerden uzak toprakta. Ya da bir demlik karanfil. Bilirsiniz her kadının koltuk altı biraz çiçek kokar. Ağızlarında gülemeyen adamlar dökülür ve sevemeyen adamlara ayak süreriz, yol olsun diye mutfak tezgahına çilek, şarap dökeriz. Hafta sonları kimseyi özlemem, bugün zaten salı. Bugün çok sevgili bir salı günü. Bugün çok güzel sevgilimin sesini duyduğum bir gün. Ama o başka bir tabakda beni göremeyecek. O başka bir sandelyede başka bir yemek masasında. Hassiktir!-ben de bunu dedim. O adam dediğim, bu adam, o adam, burası bir aşk. Siyasi görüşümün bıyık terleteni ve sesine süreya şiirleri eken ve beni bazı gül kenarlarında öpen adam. Kan verişimi, kan döküşümü, regl sancılarımı seven adam, tuğla taşına verilmiş yangın bir kor adı. Adı bazı hüzünlerden ödünç alınmıştır. Allah'a inanır; cumartesi de beni özler. Cumartesiden anne yapar. Bana inanır, bana bütün gece inanır, gündüzleri bana mum yakar, gül yakar, dudak yakar. Bana bazı saatler, 'bugün gelmeyeceğim, bu seni özlememe engel değil' der. Der, desin. Bu bardaktaki son yudum sudur. Bu içilir. Buna şükredilir. Bu dudak ıslatır, ciğer yangınına serpilmedir. Onunla günde bir iki kere sevişiriz, onu günde yedi sekiz kere özlerim, onu günde dört beş defa uyurum. O 'sevişelim mi' demez, "ağzından öp toplamaya geldim" derim, o da soyar elmayı, kabuğu, beni. Ben, bazen sevişmenin üslubunu yitiririm ağlarım, o gözlerime gül eker, kuş öldürür boynuma. O, benden başka kadınlarla mutlu değildir! Bunu ben ona öğreteceğim, sabahları çay koymasını ve beni öpmesi gerektiğini de öğreteceğim. O bana Allah 'tan bakar, gül görür. Ben ona yerden bakarım kuş görürüm, gül kuşu! Gül uçuran, kanatlı siyah yelpaze. Vakitlerimi karanfille keser, saç rengimi bilmeden devletin siyasetine tükürür. Dişlerimi duyar, dilimi gıcırdatır. Dudağımı görür, burnumu öper. Sırtımda çiçek kavmi yaratır. Acı çekmek gerekirse, çekeriz. Yaraya sığınmak gerekirse, sığınırız. Aşk lazımsa sevişiriz. Ne adamlar sevdim de gök ikliye ayrıldı. GülsümDemir biri beni anlatmışsa, tam da bugün. benim bir şeyler söylememe gerek yok.
__________________ ''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter; Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın, daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan… Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.'' |
|
03 Kasım 2014, 14:37 | #127 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim. Anne, ben olmamışım beni bir daha doğur!
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |
|
24 Haziran 2015, 13:22 | #128 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim. yani diyor ki, gelsen tam oluruz.* ben baktım uzun zamandır yazmamışım, yazamamışım belki de yazmak istememişim hiçbir fikrim yok. Şöyle bir günlüğüme baktım da, Ankara'yı kazanmak için ne direnmişim be. Üniversiteyi ne kadar çok istemişim, o hâlde Denizli'nin belasını versin Allah. Bir hoca bu kadar sorunlu olamaz. (okulumun uzadığını bu vesileyle söyleyebilirim herhâlde.) İşin garibi kimse bana çalışmadın da yapamadın diyemiyor, hoca manyak. Sorun bizde değil onda çünkü. Çünkü ruh hastası olmak bunu gerektirir. Ömrüm boyunca unutmayacağım hocasın H.D Neyse, derdini veren dermanını da verir demek istiyorum. İsyan ettikçe her şey daha kötüye gidiyor. Hadi onu geçtim de, bir şey kötüye gidince her şey niye kötüye gidiyor? Bunu kim çıkarmış arkadaş? Bu oyunu bozalım, bu işler böyle olmuyor çünkü. insan bazen ne yapacağını bilemiyor, size de oluyor mu? seçim yapmak zorunda kalmak, bir şeylerde kararsız olmak ne kadar zormuş. Ben büyümek istemiyorum, büyüdükçe kirlenmesini geçtim zorlaşıyor be dünya. Daha okul telaşında olan ben, şimdi iş telaşı, daha önce yaz okulu telaşı, staj telaşı bilemiyorum. Ne yapmak istediğimi artık bende kestiremiyorum, kafam o kadar dolu ki, beynim kussun rahatlasın istiyorum. Hani mide de öyle oluyor ya, belki beyinde de işe yarar? kim bilir. kime güveceksin? karar alırken kime güveneceksin? insan sadece kendini güvenince olmuyor, kime güveneceğini de bilmiyor. Deliriyor, belki sırf o yüzden deliliğe vuruyor herhalde. pes etmek bana göre değil, bu hayatta hep savaştım, bazen yenildim. Yenilsem de pes etmedim hem demişler; ''savaş yenil, bir daha savaş, bir daha yenil. Hep yenil. '' kafamın içinde susturamadığım sesler sussun istiyorum, huzurlu olmak istiyorum, huzur istiyorum. Amen. kaybedilmiş davaların kadınıydım ben, kana batan bu kadehle dizlerimin üstüne çöküp ağlamaya aşinaydım ama bu farklıydı, bu sefer dibe vurmuştum, en dibe.
__________________ ''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter; Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın, daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan… Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.'' |
|
24 Kasım 2015, 19:33 | #129 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim. Canımı acıtanların, hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmelerinden nefret ederim. ''Ben seni tanırım, tanırım o siyah beyaz yağmurlardan. Bir küçük buluttan, düşerken öpersin beni yanağımdan. Ben seni duyarım, duyarım o aydınlık sabahlardan. Bir çocuk getirir seni, dinlerim o özlediğim şarkılardan. Biz senle, aynı toprakta yetişen; ayrı dallarda yeşeren, aynı rüzgarda devrilen çiçekler gibiyiz.'' Merhaba güncem, merak ediyorum hayatım nasıl? Çok şey değişti, çok sular aktı. Hayatımın bazı bölümlerini silmek istiyorum. Bazen nefes almamak istiyorum, mutsuzluk? artık hissetmiyorum. Mezun oldum ben, diplomalı ev kadınıyım artık. İnsanlar ne çabuk değişebiliyor, geçen yıl bunu asla yapmaz diyorsun. O asla yapmaz dediğin şeyi, bir bakıyorsun yapan o. İzmir, sen bana ne iyi geliyorsun. Sokaklarında hayat var, yaşanmışlık var. Nefes almak var. Gözlerim dolmuyor artık, nedense canımda yanmıyor. Halamın dediği gibi, bir kere yaşadıktan sonra tekrar gibi gelir. Ne de doğru, zaten en başta beklediğim sonucu yaşamak ne kadar acıtabilir ki? Sana inanmayan insanla, nereye kadar? inanmak güvenmek değil mi azizim? güven olmadan ne olur ki? insan niye tanıdığı insanı olduğu gibi sevemez ki? neden değiştirmek ister? neden o sevdiği insandan vazgeçer? ne zaman küçüldük bu kadar? seni seviyorumların havada uçuştuğu zamanlar vardı. saçının teli kırılsa, kendi dert edineceği zamanlar. ne zaman Allah belanı versinler, havada uçuşmaya karar verdi? zaman, ne acımazsın.
__________________ ''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter; Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın, daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan… Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.'' |
|
25 Kasım 2015, 00:12 | #130 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1) | Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim. Ben ona biriktirdiğim her şeyi sundum. Zamanı, kitaplardan süzdüklerimi, yazabildiğim ve yazabileceğim her şeyi. O ise günlük hayatın sıradan beklentilerine o kadar alıştırmıştı ki kendini, başka türlü bir sevme şekline ihtimal bile vermiyordu. Olmadı, olamazdı da. Benim yanımda uçmak için can atan bir kedi yavrusu gibi takıldı bir süre, uçabilmek için gereken arzu ve iyi niyete de sahipti aslında. Ama, kanatları yoktu.
__________________ Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." |
|
Etiketler |
dolu, ellerim, kağıt, kesiği, lekesi, mürekkep, sevgisiz |
Konuyu Toplam 7 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 7 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Pınar Çubukçu - Kağıt Kesiği Şarkı Sözü | Sarya | EylulFM Paylaşım | 0 | 13 Ocak 2023 20:09 |
Pınar Çubukçu - Kağıt Kesiği [2018] Single | Sır | Albüm Tanıtımları | 0 | 24 Mart 2018 12:48 |
Mürekkep lekesi | PySSyCaT | Okul Öncesi Oyunlar | 0 | 26 Şubat 2016 12:28 |
Sadık Karan - Kağıt Kesiği | Luthien | R, S, Ş, T | 0 | 22 Eylül 2014 00:55 |
Mürekkep Lekesi Testi kişiliğinizi Ele Veriyor | N999 | Genel Paylaşım | 1 | 13 Ocak 2012 12:41 |