04 Ocak 2024, 15:00 | #11 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Utansın Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın! Eski çınar şimdi Noel ağacı; Dallarda iğreti yaprak utansın! Ustada kalırsa bu öksüz yapı, Onu sürdürmeyen çırak utansın! Ölümden ilerde varış dediğin, Geride ne varsa bırak utansın! Ey binbir tanede solmayan tek renk; Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın! Necip Fazıl Kısakürek
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. Konu Dedecan61 tarafından (04 Ocak 2024 Saat 15:02 ) değiştirilmiştir. |
|
04 Ocak 2024, 15:02 | #12 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Çaycı getir ilaç kokulu çaydan Dakika düşelim, senelik paydan Zindanda dakika farksızdır aydan Karıştır çayını zaman erisin Köpük köpük, duman duman erisin!... (N.F.Kısakürek)
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
04 Ocak 2024, 15:08 | #13 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Aç Kapıyı Aç kapıyı haber var, Ötenin ötesinden. Dudaklarda şarkılar, Kurtuluş bestesinden. Biz geldik, bilen bilsin. Gönül gönül girilsin. İnsanlar devşirilsin, Sonsuzluk destesinden. Necip Fazıl Kısakürek
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
04 Ocak 2024, 15:50 | #14 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Canım İstanbul Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale. İstanbul benim canım; Vatanım da vatanım... İstanbul, İstanbul... Tarihin gözleri var, surlarda delik delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik... Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? .. Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet... O manayı bul da bul! İlle İstanbul'da bul! İstanbul, İstanbul... Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği. Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir. Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar... Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi? Cumbalı odalarda inletir ' Katibim'i... Kadını keskin bıçak, Taze kan gibi sıcak. İstanbul, İstanbul... Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler! Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler... Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu. Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından. Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar... Gecesi sünbül kokan Türkçesi bülbül kokan, İstanbul, İstanbul... Necip Fazıl Kısakürek
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
04 Ocak 2024, 16:41 | #15 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Kaldırımlar Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler. Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum! Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler. Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları. Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya; Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya, Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi.. Necip Fazıl Kısakürek
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
04 Ocak 2024, 19:52 | #16 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Beklenen Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar Geçti istemem gelmeni Yokluğunda buldum seni Bırak vehmimde gölgeni Gelme artık neye yarar. Necip Fazıl Kısakürek
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
04 Ocak 2024, 19:52 | #17 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Mehmet'im sevinin, başlar yüksekte Ölsek te sevinin, eve dönsek te Sanma bu tekerlek kalır tümsekte Yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış, ebet bizimdir Necip Fazıl Kısakürek
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
05 Ocak 2024, 14:55 | #18 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Sakarya İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya: Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir: Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kainat: Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat! Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne? Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine: Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabb'im isterse, sular büklüm büklüm burulur. Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakarya'm, sana mı düştü bu yük? Bu dâvâ hor, bu dâvâ öksüz, bu dâvâ büyük!.. Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya! Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal; Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal, Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan: Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan! Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân; Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an! Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu? Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu? Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna? Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna? Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir? Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir! Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler; Sakarya, kandillere katran döktü geceler. Vicdan azabına eş kayna kayna Sakarya. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya! İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su: Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu. Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek: Siz, hayat süren leşler! Sizi kim diriltecek? Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl! Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl! Sakarya, saf çocuğu, mâsum Anadolu'nun, Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun! Sen ve ben, gözyaşıyle ıslanmış hamurdanız; Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız! Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider! Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz: Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber kılavuz! Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya: Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
05 Ocak 2024, 15:07 | #19 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Bilmediklerimiz Gözlerinle baktığın, Düşüncelerinle yaşadığın, Duygularınla hissettiğin, Hayatın içinden geçip giden, Bilmediklerimiz var. Geçmişte kalan, Gelecekte olacak, Şimdi içinde bulunduğun, Anlayamadığın, Bilmediklerimiz var. Yaşadığın, Sevdiğin, Kaçırdığın, Yaşayamadığın, Bilmediklerimiz var. Aşkın, Sevginin, Hayatın, Ölümün, Bilmediklerimiz var. Necip Fazıl Kısakürek Bu şiir, Necip Fazıl Kısakürek'in hiç bilinmeyen bir şiiridir. Şiir, insanın bilmeye ve anlamaya çabaladığı, ancak bir türlü kavrayamadığı şeyleri konu almaktadır. Geçmiş, gelecek, şimdi, aşk, sevgi, hayat, ölüm gibi kavramlar, insanın aklına ve kalbine takılan, ancak bir türlü çözemediği bilmecelerdir. Şiir, 11 dörtlükten oluşmaktadır. Dörtlüklerin hepsinde 8'li hece ölçüsü ve aa, bb, cc, dd kafiye düzeni kullanılmıştır. Şiirin dili sade ve anlaşılırdır. Şiir, insanın bilmeye ve anlamaya çabaladığı şeylerin aslında çok büyük ve karmaşık olduğunu vurgulamaktadır. İnsan, bu şeyleri çözmeye çalıştıkça, daha da derinlere iner ve daha da fazla bilmez olur. Bu durum, insanı hem heyecanlandıran hem de korkutan bir durumdur. Şiir, insanın bilmeye ve anlamaya çabalamasının önemini de vurgulamaktadır. İnsan, bilmeye ve anlamaya çalıştıkça, dünyayı ve içindekileri daha iyi tanır ve daha anlamlı bir hayat yaşar.
__________________ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
|
07 Ocak 2024, 07:21 | #20 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... ZİNDANDAN MEHMEDE MEKTUP Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de geri adam,boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mi?..Belki ..Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak Ne ayak dayanır buna ,ne tırnak! Bir alem ki, gökler boru içinde. Akıl almazların zoru içinde Üstüste sorular soru içinde. Düşün mü,konuş mu, sus mu ,unut mu? Buradan insan mı çıkar,tabut mu? Bir idamlık Ali vardı,asıldı Kaydını düştüler,mühür basıldı. Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı Ondan kalan,boynu bükük ve sefil; Bahçeye diktiği üç beş karanfil... Müdür bey dert dinler,bugün"maruzat"! Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat... Beni Allah tutmuş kim eder azat? Anlamaz;yazısız,pulsuz,dilekçem... Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem! Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil Sayım var, maltada hizaya dizil! Tek yekun içinde yazıl ve çizil! Insanlar zindanda birer kemmiyet; Urbalarla kemik,mintanlarla et. Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat; Zift dolu gözlerde karanlık kat kat... Yalnız seccademin yönünde şefkat Beni kimsecikler okşamaz madem Öp beni alnımdan,sen öp seccadem! Çaycı getir ilaç kokulu çaydan! Dakika düşelim,senelik paydan! Zindanda dakika farksız aydan Karıştır çayını zaman erisin Kopuk kopuk,duman duman erisin! Peykeler,duvara mihli peykeler Duvarda,başlardan yağlı lekeler Gömülmüş duvara,bas bas gölgeler... Duvar,katil duvar yolumu biçtin Kanla dolu sünger... Beynimi içtin Sukut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar Tek nokta seçemez dünyada nazar Yerinde mi acep,ölü ve mezar? Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz? Güneşe göç varda ,kalan biz miyiz? Ses demir,su demir ve ekmek demir... İstersen demirde muhali kemir. Ne gelir ki elden,kader bu,emir... Garip pencerecik,küçük daracık; Dünyaya kapalı,Allah'a açık Dua,dua eller karıncalanmış; Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış Gözyaşı bir tarla,hep yoncalanmış Bir soluk,bir tütsü,bir uçan buğu İplik ki incecik,örer boşluğu Ana rahmi zahir ,şu bizim koğuş Karanlığında nur,yeniden doğuş.... Sesler duymaktayım;Davran ve boğuş! Sen bir devsin,yükü ağırdır devin! Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin! Mehmed'im,sevinin ,başlar yüksekte! Ölsek de sevinin,eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın elbet bizim,elbet bizimdir! Gün doğmuş ,gün batmış ,ebed bizimdir NECİP FAZIL KISAKÜREK
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Büyük üstad Necip Fazıl Kısakürek | AlwiN | Sunucu Radyolarından Son Haberler | 7 | 01 Nisan 2022 10:31 |
Necip Fazıl Kısakürek 37. ölüm yıldönümünde anılıyor! Necip Fazıl Kısakürek kimdir? | KartaL | Haber Arşivi | 4 | 26 Mayıs 2020 16:12 |
Necip Fazıl Kısakürek - Hayatı ve Eserleri..( Necip Fazıl Biyografisi) | Sevda | Edebi Şahsiyetler | 1 | 31 Temmuz 2011 08:01 |
Necip Fazıl Kısakürek | mihrac | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 11 Nisan 2008 01:49 |