IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

Bugün 14 Kasım...

Yine sensiz geçen bir yıl ve sensiz bir doğum günü...

Ne kadar olduğunu bilmediğim ve sayısını unuttuğum sensiz tükenip giden yıllardan birtanesi daha son buldu bugün...

Tıpkı geçen yıllardaki ve geçmiş doğum günleri gibi gözlerim yollara baktı. Gelmedin...
Her telefon sesini belki arayan sensin umudu ile açtım...
Ama sen hiç aramadın. Tıpkı geçen yıllar gibi..

Bu sene 26. yaşıma girdimi sensizliğin kaçıncı yılındayım?
Bunu hiç sayamadım..
Saymak istemedim.
Her yıl, her doğum günü hep geleceksin umudu ile bekledim.
Aslında hiç gelmeyeceğini bile bile.
Boşa kürek çekmiş olmanın acısı çöktü yine hasretinle dolu gönlüme..

Bu kaçıncı yıl sensiz geçen?
Bu kaçıncı hasretim sana?
Daha kaç yıl geçer sensiz ömrüm...?
Ve ben daha kaç yıl dayanabilirim ki sensizliğin acısına...

Bu yılda gelmedin..

Aramadın da..

Kısacası bu yılda sensiz bitti...

Daha kaç yıl beklemeye yeter ki ömrüm seni..?

Her hasretin bir sonu vardır diye öğrettiler bana.
Ne yani yalan mı söylemişler di?
Kandırılmışmıydım?
Oyalandım mı?

Sana olan hasretimin hiç sonu olmayacakmıydı..?

Tıpkı yokluğunun sonu olmadığı gibi mi...?

Bunu hiç duymadın ve ben hiç söyleyemedim, yıllarcada söylemek için bekledim ama söyleyemedim işte..
Şimdi de duymayacaksın biliyorum ama bu sefer söylüyorum işte,

Sana çok hasretim,
Seni çok özledim,
Sensiz zindanlardayım,
Ve söylemesi çok güç ama SENİ ÇOK SEVİYORUM....