Ama böyle vukuatlı gecelerde doğru yerlere vasıl olduğum için kendimi size tiyatral bir varlık olarak sunma gereğini duyuyorum. Voila!Karşınızda basit bir vodvil gönüllüsü var.Vicdanının hem kurbanı hemde katili olarak savaşan bir gönüllü.Yüzümdeki bu maske vasat bir görüntü yaratmak için varolan kostüm parçası değildir.Herneyse.Bu görüntü geçmişin vahim vesaitlerinden çıkmış,vahşete karşı koyan birinin görüntüsüdür.Bu,kokuşmuş bir trenin aşağılık veba saçan uşaklarına karşı vakurla karşı koyan biridir.Verilecek tek karar intikamdır.Bir kan davası ve bir amacı var,boşuna değil.Değerler ve dürüsütlük vakti geldiğinde kazanacak ve zulüm son bulacak biliyorum.
Sapkın eski niyetler bile kutsal kitaptan çalınırken, ben en çok şeytanı oynarken aziz gibi görünürüm. (William Sheakespeare'in 3. Richard oyunundan)
Korku, bu hükümetin esas aracı haline geldi.
Kurşunlarınız var, ancak silahlarınız boşaldığında ölmüş olmamı ümit edin. Şayet ayakta kalırsam silahlarınızı dolduramadan ölmüş olursunuz.
(Defalarca kurşunlandıktan sonra) Sıra Bende.
Bu maskenin altında etten daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var, Bay Creedy. Ve fikirlere kurşun işlemez.
hayır,lütfen... Bu maskenin altında bir yüz var, ancak o ben değilim...bu maskenin altında kaslar var ve ardında kemikler...
İşte! İlk kez ben de nefret olduğunu sanmıştım. Tek bildiğim nefretti, nefret dünyamı sarmıştı,nefes almam bile nefret doluydu.. Vesonra bir şey oldu,sana olduğu gibi...
Burada 872 tane şarkı var... Hepsini dinledim, ama hiç biriyle dans etmedim.
dans edilemeden yapılan devrim yapılmaya değer değildir.
Tanrı gibi ben de işimi şansa bırakmam ve rastlantıya inanmam.
Bu yüzden kötülüğün üstüne şeker serpeceğiz.
Verilecek tek karar intikamdır. Bir kan davası, ve bir amacı var boşuna değil. Değerler ve dürüstlük vakti geldiğinde kazanacak, ve zulüm son bulacak biliyorum.
Uzmanlık alanım ritm sazlardır ama bu gece bütün bir orkestrayı kullanmak niyetindeyim. Bana katılırsan büyük onur duyarım.
Ama Sabret Bu müzik adalet için çalacak ve ben bu konçertoyu bizden alındığı günlere ithaf ediyorum ve adalet gözettiğini sanan sahtekarlara tabiki.
Hatırla, hatırla, 5 Kasım gününü hatırla, patlamayı, ihaneti ve komployu, bu ihaneti unutmak için hiçbir neden bulamıyorum.
Bende her insan gibi severim, ama onun anısına hürmeten şimdi buradayım. Geçmişte yaşanan o çok önemli olayda mücadele ederken hayatını kaybeden insanların anısına böyle bir kutlama yapmak istedim, ve böylece 5 Kasım gününün artık hiç hatırlanmadığını anladım. Bu yüzden oturup biraz sohbet etmemiz iyi olacak diye düşündüm. Elbette konuşmamı istemeyen kişilerde vardır, eminim şu anda telefonlarda emirler yağdırılıyor ve silahlı adamlar yola çıkmaya hazırlanıyordur. Neden? Çünkü konuşulmaya çalışılan yerde coklar söz alıncaya kadar sözler her zaman gücünü korumaya devam eder. Gerçeklerin ortaya konulduğu sözleri dinleyen herkes için büyük anlam taşıyan sözler ve gerçek şu ki bu ülkede yolunda gitmeyen bir şeyler var: Zulüm ve adaletsizlik, hoşgörüsüzlük ve baskılar... Özgürlüğünüz kısıtlanıyorsa, düşünme ve konuşma hakkınız yoksa, sensörler ve çipler her hareketinizi, her konuşmanızı izliyorsa, bazı işlerin yolunda gitmediğini söyleyebiliriz. Peki bu nasıl oldu, kimi suçlayalım, evet, elbette diğerlerinden daha fazla sorumlu olan birileri mutlaka var. Ama yinede aynaya baktığınızda suçluluk duyuyorsanız gerçeği öğrenmiş olursunuz. Neden yaptığınızı biliyorum, neden korktuğunuzu da... Kim korkmaz ki? Savaş, terör, hastalıklar, sağduyunuzu ve cesaretinizi kaybetmenize neden olacak çok değişik nedenler ortaya çıkmıştı. Korku içinizi sardı ve o panik haline Adam Sutler adındaki başkana sarıldınız. Size düzen ve barış vaadetti, karşılığında sessizlik ve emirlere itaat etmenizi istedi. Dün gece o sessizliğe bi son verdim, dün gece bu ülkeye unuttuğu bir şeyi hatırlatmak için adliye sarayını uçurdum. 400 yıl önce bu millet 5 Kasımı sonsuza dek unutmamak üzere hafızalarına kazımıştı. Dünyaya adaletin, korkusuzluğun ve özgürlüğün sadece söz olmadığını anlatacaktı, bakış açısı buydu. Eğer bir şey görmüyorsanız, bu devletin suçları sizin için bir bilinmezse ve karşı çıkmıyorsanız demek ki 5 Kasımın unutulmasına siz izin verdiniz. Ama sizde benim gördüğümü görüyorsanız, benim gibi hissediyorsanız, sizde benim gibi arıyorsanız, o zaman yanımda olmanızı istiyorum. Bir yıl sonra bu gece parlamentonun girişinde bulunun. birlikte olup onlara 5 Kasımın asla unutulmadığını, unutulmayacağını gösterelim...
Burası evim, ben gölge galerisi diyorum.
Çünkü sözler yerine kaba kuvvet kullanılabilse de kelimeler kudretini hep koruyacaktır ! Kelimeler anlama ulaşmanın yollarını ve dinleyenlere hakikatin teleffuzu gösterir.
Çalmak malın sahibinden olur. eleştirenden çalamazsın, benim yaptığım sadece temizlemekti..
Seni orda bıraksaydım şu anda Creedy nin sorgu hücresinde olurdun, tutuklarlar, işkence ederler ve beni bulmak uğruna belki de öldürürlerdi. Yardımından sonra seni bırakamazdım, bende seni güvenli olabileceğini düşündüğüm tek yere getirdim, evet, evime.
İnsanlar hükümetlerinden korkmamalı, hükümetler insanlarından korkmalı.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Binalar semboldür, yok etmenin bir sembolü. Sembollere insanlar güç verir, tek başına semboller anlamsızdır, ama yeterli sayıda insanla, binaları(sembolleri) havaya uçurmak dünyayı değiştirir.
Şiddet iyi yönde kullanılabilir.
seni on dakika önce öldürdüm.
Ve sen bütün alçaklığını ortaya çıkardın ve yine sen kutsallığı kullanarak eziyet ettin. Aziz kılığına girerek şeytanın rolünü üstlendin.( Piskopos: Lütfen merhamet et!)Bu gece olmaz, piskopos bu gece olmaz.
voila
Gerçeğin güçü ile yaşadığım sürece kainatı bile fethedebilirim...
İnsanlar hükümetlerinden değil, hükümetler insanlardan korkmalıdır...
Evey, bir şey isteyebilir miyim? Bir tek dilek hakkım olsa seni tekrar görmeyi dilerdim...
Raslantı diye bir şey yoktur.Raslantı aldatmacası vardır.