| |
|
26 Mart 2011, 17:44
| #1 | |
| Çevrimdışı  IF Ticaret Sayısı: (0) | Sözün Bittiği Yerdeyiz Sözün bittiği yer... Bazen öyle olur...Konuşmaktan yorulur insan...Ne söylerseniz söyleyin bir türlü anlamaz ya da anlamak istemez karşınızdaki sizi... Kendi doğrularınızın, kendi kurallarınızın, telkinlerinizin, emir ve komutlarınızın iflas ettiği yerdir orası... Artık ne bir sevgi sözcüğü, ne de öfke belirtisi...Hangi anlamı yüklerseniz yükleyin ses tonunuza...Dinlemez artık sizi... Yalanın başladığı yerdir onun asıl anlamak istediği... O sözlerdeki yalanın tarihçesinde, işlenen suçların, günahların, ihanetlerin, yıkımların kendisinde bıraktığı yaraların ve hatta onarılması imkansız tahribatların verdiği acıyla duymak istemez artık sizi... Güvenmek denilen kutsal kavramın omuzlara ağır geldiği, taşınamadığı, sahiplenilemediği, ayaklar altına alınıp emanet sahiplerince iğfal edildiği yerdir, sözün bittiği yer... Saygınlık denilen o mücevher taşının taş ocaklarında kırılıp hırpalandığı, tuz buz edildiği değer ve kıymetinin anlaşılamadığı yer... .......... Hayatı savaş planlarından, operasyonlardan, karakol baskınlarından, mayın tuzaklarından, "zaiyat" verdirmekten, sürgün etmekten, bok yedirmekten, kulak kesmekten pusu kurmaktan ve tüm bunlar olurken aynı zamanda; En lüks masalarda viski içmekten, golf oynamaktan, tank yürüterek korku salmaktan, Gerilla kampları denilen yerde istediği kürt kızını koynuna alıp alem yapmaktan, devlete meydan okumaktan, emrindeki çocuklara -yine aynı topraklarda yaşayan- başkalarının emrindeki diğer çocukları öldürme talimatı vermekten ibaret olan Bir avuç insan... .......... Barış ortamının oluşacağı sırada eylem yapan bir örgüt... Örgütün eylem haberini almasına rağmen bunun önlemini almayan ve "çok kayıp veriyoruz" derken PKK militanlarını kast eden "Heronları düşürün ya da yerlerini değiştirin" diyecek kadar gözü dönmüş bir ihanetle sızlanan subayı hakkında... Hiç bir işlem yapmayan bir ordu... Ve hayatı yoksullukla başlayan, yoksullukla devam eden, sonrasında ya da dağa çıkıp ya da askere gidip eline silah alan ve birbirini öldüren Ele avuca sığmayacak kadar çok binlerce insan... .................................. Bir avuç eşkıya denmişti ilk olaylar patlak verdiğinde... Henüz Jitem diye bir kavram yoktu hafızalarımızda...Hizbullah örgütü diye bir örgütün adı bile anılmıyordu...PKK ne demek? Kimse bilmiyordu... Ne ordunun modernize edilmesine kılıf uydurulacak "düşük yoğunluklu savaş planından" haberimiz vardı, ne Diyarbakır cezaevinde PKK nın kilit kadrosunu oluşturacak insanlara yapılan işkencelerden... Yedi yaşında bir kız çocuğunun sınıfa gelen Paşasına Türkçe cevap veremedi diye konuştuğu dil yasaklanan ve bundan dolayı o dili konuşan yüzbinlerce insanın, aşağılanacağından, dayak yiyeceğinden hor görülüp bize Türkçe konuşan insanlara düşman "edileceğinden" hiç mi hiç haberimiz yoktu kuşkusuz... Çünkü Paşalar en iyisini bilirdi...Soru sorulamazdı netekim...Çok ayıp bir şeydi...Devlet baba büyük idi...Biz de onun şamar oğlanı çocuklarıydık.... Bir avuç eşkıya...Netekim... .................................... Bir avuç eşkıya mıdır Aktütün’de şehit olan onlarca Er’in sorumlusu Yoksa o eşkıyanın geldiğini uydudan, insansız uçaktan, bölgede ki İstihbarat kaynaklarından alan, ama onlarca bilgiye rağmen parmağını kımıldatmayıp oradaki çocukları keklik gibi avlatan Bir avuç personel mi? Bir avuç eşkıya mıdır 25 yıldır aralıksız süren bu Kirli savaşın bu kadar ağır faturasının sebebi... Yoksa o bir avuç eşkıyanın binlere varmasına göz yuman, bunu yaparken aynı zamanda uçak, helikopter, yedek parça, silah ihalelerine girip vatansever duygularla orduyu modernize ettik diyen yenilik sevdalısı Bir avuç devlet görevlisi mi? ........................................ Kürtlerin hakkını savunduğunu söyleyen terör örgütünün uçkur sevdalısı psikopat yöneticileri, her barışa yaklaşıldığında "kimlerden gelen emirle, tedbir alınmamış kendi haline bırakılmış karakolları" basıp bu barışı katlediyor merak ediyorum... Vatan, bayrak, şehit, kahraman, gibi kavramları o gencecik çocukların, çoğu ana kuzusu ve çatışma savaş ölüm nedir bilmeyen hiç bir tecrübesi olmayan o yavruların beynine sokup mevziye yatıran Türk Silahlı Kuvvetleri yetkilileri Telefonda diğer pilot yarbaya "Çok zaiyat veriyoruz, ya heronları düşürün ya yerlerini değiştirin" diyecek kadar PKK-SEVER pilotu-Pilotları hakkında işlem yapmadan beklerken, bu kararı hangi vatan, hangi bayrak ve hangi kutsal değerlere dayanarak almıştır bakın işte onu daha çok merak ediyorum... ....................................... Şehitler ölmez vatan bölünmez...Öyle mi? Ama gencecik çocuklar sahiden ölür...Ve binlerce anne ağlar...Binlerce babanın yüreği yanar... Siz orada kibirli apoletlerinizle "savaş oyunları" oynarken... Bu iğrenç, bu kirli, bu danışıklı dövüşlü pis savaşınızda Bu vatan Çatır çatır bölünür !!! .......................................... Doktorundan esnafına kasabından manavına çobanından öğretmenine kadar her TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞINA sesleniyorum... Çocuklarımızı askere, birilerinin diline dolayıp sığlaştırdığı, adileştirdiği, sembolikleştirdiği cümlerle ve davul zurnayla yollamayın artık... Yollarken "Onu emanet verdim, verdiğim gibi almak istiyorum" deyin... "Üç mermi attırıp binlerce merminin ortasına keklik gibi gönderemezsiniz-göndermeyeceksiniz! deyin... Ve en önemlisi, onu bu pis savaşın ortasına gönderirken Bu ülkenin bölünmesini, kardeş kanı dökülmesini, ocaklara ateş düşmemesini, anne ve babaların ağlamamasını istiyorsanız Barış! diye bağırın...Savaşın devam etmesini isteyen, bundan nemalanan, bundan çıkar sağlayan ve hayatını kariyerini bu savaş üzerine odaklayıp oyun oynar gibi askercilik, gerillacılık oynatan insanlara inat... Barışın... İster asker olsun, ister terörist... Bu çocukların hepsi bu topraklarda doğmuş insanlar...Ve neye inanıyorlarsa... Neye inandırılıyorlarsa...Onun için ölüyorlar... Ve birbirlerini öldürüyorlar...Yeter artık... Haini terörist, ihaneti Örgüt cümleleriyle kısıtlı tutup başka gerçekleri de görmezden gelirseniz... Bu ülke insanı üzerinde oynanan oyunu hiç bir zaman fark edemezsiniz... ................................. Sözün bittiği yer... Utanma emaresidir...Pişmanlık göstergesi... Ama sükut ikrardandır çoğu zaman... Böyle öğrendik biz...Yoksa onu da mı yanlış öğrendik? O da mı yalan?
__________________ Eğer "dokuz" CanLı oLsaydın biLe En fazLa "sekiz" kez kaçabiLirdin öLümden.. BiLki "yedi" düveLe suLtan oLsan dahi Yerin "aLtı" mekan oLacak sana En fazLa "beş" metre kumaş götürebileceksin Kapatacaksın "dört" açsanda gözünü.. Bu dünya "üç" günLük dünya , AzraiLin yanında "iki" kat oLup yaLvarsanda nafiLe ELbet "bir" gün öLeceksin İşte o gün herşey "sıfır"dan başLayacak..! | |
| |  |
| IRCForumlari.NET Reklamlar |
   |
 |
| Etiketler |
| bittiği, sözün, yerdeyiz |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
| Sözün Bittiği An | Bozkurt- | Komedi ve Mizah | 0 | 01 Ocak 2011 21:05 |
Normal
