09 Aralık 2010, 10:52 | #21 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (1) | Cevap: Osman diyor ki Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Korkma giderken bir tek 'b'yi aliyorum. Gerisini sana bırakıyorum. Nede olsa sen bitirdin 'b'iz'i, öyleyse sende kalmalı 'iz'i.. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. hepsi çok güzel olmuş yüreğine sağlık |
|
09 Aralık 2010, 17:42 | #22 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Osman diyor ki SUSTUM. Susması gereken an da, Kapattım perdeleri kapkaranlık her yer, SUSTUM. Susması gereken zaman da, Herseyi sana bıraktım. Aşkı, parayı, dünyayı.. Ve ben, yine SUSTUM. Beni konustuklarımdan cok, sustuklarımla bilmen icin.. BEN HEP SUSTUM. |
|
17 Aralık 2010, 22:01 | #23 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Osman diyor ki Kaizen Kaizen nedir? Kaizen, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kai değişim, zen ise daha iyi anlamına gelmektedir. Kaizen, sürekli iyileştirmedir. Kaizen, belirli bir zaman diliminde müşteri memnuniyetinin arttırılması ve rekabet güçlerinin etkilenmesi amacıyla süreçlere yönelik, çalışan, süreç, zaman ve teknolojide yavaş yavaş fakat çok sayıda hızlı bir gelişme sağlamayı maliyetlerde bir düşmeyi ifade eden bir kavramdır. Kaizen(Sürekli İyileştirme), sonuçlardan ziyade süreçlere yöneliktir. Çünkü, eğer sonuçlar iyileştirilmek isteniyorsa bu sonuçları ortaya çıkaran süreçler iyileştirilmelidir. Kaizen çalışan boyutunda, insanın kaynak olarak görülmesini, işletmenin dışında da bu kaynakalara yönelinmesini eğitim, yetiştirme, gelişmeye önem verip uygulamaya girişilmesini ekip oluşturmayı ve çalışanları yalnızca performansları sonucunda ortaya koydukları sonuçlar nedeniyle değil, gelişme sürecindeki katkıları nedeniyle de ödüllendiren bir sistemdir. Süreç boyutunda ise, süreçlerin korunmasını, düzeltici önlemler alınmasını ve süreçlerin iyileştirilmesini; zaman boyutunda, pazardaki değişmelere, gelişemlere hızlı cevap verebilme, hızla yenilik yapma ürün çeşitliliği vb. maliyetleri düşürerek geliştirme ve böylece faaliyetlerin daha kısa sürede yapılmasını hedeflemektedir. Teknoloji boyutunda ise, maliyetleri düşürme, teknolojileri birbirine dönüştürme, basitleştirme vb. uygulamalar ile gerçekleştirilmektedir. Kaizen Felsefesinin Temel Prensipleri
Sürekli iyileştirmenin temelinde; uygulama, geliştirme ve standartlaştırma işlemleri yatmaktadır. Klasik gelişim anlayışı ile yenileşmede ise başkalaşım vardır. Bu daha çok Batılı yaklaşımların düştüğü yanılgının temelini oluşturur. Kaizen felsefesindeki üstünlüğü oluşturan temel öğe insandır. İnsana verdiği önem yanında, birikimlerin değerlendirilerek iyileşme sürecinin geliştirilmesidir.
Kaizen'i gerçekleştirmek için birinci olarak; var olan durumun yetersizliğini kabul etmek gerekir. Bir sistem kusursuz işlese bile o sistemde geliştirlecek bir çok şey bulunabilir. Ayrıca, bilim ve teknolojideki gelişmeler de her gün verimlilik ölçütünü ileriye taşımaktadır. İkinci olarak; insan unsurunu geliştirme çabalarına devam etmek gerekir. Her şeyi yapan insandır. İnsan kaynakları bir kuruluşun en değerli varlığıdır. Alışılagelmiş yönetim biçiminde, bu kaynağın ancak küçük bir bölümünden yararlanılmaktadır. Oysa her çelışanı bu geliştirme faaliyetlerinin bir üyesi haline getirmek gerekir. Üçüncü olarak; problem çözme teknikleri yaygın bir şekilde kullanılmalıdır. Kaizen'den de, bahsetmis olduk.. |
|
23 Aralık 2010, 14:47 | #24 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Osman diyor ki Dost musun? Öyleyse canın canımdır... Aynan olmalıyım... Yüzüne söyleyebilmeliyim her şeyi... Hem sakınmadan, mertçe... Hani bilirsin, esirgemem lafımı, Ne şekil gelirse, öylece... Hazırım tüm içtenliğimle konuşmaya, ama, Seni de dupduru isterim karşımda... Dostsan, Gözlerimin içine baka baka yaka silk benden! Arkamdan Şikayetlenme! Yiğit ol! Gerekirse yiğitçe azarla, çekinme! Lâf değil, icraat beklerim senden! Öyle bak ki, hislerini görebileyim... Öyle hisset ki, güvenle bakabileyim... Sevmem, ölenin ardından ağıt yakmayı! Dil dönerken söylenmeli her şey... Kulak duyarken anlatılmalı... Göz bakarken bakmalıyım sana... Can sağ iken sarılmalı... Keşkelere meydan vermemeli hayatım, Pişmanlıklarla yoğrulmamalı.... Hayır! Dirime selâm vermeyen, Ölüme de fazla yaklaşmasın! Dostsan, ölmemi bekleme! Haklıysam, yaşarken savun beni! Yaşarken yanımda ol! İnanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan! Ve inanmamışsan, sakın rol yapma! Her söylediğimi onaylaman şart değil... Her yaptığımı beğenmen de gerekmez... Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma! Yadırgayabilirsin beni, Ve ben de seni tuhaf bulursam şaşırma... Kandırmanı aslâ kabul edemem! Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm, ama, Beni, bana sormadan yargılama! Her yediğimiz aynı olmaz belki, Her dakikamız birlikte geçmez... Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de, Ağladığında seninle birlikte oturup ağlarım... Belki her çağırdığında gelemem fakat, Derdine ortak ararsan, koşarım... Ben de herkes gibi insanım elbet, Ne göklere çıkar beni, ne de yerin dibine sok! Senin işin bu değil! Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında... Dostsan, Küçümsemeden, küfretmeden, Sevgiyle, saygıyla ve huzurla gel sokağıma... Dinlenmek istediğinde, hiç düşünme, sana özel bir limanım, ama... Yorulduğum zamanlarda, Dilediğimce sığınabilmeliyim koylarına... Seni bir çocuk kadar saf sevebilirim Ve bir deli kadar art niyetsiz... Uğruna seve seve hesabı şaşırırım... Görmezden gelebilirim yanlışlarını... Başkaları enayilik sayabilir, Başkaları akılsızlığıma yorabilir, Bunları dert bile etmem, ama, Sen, aslında aptal olmadığımı, Her an, tekrar tekrar hatırla! Ve sakın beni aptal yerine koymaya kalkışma! Seviyorsan, cimrilik etme, söyle! Muhabbeti varken, yokmuş gibi yapanla, Hiç sevmediği halde, yılışıp durana sinir olurum! Neyse, o olmalı insan... Kendisi olmaktan korkmamalı! Kendisi olmaktan kaçmamalı! Bil ki, sensin diye seni bırakmam, ama, Ben olduğum için bırakırsan beni, Yas da tutmam arkandan! Bedel mi? Ödemeyeceksen çıkma yola! İçten pazarlık edersen, ancak kendine edersin... Kendince küser barışır, kendi kendini yersin! Dostsan, mevsimince yağ... Kışsan kar ol, güzsen yağmur... Soğuğuna, sıcağına, esip savurmana itiraz etmem, Senden, ille de bahar olmanı beklemem, ama, Dayanmalısın en şiddetli fırtınalarıma... Belki de çok geldi bunca talep... Bana karşı hiçbir mecburiyetin yok, korkma... Sana fazla geldiğim ilk anda, Arkana hiç bakmadan, dönüp gidebilirsin... Geçip gidebilirsin,borçluluk hissetmeden... Mutlaka bir açıklama da beklemem senden, ama, Gitmeye davranırsam bir gün, Sen de karşımda set olma! Dost musun? Öyleyse, canın canımdır, Yoluna baş koymaya hazırım ya, Başını da yollarımda isterim, unutma! |
|
23 Aralık 2010, 15:28 | #26 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Osman diyor ki
anlamadim? | ||||
|
27 Mart 2011, 10:23 | #27 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Osman diyor ki
ayri bi duygu var yüregine ve kalemine kuvvet kardesim | ||||
|
24 Nisan 2011, 10:57 | #28 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Osman diyor ki Ben isyankar sokaklarda büyüdüm kardeş bilmem senin gibi ballı ekmek yemeyi, ben 10 yaşında dünyaya, 18 yaşında kasıp kavuran gönüllere rest çektim. Bilmem senin gibi kaygan pistte gönlümü dans ettirmeyi, satmayız 3 kuruş için bizde hakkı olan gönülleri.. Kurtlarla gezen ulumayı öğrenir. Ayrılığa yenik düştüğümde, vefasızlara boyun eğmedim. Yüreğim yaralı iken bile dostuma ihanet etmedim. Hakkı olana hakkını, cezası olana cezasını verenlerdenim! |
|
22 Haziran 2011, 19:46 | #29 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Osman diyor ki İmza'm bkz: İstersem bir adamı beyde yaparım, paşada. ve istersem bir adama dünyayı zindanda ederim. Ben nabza göre şerbet verenlerdenim. Laf kulağıma gelirse, laf getirenin kulağını keser, lafı çıkartana yediririm. |
|
10 Temmuz 2011, 09:46 | #30 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Osman diyor ki Elde degil unutmak, unutupta kahrolmak, Mumkun degil acilarla yatmak, her sabah aynı taraftan kalkmak, Kolay degil dilimin ucundaki sozleri soylemek, Biten bir seyi baslatmak, ne kadar dogru oldugunu bilmek, Hatalara burunup, dogrularini anmak, anıpta yanlis yapmamak, Yuksek ucurumdan sana gelircesine atlamak, yanına varıpta sana dokunamamak.. |
|
Etiketler |
diyor, ki, osman |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
En Kahraman Osman (1993) Osman Cavcı, Dilek Pamirtan, Öztürk Serengil | CORDON BLEU | Antikacı | 0 | 11 Aralık 2021 14:00 |
Kuruluş Osman bu hafta var mı? Kuruluş Osman 1. bölüm hangi gün? | Beatrice | Yerli Diziler | 0 | 14 Kasım 2019 09:17 |
Ali Osman Sönmez (Ali Osman Sönmez Kimdir? - Ali Osman Sönmez Hakkında) | Zen | Tarih / Siyaset | 0 | 20 Şubat 2012 22:31 |
Atatürk diyor ki ; | stonecypher | Atatürk Köşesi | 0 | 18 Ağustos 2010 00:51 |