07 Ekim 2010, 17:09 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Zihniyet ! Üstümüze son sürat gelen otomobillerden korkmayız da, Yolda kendi halinde giden bir köpek görünce ayy diye çığlığı basarız. İçinde sağlığa zararlı maddeler bulunan gıdaları bile afiyetle yeriz de, 10 yıllık köpeğimizi sağlığımız için tehlike diye sokaklara ölüme atarız. Gece gündüz beynimizde çınlayan arabaların klaksonlarından rahatsız olmayız da, Uzaktan gelen bir köpek havlaması, kedi miyavlaması için hemen şikayete başlarız. Bir kadının çantasını kapıp onu yerlerde sürükleyen kapkaççıya müdahale etmeye korkarız da, Çocuğa havlayıp korkuttu diye, kulübesine zincirle bağlı bir köpeği sopa, taş ve küreklerle vurarak parçalar ve öldürürüz. Çantaya, ayakkabıya milyarlar verenlere, en pahalı viski, şampanya ve şarapları içenlere bir şey demeyiz de, Bir sokak köpeğinin önüne artık yemek koyanlara canım, bunca aç insan varken niçin hayvanları besliyorsun deriz. Devleti milyarlarca dolar soyan vurgunculara oturduğumuz yerde söylenmenin dışında hiçbir tepki koymayız da, Yalnızca bir yudum su, bir kap artık yemek verilen hayvan barınakları için bu fakir devlet niçin bu köpekleri beslesin deriz. Sokağımızda oluşan çöp dağları için hiçbir yeri aramayız da, Mahalleden geçen bir köpek için belediyeyi defalarca kez ararız. Pop star yarışmalarında elenenler için ağlar paraya kıyıp sms ler göndeririz de, Sokakta gözümüzün önünde zehirlenip kıvranan hayvanlara şöyle bir bakıp geçeriz. Oturduğumuz yerden, belediyeleri ve hükümeti yeşil alanlar ormanlar talan ediliyor diye kıyasıya eleştiririz de, Arabamıza park yeri açmak için 50 yaşındaki ağaçları gözümüzü kırpmadan keseriz. Şarkı türkü konserlerinde şarkıcıyı yakından görünce heyecandan bayılacak kadar duygusalızdır da, Sokakta bize kocaman gözleri ile bakan bir kedi köpek yavrusunu taşla tekmeyle kovalarız. Yolda gözümüzün önünde burnunu yere sümküreni, tüküreni ikaz etmek aklımıza gelmez de, Köpeklerden, kedilerden, kuşlardan çevreyi kirlettiği için şikayetçi oluruz. Parkların yeşil çimenleri arasındaki onlarca izmaritten, tükürükten, çekirdek kabuklarından, sakızlardan çöplerden şikayet etmeyiz de, Köpeklerin parklarda gezdirilmesine etrafı kirletebilir diye izin vermeyiz. Gece gündüz gürültü yapıp hayatımızı zindan eden üst kattakiler için adalete başvurmaya üşenir sadece kavga ile yetiniriz de, Evindeki kedi besliyor diye komşumuzu hemen mahkemeye verir, hayvanı evden attırıncaya kadar cansiperane savaşırız. Belediyenin köpek barınaklarından koku geliyor diye şikayet ederiz de, Sanayi tesislerinden gökyüzüne ulaşıp ciğerlerimize dolan kokulu kimyasal dumandan rahatsız olmayız. Devleti soyup soğana çevirenleri, bir daha seçer başımıza tacederiz de, Belediyenin bir hayvan barınağı yapmasına karşı çıkar,bu fakir devletin parası mı var deriz. Trilyonları çalıp kısa sürede süper zengin olarak karşımıza çıkanların önünde saygı ile eğiliriz de, Sahipsiz köpekler kısırlaştırılsın diyenlere sokaklarda bunca kağıt toplayan çocuk varken devletin buna ayıracak parası yok deriz. Belediyelere yeterli yeşil alan yapmadıkları için söyleniriz de, Yaprakları balkonumuzu kirletiyor diye evimizin yanındaki ağacı keseriz. Lüks otellerin milyarlık odalarında şaşaa ile kalınmasını sorgulamayız da, Sokak hayvanlarına sahip çıkanlara bunca fakir insan varken.... diye fazilet dersi veririz. Tuvaleti pis kokundan girilemeyen restorana gitmeye devam ederiz de, Kedi köpek besleyen arkadaşımızın evine titizliğimiz için gitmeyiz. Tuvaletten çıktığında elini yıkamadığını gördüğümüz birisi ile rahatça tokalaşırız da, Bir köpeğin, kedinin başını okşamaya elimiz kirlenir diye çekiniriz. Dizi filmlerde rol yaptıklarını bildiğimiz halde oyuncuları izlerken biz de duygulanır ağlarız da, Vurulan zehirlenen köpeklerin inleme sesi bizi yalnızca Viski içenlere viski içeceğine fakirlere yardım et demeyi düşünmeyiz de, Yaralı bir kediyi/köpeği tedavi ettirenlere bunca fakir varken diye fazilet dersi veririz. Ve bizler .... Güçlü olarak yaratılmışlar .... Zayıf ve muhtaç olarak yaratılmış olan hayvancıkları çevremizde görmek istemeyiz. Bu hayvancıkları çevremizde görmek istemeyen zihniyet, Niçin bu durumdalar diye düşünmek yerine, kağıt mendil satan çocukları da çevresinde istemez. Bu çaresiz hayvancıkları görmek istemeyen zihniyet, Hiçbir hizmetten yararlanmayan ve varoşlarda oturan gariban insanları da görmek istemez. Seyyar satıcılığın namuslu kalarak hayatını kazanmanın son çabası olduğunun farkına varmayan bu zihniyet, Şehrin görüntüsünü bozuyor diye seyyar satıcıları da istemez... Zayıf ve güçsüzolduğu için hayvana yaşam hakkı vermeyen bu ZİHNİYET İnsanın fakir ve muhtacına da YAŞAM HAKKI tanımaz..!
__________________ Rüzgarda savruk, Başına buyruk ~ | |
|
Etiketler |
zihniyet |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Zihniyet | PySSyCaT | Osmanlı Türkçesi Sözlüğü | 0 | 02 Ekim 2014 10:43 |
Zihniyet farki | X | Düşünen Beyinler | 7 | 03 Ekim 2011 18:07 |
Bu Nasıl Bir Zihniyet? | Dr.Jivago | Haber Arşivi | 0 | 22 Mart 2011 16:41 |
III. Zihniyet ve Değerler Sistemi | YapraK | Felsefe | 1 | 29 Mart 2009 04:54 |