10 Ağustos 2010, 01:14 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İnsanlık İçin! Beş yaşında idim. Rahmetli babaannem pirinç ayıklıyordu.Bir tane yere düştü.Babaannem eğildi, aramaya başladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyordu . Çocukluk iste, -Aman babaanne dedim. - 1 tane prinç, bu kadar aranır mı? Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu. -Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun, ' dedi. - Hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği, çilesi var biliyor musun?' Utancımdan kıpkırmızı olmuştum. Aradan yıllar geçti.Hukuk Fakültesinde öğrenciyim.Alain' in proposlarini okuyorum.Birden irkildim.Babaannemi hatırladım. Alain, bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur diyordu.İlave ediyordu. Bir iğnenin üretiminde binlerce insanin alın teri, göz nuru, el emeği vardır diyordu.On dokuz yıl evveldi. Stockholm'e gitmiştim. Bir otele indim. Geceydi.Sabahleyin, traş olmak için lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir not gördüm. 'Lütfen traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın, yanda bir kutu var oraya bırakın, bir tek jiletle dahi olsa, İsveç çelik sanayisine yardımcı olun' diyordu. Doğrusu hayretler içinde kaldım.Çocukluğ umdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir.Birçok eşya üzerinde 'İsveç çeliğinden yapılmıştır' diye yazardı. İste o ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor, gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu. İsviçre'de zaman zaman, belli periyotlarda radyolar, televizyonlar bir haberi duyurur. 'Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecek. Siz lütfen hazırlığınızı yapın. Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete varsa, kâğıt, ambalaj, kutu varsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa, kapının önüne koyun. İsviçre'nin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla ağaç ziyanına engel olun.' Japonlar son derece sade, basit, yalın mütevazı yasayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememiş, hayatın manasını anlayamamış, zavallı kimselerdir. Böyleleriyle; evini mezat salonuna çevirmiş zavallı, diye eğlenirler. Bir insanin gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır. Vaktiyle Japon ekonomisi darboğazdan geçiyor. İç borçlar, dış borçlar gırtlağı aşıyor.Zamanın başbakanı meclisi toplar. Kürsüye çıkar.Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır; -Şu andan itibaren der, -Tanrı şahidim olsun ki, Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğim.Şu üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim. Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütün borçlarını öder. Bu durumun toplumun bütün kesimlerini, tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek yok. Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm. Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzak... Gerekmediği halde elektriği yakmakla, suyu kapamadan bos yere akıtmakta, gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla, yemek yediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de insanlığa ihanet etmiş olmuyor muyuz ? Hayat çok ince, akil almaz incelikte ipliklerle örülmüştür. Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki, İlk okul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım: “Bir mıh bir nalı kurtarır. Bir nal bir atı, bir At bir komutanı, Bir komutan bir orduyu, Bir ordu bir ülkeyi kurtarır “diyordu.. Maddi durumumuz ne olursa olsun, ister zengin olalım ister fakir, hepimiz çok dikkatli olmak zorundayız. Burada parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir insani düşünce vardır. (alıntı)
__________________ Rüzgarda savruk, Başına buyruk ~ | |
|
10 Ağustos 2010, 02:07 | #3 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: İnsanlık İçin! Bizim toplumumzda da buna benzer uygulamalar vardır; ama bir türlü istenilen noktaya gelinmez. Sokaklarda plastik, cam, alüminyum ve kağıtlar için ayrı ayrı gözenekleri olan çöp konteynırları vardır ki illede gidip herhangi bir çöp kutusuna atarız; evlerimizde eski kullanılmayan bir sürü gazete, kitap, dergi vs gibi kağıttan eşyalar vardır ama; illede kıyıda köşede birgün lazım olur edasıyla saklanır. Mesela şimdi şu atık piller için iş yerlerine okullara ve bilumum kamuya açık yerlerde pil kutuları var, bilinçli vatandaşlar sağolsun kullanıyorlar ama ne kadar verimlidir bilinmez. Öncelikle bu tür toplumsal sorunların çözümünde topluma gerekli iletiyi iyi bir şekilde anlatmak lazım. Gerekli görsel ve yazılı basını kullanmak lazım. Aksi takdirde istenilen sonuş elde edilemez. |
|
Etiketler |
için, insanlık, İçin, İnsanlık |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
İnsanlık.. | MaVi_eSiNTi | Amatör Şairler | 4 | 28 Aralık 2021 00:01 |
İnsanlık Uğruna & İnsanlık Öldü Mü (1981) Bulut Aras, Güngör Bayrak,Yusuf Sezgin | CORDON BLEU | Antikacı | 0 | 17 Mayıs 2021 22:25 |
İnsanlık | Yazgı | Düşünen Beyinler | 1 | 07 Şubat 2019 13:04 |
İnsanlık Suçu Dizisi Oyuncuları Kimlerdir - İnsanlık Suçu Dizisi Oyuncu Kadrosu | PauL | Yerli Diziler | 0 | 05 Ocak 2018 11:16 |
İnsanlık | Luis | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 2 | 17 Mart 2010 00:43 |