22 Mayıs 2010, 00:53 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Atatürk'ün Hayran Olduğu Padişah Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Tarih bilgimiz büyük ölçüde söylentilere dayanıyor. Günümüzde bile sözlü (şifahi) kültürün varlığını koruduğuna dair en güçlü kanıtlardan biri bunca tarih kitabı basılmasına rağmen insanların yine de kulaktan dolma bilgilerle (şimdi bir de internetteki 'gözden dolma' bilgiler eklendi buna) idare etmesidir. Mesela Atatürk'ün Osmanlı padişahlarını daima kötülediği onları alçaklık beceriksizlik hatta hainlikle suçlayarak yeni neslin gözünden düşürmeye çalıştığını zannederiz. Süngümüzü takalım: Hakikaten öyle mi? Fethin 556. yıldönümü yaklaşırken Atatürk'ün Fatih Sultan Mehmed hakkındaki düşünceleri bize ışık tutabilir diye düşündüm. Atatürk Ankara'ya adımını atar atmaz (28 Aralık 1919) yaptığı konuşmada Osmanlı'nın hoşgörüsünden ve yabancı unsurların inanç ve âdetlerine saygısından söz etmiş "Başka dinlere saygılı tek millet biziz." demiştir: "Fatih İstanbul'da bulduğu dinî ve millî teşkilatı olduğu gibi bıraktı. Rum Patriği Bulgar Eksarhı ve Ermeni Katoğikos'u gibi Hıristiyan dinî reisleri imtiyaz sahibi oldu. Kendilerine her türlü serbesti bahşedildi. İstanbul'un fethinden beri Müslüman olmayanların mazhar bulundukları bu geniş imtiyazlar milletimizin dinen ve siyaseten dünyanın en müsaadekâr ve civanmert bir milleti olduğunu ispat eder." 2 yıl sonra Eskişehir'de yaptığı konuşmada Fatih'in İstanbul'u fethederek Doğu Roma'yı tevarüs ettiğini söyleyen Mustafa Kemal Paşa onun ikinci amacının Roma'yı almak ve Batı Roma İmparatorluğu'nun da tacını başına koymak olduğunu söyler. Birçok fetih yapan Fatih'in esas sorunu dış politikada güçlü olmak için iç politikada da güçlü olmaktır. Avrupa'yı istilaya kalkan Fatih'in bu politikası Atatürk'e göre "çok âkılâne ve müdebbirâne"dir ve bu yüzden az çok başarılı olmuştur. 1921'de öne çıkarttığı hoşgörü ilkesini 2 yıl sonra eleştirecektir. İzmit'teki konuşmasında ilk kapitülasyonların Fatih tarafından Cenevizlilere verildiğini söyler. Bir ihsan-ı şahane ve atiye olarak verilen kapitülasyonlar sebebiyle zamanla milletin sırtındaki yükün ağırlaşıp onu takatsiz bıraktığını ileri sürer. Ancak konuşmanın devamında büyüleyici bir Fatih portresi bizi beklemektedir: "İstanbul'u alan büyük Fatih bu azametli kudretli padişah hakikaten bütün İslam dünyasının bütün Türk dünyasının hakkıyla istifade edebileceği bir zattır. Bazı kusurları bir kenara bırakılırsa bütün cihanın büyüklüğünü takdir edebileceği şahsiyettir." Şunu anlıyorum ben Atatürk'ün söylediklerinden: Fatih'in Batı'ya yayılma siyaseti esasen doğruydu ama bunu ancak Fatih gibi birisi kişisel yetenekleri sayesinde sürdürebilirdi. Bu bir devlet ve millet siyaseti değildi. Oysa önemli olan aslî unsurun geniş anlamda Türklüğün vicdanından çıkma bir siyasettir. Atatürk 22 Ocak 1923 tarihli Bursa konuşmasında bu sefer Patriğe ayrıcalıklar bahşeden Fatih'in pek de iyi yapmadığını söyler. Ancak yeni kurulacak Türkiye'de bu tür ihsanlar kimseye verilmeyecektir. (Hatırlatalım ki Lozan'ın imzası öncesinde ABD'ye Chester İmtiyazı'nı veren de Atatürk'ün başında bulunduğu TBMM'dir. 7 ay sonra "The Saturday Evening" gazetesine verdiği mülakatta (13 Temmuz 1923) "Amerika'ya olan inanç ve güvenimizin somut bir delilini Chester İmtiyazı'nı vermek suretiyle gösterdik." diyen kendisi değil midir?) Lozan'da karar anına yaklaşılırken Atatürk'ün konuşmalarında "fetih" ve "yayılma" fikrinden hızla uzaklaştığını görürüz. "Cihangirlik fikri lugatimizden ebediyen silinmiştir." der. Bu dönemde Fatih'in ve fethin gündeme getirilmesi Avrupa'da Türkiye üzerindeki hassas şüphe bulutlarını kabartmak "Acaba yine Osmanlı mı geliyor?" endişesini yağdırmak olurdu. Yeni Türkiye barışçı bir ülke olacaktı. Söylemediği ama kendisine yakıştırılan bir sözle ifade edecek olursak Türkiye "Yurtta sulh cihanda sulh" istemektedir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Peki Atatürk Cumhuriyet döneminde Fatih'e nasıl bakmıştır? Bunun için iki hatırata eğilmemiz gerekiyor. Prof. Afet İnan "Atatürk Hakkında Hâtıralar ve Belgeler" (1968 s. 187) adlı kitabında Atatürk'ün "Büyük Fatih"e her zaman hayranlığını ifade ettiğini yazar. İnan'a göre Atatürk bir Fatih heykelinin yapılmasını çok arzu etmiştir. Kâh Ayasofya Camii'ne kâh Kızkulesi Rumelihisarı veya gemilerin karadan yürütüldüğü Kasımpaşa kıyısına dikilmesini düşünmüştür heykelin. Ama gözde mekânı besbelli ki Kızkulesi'dir. Afet İnan'a göre Atatürk tam bir Fatih hayranıdır: "[Atatürk] Osmanlı Devleti'nin yükseliş devri için hayranlık ve muhabbet beslemiştir. Onun için FATİH SADECE BİR TÜRK BÜYÜĞÜ DEĞİL CİHAN TARİHİNDE DE EN BÜYÜK ADAMDIR." (s. 312) Atatürk'ün yakınlarından Münir Hayri Egeli de çok ilginç bir anekdot aktarır "Atatürk'ün Bilinmeyen Hâtıraları" adlı kitabında (1954 s. 58-59). Bir gün sofrada söz Fatih'e gelir. Atatürk sorar: "Tarih acaba benim mi yoksa Fatih'in mi yaptığı işleri daha mühim bulacaktır?" Orada bulunanlar hemen atılırlar: "Tabii ki sizi." Atatürk sorar: "Niçin?" Herkes kendince Atatürk'ün Fatih'ten üstün bir tarafını ispatlama yarışına girer. Dalkavuk mu yok? "Sizin yanınızda Fatih de kim oluyormuş!" diyenler bile çıkar. Bunun üzerine Atatürk bu kişiye kızar "Halt etmişsin" der. Şu sözler olgun bir devlet adamının bakışını yansıtır: "Ben Fatih'ten büyük olabilir miyim? Çok kereler Fatih'in karşısında kaldığı meseleleri düşündüğüm zaman ben de aynı hal çarelerine varmışımdır. Yalnız Fatih benim karşısında kaldığım meseleleri nasıl hallederdi? Bunu çok merak ederim. O BÜYÜK BİR ADAMDIR BÜYÜK." Egeli'ye göre Atatürk bir cümle daha söylemiştir ki büsbütün düşündürücüdür: "FATİH'İN DEVRİNDE YAŞASAYDIM MEMNUNİYETLE OYUMU ONA VERİR VE ONU CUMHURBAŞKANI SEÇERDİM." Bu çarpıcı tespitin ışığında Atatürk'ün Fatih'e ve Osmanlı'ya bakışını yeniden değerlendirmeye var mısınız? Varım diyenlerle işimiz var çünkü Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. "Atatürk BM'yi nasıl yalvartmıştı?" Alın size bir internet dedikodusu daha: Meğer Türkiye (Atatürk) 1932'de zamanın Birleşmiş Milletler'i olan Milletler Cemiyeti'ni üye olmamız için yalvartmış imiş. Doğru İspanya'nın teklifi ve Yunanistan'ın desteğiyle davet edilmiştik Milletler Cemiyeti'ne. Ama (bu 'ama' önemli) İspanya'yı bizi teklif etmeye zorlayan da yine bizdik. Bana inanmıyorsanız Mahmut Goloğlu'nun "Tek Partili Cumhuriyet" (Ank. 1974) adlı kitabında İspanya temsilcisinin konuşmasını okuyun göreceksiniz ki 1932 Mart'ında İspanyol temsilcisi genel bir çağrı yaparak ülkeleri cemiyete katılmaya çağırmıştır. Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras bunu fırsat bilerek İspanyol delegeyle görüşmüş ve Türkiye'nin davet edilmesi halinde Cemiyet'e katılacağını bildirmiştir. Madariaga adlı temsilcinin teklifi genel kurulda kabul edilmiş ve Türkiye davet edilmiştir. Birilerinin "Cumhuriyet'in onur belgesi" dedikleri davetin içyüzü bundan ibarettir. | |
|
22 Mayıs 2010, 02:19 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk'ün Hayran Olduğu Padişah Birde Ulu Hakan 2.Abdülhamid hakkında ki sözünü bilmelisiniz. kitabı arkadaşa verdim gelsin buraya onuda ben yazarım. yalnız ilk tarih kitaplarında ilkokul 3.sınıf öğrencilerine Abdülhamidi canavar katil diye kayıtlara geçirtmesi çok çelişkili bu tarihi bilgiyle yetişen bir nesil tabi ki geçmişine söver! nitekim hala sövüyorlar eskiye nazaran az ama yinede hala söven güruhlar var!.. Osmanlı arşivlerimiz tam manasıyla açıldığında, kesin zafer bizim olacaktır... |
|
22 Mayıs 2010, 03:24 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk'ün Hayran Olduğu Padişah Bu konunun yazarı Mustafa Armağan değilmi? Atatürk'ün vatan haini olduğunu ima eden zaman gazetesi yazarı.
__________________ 'Türkçe konuşmayan bir insan, Türk milli kültür, toplum ve uygarlığına bağlılığını iddia ederse, buna inanmak doğru olmaz.'' -Mustafa Kemal Atatürk. |
|
22 Mayıs 2010, 11:50 | #4 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk'ün Hayran Olduğu Padişah
Yaftalamada son nokta Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Mustafa Armagan'ın kaç kitabını kaç yazısını okudun ki ? Hiç okumamışsın kulaktan dogma bilgiler. Mustafa Armagan Atatürk'ü vatan haini ilan edecek ve bunca millet sessiz kalacak bi sen bilecen öylemi ? Pazar gunu bir Zaman gazetesi al ve oku pazar ekindeki yazılarını. Sizin yaftalamalarınız yazıdan değil Gazeteden buna adım kadar eminim... Bknz Musfata Armagan yazıları ; [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Konuya gelince. Atatürk herzaman osmanlı padişahlarına saygı duymuştur. Baron abi sende cok dogru bir noktaya değinmişsin. Bu Ülkede okutulan tarih kitapları kadar yalan yanlış bir tarih kitabı yok dunya uzerinde. Cok yazık cok uzucu işin acıkcası. İnsan uzuluyor bu durumlara düştügüne. Abdulhamid Han Hz.lerini kötülüyor kitaplar. Ama kacı biliyor Abdulhamid bu ülke savaşa girmesin diye neler yapmıştır. İttihat ve Terakkiciler Yuzunden 500-600 binden fazla gencimiz hayatını kaybetti bunun sorumlulugunuda Abdulhamid'e atıyorlar. Halbuki Abdulhamid han hz.leri savaşa girmememiz için o kadar cok şey yapmışki. O pozisyonda 33 yıl 1 metrekare toprak kaybetmeden devleti götürmüş. Zaten Sultan gittikten sonra topraklar tek tek gitti. Avrupalılar Abdulhamid'e Kızıl Sultan dedi. Bizim Aklı olmayan Kendilerine Jön Türkler diyen bir kısımda hemen aynı lakabı kullandı. - Atamız'ın Jön Türklerle yakından uzaktan alakası yoktur. Bilmeden muhalefet cıkmayın diye belirteyim dedim.- Vahdeddini Vatan Haini ilan ettiler yine Jön Türklerin işi Vahdettini ülkeden kovalamak... Aslında yazılacak Cok şey varda hiç gerek yok Eminim %90nınız bu yazıyı okumayacak ve altına kendince yorumalrda bulunacak. | ||||
|
22 Mayıs 2010, 15:13 | #5 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk'ün Hayran Olduğu Padişah ßenim neyi okuyup okumadığımı siz nerden bilyorsunuz da karar verebiliyorsunuz? Mustafa Armağan tarihi iyi bilmesine rağmen Cemaatcidir. O bakımdan Taraflıdır olaylara subjektif bakar.. Osmanlının yaptığı ders niteliğindeki yanlışları ifşa etmekten çekinir.. Milli meseleler konusunda zayıftır. Atatürk ve Cumhuriyetle bazı sorunlar yaşadığı aşıkardır. Saygılar.
__________________ 'Türkçe konuşmayan bir insan, Türk milli kültür, toplum ve uygarlığına bağlılığını iddia ederse, buna inanmak doğru olmaz.'' -Mustafa Kemal Atatürk. |
|
22 Mayıs 2010, 15:52 | #6 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk'ün Hayran Olduğu Padişah
İnsanları Cemaatci,Dinci veya bilmem ne diye yaftalamak bence gericiliktir. Bilgi alıyorsan o kişiden gerisi önemsizdir. Musfata Armagan Şuan Turkiyenin en Buyuk tarih araştırmacılarındandır. Osmanlının yaptıgı yanlışları cogu kez işlemiştir. Okuyorsanız biraz daha fazlasını okuyun derim. Kendisi Osmanlı Araştırmacısı. Atatürk veya Cumhuriyet araştırmacısı değil. Hani o bildigimiz bayagı her konu üzerine yazan tarihcilerden değil. Osmanlı uzerine yazdıgı bir cok yazıyı okudum. Yazdıgı kitaplarıda okudum. Türkiyede En Objektif yazarlardan. | ||||
|
Etiketler |
atatürkün, hayran, olduğu, padişah |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Herkesin Hayran Olduğu 5 Burç Açıklandı | BeSte | Burçlar, Fallar ve Kehanetler | 5 | 16 Temmuz 2024 09:37 |
Atatürk'e hayran kalıp Müslüman oldu! Yeni ismi de manidar | CORDON BLEU | Güncel ve Son Dakika Haberler | 3 | 05 Aralık 2022 18:11 |
Atatürk'ün hatıraları nüfusta kayıtlı olduğu mahallede yaşatılıyor | İpek- | Atatürk Köşesi | 3 | 29 Mayıs 2022 19:06 |
Gençlerin Hayran Olduğu İsim Artık Atatürk Değil Malesef Ki Erdoğan | N999 | Haber Arşivi | 4 | 13 Mart 2012 12:20 |
Atatürk'ün almış olduğu madalyalar | Burak | Atatürk Köşesi | 0 | 05 Haziran 2006 00:00 |