04 Mayıs 2010, 19:31 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Simit ve anı yaşamak Yaklaşık yarım saattir kitabın aynı sayfasına bakıyordu. Birkaç saniye okur gibi yapıyor, kaşlarını çatıyor sonra kıs kıs gülüyordu. Her gülüşünün ardından, kafasını kaldırıp: “Çok komik, çok komik…” diyor ve benim cevap vermemi beklemeden yine kafasını eğip kaşlarını çatarak okur gibi yapıyordu. Bu döngüselliği öyle benimsemiştim ki, elindeki kitabı ters tuttuğunu söyleyip canını sıkmayı istemedim hiç. Çok iyi niyetli biriydi, iki simidi vardı ve ikisini de birer saat aralıklarla bana uzatmıştı. Her ikisinde de hiç aç olmadığımı söyleyip teşekkür etmiştim ama o ikna olmamıştı. Simidin sağlık için çok yararlı olduğunu vurgulamıştı. Dayanamayıp almıştım ilk simidi. Bir saat sonra diğer simidini de bana uzatırken, bir saat önce verdiği simidi hatırlamıyor gibiydi. Yine itiraz etmiştim, bu sefer gözleri dolmuştu. Kıyamamıştım. İki simidi de kopara kopara montumun ceplerine tıkmıştım. Hiçbir şey yiyecek halde değildim. Yaklaşık on saattir Haydarpaşa Tren Garı’nın bekleme odasında oturuyordum. İstanbul’a geleli de sanırım on saat olmuştu. Ankara’dan sırf ‘çılgınlık’ olsun diye gelmiştim İstanbul’a. Amacım ‘anı yaşamak’tı. Fazlasıyla düz bir insan olmamdan sıkıldığım için maceraya atılma kararı almıştım. O yüzden bir anda binivermiştim trene. İstanbul’da bir iki tanıdığım vardı ama onları da İstanbul’a varmadan aramayacaktım. Şaşıracaklardı. Hatta yolculuk boyunca telefonumu kapalı tutma kararı aldım. Birileri beni arayacak, ulaşamayınca telaşlanacak, bir sürü mesajlar atacaklardı. Telefonu açtığımda umarsızca bakacaktım mesajlara. ‘İstanbul’dayım, dönünce görüşürüz.’ diye kestirip atacaktım. Trene bindikten bir saat sonra merak edip telefonu açtım. Kimse mesaj falan atmamıştı. Yolculuk boyunca da kimse arayıp sormadı. O dokuz saatlik yolculuk boyunca gözüme uyku girmedi. Ne zaman yola düşsem, sindirim sistemim alt üst olur. Kabızlığa karşı koyamam bir türlü. Bu yüzden yolculuğumun büyük bir kısmını trenin tuvaletinde geçirdim. Tuvalet deliğinden rüzgar esiyordu. Tren Haydarpaşa’ya vardığı anda tanıdıklarımı aradım. Biri cevap vermedi, bir başkası işlerinin çok yoğun olduğunu, diğer tanıdıksa bir daha kendisini aramamamı benimle görüşmek istemediğini söyledi. Pek anlamamıştım ama üstünde durmadım. Ne yapacağıma karar vermek için yolcuların beklediği odaya girdim. Çok kötü kokuyordu ve fazlasıyla ürkütücü bir yerdi. Yine de kafamı toplamak için biraz oturmaya karar verdim. Ben orada düşünürken, insanlar gelip gittiler. Kimileri hiç gitmedi. Onlar arada uyudular, bazen uyandılar. Sonra tekrar uyudular. Bense orada ne yapacağıma karar vermeye çalıştım. Çok sonra bana biri simit uzattı, itiraz ettim, o da etti ve ikna oldum. Sonra saate bakmak aklıma geldi ve gözlerime inanamadım. Saatlerdir orada öylece oturuyordum. Şu saatten sonra İstanbul’dan da, anı yaşamaktan da bir beklentim olamazdı. Yapabileceğim en büyük delilik, diğerleriyle birlikte burada uyumak, uyanmak ve sonra tekrar uyumak olurdu. Sonra aynı adam bana tekrar simit uzattı, itiraz ettim, o da etti ve ikna oldum. Sonra o kitabı ters tutup okumaya başladı, bense hala oturuyordum. Ceplerimde simit parçaları vardı. Bir süre simitleri düşündüm, sonra bekleme odasındakiler hareketlendiler, kitabı tersten tutan adam ve birkaç kişi kalıyordu. Bense artık kalkma vaktimin geldiğine ikna olup, diğerlerinin peşinden gittim. Treni nasıl bulduğumu, dönüş biletini ne zaman aldığımı, eve dönüş yolunu falan hiç hatırlamıyorum. Eve vardığımda babam anneme meyve bıçağının ucunda elma dilimi uzatıyordu. Kardeşim bilgisayarı açmış, farmville oynuyordu. Montumun cebinden çıkardığım simit parçasıyla yatağıma uzandım. Bir yandan kupkuru simidi kemiriyor, bir yandan da düşünüyordum: Anı yaşamak bana göre değildi.. Yine de yatmadan önce telefonumu kapattım. Sabah kalktığımda birinin ‘Nerelerdeydin?’ diye mesaj atmış olma ihtimalini düşündüm, mutlu oldum. (ç)alıntı bir serbest yazı. | |
|
Etiketler |
simit, ve |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Çocuklar İçin Köyde Yaşamak mı Şehirde Yaşamak mı Daha İyidir? | Sarya | IF Soruyor | 4 | 04 Mayıs 2024 20:43 |
Simit ile Çay Mı & Simit ile Ayran Mı ? | Sır | IF Ekstra | 30 | 04 Ocak 2023 00:55 |
Simit Tiridi | Funda | Yöresel Yemekler | 0 | 10 Nisan 2019 11:24 |
Simit Poğaça | Lcia | Hamur İşleri | 1 | 20 Ocak 2015 18:08 |
Metin2 Simit nedir, Metin2 Simit nasıl düşürülür | KarakıZ | Metin2 | 0 | 22 Ocak 2012 23:22 |