16 Nisan 2010, 14:55 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Gidenlerin Ardından İnsan hep ayrıldıktan sonra dostun, kardeşliğin kıymetini bilmeye başlar. İnsan hep ayrıldıktan sonra dostun, kardeşliğin kıymetini bilmeye başlar. Hele ölüm ayrılığından sonra o kadar kıymet bilir ki anlatılamaz. İnsan hayatta iken ortak paydalarında bir araya gelmeyi hiçbir zaman düşünmez. Belki de düşünme zahmetinde bile bulunmaz. Aramızdan ayrılıp gittikten sonra, kardeşlik duvarının bir tuğlasını eksik görünce sızlanmaya başlar. Ah kardeşim senin kıymetini bilemedik, seni anlayamadık meğer sen neymişsin diyerek dövünmeye başlar. Buna rağmen alması gereken dersleri de almaz. Geride kalan dostlarına, kardeşlerine karşı yine husumet besler. Yine tepeden bakar. Yine insafsızca eleştirilerine devam eder. Ne yapalım insan unutkan bir varlıktır. Rabbine, kendine ve dostlarına karşı verdiği sözü unutabiliyor. Yapacak hiçbir şey yok. Allah (cc) insaftan bizi ayırmasın. Bizi bize ve bizim insafsızlığımıza bırakmasın. Her daim gerçek dostların kıymetini bilmeyi ve o dostlardan istifade etmeyi hepimize nasip buyursun. Bizleri bu duyarsız hale getiren hastalıklarımızı iyi tespit etmeliyiz. Kalbimizi kasvetli bir hale getiren daha sonrada merhametimizi yok edip olumsuzluk adına her şeyi yapabilecek bir duruma düşüren iki şeyden sakınmalıyız. Bu iki şeyi terk etmek için neye mal olursa olsun ciddi adımlar atmalıyız. Bunlardan birincisi; Buğzdur. Yani bir mümine karşı buğz etmek, kin beslemektir. İnsan hangi meşrebe sahipse o meşrepten insanlarla dostluk kurmalı, onlarla sohbet etmeli, onlarla yola gitmelidir. Meşrebinizin uymadığı insandan hoşlanmak zorunda değilsiniz. Ama meşrebi, mezhebi, cemaati, tarikatı ne olursa olsun hiçbir mümine buğz edemezsiniz. Onlara imanları buğz etmemizi engeller. Çünkü Allah (cc) kendi kudret eliyle imanı kalbine yazdığı bir kula karşı kindarlık, çok çirkin bir harekettir. Müminlere karşı buğz eden, kin besleyen insanın kalbini yumuşatmak mümkün değildir. O kin kalbi zaten öldürüyor. Hem neden dolayı bir mümine buğz ediyoruz ki? Sizden daha iyi hizmet ettiği için mi? Sizden daha fazla takva ehli olduğu için mi? Nedir mü’minlere karşı buğzumuzun sebebi? Müslüman her zaman insaf ehli olmalıdır. Bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi konuşmayan, bizim gibi hizmet etmeyen her müslümanı sevmeliyiz. Kalbimizde birbirimize karşı kin olmazsa o zaman hepimizin kalbi bir adamın kalbi gibi çalışır. Hepimizin kalbi sapmayan yüzlerce saatin bir anda çıkardığı, bir tek seda olarak duyulan tik tak sesleri gibi tevhid üzere zikreder. Sizin topluluğunuza katılmasa da müslümanlara karşı kucaklayıcı olalım. Buğzumuzu Allah(cc)’ın buğz ettiklerine yönlendirelim. Hiç Allah (cc) kendine iman eden kuluna buğz eder mi? Bizler hangi yetkiyle bizim gibi düşünmeyen, müslümanlara kin besleme hakkına sahip olabiliriz. Kendi hizmet anlayışını bir kenara bırakıp başka hizmet edenlerin hizmetini eleştirmekle meşgul olmak zaman israfıdır. Siz Kur’an ve sünnet ölçüsünde hizmet etmeye devam edin ve bütün müslümanları da kucaklayıcı olun. Bunlardan ikincisi de; Hasettir. Bir mü’min başka bir insana haset nazarıyla bakmamalıdır. Elinden geldiği kadar içindeki hasetlik duygusunu bastırmalı, Allah(cc)’ın taksimine razı olmalıdır. Hem neden dolayı insanlara haset ediyoruz. * Mallarından * Makamlarından * İlimlerinden * İki şahsın (Mevlana ve Şemsin) birbirine karşı muhabbetlerinden * Çoluk çocuklarından * Zenginliklerinden * Manevi derecelerinden * Bedenindeki güzelliklerinden * İnsanlar içindeki itibarlarından Yoksa, haset ettiğiniz insanları kendi eylemlerinizi yerine getirmekte engel mi görüyorsunuz. Bütün bunlardan dolayı mı hasetlik ateşiyle yanıp kendimizi perişan ediyoruz. Değer mi bir insanın hele hele bir Müslüman şahsiyetin bütün bunlardan dolayı başka birine hasetlik etmesine. Hani kalbimiz sadece Allah (cc)’în zikriyle meşgul olacaktı. Hani lisanımız sadece Allah (cc)’ı anlatmakla meşgul olacaktı. Hani beynimiz sadece Allah(cc)’ın ayetlerinin tefekkürüyle meşgul olacaktı. Nerde kaldı bu konuştuğumuz meseleler. Nerde kaldı bir araya gelip bunlar üzerine ağlayıp dağıldığımız geceler. Hem bir arada oturup yiyelim, içelim. Hem bir arada sohbet edip ağlayalım. Bütün bunlar olurken kalbimiz hasetlik ateşinin planlarıyla meşgul olsun. Bu bize asla yakışmaz. Bizlere düşen insafı terk etmeden, olumsuz duygulara fırsat vermeden, mutedil bir şekilde hizmet etmektir. Çünkü Allah (cc) dinine samimi olarak hizmet edenlere hidayet yollarını kolaylaştırır. Bizlere düşen çevremizdeki insanların kıymetini bilmektir. Çünkü anlatmaya çalıştığımız hidayet yolunu onlara sevdirebilirsek o zaman etrafımızdaki o insanlar hürmetine bizlerde affolunacağız. İçimizdeki seçkin insanlar aramızda iken kıymetlerini bilelim onlardan bir toplum olarak istifade etmenin yollarını arayalım. Onlar ayrılıp gittikten sonra pişman olmayalım. Diyebilelim ki çok şükür biz ondan istifade edebildik. Hele içimizdeki âlimlerimizin kıymetini daha fazla bilelim. Çünkü o âlimler bizlerin dünyadaki ve ahiretteki yol göstericileridir. Bütün okuyucularımız adına Konya ‘da vefat eden Osman Doğan kardeşime de Allah(cc)’tan rahmet, akraba ve yakınlara sabrı cemil diliyorum. | |
|
Etiketler |
ardından, gidenlerin |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Gidenlerin Ardından | ZaLim | Amatör Şairler | 0 | 01 Temmuz 2018 00:28 |
Gidenlerin Ardından .. | Aze | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 19 Haziran 2010 13:42 |
GidenLerin ARdından ! | кααη™ | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 1 | 15 Temmuz 2007 20:10 |