Çevrimdışı

Neil Armstrong 1969 da ay a ayak basmisti değil mi? Biz hala nelerden bahsedip neleri tartisiyoruz. Evlilikte izin olmaz karsilikli saygi olur. Izin ile hareket edecek bir erkek yada kadin olunacaksa hic evlenilmemeli.

 

Çevrimdışı

Oguzhan Nickli Üyeden Alıntı

Neil Armstrong 1969 da ay a ayak basmisti değil mi? Biz hala nelerden bahsedip neleri tartisiyoruz. Evlilikte izin olmaz karsilikli saygi olur. Izin ile hareket edecek bir erkek yada kadin olunacaksa hic evlenilmemeli.

Doğru söylüyorsun elalem 50 yıl önce ay a ayak basmış ama sen bu ülke de bir kadına evlenmeden beraber yaşayalım mı desen bunu kabul edecek kadınların oranı %10 ya vardır ya yoktur. Çünkü seninle legal sevişebilmesi için anasından, babasından ve toplumdan izin alması gerekiyor ve biz bunun adına evlilik diyoruz. Sonra çıkıp ben özgür kızım sende damızlık sığırsın bana karışmazsın demesi hangi mantığa sığıyor bilemedim. Tabi bu genel olarak böyledir istisna diyebileceğimiz bir azınlıkta elbet vardır.
Devlet veya kendi işi bir tarafa, özellikle küçük ve orta şirket ya da işletmelerde çalışacaksa beraber karar vermen gerekiyor ve senin onayın olmadan bir yerde çalışmamalı çünkü bu tür yerlerde nasıl tiplerin olduğunu neler döndüğünü biliyoruz. Olayın bir müsibet bin nasihatten iyidir e dönmemesi için ülke koşullarını dikkate alman gerekiyor. Bende isterim çok gelişmiş ülkelerde yaşayıp nerede isterse orada çalışsın demeyi ama biraz gerçekçi olmak lazım. Gün gelir muasır medeniyetler seviyesine ulaşırsak o zaman zaten böyle sorular görmeyiz.

 

Çevrimdışı

Yorumları okumadan direk kendi görüşlerimi bildirmek istiyorum.

Öncelikle kadın-erkek eşitliğinin var olduğunu kabul ettiğimiz bir dünyada kadını ötekileştirerek böyle bir konu başlığının açılması beni biraz üzdü ve nedense hoş karşılayamadım bunu belirtmek isterim.

İnsanların yaşamlarını idame ettirebilmeleri için çalışmaya ihtiyaçları vardır. Bu nedenle okullarda eğitim alıp , üniversitelerin gerekli bölümlerinde okuyarak toplumda çalışan bireyler haline geliyoruz. Benim kendi hayatımı istediğim kalitede yaşamak ve ideallerimi gerçekleştirmem için birinden izin mi almam gerekecek ? Kendisi çalışma hayatındayken benden izin alıyor mu peki ? Tabiki hayır.

Yaşadığımız hayat eşim olacak kişiyle ortakta olsa karşı tarafların birbirine saygı duyması gerekir. Çalışma konusunda idealleri , hayalleri ve kariyer planları yapan kadınlar olarak bunun için ondan izin alamam üzgünüm. Boşanma davalarının son zamanlarda revanş olduğu ülkemde eşime maddi açıdan sırt dayayarak hayatımı idame ettiremem bunu yapanlar olabilir onlarada saygı duyarım ama benim ASLA kabul edeceğim bir düşünce sistemi değil bu.

Çalışırım, kazanırım, harcarım bunun içinde kimseden izin alamam .

SORRY.

 

Çevrimdışı

Allah-u Teâlâ eşlerin aynı nefisten yaratıldığını ifade eder. Nisa suresinde ilk ayeti kerimede, 'Ey insanlar sizi bir nefisten ve o nefisten de eşinizi yaratan Rabbinizden korkun. O'na karşı takva sahibi olun, saygılı olun. O'nun emirlerini yerine getirmekte hassas davranın, yasaklarından da uzak durun' buyurmaktadır. Ayeti kerimeler, kadın ile erkeğin farklı yapıda olduklarına, farklı özelliklerde olduğuna dikkat çekmektedır.Kadın ve erkeğin fıtratı birbirinden farklıdır.
Yapılan yanlışlık ise; erkek, karşısında kendisi gibi düşünen, hayata kendisi gibi bakan, kendisinin zevk aldığı şeylerden zevk alan, kendisinin ilgi duyduğu şeylere ilgi duyan bir hanım bekliyor. Hanımda karşısında kendisi gibi düşünen, kendisinin dediklerini yapan, kendisinin sözünün dışına çıkmayacak, kendisi ile aynı duyguları paylaşan bir eş bekliyor. Oysaki Allah-u Teâlâ kadını ve erkeği faklı yaratmış. Yani kadının fizyolojik olarak, duygusal olarak erkeklerden çok farklı olduğu, erkeklerin de kadınlardan çok farklı olduğu bugün yapılan çalışmalarda da ortaya konuyor. Eğer eşler kendi aralarındaki farklılıkları bilir ve ona göre tavır belirlerse işler daha da kolay olacak. Ama bunu bilmediğimiz zaman, eşimizi kendimize benzetmeye çalışıyoruz. Bu da sorunlara kaynaklık ediyor.

Hangi kadın, kocasının izni olmaksızın evinden çıkarsa, evine dönünceye, yahut kocası kendisinden razı oluncaya kadar Allah Teâlâ'nın gazabı içinde kalmış olur.

bahsi geçen konu ve Hadis-i Şerife'de Mümin olan kişiler için geçerlidir.

 

Çevrimdışı

bahsi geçen Hadis-i Şerife'de Mümin olan kişiler için geçerlidir. (Ayrıştırmaya örnek )

İslâm Dîni, kadın-erkek bütün insanların yaratılışta eşit olduğunu ilan ederek, kadını, insanlık şeref ve haysiyetine, gerçek benliğine ve kişiliğine kavuşturmuştur. Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurulur:

"Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Sizi, sırf birbirinizle tanışmanız için büyük büyük cemiyetlere, küçük küçük kabilelere ayırdık. Şüphesiz ki, sizin Allah nezdinde en şerefliniz takvaca en ileride olanınızdır."

Kur’ân-ı Kerîm, kadın ile erkek arasında hiçbir ayırım yapmamakta, her ikisine de aynı hak ve sorumlulukları yüklemektedir. Bununla ilgili olarak âyet-i kerîmede: "Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, tâate devam eden erkekler ve tâate devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevâzî erkekler ve mütevâzî kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allâh’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfât hazırlamıştır." buyurulur. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de:

"Şüphe yok ki, kadınlar erkeklerin dengi, benzeri ve tam bir eşidir." buyurur.

Diğer bir hadîs-i şerîfte:

"Kadın-erkek bütün insanlar, tarak dişleri gibi birbirlerine eşittirler." buyurulur.

Fazla söze gerek yok ayrıştırmadan kaçınınız. Dinimizide istediğiniz yönden değerlendirerek haklıymışsınız gibi yansıtmayınız.

 

Çevrimdışı

bahsini açtığınız hadisi şerifenin kaynağını gösterin bende size gerekli açıklamayı yapayım.Tabi sahih olacak kaynağa sahip ise..

Allah insanları yaratmış ancak bunlar kendi aralarında ayrışırlar ayrışmakta zorundalar.

Müslüman olan bir kişi Müslüman olmayanı bilmek zorundadır.Buda aramızdaki farkı göstereceğine eminim.

Çünkü ancak ve ancak Allah'a iman edenler birbiriyle dost ve kardeştir.

Nisa 34. Ayet : Allah'ın kimini kimine üstün kılmış olması ve onların mallarından infak etmeleri sebebiyle erkekler, kadınlar üzerine hakimdirler. İyi kadınlar; itaatli olan ve Allah'ın kendilerini korumasına karşılık, kendileri de gizliyi koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, kendilerini yataklarında yalnız bırakın, (yine uslanmazlarsa) dövün, sizi itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah; Aliyy ve Kebir olandır.

 

Çevrimdışı

Müslüman olan bir kişi Müslüman olmayanı bilmek zorundadır.Buda aramızdaki farkı göstereceğine eminim.

Konudan tamamen çıktığınızın ve insanların inançlarını nerden bilip de müslüman mı değil mi ? diye bir yargılama yaparsınız ne hakla ?

 

Çevrimdışı

Ralen Nickli Üyeden Alıntı

Doğru söylüyorsun elalem 50 yıl önce ay a ayak basmış ama sen bu ülke de bir kadına evlenmeden beraber yaşayalım mı desen bunu kabul edecek kadınların oranı %10 ya vardır ya yoktur. Çünkü seninle legal sevişebilmesi için anasından, babasından ve toplumdan izin alması gerekiyor ve biz bunun adına evlilik diyoruz. Sonra çıkıp ben özgür kızım sende damızlık sığırsın bana karışmazsın demesi hangi mantığa sığıyor bilemedim. Tabi bu genel olarak böyledir istisna diyebileceğimiz bir azınlıkta elbet vardır. Devlet veya kendi işi bir tarafa, özellikle küçük ve orta şirket ya da işletmelerde çalışacaksa beraber karar vermen gerekiyor ve senin onayın olmadan bir yerde çalışmamalı çünkü bu tür yerlerde nasıl tiplerin olduğunu neler döndüğünü biliyoruz. Olayın bir müsibet bin nasihatten iyidir e dönmemesi için ülke koşullarını dikkate alman gerekiyor. Bende isterim çok gelişmiş ülkelerde yaşayıp nerede isterse orada çalışsın demeyi ama biraz gerçekçi olmak lazım. Gün gelir muasır medeniyetler seviyesine ulaşırsak o zaman zaten böyle sorular görmeyiz.

Yani diyoruz ki cahil toplumuz, insanlar gelisene kadar beklemeliyiz. Bence bu yanlisa daha fazla yanlisla cevap vermekten baska birsey degil. Toplumu olusturanlar bizleriz ve mudahele etmesi gerekenler yine bizleriz. Biz o prangalari yikmazsak kim yikacak? Korku bizi esir almamali. Asagidaki arkadas, evet bir muslumanim ama ayrica da Turk'um. Ben kadin konusunu kiz cocugunu topraga diri diri gomen lanet araptan degil, basina tac yapan Otuken'in torunlarini ornek alarak yasarim. Kadini dovun nedir ya? Dinler her zaman sapkinlik icerisine dusen toplumlara gonderilmistir ve bu pisliklerin yasadigi din benim dinim olamaz.

 

Çevrimdışı

kLara Nickli Üyeden Alıntı

Müslüman olan bir kişi Müslüman olmayanı bilmek zorundadır.Buda aramızdaki farkı göstereceğine eminim. Konudan tamamen çıktığınızın ve insanların inançlarını nerden bilip de müslüman mı değil mi ? diye bir yargılama yaparsınız ne hakla ?

pardonda ben A kişi B kişi diyerek özelleştirmedim Müslüman olmadığına dair.Siz kendi kendinize konuya müdahil oldunuz.Ve siz bu hakkı nerden buluyorsunuz ? ben konudan çıkmıyorumda zorunuza giden nedir de bu şekilde konuşuyorsunuz ? Ben kendi inancıma göre görüşümü belirttim bu kimseyide alakadar etmez.Özelleştirmiş olsam birine bir şey demiş olsam anlarım.Ama ben genel olarak konuştuğum için inancıma göre olan şeyi belirttim bu kadar basit.Ayrıca mmüslüman olmak sadece kimlikten ibaret değildir.Ayet-i kerimeler ile beraber Efendimizin Sahih hadislerinede iman etmektir.Ayrıca Ayet-i kerimede sadece dövün cümlesini düşünerek hareket etmekte ilginç doğrusu.Oradaki amaç kasıt nedir araştırmanız lazım.Ayrıca benim soyumdan gelene değil benim yolumdan gelene bakın diyen bir Peygamberimiz mevcuttur.Kur'an araplara inen bir kitap değildir.Tüm insanlık adına inan bir kutsal kitaptır.

 

Çevrimdışı

Arkadaşlar bu bir ankettir seçenekleri de mevcut konudan dışarı çok çıkmadan fikrimizi beyan edersek sevinirim, teşekkürler.