16 Temmuz 2012, 12:30 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Doğadaki Canlılar Nasıl Koku Alıyor canlıların koku alması - hayvanlarda koku alma nasıl oluyor İnsanlar ile hayvanların, burunlarını kullanım amaçları farklıdır. Hayvanlar alemindeki canlılar, koku alma organlarını genellikle yiyecek aramak, avlanmak, kendi aralarında haberleşmek, yön bulmak, eşlerinin, yavrularının yerini belirlemek için kullanırlar. Bunu yaparken de birbirinden ilginç teknikler kullanırlar. Kuşlar, memeliler, sürüngenler, balıklar, böcekler ve diğer hayvanlar yaşadıkları ortamlara en uygun koku alma sistemleriyle donatılmışlardır. 21. yüzyılın ileri teknolojik koşullarında, bilim adamlarının, araştırmacıların ve mühendislerin tüm çabalarına rağmen bu mükemmel sistemlerin benzerleri hiçbir şekilde üretilememektedir. Yüce Allah canlılarda bulunan koku duyularını onların ihtiyaçlarına göre en ideal özelliklerle yaratmıştır. Yüce Allah hayvanların yaratılışlarından ders alınması gerektiğini Kuran'daki bir ayette şöyle bildirir: "Gerçekten hayvanlarda da sizin için bir ders (ibret) vardır." (Müminun Suresi, 21) Koku Uzmanları Köpekler Köpekler havadaki en küçük oranlardaki kokuları dahi güçlük çekmeden tespit ederler. Köpeklerin kokulara karşı olağanüstü hassas burunları vardır. Bazı köpek türlerinin koku duyarlılığı insanlardakinin bir milyon katıdır. Birkaç rakam bu özel sistemi gözünüzde canlandırmanıza yardımcı olacaktır. Burunda sahip olduğumuz toplam 5 santimetrekare olan koku bölgesinin büyüklüğü, köpeklerde 150 santimetrekareye kadar çıkmaktadır. Köpeklerin burunlarındaki koku hücrelerinin sayısı da bizimkilerden kat kat fazladır. Örneğin bir tilki teriyerinde 147 milyon, bir Alman çoban köpeğinde 225 milyon koku alıcı hücre bulunur. Söz konusu özellikleri nedeniyle köpekler, insanların ve gelişmiş elektronik cihazların başaramadığı işleri başarırlar. Uyuşturucu maddeleri, kaçak malları, kayıp insanları, patlayıcı maddeleri, av hayvanlarını, suçluları, kazazedeleri, felakete uğramış kişileri bulmakta hayvanların bu üstün özelliklerinden faydalanılır. Örneğin koku alma duyusu kuvvetli bir köpek türü olan "bloodhound", koku duyusunu kullanarak hiçbir belirtinin görülmediği bölgelerde iz sürebilir, dört günlük bir izi takip edebilir ve bir insanın izini 80 kilometreden daha fazla sürebilir. Göze çarpan bir nokta da, yeryüzündeki sayısız kokuya rağmen köpeklerin şaşırmamalarıdır. Öyle ki pek çok koku arasından aradıklarını rahatlıkla seçebilirler. Yapılan deneylerde eğitimli bir köpeğin, kokarca kokusu püskürtülmüş eşyalar arasında kendisinden istenileni bulduğu görülmüştür. "Schlieren fotoğraflama tekniği" ile köpeklerin soluk alıp verirken değişik bir yöntem kullandıkları anlaşılmıştır: Bir şey koklayan köpek nefes verirken burnunu oynatmakta, böylece hava yan taraftaki yarıklardan arkaya doğru gitmektedir. Bu özel sistem sayesinde köpeğin dışarıya verdiği hava, kokunun kaynağından farklı bir yöne akmaktadır. Böylece nefesteki hava ile kokunun karışması önlenmektedir. Halen araştırmacılar köpeğin burnunda ve beynindeki kompleks koku analizini anlayarak yeni cihazlar geliştirmeye çalışmaktadırlar. Günümüzde özellikle bombaları, mayınları ve zehirli maddeleri tespit edebilmek için bu gibi elektronik aletlere büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak tasarlanan cihazlar henüz köpeklerin koku alma hassasiyetini yakalayabilmiş değildir. Balıklar Nasıl Koku Alıyor Koku alma neredeyse balıkların tümü için önemlidir. Balıklardaki koku bölgesi burunlarının arka yüzeyinde yer alır. Sudaki çözünmüş koku moleküllerini takip ederek yiyeceklerini bulurlar. Ayrıca koku duyuları onları tehlikelere karşı uyarır. Örneğin balıklar yaralanmış bir balığın kokusunu aldıklarında hemen alarm durumuna geçmeleri gerektiğini anlarlar. Bir köpek balığı insanlardaki gibi burun deliklerine sahiptir, fakat onları sadece koku almak için kullanır. Yüzerken, burun deliklerinden giren sudaki molekülleri tahlil eder. Beyninin yaklaşık olarak üçte biri koku almaya ayrılmıştır. Köpek balıklarındaki koku alma mekanizması tamamen kendine özgüdür. Bu sayede, kokuyu kaynağına kadar takip edebilir; denizdeki bir damla kanın, diğer hayvanlardan kaynaklanan çok küçük oranlardaki kimyasal maddelerin kokusunu alabilirler. Örneğin bir yüzme havuzu dolusu suyun içindeki 10 damla sıvı tuna balığının kokusunu hissedebilirler. Yılan balığının koku duyarlılığı da son derece yüksektir. Bir yılan balığı büyük bir göldeki sadece bir yüksük miktarı kimyasal maddenin bile kokusunu algılayabilir. Kuşlarda Koku Alma Araştırmalar, göreceli olarak küçük koku soğancıklarına sahip kuşların bile kokuları algıladıklarını göstermiştir. Kuşlar, yiyecek ararlarken, yuvalarında kullanacakları malzemeleri seçerlerken, kendilerine yabancı olan uçsuz bucaksız araziler üzerinde gezerlerken koku alma duyularını kullanmaktadırlar. Bazı akbaba türleri leşlerin yerini çevreye yaydıkları kokulardan tespit ederler. Hatta akbabaların doğal gaz boru hatlarındaki gaz kaçağı olan mevkiler üzerinde daireler çizerek uçtukları gözlenmiştir. Bu davranışın nedenini tahmin etmek güç değildir. Akbabalar, doğal gaza katılan ve ölü hayvan gibi kokan özel bir kimyasal maddenin kokusunu da algıladıkları için bu bölgelerde yiyecek bulma umuduyla uçarlar. Değişik güvercin türleri, beyinlerinde farklı büyüklüklerde koku alma bölgeleri ve soğancıklarına sahiptirler. Bununla birlikte laboratuarda yapılan deneylerde, her kuşun kokulara belirli bir tepki gösterdiği belirlenmiştir. Uzun mesafelerden bırakıldıkları halde kümeslerine dönen güvercinler görme duyularıyla birlikte koku duyularını da kullanırlar. Burun delikleri tıkanarak koku almaları engellenen güvercinlerin yuvalarına dönmekte başarısız oldukları defalarca kanıtlanmıştır. Güvercinlerin yuvalarına yakın çevrelerde ağırlıklı olarak görsel işaretleri, aşina olmadıkları ortamlarda ise daha ziyade rüzgarların taşıdığı kokuları değerlendirdikleri düşünülmektedir. Güney Kutbu'nda yaşayan kuşların besin kaynağı olan canlı öbekleri sık sık yer değiştirirler. Üstelik bunların yerini belirlemeye yardımcı olacak görsel işaretlerin sayısı çok azdır. Dolayısıyla bu bölgede yaşayan kuşların avlarını gözleriyle bulmaları, samanlıktaki hareketli bir iğneyi bulmak kadar güçtür. Ancak kutup kuşları özel bir koku alma donanımıyla yaratılmışlardır; kokuları takip ederek avlarının yerlerini saptarlar. Böylece koku alma duyuları, Güney Kutbu'nun zor koşullarında yiyeceklerini temin etmelerine olanak sağlar. Uzmanlara göre kuşlardaki koku almanın detaylarını anlayabilmek için daha çok araştırma ve deney yapılmalıdır. Kuşkusuz yeni bilimsel çalışmalar, kuşların koku duyularındaki bilinmeyen harikaları da gün ışığına çıkaracaktır. Kuşlardaki yaratılış delilleri Kuran'da şöyle bildirilir: "Göğün boşluğunda boyun eğdirilmiş (musahhar kılınmış) kuşları görmüyorlar mı? Onları (böyle boşlukta) Allah'tan başkası tutmuyor. Şüphesiz, iman eden bir topluluk için bunda ayetler vardır." (Nahl Suresi, 79) Arıların Koklayarak Haberleşmeleri Arıların kendi aralarındaki haberleşme yöntemlerinden birisi feromonlardır. Bir arı kolonisindeki on binlerce arı kendi aralarında feromonlar, diğer bir deyişle kimyasal sinyaller aracılığıyla iletişim kurarlar. Arılar kendi kolonilerine ait olan diğer arıları kokularından tanırlar; koloni dışından bir arı kovana girmeye kalkarsa, farklı kokusundan hemen tanınır ve kovandan atılır. Bir çiçeğin nektarını tüketen arı onu özel bir kokuyla işaretler; diğer arılar da bu kokuyu fark eder, böylece vakit ve enerji kaybetmezler. Her arı feromonların taşıdığı mesajları algılayacak bir koku alma sistemine sahiptir. Koku alıcı hücreleri antenlerinde yer alır. Arılar üzerinde araştırmalar yapan Sathees Chandra, arıların koku almada son derece başarılı olduklarını dile getirir.(Sara Abdulla, "Getting up bees' noses", Nature science update, Arıların bal yapabilmek için nektara ihtiyaçları vardır. Bu yüzden pek çok farklı çiçeği ziyaret eder ve kısa sürede hangilerinin en çok nektar verdiğini öğrenirler.2 Söz konusu gerçeği göz önünde bulunduran bilim adamları şöyle bir sonuca varmışlardır: Arılarda, çiçeklerin kokularını tanımayı sağlayan özel bir mekanizma vardır.3 Bu mekanizma sayesinde çiçeklerden aldıkları koku bilgilerini "süzmek"te ve hangilerinin kendilerine gereken nektarı daha iyi verebileceğini anlamaktadırlar. Bu küçük canlıların koku alırlarken bu kadar bilinçli hareket etmelerinin tek bir izahı vardır. Arılar da evrendeki her canlı gibi Allah'ın dilemesiyle var olmuşlardır ve yine O'nun ilhamıyla hareket etmektedirler. Kuran'da, bu durum şöyle haber verilir: "Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır." (Nahl Suresi, 68-69) Koku Kaşifleri Sivrisinekler Dişi sivrisineğin, yumurtalarının gelişmesi için kana ve kendisinin üretemediği bazı kimyasal maddelere ihtiyacı vardır. Bunları da insanlar veya hayvanlardan temin eder. Dişi sivrisineğin kanını emeceği avını seçimi gelişigüzel değildir. Dişi sivrisinek ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak olan canlıları tercih eder. Bu canlıların yerini de öncelikle koku alma duyusunu kullanarak belirler. Sivrisinekler öylesine uzmanlaşmış bir koku duyusuna sahiptirler ki insan vücudundan havaya yayılan minicik miktardaki kimyasal maddeleri saptayabilirler. İnsan bedeninden kaynaklanan kokular, nefes ile birlikte dışarı verilen karbondioksit gazı ve diğer kokular havada yayılır. Dişi sivrisinek de işte bu kokuları algılayacak donanıma sahiptir. Koku molekülleri boyunca zikzak yaparak avının yerini rahatlıkla bulur. Elbette 1 santimetrelik bir canlının kilometrelerce ötedeki avının yerini koklayarak bulması, dahası bu kokuyu tahlil etmesi dikkat çekicidir. Sivrisineğin son derece üstün koku alma sistemi, vücudundaki muazzam donanımlardan sadece birisidir ve insanın Allah'ın kusursuz sanatını bir kez daha fark etmesini sağlayacak önemli bir yaratılış gerçeğidir. Sonsuz kudret sahibi Allah sivrisineğin ne kadar önemli bir örnek olduğunu Kuran'da şöyle bildirir: "Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkâr edenler ise, "Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, fasıklardan başkasını saptırmaz." (Bakara Suresi, 26) Istakozun Koku Almak İçin Kullandiği Teknik Suda yaşayan ıstakoz ve yengeç gibi canlılar, uygun bir eş veya besin bulmak ya da avcılardan kaçmak için koku alma duyularını kullanırlar. California, Berkeley ve Stanford Üniversiteleri'nden araştırmacıların katıldığı bir çalışma, ıstakozların etraflarındaki dünyayı nasıl kokladıklarını ortaya çıkarmıştır. Istakozlar çok hassas bir koku alma duyusuna sahiptirler. Bu duyu, koku sensörleri geliştirmeye çalışan robot mühendislerinin önünde yeni ufuklar açacak özellikler taşımaktadır. California, Berkeley Üniversitesi'nde Biyoloji Profesörü ve College of Letters & Science adlı derginin başyazarı olan Mimi A. R. Koehl bu konuyla ilgili olarak şunları söylemektedir: Eğer dalgıçları göndermek istemediğiniz zehirli bölgelere yollayacak insansız taşıtlar ya da robotlar yapmak ve bunların kokuya göre yer belirlemesini istiyorsanız, bunlar için burun veya koku alan antenler tasarlamalısınız. Istakozlar ve diğer deniz kabukluları, antenlerini koku kaynağına hafifçe vurarak koku alırlar. Bundaki amaç, antenlerinin ucunda bulunan ve kimyasal yollardan algılama yapabilen tüyleri koku molekülleriyle temas ettirmektir. Karayip Denizi'nde yaşayan Panulirus argus adlı ıstakozun antenlerinin boyu 30 cm'yi bulur. Uçlarında yarık bulunan antenin dış tarafı tüylü bir fırça görünümündedir. Burası kokulara karşı oldukça duyarlıdır. California, Berkeley Üniversitesi'ndeki Mimi A. R. Koehl liderliğinde bir grup araştırmacı antenlerini vuran mekanik bir ıstakoz yapmışlardır. Rasta Lobsta adı verilen robot ile yapılan deneme ve gözlemlerle, ıstakozların koku almak için kullandıkları tekniğin detayları araştırılmıştır. Istakoz antenini, koklamak istediği şeyin üzerine hızla vurmakta fakat geri çekerken daha yavaş davranmaktadır. Böylece koku bulaşmış olan su, tüylerin arasında hareket etmeyerek daha uzun kalmaktadır. Istakozun kokuyu algılayabilmesi için ideal bir anten vuruş ve geri çekiş hızı vardır. Yapılan deneyler, antenin farklı bir hızda hareket ettirilmesi halinde suyun duyarlı tüyler arasında akmayacağını ve hayvanın koku alma duyarlılığının azalacağını göstermiştir. Bunun anlamı şudur: Istakoz çok küçük bir yerdeki en ufak koku farklılıklarını bile tüyleri vasıtasıyla yakalayabilmektedir. Bunun için de antenini Rabbimiz'in ilham ettiği özel bir teknikle kullanmaktadır. | |
|
Etiketler |
alıyor, canlılar, doğadaki, koku, nasıl |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Kutupdaki Canlılar Soğukta Nasıl Yaşar? | Ayışığı | Merak Ettikleriniz | 0 | 01 Haziran 2024 17:41 |
Canlılar Yavrularını Nasıl Besliyor | Zen | Hayvanlar Alemi | 0 | 22 Mayıs 2013 21:00 |
Ses Ve Koku Taklidi Yapan Yetenekli Canlılar | Liaaa | Hayvanlar Alemi | 0 | 23 Mayıs 2012 19:39 |
Canlılar nasıl uyur | YapraK | Merak Ettikleriniz | 0 | 28 Eylül 2009 18:17 |
Güneşin Ulaşamadığı Okyanus Diplerinde Canlılar Nereden Enerji Alıyor? | YapraK | Türkiye'nin Coğrafi Bölgeleri | 0 | 30 Nisan 2009 20:38 |