Çevrimdışı

Bazı bilim insanları hayvanların insanlarınkine benzer duygular hissedebildiğini düşünüyor. Hayvanların çeşitli durumlarda neler hissettiğini belirlemek için yapılan araştırmalar da var. Bu araştırmalarda hayvanların davranışları, çıkardıkları sesler, vücut ısıları ve kalp atışlarındaki değişiklikler gözlemleniyor. Örneğin alışık olmadıkları bir durumla karşılaştıklarında tavukların kalp atışları hızlanır ve vücut ısıları yükselir. Araştırmacılara göre bu durum tavukların da korku ve endişe gibi duygular hissedebildiğini gösteriyor. Kediler keyifli veya mutlu olduklarında genellikle mırlama sesi çıkarıyorlar, korktuklarında ya da kızgın olduklarındaysa tıslamaya benzer ses çıkarıyorlar. Oyun oynayan köpeklerin vücutlarında insanların mutlu olduğunda sağladığına benzer maddeler salgılandığı gözlenmiş, araştırmacılara göre bu durum hayvanların oyun oynarken kendilerini mutlu hissettiğini gösteriyor. Bir fil hastalandığında diğer filler onu yalnız bırakmaz ve iyileşmesini bekler. Araştırmacılar buna dayanarak fillerin de sevgi, üzüntü ve endişe benzeri duygular hissedebildiklerini düşünüyor.

Bazı bilim insanları hayvanların ölümlü olduklarını hissedemediklerini ve kendilerinin öleceği düşüncesini kavrayamadıklarını savunurlar. Buna karşın hayvanlar ölüm acısını hissediyor gibi görünürler.
Büyükbaş hayvan pazarında çoğu arkadaşının kesilerek ölümüne şahit olduktan sonra kesilmeyi bekleyen ineğin gözyaşları döktüğü görülmüş.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Çoğu köpeğin ölen sahibinin arkasından yas tutarcasına üzgün davrandığı hatta kimi zaman gömüldükten sonra mezarında ağlayanların bile olduğu görülmüştür. Fillerin ölen akrabalarının yanında günler boyu sessizce beklemeleri, ara sıra hortumlarıyla onların vücutlarına dokunmaları sık rastlanan bir durumdur. 25 yıl boyunca Afrika fillerini inceleyen Kenyalı biyolog Joyce Poole, bu durum için fillerin derin duygulara sahip olduklarını ve ölümü bir dereceye kadar anladıkları konusunda kendisinde bir şüphe bırakmadığını söylüyor.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

İnsan ve hayvanlardaki duygu benzerliklerinin karşılaştırıldığı deneyde hayvanlarda utanç ve pişmanlık duygusunun olmadığı saptandı. İngiliz bilim insanları deneyde pişmanlık duygusunu tetikleyen olaylar oluşturarak insan ve hayvan beyindeki her bölümü incelediler. Deneyin sonuncunda evcil hayvanların sadece sahiplerinin davranışlarını taklit ettikleri, olaylar karşısında pişman olma, rahatsızlık duyma ve üzülme gibi yetilere sahip olmadıkları ortaya çıktı. Bilim insanlarına göre hayvanların pişmanlık duyusuna sahip olmamalarının nedeni akıl yürütme mekanizmalarına sahip olmamalarıdır. Yalnızca içgüdüleriyle hareket eden, davranışlarını kontrol etme ve düşünme yetisinden yoksun hayvanlar zaman zaman pişmanmış gibi gözükseler de bunun sadece sahiplerini taklit etmelerinin bir göstergesi olduğu düşünülüyor.

Sevdiği yiyeceği yemektense kapana kısılmış arkadaşını kurtarmaya çalışan fareler, omurgasında sakatlık olan yunusu aralarına alıp yüzen balinalar, öksüz kalmış yavru maymunları sahiplenen maymunlar, boğulmak üzere olan insanları boğulmaktan kurtaran yunuslar, diğer farelerin acı çektiğini görünce yüzlerini buruşturan fareler gibi örnekler hayvanlarda duyguların olduğunu düşündürüyor. Araştırmacılar aslanın avını diğer aslanlarla veya başka türden hayvanlarla paylaşmak istememesinin sebebinin bencillikten değil içgüdüsel olduğu, hayvanların bu kadar sofistike kavramlar için zamanları olmadığına bu davranışının sebebinin hayatta kalma isteğinin olduğu sonucuna varmışlardır. Çoğu bilim insanı hayvanların üzüntü, mutluluk, öfke gibi temel ve basit duyguların olduğu fakat aşk, kıskançlık, inatçılık, bencillik, suçluluk gibi daha karmaşık duyguların olmadığı konusunda hemfikir. Bazı görüşlere göre ise aynı duyguları farklı şekillerde deneyimliyor olabiliriz ya da biz insanlar tam olarak hayvanlar aleminde bulunan duyguların hepsini yaşayamıyor olabiliriz, farklı yaşam koşulları ve duyusal yetenekleri ışığında diğer türler bizim yaşayamadığımız duyusal deneyimleri yaşıyor olabilirler.

Çok fazla araştırma yapılmasına rağmen henüz tam olarak aydınlatılamamış bu konu hakkında yazdığım yazımı Charles Darwin’in İnsanlar Ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi kitabında ulaştığı sonuçla bitirmek istiyorum. “İnsan ve diğer türlerin hissetme kapasitesi bir tür farklılığından ziyade derecesel bir farklılıktır.”

-alıntı-