IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06 Ocak 2020, 19:53   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hava İş'ten pilotlara çağrı; "Gelin birlik olalım"




Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava İş) THY'de görev yapan pilotlara yönelik bir açıklama yaptı.

Hava İş Sendikası'ndan yapılan açıklamada THY'deki yöneticilerin liyakatsiz ve pilot düşmanı olduğu vurgulanırken, pilotlara birlik çağrısı yapıldı.

İşte Hava İş'in açıklaması;


Değerli Kokpit Personeli Üyelerimiz,

Sizlerle Bazı Şeyleri Paylaşmak İstiyoruz.

THY’de kaptan pilot olarak çalışmak sanıldığı kadar da kolay değildir. Çünkü; tüm kokpit ekibi özellikle son yıllarda aşırı miktarda artan uçucu ve pilot düşmanlığı yapan, liyakatsiz yönetim zihniyeti ile karşı karşıyadır. Gelin hep birlikte bu konu ile ilgili bilgilerimizi tazeleyelim.

1- En küçük Charter şirketlerinde bile herhangi bir sağlık problemi yaşayan (kalp krizi, kanser, alzheimer, parkinson v.s.) pilotların maaşından para bile kesilmeden tedavileri boyunca tam maaşları ödenmektedir. THY’de ise bir pilot arkadaşımız ciddi bir sağlık problemi yaşadığında ve kendisinin en çok maddi ve manevi desteğe ihtiyacı olduğu anda, şirket bu personele kapılarını kapamaktadır. TİS’te açık açık yazdığı halde; 24 ay kronik hastalıklarda ücret ödemesi gerekirken yeni başlattıkları bir uygulama ile iş akdini fesih edip, git mahkemeye diyorlar. Çünkü mahkeme 7-10 maaş civarı bir tazminata hükmediyormuş. Bu yüzden 24 ay maaş vermeyelim neyse mahkemenin verdiği cezayı ödeyelim nasıl olsa işi bitti bir işimize yaramaz zihniyeti ile birçok pilot arkadaşımız mağdur edildi. Bu konuda sendikamızın başlattığı hukuksal süreçler devam etmektedir.

2- Özellikle sağlık sorunları söz konusu olunca uçuş parası kesmek için şirket elinden geleni yapıyor. Yine son aylarda başlatılan bir diğer uygulama ise; uzun süren bir istirahat raporu sonrasında herhangi bir ayın ortasında işe dönüş muayenesini alıp uçuşa başlayan arkadaşlarımıza normalde asgari uçuş yükümlülüklerini yerine getirdiği anda yani kendisine planlanan 1 saat simülatör uçuşu bile yapsa kredili uçuş parasının tamamının ödenmesi gerekirken bu kirli zihniyet, kredili uçuş parasının tamamını bir takvim ayına bölüp kaç gün uçmuşsa o kadar gün parası ödemeye başladı. Bunu neye göre yaptınız sorularına ise cevap olarak dondurulmuş ücreti ilgili prosedüre göre tam ödüyoruz diye anlamsız, alakasız ve saçma sapan cevaplar vermekten bile yüzleri kızarmayan bir zihniyet ortaya çıktı. Bu konuda da yine hukuksal süreçler başlatılmıştır.

3- Bulaşıcı hastalıklar açısından dünyanın birçok riskli bölgelerine gönderilmemize rağmen; uçuş planı üzerine not düşerek, sıtma kartı ve kiti vererek kanun önünde kendini aklamaya çalışıyor ama bu riski alan personele aldığı riskin karşılığını bile vermeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Birçok arkadaşımız sıtma oldu, hatta tifo olan bile oldu. Tifo olan arkadaşımızın kaldığı otelden alınan su numunesi de Tifo çıktı. Herşey tüm açıklığı ile ortaya çıktığı halde sırf arkadaşımızın parasını kesebilmek adına bu durumu iş kazası olarak bile değerlendirmediler. Bu konu ile ilgili bir çok iş sağlığı uzmanından görüş alınıp hem ilgili bakanlığa şikayette bulunuldu hem de hukuksal süreç ile ilgili aksiyonlar da alınmaya başlandı.

4- THY Uçuş Akademisi mezunu pilotlara Aydın’da kendi verdikleri veya başka uçuş okullarında verdirilen eğitimler için ortalama 28-30 bin Euro civarı para harcamaktadır. Fakat bu cüzi miktarda harcanan para karşılığında şirket kendi personeline buna karşı 140 bin Euroluk senet imzalatmaktadır. Fakat konu yabancı pilotlar olunca durum tamamen değişmektedir. Şöyle ki; geçtiğimiz yıllarda Almanya’da batan bir şirket olan Ausburg’tan gelen ve ATR 72 de 2.pilot olan Alman uçucuları direkt A330 ‘a upgrade edildi, tip eğitim parası bile alınmadan (28 bin Euro) wide body tipi verildi. Bir yıl sonra bu pilotlar dörderli veya beşerli gruplar halinde Emirates’e gittiler ve şu anda THY’de bu pilotlardan kimse kalmadı. Bu pilotlara milyonlarca lira eğitim masrafı yapıldı. Kimse bunun hesabını sormuyor, ancak sıra Türk vatandaşı pilotlara gelince herkes düşman olup ne kopartırsam kar diyor.

5- Yabancı pilotlara her uçuşları için ücretsiz ulaşım imkanı sağlayan şirket, sıra Türk vatandaşlarına gelince bizim araçlarımızın amortisman giderlerini bile hiç düşünmeksizin, verdiği yakıt ile otoban parasını bile kesmeye kalkıyor.

6- Yabancı pilotlara her ay 2 adet yer garantili business git-gel pas bileti veren şirket, bizlere senede 2 kez sadece yıllık izinlerimizde kullanılmak üzere talep ettiğimiz yer garantili bileti bile çok görüyor.

7- Dünya genelinde pilot maaşları ortalaması 17 bin dolar civarında iken, bizler ikramiyeler de dahil olmak üzere dünya ortalamasının yarısından biraz fazla ücret alıyoruz. Buna karşılık maalesef hala bizim üzerimizden tasarruf edilmeye çalışıyor. Sanki çok maaş veriliyormuş gibi bir de bunu azaltmak için gelen vergi artışını bizlerin maaşına ilave ettiler. Türkiye’deki tüm diğer havayolu şirketleri ve hatta THY’nin ortağı olduğu Sunexpress bile bu vergileri pilotlarına yansıtmadı.
Eğer Global bir sektörde sen de global bir oyun oynamak istiyorsan; bazı meslekler vardır ki o mesleklere hakkını vereceksin. Bu sebeple milyonlarca dolar harcanarak yetişmiş olan pilotlarımızın yaklaşık 1400 tanesini başta Ortadoğu şirketleri olmak üzere bir çok rakip şirkete hediye ettik, bunun hesabını bu şirkette kim verecek. 2015 yılından beri eksik verdikleri pilot maaşları üzerinden bu şirket 2,5-3 milyar dolar civarında kar etmiştir. Ve bunu birileri gerçek bir başarı olarak her fırsatta lanse etmektedirler. Oysa ki; gerçekte ortada böyle bir başarı filan yoktur. Başarı diye lanse edilen şey kokpitin emeğini sömürerek elde edilen kazançtır. Şöyle ki; diğer büyük havayolu şirketlerindeki personel giderinin diğer genel giderlere oranı % 30’ların üzerinde iken bu oran THY’de en yüksek olduğu dönemde % 17 civarında olmuştur. Bu oranı % 17’ye taşıyan da gereksiz yere ihdas edilen müdür ve başkanlık makamları ve sayıları 1000’i bulan bu personele ödenen ücretlerdir. Yani her şey normal olsa, personel gideri %12 ila 13’ü bile geçmez. Diğer şirketlerin oranlarına bakıldığında aslında çalışan, üreten, alın teri döken çalışanların ne kadar ucuza çalıştırıldığı da kolayca görülür. Aslında söyledikleri gibi bizlere eşek yüküyle para falan verdikleri de yok. Sadece bizleri köle gibi çalışmaya mecbur bırakmaya uğraşıyorlar. Bir de bütün bunlar yetmezmiş gibi örselemek için ellerinden geleni yaptıkları bu kokpit ekibi, son üç yılda SKPK yaparak 150 milyon dolar, yakıt tasarrufu yaparak 85 milyon dolar şirkete tasarruf ettirmişlerdir.

8- Geçtiğimiz yıllarda disiplin kurullarında kokpit ekibini savunacak bir tane bile pilot yoktu. Düşünsenize hepinizin başına gelebilir, bir sorun yaşadığınızda sizi yargılayanlar ve hüküm verenler pilotlukla, uçuculukla alakası olmayan şahıslardır. Bu arada, bu kurulda uçuş işletmeden yetkili hiç bir kokpit personeli bulunmamaktadır. İlk defa bu kurula kokpit personeli olarak bu dönemde Hava-İş Sendikası yönetici ve temsilci kokpit personeli katılmaya başlamıştır ve onlarca kokpit personeli arkadaşımız bu kurullarda yalnız ve tek başına bırakılmadan savunularak işinden ve ekmeğinden edilmesine mani olunmuştur.

9- Adı FTL ama orijinal FTL ile çok da alakası olmayan bir garabeti başımıza musallat ettiler. Çünkü orijinal FTL de aslında gece uçuşu sadece kısıtlı miktarda yapılabilirken, şirkette bu hiçbir kısıt olmadan uygulanmaktadır. İçimizden kaçı gerçek anlamda uçuş ve dinlenme limitlerinizin farkındayız. SHT 6A-50 ile biz çok daha mutluyduk ve bu şirket uçuşlarını çok daha büyük karlılıklarla yapıyordu. FTL’i kayıtsız şartsız bir de işlerine geldiği gibi kabul edip uygulayan zihniyetlerin aslında bir gün bu ülke havacılığına hem maddi hem de çalışanların hayatlarını tüketerek ne kadar büyük zararlar verdiğini mutlaka tarih yazacaktır.

10- Yorgunluğu ölçmekle hiç bir alakası olmayan BAM tabiri aslında içinde hiçbir bilimsel dayanağı bulunmayan sadece Boeing firmasının önümüzdeki yıllarda üretim bandından çıkarmayı planladığı uçak sayısına göre pilot tedariki için ortaya attığı bir garabetten başka bir şey değildir. Nitekim kul hakkı, ilahi adalet bu noktada tecelli etmiş olup Boeing firması başına gelenlerle yarattığı insanlık dışı bu garabetin bedelini ödemektedir. Yıllardan beri uçan uçucuların yazdıkları FATIGUE raporlarının karşılığında kendilerine cevap olarak hiç bir bilimselliği olmayan uyduruk bir BAM değerini kullanarak aslında siz yorgun değilsiniz ve aslında dinlenmeyi de bilmiyorsunuz diyerek yılların pilotları ile dalga geçip kendilerince alay ettiklerini düşünen bu zihniyetlerin gerçekte havacılıktan ne kadar uzak olduklarını da bu durum açıkça ispat etmektedir.

11- Kaptan olarak yaptığımız operasyonu bile TGS harekatçısına danışmadan yapamaz hale getirildik. Operasyonda yaşanan aksaklıkların ve gecikmelerin sebebinin neler olduğunun kararını sadece TGS harekat memuruna verdirilip, çıkan sonuca istinaden kokpit ekipleri hiç alakaları olmasa bile gecikme ve aksaklığa sebebiyet verdikleri gerekçesi ile suçlanıp, konuyu açıklamaları (savunmaları) istenmiştir. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama yoktur. Kaptan her yer de operasyonun tek sorumlusu ve yetkilisidir.

12- Pas bilet almak için TGS personeline, uçuş harekatına giderken güvenlik görevlilerine bile ezdirilir hale getirildik. Defalarca uçaklarda business koltukları boş olduğu halde ekonomiye yer verilerek uçurulduk veya uçurulmaya çalışıldık.

13- Pilotlar olarak o kadar yalnız bırakılıp yetkisiz kılındık ki bazı birimlerde çalışan personel ve yöneticilerin açık açık uçucu düşmanlığı yapmalarına bilerek göz yumulmaktadır ve her geçen gün bir yenisi yaşanmaktadır.

14- Kaptan olarak 100 kg ekstra yakıt almak için aşağıda bekleyen yakıtçıya talimat bile veremez hale geldik.

15- Sosyal medya kullanımında şirketin kurumsal kimliği bahane edilerek birçok arkadaşımız hedef tahtasına konup kendilerine mobbing uygulanmaktadır.

16- Kaptan olarak pas uçuşlar esnasında kokpitteki meslektaşlarımıza selam veremez hale getirildik. Uçan meslektaşımızın acil bir durumda uçaktaki varlığımızdan bile haberi yok. Bu konu aslında uluslararası bir havacılık kuralıdır ve acil durumlarda yüzlerce insanın hayatını kurtarır. Tabi ki gerçek havacılığı bilenler için..!

17- Uçağın kaptanı ve sorumlusu olarak business da boş yer olmasına rağmen, gerekli gördüğümüz bir şirket personelimizi ve hatta kendi 2. pilotumuzu bile upgrade edemez hale getirildik.

18- Şirkette korku imparatorluğu kurularak çalışanların huzurunu kaçırdılar. Birçok büyük şirkette kaptanlar operasyondan tek sorumlu ve yetkili iken bizler tedirgin ve her an hesap sorulacak endişesi içinde yaşayan bir kokpit haline getirildik.

19- Şirketi BBG evine çevirdiler. Fuel efficiency raporu, performans raporu, UDS raporu gibi şahsımıza gönderilen maillerle hem aba altından sopa gösterdiler, hem de kokpiti birbirini ispiyonlar hale getirerek iş yeri huzuru ve iş barışı yok edilmeye çalışıldı.

20- Sürekli memorandum, mail, atanan gereksiz ve alakasız dersler bombardımanı ile vaktimizi çalıp hayatımızın her saniyesinde taciz edilir hale geldik.

21- 2016 yılından sonra şirkette işe alınacak ikinci pilotların maaşlarını 5.000 TL azaltıp dar gövdede 5 yılı geçen kaptanlara cüz’i miktarda zam yapalım diye geldiler kabul etmedik. Eğer etseydik o günün şartlarında eğitim parası kesildikten sonra bir ikinci pilot arkadaşımız 5.500 TL ile uçurulacaktı ve bu gün itibarı ile en az 10.000 TL eksik maaş alıyor olacaktı. Yani ikinci pilotun cebinden aldıklarının bir kısmını 5 yılı dolduran dar gövde kaptanlarına verirken büyük bir kısmını şirket kasasına koymayı planlamışlardı. Bizleri katıldıkları tüm toplantılarda “Doğmamış Çocuğa Don Biçmek” ‘le suçlayan kendini şirketin sahibi zanneden dönemin uçuş işletme yöneticileri de maalesef bizimle aynı mesleği yaptığını düşünen malum zihniyetlerdi. Ama müsade etmedik, çünkü çok iyi biliyoruz ki bizler şirketin ve ülkemiz havacılığının bu günleriyiz, yeni pilot olan kardeşlerimiz ise hem bizlerin hem de bu ülke havacılığının geleceğidirler. Hiç kimsenin onların geleceklerini kısıtlamasına ve karartmasına müsade etmedik bundan sonrada etmeyeceğiz.

22- Sağlık sorunu yaşadığı için veya istirahat aldığı için ücreti haksız yere kesilen ve şirket içi tüm yasal yolları denediği halde kesilen parasını bir türlü alamayan arkadaşlarımızın bu haksız kesilen ücretlerinin büyük bir çoğunluğunun kendilerine tekrar ödenmesi gerçekleştirilmiştir.

23- Lisanslarını geçici süre ile kaybeden veya kalıcı olarak kayıp ettirilen birçok kaptan arkadaşımız tek başına bırakılmış kendilerine hiç bir kimse yardım etmemiştir. Buna karşılık bize müracaat eden üyelerimizin bu sorunları ile ilgili olarak gerek hastaneler ve gereksede SHGM nezdinde yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde bir çok arkadaşımızın yaşadığı mağduriyet giderilmiştir ve kokpit personeli üyelerimiz lisanslarını alarak tekrar uçuşa dönebilmişlerdir.

24- 2017 Mart ayında dönemin bazı sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve uçuş işletme yöneticilerinin şikayeti ile Rezerve uygulaması SHGM’ce kaldırılmış ve tüm uçucular için aylarca bitmeyen bir kabus olan planlı, plansız ev nöbetleri tutturulmuştur. Dönenim uçuş işletme yöneticisi meslektaşımıza neden böyle bir şey yaptıkları sorulduğunda cevaben herkesin bir ayda yasal 8 boş günü var bir zahmet geri kalan 22 günde de evlerinde otursunlar cevabını verme gafletine düşmüştür.

2018 yılında SHGM ile yapılan görüşmeler neticesinde sendikamızın yazmış olduğu CFR görevi uygulaması tekrar kabul ettirilmiş ve çok beğenilerek diğer şirketlerinde uygulayacağı bir kural olmuştur. Böylece üyelerimize hayatlarını daha güzel planlayıp daha huzurlu olmaları imkanı tarafımızca sağlanmıştır.

Sendikaya “şimdiye kadar neredeydiniz” diye sorduğunuzu duyar gibi oluyoruz. Sendika bir sivil toplum kuruluşudur. Gücünü sadece kanunlardan ve üyelerinin fiili desteğinden alır. Sendika üyelerinin desteği olmadan bir hiç bir şey yapamaz. Üye desteği demek, sadece aidat vermek anlamına gelmez. Sendika yönetimi ise yönetim görevini icra ederken üyelerinin iradesini deruhte eder. Yani üye iradesi olmadan sendika sadece isimden ibaret olan bir tüzel kişilikten öteye gidemediği gibi, sendika yönetimi de arkasında üye desteği ve gerçek üye iradesi olmadan sadece üç beş kişiden ibaret bir topluluk olmaktan öte gidemez..!

İşte tam da bu noktada geçtiğimiz yıllarda bazı mecralar tarafından bir takım entrikalarla ve oyunlarla üyelerin sendikaya olan güvenini sarsan ve onların tetikçiliğine soyunan kiralık ve satılmış zihniyetlere cevap verme zamanı çoktan gelmiştir. Bizler siz değerli kokpit personeli üyelerimizden gerçek iradenizi ortaya koyup sendikanıza ve haklarınıza sahip çıkmanızı bekliyoruz.


Alinti

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet Mobil Chat
Cevapla

Etiketler
hava


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Trabzon Kanaryaotu" ve "Allı Gelin"İn İlaç Potansiyeli Araştırılıyor eiffel65 Haber Arşivi 0 02 Mayıs 2019 11:15
Öcalan'dan PKK'ya tarihi çağrı: "Silah bırakmak için kongreyi toplayın." Düş Haber Arşivi 0 28 Şubat 2015 12:17
Orhan Gencebay - Gelin Birlik Olalım Elysian M, N, O, Ö, P 0 31 Mayıs 2014 16:59
"Pilotlara Ait Bazı Malzemeler Bulundu" Thetis Haber Arşivi 0 28 Haziran 2012 19:09