Çevrimdışı

Terör uzmanı Abdullah Ağar: 5 askerimizi şehit eden anti tank füzesinin menşeinin bir önemi yok. Rus ya da Çin yapımı da olabilir. Ama o silahları, füzeleri ve mühimmatları PKK/PYD terör örgütüne veren ABD'nin ta kendisidi
Zeytin Dalı Harekâtı'nın 17'nci gününe girilirken Türk Silahlı Kuvvetleri ve ÖSO, Afrin bölgesini hızla terör örgütünden temizliyor. Afrin merkezine yaklaşıkça operasyon nasıl ilerleyecek? Operasyonla ilgili bir süre öngörülebilir mi? Afrin'den sonraki hedefimiz neresi? Tüm bu soruları, yıllarca Güneydoğu'da görev yapmış, bölgeyi ve terör örgütünü yakından tanıyan terör uzmanı Abdullah Ağar'a sorduk.

TANKIMIZI ABD FÜZESİ İLE VURDULAR

-Abdullah Bey sıcak bir gelişmeden bahsetmek istiyorum. Cumartesi günü Afrin'den gelen acı bir haber ile sarsıldık. PKK/PYD'li teröristlerin attığı bir füze ile bir tankımız tahrip oldu ve 5 askerimiz şehit edildi. Bu tankı vuran füzenin menşei hakkında bilginiz var mı?

-Bakın füzenin menşei ve modelinin bir önemi yok. Zaten ABD'nin yönetiminin terör örgütüne gönderdiği 4900 tır silahın tamamının ABD yapımı olduğunu kimse iddia etmiyor. İzi sürülmemesi için Rus yapımı silahlar da var, Çin yapımı da… Burda önemli olan husus şudur. PKK/PYD terör örgütüne silah yardımını yapan devlet ABD'dir. Ve bu silahlar sınır güvenliğimizi korumaya çalışan kahraman Mehmetçiği hedef almaktadır. Terör örgütlerini desteklediler ve fonladılar. Silah sistemleri verdiler ve bu sistemleri geliştirmeleri için fırsat sağladılar. Kendi hedefleri doğrultusunda kent savaşları başlattılar ve masum insanların ölümüne sebep oldular. Terör örgütlerini yönettiler ve yönlendirdiler. İnsan hakları ve özgürlük vurgusu yapmaktan her fırsatta geri durmayan ABD kendi değerlerine ihanet etmiştir. Bu mücadelenin içerisinde maalesef böyle acı günler olacaktır. Umarım bir daha böyle bir acı yaşamayız. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
-Bu askeri başarıyı biraz açar mısınız?

Bizim Güneydoğu'daki mücadele alanımızda hem PKK hem biz biliyorduk. Ancak bu bölgede PKK biliyor biz bilmiyoruz. Böyle bir alana 7 farklı alandan operasyon başlatıyorsunuz. 10 bin kişilik örgüt varlığının neredeyde yüzde 10'unu 15 gün içinde yokediyorsunuz. Bu başarıyı itibarsızlaştırmaya çalışmak kimsenin haddi değil. Gelsinler kendileri yapsınlar görelim.

SİVİLLERİN ZARAR GÖRMEMESİ İÇİN TİTİZLİK GÖSTERİLİYOR

-Afrin operasyonunun süresi ile ilgili bir öngörünüz var mı?

Afrin'in demografik ve coğrafi yapısının yanı sıra teröristlerin askeri gücü ile birleşince bunun Fırat Kalkanı harekatından çok farklı olduğunu görürsünüz. Yaklaşık 4 bin km2'lik bir alanda 250 bin nüfuslu bir bölgede terör örgütü ile mücadele ediyorsunuz. 9-11 bin arasında bir sayısı olduğu ifade edilen bir terörist grup var karşımızda. Dağlık arazi burada çok hakim. 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana karşı karşıya kalınmadık bir tahkimat var. Adeta yerin altına metro tünelleri kazmışlar. Bir de sivillerin zarar görmemesi için hassasiyetlerimiz var. Bunların üst üste konulunda operasyonun süresi konusunda bir öngörüde bulunmamız imkansız oluyor. Operasyonlar uzayabilir, uzadıkça hassasiyetler artabilir. Bu konuda hazırlıklı ve dikkatli olmalıyız.

-Dağlar aşıldıktan sonra şehirlere yaklaştıkça operasyonun zorluk derecesi artabilir mi?

TSK dağlardaki terör güçlerinin tamamen etkisiz hale getirilmesi konusunda bir konsepti benimsemiş durumda. Dağlardaki harekatta başarıyı garantiye almadan meskun mahallerde güvenceyi sağlayamayabiliriz. Yıldırım harekatlar hem bizim kayıplarımızı arttırır hem de sivil kayıplarına neden olabilir. Şu an tam Türk bayrağına benzeyen bir harekat sistematiğimiz var. Burası çok önemli.

KİLİS'E BOMBA ATARAK DİKKAT DAĞITMAK İSTİYORLAR

-Kilis ve Reyhanlı'da patlayan bombalar kamuoyunda terör örgütüne tepkiyi arttırıyor. Harekatın hangi aşamasından sonra bu patlamalardan kurtulacağız?

PYD/PKK daha önce başvurduğu gibi kamuoyunda infial yaratmak, kamuoyunda Afrin harekatına desteği azaltmak için bu tür sivil hedeflere yönelebilir. Hedef çok açık. Kamuoyunda korku ve endişe yaratmak. Başka bir hedefi daha var. Planlı harekatın yönünü, hızını ve dengesini bozmak. Şimdi harekatın kendi öncelikleri var. Terör örgütü şimdi sivil hedefleri vurmaya başlayarak silahlı kuvvetlerin dikkatini dağıtmayı amaçlıyor. TSK bunu beklediği için özel unsurlarla nokta operasyonları yapmaya başladı. Başta SİHA'lar olmak üzere teknolojik imkanlarla önemli hedefler vuruluyor. PKK'nın bu tür saldırılarda bulunacağını zaten biliyoruz. Çünkü onu yöneten ve yönlendiren güç odakları planları hep aynı şekilde ilerliyor. Bakın PKK'nın canı çok yandı. Hendek siyasetinden bu yana sürekli dövüyoruz. Hedef gözetmeksizin saldırmaya devam edecektir. Bu saldırılar bile Zeytin Dalı operasyonunun ne kadar önemli ve gerekli olduğunu görmemiz için yeterli bence.

-Peki PYD'nin bir terör örgütü ve PKK'nın uzantısı olduğunu ABD ve AB ülkelerine neden anlatamıyoruz. Ya da anlamak mı istemiyorlar?

Bizim PYD'nin bir terör örgütü olduğunu Batı'ya anlatmak zorunda olmadığımızı düşünüyorum. Çünkü YPG'nin ve PKK'nın ne olduğunu Batılılar bizden daha iyi biliyor. Karşımızda Batı dünyasının iki yüzlülüğü ile ilgili çok net bir fotoğraf var. KCK zaten açık açık olarak bizim Suriye ayağımız YPG'dir diyerek ilan etmiştir. Batı ve ABD bunu bildiği halde bizi aptal yerine koyduğunu düşünüyor. Aslında kendileri aptal ve iki yüzlü duruma düşüyor. Batı artık kavramsal bir boşluk yaşıyor ve giderek çöküyor. Batı inandığını iddia ettiği değerlere ihanet ederek büyük bir çöküntü yaşıyor.

NATO ARTIK KARARINI VERMELİ

-NATO'nun geleceği de son dönemde tartışılıyor. Suriye meselesi NATO'nun sonunu getireceğini düşünenler bile var. Siz ne düşünüyorsunuz?

Ben şunu düşünüyorum açıkçası. Suriye ve Irak'ta karşı karşıya kaldığımız tablo karşısında ya onurlu, eşit ve dengeli bir stratejik ortaklık ortaya çıkacak ya da Batı dünyasının şu ana kadar uygulamakta olduğu asimetrik düşmanlık doğrulaşacak. Batı müttefiki olan Türkiye'ye karşı bir terör örgütünü tercih etmiştir. Ne kadar süslerse süslesin gerçek budur. YPG, batı menfaatlerine hizmet ettiği için özgürlük savaşçısı olarak lanse ediliyor.

-Zeytin Dalı operasyonundan sonraki hedefimiz nedir?

Bizim buradaki temel hedefimiz sınır bölgemizin terör örgütünün baskısından kurtarılması. Özellikle Suriye'de bölücü terör örgütü PKK'nın etkisi altında kalmış olan Suriyeli Arap, Kürt ve Türk kardeşlerimizin siyasi yapı içerisinde yerini almasıdır. Bununla birlikte ülkemizdeki sığınmacıların güvenli bir şekilde ülkelerine geri dönmelerini istiyoruz. Terör koridorunun da engellenmesini istiyoruz ki bu aynı zamanda bir uyuşturucu koridorudur. Ortadoğu'da Arap dünyası ile aramıza set oluşturmaya çalışan PKK'yı da engellemeye çalışıyoruz. O bölgede egemenliğimize bir tehdit var. O tehdidi yoketmeye çalışıyoruz. DEAŞ gibi PKK'ya da bu coğrafyada yer yok. Buradaki insanların radikalizmin kıskacından kurtarılarak rehabilite edilmesi gerekir. Türkiye oradaki insanların umudu olmuş durumda. Mesela PKK ve DEAŞ'tan öte onların arkasına saklanan iradedir. Biz aslında onlarla da mücadele ediyoruz.

ABD YENİ STRATEJİ BELİRLEMEK ZORUNDA

-ABD'nin bundan sonraki yaklaşımı nasıl olur? Karşı karşıya gelir miyiz yoksa kararlı duruşumuz nedeniyle geri adım atarlar mı?

ABD, Rusya ve Kıta Avrupa'sı Türkiye'nin Afrin operasyonunun sonuçlarına bakarak yeni stratejiler belirleyecektir ve bunu yapmak zorundadır. Şimdi burada şu gerçeği görmek zorundayız. Afrin'de TSK'nın azmi, kararlığı ve gücünü Batı dünyası test ediyor. Aynı zamanda Türk kamuoyunun birlik ve beraberliği de test ediliyor. Afrin harekatının başarısı Menbiç'i etkileyecek. ABD'nin siyaseti pragmatist ve çözümcüdür. Ne kazandığına ve ne kazanacağına bakar. Burası çok önemli bir test alanı. Afrin alanı Cumhuriyet tarihinin en önemli atılımıdır. Allah Mehmetçiğe güç ve kuvvet versin Allah hepsini korusun.
alıntıdır.

__________________
Hep söylüyoruz namaz 5 vakit, ahlak ise 24 saat farzdır.