Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


ÖNDER YILMAZ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis Başkanlığı seçiminin 4. turunda, Ekmeleddin İhsanoğlu son tura kalmamış olsa bile yine kendi adaylarını destekleyerek geçersiz oy vereceklerini açıklaması, gündeme bomba gibi düşerken MHP liderinin neden böyle bir taktik adım attığı merak konusu oldu. Bahçeli bu adımıyla "belirleyici benim" dedi ve Ak Parti-CHP arasındaki olası koalisyon görüşmelerine siyaseten çomak sokmuş oldu. Bahçeli'nin bu tavrı aynı zamanda MHP'nin koalisyon hükümetine kapı araladığı yorumlarına da yol açtı.

Bahçeli'nin attığı adımın şifrelerini görmek için çok gerilere gitmeye gerek yok. Bahçeli, görüştüğü partili ve gazetecilerin tamamına MHP'nin kendi adayının arkasında, "sonuna kadar" duracağını söyledi. "Sonuna kadar" ifadesinin altının nasıl doldurulacağı ilk başlarda pek bilinmese de Meclis Başkanlığı seçimi turlarının başlamasıyla yavaş yavaş gün yüzüne çıktı. Bahçeli, en son MHP'yi izleyen gazetecilerle sohbetinde MHP'nin ne Ak Parti ne de CHP'ye oy vereceğinin işaretini vermişti. Bahçeli'nin söylemediği sadece "geçersiz oy kullanacağız" ifadesiydi. Bu ifadeyi de 3. ve 4. tur oylamanın yapılacağı gün açıklayarak belirleyici oldu.

Çomak soktu




Bahçeli, seçim günü aldığı pozisyonla olası koalisyon alternatiflerinde nasıl belirleyici rol oynadıysa, Meclis Başkanlığı seçiminde de, "benim dediğim olacak" diyerek dengeleri sarstı. Parti organları, milletvekilleriyle bir araya gelen Bahçeli, tabanın da nabzını tuttuktan sonra, Ak Parti ve CHP cephesindeki gelişmeleri de yakın izlemeye aldı. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla Ak Parti ile CHP arasındaki koalisyon görüşmelerinde ilerleme sağlandığının gündeme gelmesi üzerine Bahçeli, Meclis Başkanlığı seçimini kullanarak bu görüşmelere deyim yerindeyse siyaseten "çomak sokmuş" oldu.

Kılıçdaroğlu'na yönelik hamle

Bahçeli, İhsanoğlu'nu Meclis Başkanlığı'na aday gösterirken CHP'den olumlu bir yaklaşım bekliyordu. Cumhurbaşkanlığı için birlikte, "çatı aday" gösterdikleri İhsanoğlu'na CHP'den olumlu yönelim olacağı beklentisinde olan Bahçeli, herhangi bir sinyal alamadı. Üstelik CHP Genel Başkanı'nın "dönüşümlü Başbakanlık" önerisini hakaret ve tuzak olarak algılayan Bahçeli, son açıklamasıyla Ak Parti ile CHP'nin uzlaşı arayışlarına da darbe vurmuş oldu.

Baykal ikna edemedi

Bahçeli, CHP'li bir adaya MHP'nin açık destek vermesinin tabana anlatılması konusunda yaşayacağı zorluğu da dikkate aldı. "Sağdan Sola oy gitmez" gerçeğini ve oluşacak tepkiyi bilen Bahçeli, Baykal'a dönük parti içindeki şüpheleri de görmezden gelmedi. MHP'de, Baykal'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yaptığı başbaşa görüşme konusunda yaptığı açıklamalardan tatmin olunmadığı ve perde arkasında başka hesapların olabileceği düşüncesi hakim.

Koalisyona kapı mı araladı?

Bahçeli'nin Ak Partili Meclis Başkanı adayı Yılmaz'ı seçtirecek tavrı alması, kulislerde, "MHP koalisyona kapı mı aralıyor? İbre, Ak Parti-MHP koalisyonuna mı dönüyor" sorularını gündeme getirdi. Bu algılamanın yaşanacağını bilen Bahçeli, grup konuşmasında neyi amaçladığının şifrelerini de anlattı. Uzlaşma zemininde bulunduklarını, koalisyon arayışlarının dışında olmadıkları mesajını veren Bahçeli, müzakere ilkelerinin ne olacağını detaylı şekilde anlattı. Seçim günü açıkladığı üç ön şartı yenileyen Bahçeli, bu şartların kabul edilmesi halinde MHP'nin sorumluluktan kaçmayacağını belirterek Ak Parti- MHP koalisyonun çok kolay olmadığını da ortaya koydu.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.