Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Yaşar ANTER/BODRUM(Muğla), (DHA)-

Bodrum’daki park ve bahçelerde kalmaları, turizm açısından olumsuz görüntü oluşturduğu gerekçesiyle kısa süre önce Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda bahçesinde toplanan sığınmacılar, ardından Mardin’deki toplama kamplarına gönderildi. İlçeye Kaçak girişinin engellenmesi için kent girişinde denetimler arttırıldı. Bir haftadan bu yana azalan mülteci yoğunluğu, geçen Pazar gününden itibaren artmaya başladı. Çeşitli yollardan kente giren çoğunluğu Burmalı çok sayıda kaçağın gecelediği park ve bahçeler, mülteci kampına döndü. Neyzen Tevfik Caddesi’nde alışveriş yapan turistlerle kaçakların yan yana olması turizmcilerin tepkisine neden oldu.




"BU MANZARA TURİZM BÖLGESİNE YAKIŞMIYOR"

Era Yat Kulübü Başkanı Turizmci Erman Aras, mavi yolculuğa çıkan yatların hemen yanındaki çok sayıda göçmeni gören yabancı turistlerin çocuk ve aileler, kesinlikle kıyıya inmek istemediklerini söyledi. Aras, şöyle dedi:

"Bu manzara turizm bölgesine yakışmıyor. Televizyonlardan devletin tedbir aldığını göçmenlerin sahiplenildiğini duyuyoruz. Böyle sahiplenme olmaz. Çünkü zaten seçimler ve Ramazan ayı nedeniyle hassas bir dönemden geçen turizm bir de ilçeye yoğun göçmen akışı nedeniyle ciddi sıkıntılar içerisine girdi."

"TURİSTLER ÇOK TEDİRGİN OLUYOR"

Restoran işletmecisi Halil Şeren, Bodrumlu esnaf olarak göçmenlerin durumuna insani olarak çok acıdıklarını ifade ederken şöyle dedi:

"Su, yiyecek veriyoruz ama nereye kadar? Sayıları hızla artıyor. Bu kadar insanı beslemeye barındırmaya gücümüz yetmez. Turizm sezonunda üç ay çalışıp para kazanacağımızı düşünürken, bu yıl da bu kriz bizi vurdu. Göçmenlerden bu güne kadar biz fiziki bir saldırı veya zarar görmedik. Ama özellikle yabancı turistler çok tedirgin oluyor. Kaymakamlık ve Valiliğin geçici değil kesin çözüm bulması gerekir."

"KOLAY GÖRÜLMESİ RAĞBETİ ARTTIRIYOR"

Kaçaklar konusuyla ilgili dikkat çekici açıklamalar yapan Bodrum Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçuoğlu, şunları söyledi:

"Kos’tan alınan bilgilere göre; günlük kaçak sayısı 150-200 kişiyi buluyor. Açık havada ve sokakta yaşayan mülteciler, temel ihtiyaçlarını gidermekte zorlanıyor. Buna karşılık yöre halkından duyarlı bir kısım insan da vicdani sorunlar yaşıyor. Mültecilerin yaşadıkları yerlerdeki esnaf ve işletmeler de ciddi ekonomik ve güvenlik endişesi taşıyor. Aynı şekilde turizm ile ilgili sektörlerin, bu sektörlerde çalışanların ve işletmecilerinin hepsinde endişe var. Ayrıca özellikle marinalar, yatçılık ve su sporları sektörleri malzemelerinin korunması için güvenlik sorunu yaşıyor. Bodrum Yarımadası turizmle geçinen ve ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayan bir yerdir. Mevcut durum esnafa, turizmcilere ve ülke ekonomisine kısa ve orta vadeli zarar veriyor ve ve verecek. Kos’ta uçak seferlerinde iptaller başladı. Bodrum’da da doluluk oranlarının ciddi miktarlarda hem de birkaç yıl boyunca- düşeceği, Bodrum’un ciddi zarar göreceği kesin. Göçmenlerin Yunanistan’a kaçma hayalleri iptidai koşullarda gerçekleştirildiği için kaçmaya çalışırken hemen her gün bazıları ölüyor. Kaçışın, aralarından birkaç kişinin ölümüne rağmen mümkün ve kolay görülmesi buraya rağbeti arttırıyor. Kaçışın önlenmesi gerekir."

ANTALYA'DA SuriyeLİ DİLENCİ İSTİLASI

ANTALYA’da kentin en işlek noktaları, Suriyeli dilencilerin istilasına uğradı.

Suriye’de devam eden iç savaş nedeniyle büyük göçün yaşandığı Türkiye’deki birçok ilde Suriyeli vatandaşlar toplumsal soruna dönüşmeye başladı. Hükümet yetkililerinin nisan ayı sonu itibariyle açıkladığı rakamlara göre Türkiye’de kayıtlı 2 milyona yakın Suriyeli var. Kayıtdışı olanlarla birlikte bu rakam 2.5- 3 milyon düzeyinde tahmin ediliyor. Neredeyse Türkiye’nin tüm illerine dağılan Suriyelilerin büyük bölümü ise mülteci kamplarının dışında yaşam savaşı veriyor.

Antalya’da ise örtüaltı tarım, kesme çiçek sektörü, toptancı hallerinde hamallık ve çeşitli işler, inşaat gibi sektörlerde ucuz işçi olarak çalıştırılan Suriyelilerin önemli bölümü, kent merkezinde dilencilik yapıyor. Antalya Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü’nün yasa dışı yollarla kente gelenlerin il dışına çıkartılacağı yönündeki açıklamaları ve bu yöndeki genelgelerine rağmen, kentin merkezi noktalarında dilencilik yapan onlarca Suriyeli’ye hiçbir müdahalede bulunulmaması dikkat çekti.

Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayıp Kalekapısı’na devam eden kaldırım boyunca ve Dönerciler Çarşısı’ndan Atatürk Caddesi’ne devam eden güzergahta neredeyse her 10 metrede bir, kadın, erkek ve çocuklardan oluşan gruplar dileniyor. Dilenen Suriyelilerin önlerinde ise ’Suriyeliyim, Allah rızası için bana yardımcı olur musunuz?’ yazısı bulunuyor.

İçişleri Bakanlığı, geçen yıl aralarında Antalya’nın da bulunduğu 22 ildeki Suriyelilerin toplanarak, boş kamplara yerleştirilmesi yönünde genelge yayımlamıştı.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.