Çevrimdışı

Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili adayı Meral Akşener'e yöneltilen çirkin iftiraları kınadı. Şarklı, “Muhalif olan herkesin bir şekilde sesini kesmeyi başaranlar sesini kesemediklerini ya cezaevlerine atıyor veya çirkin iftiralarla susturmaya çalışıyorlar.” dedi.

Siyasi hasmını alt etmeye çalışmanın en çirkin yolunun bel altı işleri siyasetin konusu yapmak olduğunu dile getiren Şarklı, “Siyaset son 5-6 yıldır kasetlerle veya kaset söylentileri ile dizayn edilmeye çalışıldı. Son olarak bu konuda çirkin ve ahlaksızca bir iftiraya maruz kalan kişi MHP milletvekili Sayın Meral Akşener oldu. Muhalif olan herkesin bir şekilde sesini kesmeyi başaranlar sesini kesemediklerini ya cezaevlerine atıyor veya çirkin iftiralarla susturmaya çalışıyorlar. Bu çirkin ima ve iftiraları atanların ve bu yola tevessül edenlerin hukuk önünde hesap vermesi gerekir. Bu tür konuların kamuoyunda ortaya atılmasının yegâne sebebi muhalif sesleri konuşamaz hale getirmektir.” diye konuştu.

Dedikoduyu yayanlara sorulması gereken 2 sorunun olduğunu kaydeden Şarklı, “Neden Sayın Akşener’in muhalif sayılacak bir konuşmasından sonra bu husus gündeme getirildi. Bu hadiseden haberdar olan kişiler neden yasal girişimlerde bulunmadı ve bu güne kadar bu hadiseyi saklamayı yeğlediler? Bu sorular ve bu soruların cevapları açıkça ortaya koymaktadır ki bu söylentileri çıkartanların, yayanların yegâne amacı bir muhalefet partisi milletvekilini susturmaktır. Bu çirkin dedikoduyu yayanlar bu dedikodu kazanını kaynatanlar sanki bir talimat almışcasına hareket etmektedirler.” ifadelerini kullandı.

Bu tür iğrenç hadiselerle paye kapma peşinde koşanların ve bundan nema bekleyenlerin önünü kesmenin iki yolu bulunduğuna dikkat çeken Baro Başkanı Şarklı, “Birinci yol siyasilerin bu tür kişilere çok sert tepki göstermesi. İkinci yol ise bu dedikodu kazanını kaynatanların hukuk önünde hesap vermesidir. Bu tür çirkin hadiseleri engellemenin başka bir yolu da mevcut değildir. Daha önceki hadiselerde olduğu gibi bazı siyasilerin bu tür çirkin işlere tevessül edenlere tolerans tanıması veya onlara bunun karşılığında siyasi, maddi paye vermesi gibi bir durumun yaşanması halinde bu dedikodu kazanından ekmek çıkartmaya çalışanlar daha fazla cesaretlenecekler ve kendilerine yeni iftira yolları bulacaklardır. Kaset siyasetine bel bağlayanların unutmaması gereken şey bir gün bu kumpasçı ve dedikoducuların kendilerine de zarar vereceği gerçeğidir. Bu ölçüsüz ve çirkin saldırıların muhataplarının mağduriyetine yüksek sesle karşı çıkılmasını ümit ediyor ve daha ahlaklı ve ilkeli bir siyasi çekişmenin olmasını toplum olarak herkesten talep ediyoruz." açıklamasında bulundu.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.