Çevrimdışı

AK Parti Adıyaman milletvekili Mehmet Metiner, bir ay önce katıldığı bir televizyon programında akrabalarının istihdamı ile ilgili bir soruya verdiği cevap üzerinden yapılan tartışmalara ve çarpıtma haberlere cevap verdi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


AK Parti Adıyaman milletvekili Mehmet Metiner, bir ay önce katıldığı bir televizyon programında akrabalarının istihdamı ile ilgili bir soruya verdiği cevap üzerinden yapılan tartışmalara ve çarpıtma haberlere cevap verdi.
İşte o açıklamadan bazı başlıklar:

YALAN VE İFTİRALARLA SALDIRDILAR

Bundan 1 ay önce Adıyaman'da katıldığım bir yerel televizyonda akraba-siyasetçi ilişkisi konusunda sorulan bir soruya verdiğim cevaplar dünden beridir paralel medya tarafından yalan ve iftira kisvesine büründürülerek aleyhime kullanılmaktadır.
Paralel çetenin bu yayınlarına doğan grubunun, cumhuriyet gazetesinin ve sözcü'nün eşlik etmesi ise manidardır. Paralel çete bu tür kumpasları tedavüle sokuyor, diğer yan kolları da harekete geçiyor. Artık hepsine birden "paralel medya" diyorum ve hepsinin yaptığı da haysiyet cellatlığıdır.

OLAYIN ASLI ŞUDUR

Sunucu dayımın oğlunun bir ilçemize milli eğitim müdürü olarak görevlendirilmesinin sorulması üzerine verdiğim cevap, akraba-siyaset ilişkisine nasıl baktığımı da gayet özlü bir biçimde anlatıyordu.

Özetle dediğim şu oldu:

1. Ehliyet ve liyakat sahibi olmadıkları halde sırf akrabalık ilişkisinden dolayı birilerinin torpille göreve getirilmesi ahlaksızlıktır. AK Parti içinde bu tür bir ahlaksızlığa asla göz yummayız.

2. Ehliyet ve liyakat sahibi oldukları halde sırf akrabalık ilişkisinden dolayı birilerinin cezalandırılması, hak ettikleri makamlara getirilmemesi de başka tür bir ahlaksızlıktır.
KUZENİM HAKKIYLA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ YAPIYOR

Dayımın oğlu uzun yıllar yüz bini aşkın bir ilçede ehliyet ve liyakatı sayesinde milli eğitimde şube müdürlüğü yapan biridir. Nüfus itibariyle daha küçük olan dağ ilçelerimizden birinde boşalan milli eğitim müdürlüğü kadrosuna Valimiz tarafından görevlendirilmeyle atanmıştır. Benim bu olayda dahlim yoktur. Torpil söz konusu değildir. Merak edenler Adıyaman Valimize sorabilirler. Hem mesleki anlamda ehliyet ve liyakatıyla tanınan bilinen, ayrıca ahlaken de son derece mazbut bir akrabam için telkinde bulunmuş olsam bile bu yanlış değildir. Torpil buna denmez. Hak eden bir insanın bir göreve getirilmesini istemek torpil değildir. Torpil, ehliyet ve likayatı olmadığı halde sırf yakınlık ilişkisi üzerinden birinin bir yere siyaseten getirilmesidir. Dayımınoğlunun Valilik tarafından görevlendirilmesi ne torpille alakalıdır, ne de akrabalık ilişkisiyle.
TORPİLİ AYETLE SAVUNUYORUM GİBİ BİR ALGI YARATTILAR

Benimle doğrudan ilgili olmayan bir konuyu benimle ilişkilendirmek, dahası ve en fenası sanki torpille bir akrabamı haketmediği bir göreve atamışım ve bunu da ayetle savunuyormuşum gibi bir algı oluşturmaya çalışmak paralel yapıya yakışır ahlaksız bir yöntemdir.
İşleri güçleri yalan ve tezvirat üzerinden algı operasyonu yapmak olan bu paralel yapıya karşı verdiğim mücadele belli ki kendilerini fena halde rahatsız etmiş. Bundan büyük bir memnuniyet duyduğumu belirtmek isterim. Onların övgüsüne mazhar olmak benim için büyük bir utanç kaynağıdır çünkü.

Ehliyet ve liyakat sahibi olmanın yanısıra ahlaken de mazbut bir akrabama yardımcı olmamın Cuma hutbesinde aktarılan Allah'ın emirlerinden biri olduğuna dair yaptığım vurgunun, "torpile ayetli savunma" biçiminde çarpıtılması paralel yapının yalan ve iftiraya dayalı ahlaksızca kumpasının bir örneğidir.
AYETLERİ KİRLİ AMAÇLARI İÇİN KULLANMAK PENSİLVANYA'NIN ÖZELLİĞİDİR

Ayetler üzerinden kendi kirli amaçlarını savunma ahlaksızlığı Pensilvanya'ya ve paralel yapının tetikçilerine özgü bir haslettir.
Sözümü bir bütün olarak almayıp bağlamından kopartarak kullanmak ahlaksızca bir yöntemdir. Paralel medya işte böyle çalışıyor. İşleri güçleri yalan ve çarpıtma. Tek bildikleri yöntem kumpas ve tuzak…. Bazılarına kasetle yaptıklarını bazılarına kelimelerle yapıyorlar. Paralel medyanın gazetecilikten öte ahlaksız bir infaz timi gibi çalıştıklarını artık herkes görmeli. Hala "basın özgürlüğü" diyenler bu ahlaksız güruhun itibar katliamlarına seyirci kalırlarsa gün gelir kendilerinin de vurulduklarını görürler.
CHP'NİN MÜFTÜ ESKİSİNE…

CHP'nin müftü eskisi milletvekili İhsan Özkes de bilmeden konuya girmiş. Aklınca beni vuracak bir fırsat yakaladığı için değerlendirmek istemiş. Diyor ki: "Yüce Allah akrabalarınızı gözetin diyor ama kamu gücünü bunun için kullanın demiyor. Metiner mantığıyla gidersen hazineyi de boşaltırsın." Seni nasıl müftü yapmışlar bilmiyorum, ama CHP'ye yakışır bir siyasetçi olduğun besbelli. Her duyduğunu söylemen günah olarak sana yeter diyen ilahi buyruğu sana hatırlatmama gerek yok. Neyi niçin söylediğimi bilmeden, sözlerimi bağlamından kopartarak suçlama yoluna gitmenin dindeki yerini de sana sormayacağım. Kamu gücünü bu amaçla kullandığım yalanı üzerinden yorum yapman sana günah olarak yeter. Hoş, günah bahsinde hassasiyetin var mı bilmem, ama hazinenin boşaltılmasıyla madem bu kadar alakalısın Şişli vb. yerlerde partine ait belediyelerin nasıl soyulup soğana çevrildiğine bir bak istersen… Aracı olduğun kirli ilişkiler yumağını çık bir anlat da herkes bilsin.
ABDULHAMİT BİLİCİ YALAN SÖYLÜYOR

Zaman yazarı Abdulhamid Bilici ise kaleme sarılmış hemen. "İşte Mehmet Metiner'in torpil savunması. Hem de mübarek Kandil günü Pes artık…" Gerçekten de pes yani… Bu kadar yalana ve çarpıtmaya pes yani…. Paralelci kalemşor bilmiyorsa öğrensin, o konuşma Kandil günü yapılmış değil. Bundan bir ay önce yapıldı. Paralelciler Kandil gününde kullanma yoluna tevessül ettiler. Sizi gidi paralelci yalancılar ve kumpasçılar sizi… Her tarafınızdan günah akıyor, haram akıyor sizin… (Sabah.com.tr)