Çevrimdışı

Balyoz davasının dört numaralı sanığı, eski Genelkurmay 2. Başkanı ve 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun, paralel yapıya yönelik kumpas soruşturması kapsamında, hakim, savcı ve polislerden oluşan 45 kişi hakkında şikayetçi oldu.

Balyoz davasının dört numaralı sanığı, eski Genelkurmay 2. Başkanı ve 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun, paralel yapıya yönelik kumpas soruşturması kapsamında, hakim, savcı ve polislerden oluşan 45 kişi hakkında şikayetçi oldu.Paralel yapılanmanın arkasındaki üst akılın ABD ve CIA olduğunu vurgulayan Saygun, 21 Kasım 2008 tarihinde, paralelci polislerin ABD Büyükelçiliği'ne Ergenekon operasyonuyla ilgili korsan brifing verdiğini, bundan İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün (EGM) haberi olmadığını söyledi.
ERDOĞAN'DAN HASTANEDE ZİYARET

Kalp hastası Ergin Saygun, 18 yıl hapis cezası aldığı Balyoz davasındaki son savunmasında, mahkeme heyetine yönelik, "Beni öldüremeyeceksiniz.' Bize isnat edilen suçlamaların hepsinin yalan olduğunu ispat edene kadar mücadele edeceğim" sözleriyle gündeme gelmişti. Ardından, 3. kez kalp ameliyatı olduğu sırada, 8 Şubat 2013'de tahliyesine edilen Saygun'u dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan sürpriz bir şekilde hastanede ziyaret edip elini tutarak geçmiş olsun dileklerini iletmişti.
Saygun dün avukatı Sedat Küçükyılmaz ile beraber Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek Paralel Yapı'ya yönelik kumpas soruşturması kapsamında, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü'ye ifade verdi.
ÜST AKIL ABD

"Her gün yeni bir bulgu ve belgenin ortaya çıkması, komploya polis ve yargının dışında başka aktörlerin de dahil olduğunu göstermektedir. TSK'ya karşı uygulanmış olan davaların hemen tamamında, güncel bir terim haline gelmiş olan üst akıl ABD'dir" diyen Saygun, bu görüşünü şöyle destekledi: "ABD Ankara eski Büyükelçisi Edelman 2004 NATO Zirvesi esnasında, bir Türk'ün kendisine TSK içindeki darbe yapılanmasını gösteren el yazısı ile yazılmış belge getirdiğini, incelemeleri sonucunda bu belgenin sahte olduğunun anlaşıldığını söylemişti... Bu muhteşem bir kumpası örneği. ABD Büyükelçiliğinden birileri, kendi büyükelçilerine ulaştırılmak üzere 'TSK içindeki darbe yapılanmasını gösteren planı' CIA ajanı bir Türk'e veriyorlar..."
Saygun, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün Ergenekon davasındaki çapraz sorgusunda verdiği ifadelere dayanarak, bu Türk CIA ajanının F.D. (Faruk Demir) olduğunu, gazeteci Nuray Başaran kanalıyla Emniyet, MİT ve Genelkurmay'la bağlantı kurduğunu söyledi.
TASFİYE KRİPTOSU

ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson'un 18 Nisan 2003 tarihli kriptosunda, "Türkiye ABD ilişkilerinin yeni bir dinamizm kazanabilmesi için mevcut komuta katı emekli olmalı ve modern, ileriyi gören yeni bir subay kadrosu oluşturulmalı" ifadesinin yer aldığını aktaran Saygun, "ABD Ankara Büyükelçiliği Siyasi Müşteşarı John Kunstadler da 15-20 Kasım 2003 tarihinde meydana gelen patlamaları askerin yaptığını etrafa yaydı. Bu iddialar Balyoz iddianamesine de girdi. Kunstadler'in çabaları ile emniyette, El Kaide'nin yaptığı ortaya çıkmış olmasına rağmen, patlamaları benim yapıp yapmadığım ısrarla soruldu. Emniyetin 'evet asker yaptı' diyecek gizli bir tanık temin çabaları olduğunu da basından öğrendik. Başka örnekler de bulmak mümkün. Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarının üst aklı CIA ve ABD'dir. Bu konuda yeterli bilgi ve belge de mevcuttur. 'Türk Ordusuna Balyoz' adlı kitabımı da soruşturma dosyasına sunuyorum. Kunstadler, Türk Ordusunun darbe yapacağı söylentilerinin yayılmasında büyük rol oynadı" dedi.
KORSAN BRİFİNG

Saygun, Paralel Yapı ile ilgili, "Wikileaks belgelerine göre polis, 21 Kasım 2008'de ABD Büyükçeliğinde Ergenekon konusunda detaylı bir brifing vermiş, bu tür brifinglerin periyodik olarak devam ettiği ortaya çıkmıştır. Ancak, EGM ve İçişleri Bakanlığı böyle bir brifingin verilmediğini açıkladı. Bu durum polis içinde bazı kişilerin kendi üstlerinin bilgisi dışında hareket ettiğini göstermektedir" bilgisini verdi.
TARAF GAZETESİ MAYIN EŞEĞİ

Komplo sürecinde Taraf Gazetesi'nin de özel bir rolü bulunduğunu vurgulayan Saygun, gazeteci Ahmet Şık'ın kitabından şu alıntıyı yaptı: "Süreci istenilen noktaya çekmek için sızdırma belgeleri yayınlama cesareti gösterecek bir organa ihtiyaç vardı. İnternet siteleri ile başlayan, Nokta Dergisi ile devam eden süreç kısa bir kesintiye uğrasa da bu misyonu daha sonra yayın hayatına başlayan Taraf üstlenecekti. Çünkü bir savaşa dönüşerek Ergenekon sürecinde öncü piyade, kaba tabirle bir mayın eşeğine ihtiyaç vardı."
HEP AYNI EKİP

Saygun, dilekçesinde, Balyoz davasının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul, üye hakimler ve Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Hüseyin İnce ile Balyoz davası kararını veren, hakim Ömer Diken, soruşturmayı yürüten eski özel yetkili cumhuriyet savcıları, aynı zamanda MİT Müşteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrıldığı KCK soruşturması savcısı Bilal Bayraktar, şike soruşturması savcısı Mehmet Berk, Ali Haydar Ergül ve Yarbay Ali Tatar'ın intihar etmesine neden olan soruşturmayı yürüten Süleyman Pehlivan'dan şikayetçi oldu. Orduya kumpas kurdukları için şikayet edilen 45 kişi arasında emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Yurt Atayün ile gazeteci Mehmet Baransu da yer aldı.
TSK'YA KOMPLO KURULDU

Saygun, "Sonuç olarak; buraya kadarki beyanlarım ve mevcut diğer bilgiler, Balyoz isimli davanın TSK'yı etkisizleştirmek için özellikle dizayn edilmiş bir komplo olduğunu göstermektedir. Telafisi mümkün olmayan kayıplara sebep olan bu komplo ile ilgililerin cezalandırılmasını arz ve talep ederim" dedi.



sabah