Çevrimdışı

Türkiye ziyaretlerini sürdüren Papa Diyanet İşleri Başkanı Görmez ile görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Katolik aleminin ruhani lideri Papa Francesco ile Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ortak basın toplantısı düzenledi.

KENDİ ELİMİZLE DÜNYAYI FELAKETİN EŞİĞİNE GETİRDİK

Görmez yaptığı açıklamada; Rabbimiz Allah'a şükürler olsun ki bizi maddenin zindanından mananın afakına eriştirdi. O kutlu elçileri ile merhamet ve selamet müjdesi indirdi.Dalalet ve karanlığın karşısında hiyat ve aydınlığı bahşetti. Bizi imana ve ihlasa davet etti. Bu davet tüm insanlaraydı. Biz insanlar yaklaşık bir kaç asırdır bu davetin kıymetini bilemedik. Tabiatın d engesini bozduk ve dünyayı kendi ellerimizle felaketin eşiğine getirdik. Bunun nedenini sadece bir kaç şer odaklarına yıkamayız. Bu tamamen hepimizin ortak vebalidir. Hangi dine mensup olursa olsun her vicdan sahibi insanlığın sürüklendiği kargaşa karşısında emaneti gözetememiş ağır yükün altında kalmıştır. Dünyamız bugün açlığın, sefaletin ve adaletsizliğin hukuksuzluğun kadın çocuk ticareti dahil kirli ticaretin terör katliam gibi suçların pençesindedir. Bütün bunlar olup dururken hangi yürek masum olduğunu iddia edebilir.

İNSAN İNSANIN KURDU DEĞİL YURDUDUR

Aslında modern zamanların esas felaketi küreselleşmiş çıkarların halkları mahkup etmesidir. Müslüman toplumların birikimleri hunharca yok ediliyor. Özellikle müslüman coğrafyalarda insanlık ayaklar altına alınmakta. Bu coğrafyalarda herkes müslüman olsun hristiyan olsun herkes büyük acılar yaşamaktadır. Bir barış çağrısı olan İslam'ın yolundan saparak şiddet yayanlar kendilerini nasıl adlandırırsa adlandırsın Allah'a isyan halindedirler. İnsan insana emanettir, insan insanın kurdu değil yurdudur.

Son günlerde Filistin'de barış umutlarını söndüren gelişmeler yaşanıyor. Bütün müslümanlarla birlikte bizler de derin ızdırap duyuyoruz. Özelikle Mescid-i Aksa'ya yapılan vicdan sahipleri için ağır bir teessür sebebidir. Dünyanın geleceği için hayra yoramayacağımız diğer bir konu ise medyanın nefret suçuna dönüştürdüğü dehşet senaryolar yaymasıdır. Bu yolla sadece İslam aşağılanmıyor doğudan batıya kuzeyden güneye yaşayan bütün insanların aklıselimine saygısızlık ediliyor. İnanmak istiyoruz ki hangi din ve inanca mensup olursa olsun bütün insan kardeşlerimiz vicdan sahibidirler ve vahşet sahnelerine aldanmayacaklardır. Bu kadim coğrafya inanç, din ve millet ayırmaksızın tüm insanlar için güven yurdudur. Zira insanın vicdanına medeniyetine burada hep sahip çıkıldı.

BU DURUM TÜKETİM DÜZENSİZLİĞİNİ RESMEKTEDİR

Her gün bu yolculuğa çıkanlar daha menzile varmadan cesetleri Akdeniz kıyılarına vurmaktadır. Bu görüntüler refah yoksunluğunun ve tüketim düzensizliğni resmektededir. Dini kurumlara büyük görevlerdüşmektedir. Sadece cenaze törenlerini icra etmek olmamalı. Din insanlara hayat verir ve huzurla yaşatmayı murat eder. Dini kurumlarda insanın hayatını tehdit eden her konuda bir çaba ve gayret içerisinde olmalıdır. Bugün din mensuplarının diyalog adı altında birbirlerinin hakikat iddialarını tartışarak misyon etmek yerine uyuşturucudan alkolizme, açlıktan nefrete, her türlü dini fanatizme kadar pek çok meselede ortak çalışma yapmaları elzemdir. Üç dinin mukaddes saydığı Kudüs bir çatışma alanı değil dün olduğu gibi bugün de birlikte yaşama hukukunun oluşmasına mukaddes bir merkez olmalıdır.

YABANCIYA BASKI YAPMAYACAKSINIZ

Bugün peygamberlerin getirdiği ilahi sese her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Bugün yeryüzünün tüm sakinleri göçmenleri Hazreti Musa'nun şu mesajını duymak istemektedir. 'Yabancıya baskı yapmayacaksınız çünkü siz de Mısır'da yabancıydınız'... İnsanlık bunu beklemektedir. Bugün bütün dünya akıl, hukuk ve adalet peygamberi Hazreti Muhammed Musafa Aleyhisselam'ın Kur'an ile dünyaya ilettiği adaleti aramaktadır. Ey insan edenler siz de buna öncülük edin. İçinizdeki kin ve öfke sizi adaletsizliğe götürmesin. Allah'a karşı gelmekten sakının çünkü Allah yaptığınız herşeyden haberdardır.

GELECEĞİMİZİ HEP BİRLİKTE İNŞAA ETMELİYİZ

Sözlerime son verirken bu kadim hikmet hepimizin mirasıdır, tarihi ve gelecek vaatleridir. bugün yaşananlar tüm insanlığı etkilemektedir. Bugün insan olarak düşünelim ve insanlığı yeniden düşünelim. Sen ben demeyi bırakalım geleceğimiz için neler yapabiliriz ona bakalım. Ötekileştirici söyleme kapılmaksızın her türlü şiddeti reddederek yaradılanı yaradandan ötürü severek geleceğimizi inşaa edelim. Kaygılarımızı umutlara dönüştürelim. Rabbimize dua edelim umutlarımızı gerçekleştirsin kuşkularımızı boşa çıkarsın, elimizden tutsun ve bizi asla bize bırakmasın' dedi.

ŞİDDET DİNSEL SİMGELERİ YOK ETTİ

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in ardından açıklama yapan Papa Francesco bölgede yaşanan şiddetin pek çok dini sembolleri yok ettiğini söyledi.

Papa yaptığı açıklamada 'Topluluklar özellikle hayatlarını kurtarmak için evlerini terkettiler. Şiddet dinsel simgeleri kültür mirasını yok etti. Herşeye kadir olan sadece hayatın ve barışın tanrısıdır. Ortak çalışmaların izlenmesi gerekir. Hükümet kanadı politik ve dini önderler ve iyi niyetli bütün baylar ve bayanlar. Bizler müslümanlar ve hristiyanlar olarak paha biçilmez ruhsal hazinelerin emanetçisiyiz. Kendi geleneklerimize göre yaşasak da bunlar arasındaki bağı ortak bağı biliyoruz. İçtenlikle yaşanan öğeler hayatı kolaylaştırır. Kardeşlik ve onur için bir temel oluşturabilir. Gerçek diyalog için her bir girişim barış ve refah isteyen herkes için umut olmaktadır. Diyalogdan sayın Başkan ile yaptığımız konuşmadan sonra da bu dinler arası diyalogun olumlu olmasını temenni ediyorum. Yüreğimi sevinçle dolduran bu görüşme için size ve arkadaşlarınıza teşekkür ediyorum. Tanrı hepimizi kutsasın' dedi.



sabah