Çevrimdışı

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, beraberindeki milletvekili ve belediye başkanlarıyla, Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan geçerek IŞİD ile YPG güçleri arasında çatışmaların sürdüğü Suriye’nin Kobani kentine gitti.


Kobani Kantonu Eşbaşkanı Enver Müslim ile görüşen Demirtaş, süren çatışmalara ilişkin bilgi aldı. Yaklaşık yarım saat Kobani’de kalan Demirtaş, dönüşte Mürşitpınar Sınır Kapısı yakınlarında gazetecilere açıklama yaptı. Kobani’ye geçmeden önce, “Savaş konusunda insan sorunları yok. Ciddi mühimmat ve silah sorunları var. Durum kritik bir aşamada. Türkiye’nin tavrında önemli bir düzelme var. Ancak Kobani düşerse bunun bir anlamı kalmaz. Yarın (Çarşamba) Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmemiz olacak. Kara harekâtı doğru değil. Bütün bunları kendisine de anlatacağız” diyen Demirtaş, dönüşte ise şunları söyledi:
SAĞLAM ADIMLAR ATILMALI
“IŞİD’in Türkiye tarafından desteklendiği, IŞİD’in büyümesinin Türkiye’nin yanlış politikalarının bir sonucu olduğu konuşuluyor. Bu algıyı değiştirmek hükümetin elinde. Madem hükümet ‘Biz yardım etmedik’ diyor. O halde bunun gereğinin yapılması gerekiyor. IŞİD’in sınır geçişi konusunda Türkiye’nin göz açtırmayacak tedbirleri alması lazım. Kobani’ye gidecek yardımların engellenmemesi gerekir. Kara harekâtı doğru değil. Beklenti bir kara harekâtından çok oradaki direnişin desteklenmesidir. Doğru olan budur. Yerel direnişçilerin desteklenmesi daha doğru olur. Buradakiler düşman değil. Askerin, polisin buradaki insanlara müdahale etmesi için hiç bir gerekçe yok.

KÜRTLER DEĞİL IŞİD TEHDİT
Devletin buraya bu kadar asker, polis göndermesi yerine nöbet tutanlara, su, çadır, yemek dağıtması lazım. Benim vatandaşım benim sınırımı ve insanlık onurunu koruyor diyerek gurur duyması lazım. Ama günlerdir halkımız burada bir yandan IŞİD ile mücadele ediyor. Bir yandan da gazla, copla, TOMA ile mücadele ediyor. Olacak iş mi? Bu giderek bir duygu kırılmasına yol açtığını hükümetin görmesi lazım. Rojava’da yaşayan Kürtler değil, IŞİD Türkiye için tehdit. Türkiye’nin IŞİD’e karşı birlik olması gerekir. Umarım hükümet de burada olanları doğru okur. 2 yıldır devam eden bir süreç varsa onun devamını getirme günüdür. Barış böyle arazide kurulur. Sokakta, meydanda, alanda el ele verirsek mümkün olur. Barış masada olmaz el ele vererek olur.”



DHA