IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23 Temmuz 2014, 23:10   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Saadet Partisi Cumhurbaşkanlığı adayı hakkında karar verdi





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Saadet Partisi Cumhurbaşkanlığı adayı hakkında karar verdi

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, cumhurbaşkanı adayları ile ilgili parti kararını açıkladı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Bizler, Milli Görüş'ün ilke ve prensiplerine uygun olmadıkları için 10 Ağustos'ta yapılacak oylamada hiçbir adaya oy vermeyecek ve ileride yapacakları muhtemel yanlışların sorumluluk ve vebaline ortak olmayacağız" dedi.

Kamalak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin önemli bir seçimin arefesinde olduğunu belirterek cumhurbaşkanı seçiminin Türkiye, insanlık ve İslam alemi için hayırlara vesile olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı seçim sürecinde

çok titiz bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Kamalak, parti teşkilatının bütün kademeleri ile bir araya gelerek adaylarla ilgili düşünce ve önerilerini aldıklarını, adaylara yönelik anketler yaptırdıklarını anlattı. Kamalak, "Bütün adayları Milli Görüş ilkeleri açısından kuyumcu titizliğiyle değerlendirdik ve ortaya çıkan sonuca göre 10 Ağustos'ta yapılacak oylamada alacağımız tavır ile ilgili nihai kararı verdik" dedi.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini gündeme ilk kez 1970'li yıllarda Milli Selamet Partisinin gündeme getirdiğini aktaran Kamalak, ancak bugün gelinen noktada cumhurbaşkanını halk tarafından seçilmediğini söyledi. TBMM'deki siyasi partiler tarafından belirlenen adayların halka zorla seçtirildiğini savunan Kamalak, "Seçilmişlerin seçmene dayatması ile karşı karşıyayız. Halk seçilmişlerin seçtiğini seçmek zorundadır. Asıllar vekillerin adayını seçmek mecburiyetindedir. Asılın aday belirleme hakkı yoktur" diye konuştu.

Milletvekillerinin yanı sıra halka ve sivil toplum kuruluşlarına da 50-100 bin imza ile aday belirleme hakkının verilmesi gerektiğini öne süren Kamalak, "Bu hakkın halktan esirgenmesi, demokrasi bakımından kabul edilemez bir durumdur. Halkın demokratik bir hakkının gaspedilmesi anlamına gelir" dedi.

"Her 3 adayın da aslında özde çok farklı olmadığı ortadadır"

Saadet Partisi olarak sürecin en başından beri isimlerin değil ilkelerin üzerinde durduklarını anlatan Kamalak, Türkiye'de isim değil zihniyet değişikliğine ihtiyaç olduğunu bildirdi. Kamalak, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı milli ve yerli olmalıdır, hayra motor şerre fren olmalıdır, güçlünün değil haklının yanında yer

almalıdır, merhametli olmalıdır, önce ahlak ve maneviyat düsturunu benimsemelidir. Cumhurbaşkanı milli, güçlü, süratli ve yaygın kalkınmadan yana olmalıdır, sömürgeci ekonomiyi değil adil düzeni savunmalıdır. Batı kulübüne girmenin değil, İslam birliğini kurmanın mücadelesini vermelidir. Bütün bu kriterler çerçevesinde değerlendirildiğinde temel noktalarda her 3 adayın da aslında özde çok farklı olmadığı ortadadır. Örneğin mevcut her üç adayın üçü de batıcıdır. Varmak istedikleri, gitmek istedikleri menzil aynıdır."

Irak'ı üçe bölenin, Libya'yı paramparça edenin ve İsrail'in Gazze'deki katliamlarına en büyük desteği verenin batı olduğunu ifade eden Kamalak, "Bu batıcı zihniyetleri yüzünden mevcut 3 adayın Filistin konusundaki söylemleri bile özde birbirinin kopyasıdır, aynısıdır, ses tonları farklı olsa da söylediklerinin muhtevası birbirinin tekrarıdır. Hiçbiri tarihin en trajik katliamları yaşanırken somut bir girişim ortaya koyamamışlardır" değerlendirmesinde bulundu.

Ekmeleddin İhsanoğlu'ndan İslam ülkelerini harekete geçirmek için somut adım atmasını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan 2005'te aldığı üstün cesaret ödülünü iade etmesini ve Kürecik radar üssünü kapatmasını ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan İmralı'nın hakları konusunda ortaya koyduğu mücadele ve kararlılığı Filistinlilerin yaşam hakkı konusunda ortaya koymasını istediklerini aktaran Kamalak, şunları kaydetti:

"Her üç adayın üçünün de özde ve istikamette birbirinden farkı yoktur. Nereye götürmek istiyor bu adaylar, aynı yere. Birbirine zıtlarmış gibi gösterilmeleri iyi kurgulanmış bir oyunun, bir hilenin etkisidir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olmasının vesayet rejimine son vereceği iddiası da bir kandırmacadan ibarettir çünkü ülkemizdeki asıl sorun askeri veya bürokratik vesayet değil asıl vesayet Amerika vesayetidir. Bu konuda da adayların hiçbiri 'Bana ne Amerika'dan' diyebilecek ve asıl vesayete karşı koyabilecek bir niyet ve işaret gösterememişlerdir. Seçeneksizliği seçme zorunluluğu özgürce bir seçim olamaz. Bütün bu ilke ve prensipler çerçevesinde değerlendirildiğinde mevcut adaylardan hiçbiri maalesef Milli Görüş'ün hassasiyet ve beklentilerine cevap vermiyor. çünkü söylemleri farklı gibi gözükse de eylem ve yönleri, aynıdır, batıcıdır. Oy vermek, onay vermektir, sorumluluk üstlenmektir, sorumlu olmaktır. Bizler Milli Görüş'ün ilke ve prensiplerine uygun olmadıkları için 10 Ağustos'ta yapılacak oylamada hiçbir adaya oy vermeyecek ve ileride yapacakları muhtemel yanlışların sorumluluk ve vebaline ortak olmayacağız. Eğer seçim ikinci tura kalır, adaylar da icraatlarını aziz milletimizin temel değerlerine, ruh köküne göre ayarlayacak olurlarsa o zaman biz de gayet tabii olarak kararımızı tekrar gözden geçiririz."

Sorular

Kamalak, bir gazetecinin "Bu kararınız sandığa gidip boş oy kullanacağız mı yoksa sandığa hiç gitmeyeceğiniz anlamına mı geliyor?" sorusunu yanıtlarken "Milli Görüş erleri, ne yapacağını bilir. Sandığa gideceğiz çünkü sandıksız demokrasi olmaz. İnsanımız, nasıl oy kullanacağını, adaya oy vermeyeceğine göre, hidayet, feraset ve beraset sahibi olarak bu söylediklerimizden neyin anlaşılması gerektiğini herhalde idrak ederler" diye konuştu. Kamalak, Emniyet'teki paralel yapı operasyonuna ilişkin soru üzerine, bir hukuk devletinde kanun ihlal ediliyorsa, suç işleniyorsa bunun gereğinin hukuk çerçevesinde yapılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Eğer hukuk kuralları zorlanıyorsa bir halk deyişi var: 'Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner.' Yapılan uygulamaların hukuk kurallarını işletmekten ziyade kanaatimce biraz hınç ve öfkeye dayanmakta, intikam duygusuyla hareket ediliyor gibi gözüküyor. Hukuk ve adalet, herkese lazımdır. Bu kadar zaman içerisinde, dün alkışlanan, altına zırhlı araçlar verilen hat demokrasi kahramanı ilan edilen kişilerin şu an şafak operasyonu ile gözaltına alınmış olmaları, eline kelepçeler takılması rahatsız edici bir yaklaşımdır diye düşünüyorum. O kelepçeli emniyet müdürleri, kelepçe olmasa kaçacaklar mı gerçekten? Ülke dışına mı gidecekler? Bu tür yaklaşımların Türkiye'ye itibar kazandırmayacağı kanaatindeyim."

Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin verdikleri karara parti tabanından bir tepki bekleyip beklemediklerine ilişkin soruyu yanıtlayan Kamalak, "Parti tabanından bir tepki geleceğini sanmıyoruz çünkü biz tabandan süzülerek aldığımız fikirleri açıklıyoruz. Benim burada açıkladığım hususlar, teşkilatımızın düşüncelerinin bir neticesidir, özüdür" dedi.

(AA)

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
 

Etiketler
adayı, cumhurbaşkanlığı, hakkında, karar, partisi, saadet, verdi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık