Çevrimdışı

Trabzon'da konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İnşallah bizim ülkemizin meydanları ikinci Tahrir olmayacak. Adeviyye olacak, Rabia olacak, Mansuriye olacak, İskenderiye olacak. Demokrasinin egemen olduğu meydanlar olacak" dedi. Erdoğan: " Kahire'de bir Esmamızı kaybettik. Esma'nın gözyaşı ümmetin gözyaşıdır. Ama şunu unutmayın. O Esma için ağlayanların o gözyaşları abdest mesafesindedir" dedi

Eşi Emine Erdoğan ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile birlikte ANA uçağıyla saat 20.15’te Trabzon’a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, burada Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve diğer ilgililer tarafından karşılandı. VIP salonun önünde ellerinde Türk bayrakları ve Rabia posterleriyle toplanan yaklaşık 2 bin kişilik kalabalığa hitaben bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan’ın sözü sık sık tekbirle kesildi. Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu tarafından otobüsün üzerinde boynuna Trabzonspor kaşkolu takılan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Sizler vefalı dostlarsınız. Sizler uzun ince bir yolun, meşakkatli bir yolun vefalı dostlarısınız. Yola çıktığımızdan bu yana 12 yıl oldu. Sizler hiçbir zaman sapma yapmadınız. Bu hareket hep güçlenerek geldi. Hep büyüyerek geldi. Sizlerle bu buluşmayı adeta Rabia meydanının bir uzantısı olarak Trabzon Havalimanında yapıyoruz. Sizler Rabia’daki şehitlerin izindesiniz, bunu görüyorum. İnanıyorum ki sizler Rabia meydanında tankların, topların karşısında, helikopterlerin yağdırdığı o mermiler karşısında iman dolu göğsünü geren, ellerinde bir silah dahi olmayan insanların, o kardeşlerimizin yanındasınız. Onların elinde silah yoktu. Onların elinde bir bıçak dahi yoktu. Ama onlar inançlarıyla, Akif’in ifade ettiği gibi, ‘imandır o cevherdir, ilahi ne büyüktür, imansız olan yürek sinede yüktür’ diye yürüdüler. Bütün bu gelişmeler aslında güçlü bir Türkiye’yi, demokrasinin, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun en güzel örneğini veren Türkiye’yi hazmedemeyenlerin ne yazık ki projeleridir. Fakat, bütün bu projeler nasıl Gezi’de geri teptiyse, bilesiniz ki yine geri tepecek. Trabzon’a Gezi gelebildi mi? Giresun’a, Ordu’ya gelebildi mi, Samsun’a Rize’ye gelebildi mi? Neden? Çünkü aklıselimin yolu tektir. Sorarlar insana nedir derdiniz? Neyi alamadınız? Ne yapılmadı? 10 yıl önce bu ülkenin milli geliri bir iken bugün 3 oldu." Türkiye’de özgürlüklerin arttığını ifade eden Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Özgürlük istiyoruz’ diyorlar. 10 yıl önce, bu ülkede özgürlük adına ne vardı, bugün neredeyiz? İstediği gibi yazıyorlar, çiziyorlar, Başbakan’a istediği gibi hakaret ediyorlar, hala özgürlük diyorlar. O sosyal medyada yapılanları biliyorsunuz. Küfürlere varıncaya kadar. Hakareti kendileri için özgürlük telakki eden zavallılar bunlar. Ama onlar ne yaparsa yapsınlar, biz bize diktatör diyenlere diyoruz ki, buyurun Suriye. Eğer diktatör görmek istiyorsanız, 2.5 senede 100 bin insan katletti. Diktatörlüğü öğrenmek istiyorsan, diktatörlüğün olduğu bir ülkede diktatöre bile diktatör diyemezsin. Sallandırırlar. Suriye’de yaptıkları gibi. Yavruları öldürdüler kimyasal silahlarla. Şu anda sayı 140’a yaklaştı. O cansız yavruların bedenleri acaba bu ülkede annelerin babaların o dünyasında da ses meydana getirmiyor mu? İnanıyorum ki getiriyor. Ama ben aklıselim istiyorum. Aynı şeyi Rabia’da, Esma’da görüyoruz. 17 yaşındaki Esma’yı sniper silahıyla vurdular. Onunla hedef telakki ettiler, öyle şehit ettiler. İşte dün de babasını içeri aldılar. Biz bu milletin efendisi değiliz. Hizmetkarıyız. İnşallah bizim ülkemizin meydanları ikinci Tahrir olmayacak. Adeviyye olacak, Rabia olacak, Mansuriye olacak, İskenderiye olacak. Demokrasinin egemen olduğu meydanlar olacak. Bu meydanlarda söz olacak. Bu meydanlarda muhabbet olacak. Ama bu ülkede öyle bir muhalefet var ki maalesef Hacı Bektaşi Veli’nin huzuruna bu ülkenin başbakan yardımcısı gidiyor, o başbakan yardımcısına saldırıyorlar. Ama genel başkanı kalkıp orada özür dilemesi gerekirken kalkıyor, farklı şeylerden bahsediyor. Çünkü kendi milletvekilleri, genel başkan yardımcıları o saldırganın o insanlıktan nasibini almamış kişinin neredeyse alnından öpecekler. Sarılıp kucaklıyorlar, karakola beraberinde gidiyorlar."

Salı günü Trabzonspor’u ziyaret edeceğini belirterek, “Trabzonspor’u dün akşamki galibiyeti nedeniyle tebrik ediyorum. Rövanşı inşallah çok daha farklı olacak" dedi

BAŞBAKAN, MEMLEKETİNDE 'REBBUM SENİ KORUSUN' PANKARTIYLA KARŞILANDI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan karayoluyla geldiği Rize'deki Belediye binası önündeki alanı dolduran yaklaşık bin kişiye hitap etti. Parti otobüsüyle kente giriş yapan Başbakan Erdoğan burada havai fişek gösterileri ve Rabia selamıyla karşılandı.
"Sizleri Rabia'nın selamıyla selamlıyorum" diyerek sözlerine başlayan Başbakan Erdoğan, "İnşallah bu selam barışın simgesi olsun, inşallah bu selam diktatörlerin sonu olsun. Çok anlamlı bir dönemdeyiz. Özellikle Ortadoğu kan gölü haline getirildi. Suriye'de 2.5 yıldır 100 bini aşkın Müslüman öldürüldü, ardından gördüğünüz gibi Mısır'da 3 bine yakın Müslüman öldürüldü, yaralının sayısı 10 bini buldu. Şu anda bütün Müslüman Kardeşlerin liderleri teker teker toplanarak içeri alınıyor. Dikkat edilirse olay şuna benziyor: Habil'le Kabil arasındaki durum neyse. 2 kardeşten Kabil Habil'in katili olmuştu, şimdi bunun tekrarı yapılıyor, Müslümanlar, Müslüman Kardeşlerini katlediyor, bu oyunun arkasında kimlerin olduğunu biliyorsunuz. Bu oyunun arkasındaki güçlerin tek derdi var; sadece Müslümanların birliğini ikiye bölmek ve parçalamak suretiyle kendilerine güç devşirmek istiyorlar" dedi.
Suriye'de kimyasal silahların kullanılmasıyla ilgili Esad'ı katil olmakla suçlayan Başbakan Erdoğan, "Kimyasal silahlarla şehit edilmiş o yavruları gördünüz değil mi? Televizyonda o masum bedenlerin kimyasal silahlarla nasıl şehit edildiğini gördünüz di mi? Onlarda kan var mıydı? Onlarda kurşun izi var mıydı? Utanmadan sıkılmadan hala diyorlar ki 'acaba bunu kim yaptı'. Kim yapacak, belli işte. Bunu diktatör, katil Eset yaptı" şeklinde konuştu.
Kahire'de öldürülen 17 yaşındaki Esma'nın gözyaşlarının ümmetin gözyaşları olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Suriye'de dün olan olay, onun öncesini de biliyorsunuz. Kahire'de bir Esmamızı kaybettik. Esma'nın gözyaşı ümmetin gözyaşıdır. Ama şunu unutmayın. O Esma için ağlayanların o gözyaşları abdest mesafesindedir. Mevlana bunu böyle dile getiriyor. Biz bu yola çıkarken 'Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece' dedik. Gideceğiz gündüz gece her halükarda gideceğiz. Durmak yok yola devam edeceğiz."
İstanbul Taksim'deki Gezi olaylarına da değinen Başbakan Erdoğan, "Siz yağmurları rahmet olarak gören bir kitlenin mensuplarısınız. Yağmurlar bize rahmettir, biz bunu böyle bildik bu yolda böyle yürüdük. Yağmurlar bizim için hep bereket oldu. Hakkınızı helal ediniz. 17 yaşındaki Esma yılmadı ve o sniper silahıyla şahadet şerbetini içti. Burada Esmalar var biliyorum. Bir çok oyunlar oynandı, ama siz bu oyunları bozdunuz. Tutturdular bir gezi, tutturdular bir tencere tava. Ama Rize'de herhalde çalacak tencere tava bulamadılar. Trabzon'da, Ordu'da, Giresun'da, Samsun'da bulamadılar. Çünkü siz 'egemenlik bizim hakkımızdır' dediniz ve bu hakkınızdan taviz vermediniz ve demokrasinin sandıkta tecelli ettiğini ve sandıktan geçtiğini gösterdiniz. Bu nedenle sizleri tebrik ediyorum, sizleri kutluyorum" dedi.

REBBUM SENİ KORUSUN PANKARTI
Başbakan Erdoğan daha sonra baba ocağı Rize'nin Güneysu ilçesine hareket etti. Güneysu ilçe merkezinde yaklaşık 500 kişilik coşkulu topluluk tarafından meşaleler ve pankartlarla karşılanan Erdoğan, burada da kısa bir selamlama konuşması yaptıktan sonra Merkez Mahallesi'ndeki villasına gitti. Erdoğan için hazırlanan pankartların arasında 'Rebbum seni korusun' ve 'Ne liderler gördük uzaktan kumandalı, dünyaya lider oldu şimdi bir Potomyalı' ifadeleri dikkat çekti.

Alıntı