IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Mart 2013, 13:42   #1
Zen
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
'Evimde ağlarım, evli erkekle olmam' (Röportaj)




Son filmi 'Aşk Kırmızı' ile bir kez daha gündeme oturan Nurgül Yeşilçay, bu ay Tempo Dergisi'ne unutulmaz bir röportaj verdi. Aldatma, sadakat, aşk üzerine tüm düşüncelerini, sevgilisi Tolga Karaçelik ile ilişkisini, oğlu Nejat ile ilgili hayallerini sansürsüz anlatan güzel yıldızın söyledikleri kadar, fotoğrafları da çok konuşulacak.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


- ‘Aşk Kırmızı’daki Nazlıgül karakteri ilk aşkıyla karşılaşıyor, hayatı ters yüz oluyor. Geçmiş, insanı bu kadar etkisi altına alır mı?

Nazlıgül romantik, duygusal ve çok sevmiş bir kadın. Böyle bir durumda unutamayabilirsin.
- Sizin için geçmiş nasıl bir anlam taşıyor?

Geçmişe bağlı yaşayan insanlardan değilim. Biterse biter.
- Filmdeki gibi, sevdiğiniz adam evli olsa, ne yaparsınız?

Öyle bir şeyin içine asla girmem!
- Ama aşk bu. Belli olmaz ki.

Benim hayatımda o tarz bir şey gerçekten olmaz. Evde tek başıma ağlarım, arkadaşlarımla dertleşirim. Ama öyle bir ilişkiye girmem. Öteki kadını düşünürüm. Onun üzülecek olmasına üzülürüm. Beni de böyle kimsenin üzmesini istemem.
- Siz bu kadar hassasken bir adamın bunu yaşattığı oldu mu?

Hatırlamıyorum. Başıma geldiyse de anlamam, çünkü kurcalamam. Erkeğin cep telefonunu incelemem, facebook’unu araştırmam. Umurumda olmaz. Bu konuda bencilim. Seviyorsam, mutluysam, karşımdaki sevsin ya da sevmesin...
- Kıskanmaz mısınız?

Çok kıskanırım. Ama yanımda bir şeyler yapacak ki ben de göreceğim. Hislerimle yakalarım. Yakaladıktan sonra da “Sana hayatta başarılar” der, çekip giderim.
“Akdenizliyiz, yolarız”

- Gelelim aldatma konusuna... İhanet beyinde mi, bedende mi yaşanır?

Aldatmak için bir şeyin bir şeye değmesi gerekmiyor. Benim için aşk ondan başkasını düşünmemek, her yerde beraber olmak istemektir. Başkasını düşünüyorsan, aşk olmaz.
- Peki filmdeki gibi, kocanızın sevgilisiyle dost olur musunuz?

Arada erkek yoksa, iki kadının dostluğu şahane olur. Ama arada erkek varsa, olmaz. Bir de biz Finlandiya’da yaşamıyoruz.
- Orada nasılmış?

Birbirine güven olayı yüzde 90 falanmış. Öyle bir yerde yaşayıp büyüsen “Olabilir, kocamı paylaşayım” diyebilirsin. Ama biz Akdenizliyiz. Yoluveririz.
- Eli maşalısınız galiba.

Yok, ben kilitleniyorum. Hiç beceremem. Bu, hayatımın her alanında böyle. Ama yanlış olduğunu düşündüğümü söylerim.
- Çiftler arasında seks, filmdeki kadar belirleyici mi? Sence?

Her çiftte belirleyici tabii. Hatta görücü usulü konusunu bu yüzden çok düşünüyorum. Beraber olmadan evlenince ya yapamazlarsa?
- Yani ten uyumuna inanıyorsunuz.

Evet.
- “Aşk şeftali gibi sulu suludur”, “Âşıkken merdivenden çıkarım” sözleriniz çok konuşuldu.

İnsanlar bu cevapları neden bu kadar ciddiye alıyor, anlamıyorum. Konuşacaklar gerçi. Konuşsunlar. O zaman aşk için bugün de “Karpuz gibi sulu suludur” diyorum.
“Sevgilim, komşum”

- Sevgiliniz Tolga Karaçelik, yönetmen. Sanatçıların aşkı ne kadar eğlencelidir?

Çok sıkıcıyız. Sinemaya gidiyoruz, o senaryo yazıyor, onu okuyorum... O benim yazdıklarımı okuyor... Sinema konuşuyoruz...
- Tolga Bey’in yönettiği bir filmde oynar mısınız?

Evet. Senaryoyu beğenip kendime uygun bulursam, hiç sorun olmaz.
- Bir daha evlenmeyi düşünüyor musunuz?

Sanmıyorum. Bu yöntem çok iyi.
- Yöntem?..

Tolga, apartmanda alt çaprazımda oturuyor.
- Komşunuz yani...

Evet. İstediğin zaman yalnızsın. Çoğunlukla berabersin. Herkesin kendi hayatı var. Bu sistem olmasa evliliği düşünebilirdim ama bu süper bir yöntem. Hepinize tavsiye ediyorum. Ev almayın, komşu alın!
“Depresyon, benim için lüks”

- Acınızı hep kendi içinizde mi çekersiniz? Bu yüzden kaybettiğiniz oldu mu?

Hayır. Aslında ben depresyona girmeyi unutmuşum. Çalışıyorum, çocuğum var... Depresyona girmeye vaktim yok. Tam giresim geliyor, bir şey çıkıyor, olmuyor. Vallahi depresyona girmek büyük lüks. Biraz gamsızım da.
- Hayatınızdaki en büyük dram neydi?

Uzun zamandır üzülmüyorum. Filmde de en zorlandığım sahne, ağlama sahnesiydi. Aklıma getirecek kötü bir şey yoktu. Sanırım hepsini yaşamışım. Önce annemi, sonra babamı kaybettim. Bunlardan fazlası, Allah kimseye göstermesin, evlat acısıdır.
- Çok dobrasınız. Bu yüzden diliniz yandı mı?

Tam tersi, çok kazandım. Açıkça söylediğiniz zaman, her şey çok daha kolay oluyor.
- “Dobralık” demişken, siz ne zaman dobra açıklamalar yapsanız, ardından Cem Özer’den başka bir açıklama geliyor.

Yine mi konuştu?
- Yok ama her an konuşabilir. Ne yapayım?

Konuşmayı seviyor.
“Eğlenceli anneyim”

- Nasıl bir anne oldunuz?

Eğlenceli. Nejat sekiz yaşına girdi. Onunla oyun oynamayı seviyorum.
- Sert tarafınız var mı?

Bir şey ‘hayır’sa ‘hayır’dır. “Git kendi odanda ağla” derim. Her şeyi net bir şekilde söylerim. Ama onu çok dinlerim. Rahatsızlığı, sorunu ne diye sorarım. Sadece şımarıklık yapmak için şımarıyorsa, dinlemem.
- Beş sene sonra oyunculuk yapmanızı istemezse veya “Aşk filminde oynama” derse?..

Bir şeyden gerçekten rahatsız oluyor ve bana güzel ifade ediyorsa, “Bundan sonra yokum, çocuğum istemiyor” diyebilirim. Ama şımarıklık olsun diye bir şey söylüyorsa, dinleyeceğimi sanmam.
“Güzellik, kolaylık”

- Güzellik başa bela oldu mu?

Güzel olmak iyi bir şey. Büyük kolaylık. Güzel olan şeyleri daha çok seversin. Kelebeği sevip karafatmayı sevmemek gibi.
- Siz bu kolaylığı yaşadınız mı?

Tabii. Daha çabuk iletişim kuruyor, daha kolay algılanıyorsun. Lafın daha çok dinleniyor. Allah herkese nasip eder inşallah.
- Şimdi hayatın nasıl bir dönemindesiniz?

Çalışmadığım için uyuyorum. Sanki çok çalıştığım için kendimi fazlasıyla uykusuz kalmış gibi hissediyorum. Kalkıp tekrar yatıyorum. Uzun zamandır kitap okuyorum, dergilere bakıyorum, resim sergilerine gidiyorum, klasik müzik konserlerini takip ediyorum...
“Yaşlanmak hoşuma gidiyor”

- Çok güzelsiniz. Çekimden önce spor yaptınız mı?

Yok, zaten çok spor yapmam. Fazlası zararlı. Çok kas yapıyor, kadında kötü duruyor. Sadece haftada bir yürüyüş yapıyorum.
- Estetiğiniz var mı?

Henüz yok. Şu anda da düşünmüyorum. Estetik dozunda, ayarlı olmalı. ‘Çok genç, en genç ben görüneyim’ hırsı bana doğru gelmiyor. Yaşlanmaktan mutluyum. Hoşuma gidiyor.

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
 

Etiketler
ağlarım, erkekle, evimde, evli, olmam, röportaj


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Evli Bir Erkekle Beraber Olmak Zen Aile Evlilik ve Çocuklar 0 31 Ocak 2013 13:22
Evli bir erkekle aşk yaşamanın dayanılmaz ağırlığı! Sue Aşk ve Sevgi Köşesi 0 04 Mayıs 2012 21:46
Yalancı ve Evli Erkekle Aşk Lady Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 2 23 Nisan 2010 11:28