19 Nisan 2012, 21:02 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Meclis Tiyatrosu : Y-Anayasa “Meclis tiyatro”da tiyatrocuları kıskandıracak bir performansla sürekli yeni bir oyun sergileniyor. Her oyun arasına bir reklam giriyor: Y-Anayasa(!)… Y-CHP gibi yani… Soros’un turuncu rengine boyanmış, Barzani sosuyla tatlanmış, PKK tabağında servis: Bölünme yasası… Okyanus ötesinden verildiği aşikar olan ev ödevi Türk Milletine Y-Anayasa olarak yutturulmaya çalışılıyor. Meclis tiyatronun tek aktörü olan Erdoğan çalıyor, muhalefet oynuyor. Muhalif görünümlü yedek oyuncular halkın gazını alarak olası bir patlamanın önüne geçiyor. Erdoğan 2007 yılında Özbudun’a bir anayasa sipariş etti. Yap bir kilo pirzola der gibi; “bir anayasa YAP” demişti. Hazırlanan Y-Anayasa taslağı Amerika’ya götürüldü. Görücüye çıktı. Taslakta nelerin olduğunu Türk Halkı asla öğrenemedi. Hükümet üniversitelerden, sivil toplum kuruluşlarından Y-Anayasa için öneri alıyor. Sözüm ona toplumsal mutabakatla Y-Anayasayı çıkarmış olacaklar. Oysa Erdoğan’ın anayasa taslağı zaten hazır… Bunu nereden mi biliyorum? Erdoğan’ın dokuz yıldır uyguladığı politikalardan. Muhalefetin bunu bilmemesi mümkün değil. Bilmiyorsa da vahim, çünkü ülke yönetmeye talipler. Biliyorlarsa bölünme anayasasını meşrulaştırma görevini yerine getiriyorlar demektir. Yedek oyuncu durumu yani(!).. Meclis Tiyatro’ya hoş geldiniz… Türk Halkına karşı işlenecek cinayetin faili meçhule yazılmasını isteyen derin toplum mühendisleri, “toplumsal mutabakat” maskesiyle zaten hazırda olan Y-Anayasayı mutabakat yasasıymış gibi yutturacaklar. Ufuk Söylemez’in güzel yakıştırması ile; “toplu ikna odası haline gelen holding medyası” cinayete azmettirme görevini şehvetle yerine getiriyor. Bu durumu değerli hemşerim Prof. Dr. Meltem DİKMEN-CANİKLİOĞLU hukuk diliyle şöyle açıklıyor: “Bir kişiyi başka bir kişi öldürürse cinayetten yargılanır. Bir kişiyi bin kişi linç ederse faili meçhul olur. Katil bulunmaz. Anayasa değişikliği ile Türk Halkına karşı cinayet suçu işleyenler bu cinayete önce muhalefeti ortak etti. Şimdi Türk Halkını Türk Milletine karşı bu cinayete ortak edip sorumluluktan kurtulacaklar.” Y-Anayasa tezgahı bundan daha açık nasıl tarif edilir? Bu hükümetin 9 yıldır hukuk adına ne yaptığını, ne söylediklerini hatırlarsak, başımıza gelecekleri daha iyi anlarız: 1-AKP’nin özel mahkemeleri… Sehven üretilen suç unsurları… Adaletin elinde ölüme yollanan insanlar… Medya, polis, yargı üçgeninde yürütülen bir dava(!).. Şantajdan Tehdide-İLERİ Demokrasi(!).. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Eski Türk Metal Sendikası başkanı Mustafa Özbek tahliyesinin ardından “22 ay savunma yapmadan çıktım, 3 saat önce teröristtim, şimdi ne değişti?” diye açıklama yaptı. Açıklama üzerine Bülent Arınç “kabadayılık yapmasın” dedi. Arkasından da ekledi; “Çünkü öyle kabadayılar vardı. Tahliye edilip çıktığında 1.5 saat kadar televizyon önünde konuşan, sonra tekrar ‘içeri buyurun’ dendiğinde sesi çıkmayanlar var”. Şantaj demokrasisini biliyorduk da, ileri demokrasi dedikleri şeyin TEHDİT DEMOKRASİSİ olduğunu da Arınç sayesinde öğrenmiştik. 2- 2 yıldır YAŞ kararları öncesi hukuk harekete geçirilip tutuklama kararları çıkartıldı. Yani, yargı kullanılarak istenmeyen komutanlar bertaraf edildi. 3- Çok Demokratik Başbakan “polis rejimin güvencesidir, sigortasıdır” diyerek hukuk devletinden polis devletine geçişin sinyalini vermişti. Bir 23 Nisan Çocuk Bayramında başbakan koltuğuna oturtulan kız çocuğuna “başbakan sensin, ister as, ister kes” diyen Erdoğan’ın beğenmediği bir yargı kararı için; “bunu bir de ulemaya soralım” dediğini hatırlarsak, hayal ettiği Türkiye’yi tahmin etmek zor olmasa gerek. 4- 2003 yılında “Türkiye Tanıtım Konseyi”nin çalışmalarından bazı hatırlatmalarda bulunayım, AKP zihniyetinin yapacağı Y-Anayasa’yı siz tahmin edin. Projenin İstanbul’la ilgili bölümünde “İstanbul, Müslümanlık ve Türklük gibi negatif çağrışımları olan kavramlardan soyutlanarak ele alınabilecek bir değerdir” yazıyordu. Türkiye’nin tanıtılacak tarihi mekanları, “ Efes, Nemrut, Ksantos, Antik kiliseler, tapınaklar”; tarihi kişilikler de, “Yedi Uyurlar, Homeros, Sezar, Diyojen, Ezop ve Nakşidil Sultan” olarak belirlenmişti. Bu projede yer alan komitelerdeki isimler daha da ilginç. Kültür-Edebiyat-Mizah komitesi: Mario Levi, Orhan Pamuk. Tarih-Arkeoloji-Mimarlık: Prof. Dr. Stefanos Yerasimos. Kamu: Ali Müfit Gürtüna, Cengiz Özdemir, Melih Gökçek. Basın Medya: Etyen Mahçupyan, Mehmet Ali Birand. Akademikler: Geyvan Mc. Millen, Prof. Dr. Jak Deleon. Sivil Toplum-Meslek Örgütleri: Aldo Kaslowski, Tanıtım Strajejileri Kurulu: Vincent Bouvard. Gördüğünüz gibi, Türkiye’yi Türksüz ve İslamsız tanıtmaya kalkan AKP iktidarı; tarihimizi tartışmaya açarak, kültürümüzü yozlaştırarak, hutbelerden “İslam tek geçerli dindir” sözünü kaldırarak devleti Türksüzleştiriyor. 5- KCK operasyonunda tutuklanan eski DEP’li Hatip Dicle mahkemede; Bakan Atalay’ın, 15 Ekim’de görüştüğü DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk’e “Müsteşarımı Diyarbakır’a gönderdim. Hakim ve savcılar ayarlandı, gelen PKK’lılar geldiği gibi geçecek” dediğini iddia etti. (2010) 6-“Kürt Açılımı” diye başlatılan bölücü söylemden sonra “demokratik açılım” diye devam edilen açılım-saçılımın içeriğini biz öğrenemedik ama Başvekil ABD’de ki “dostları” ile paylaşacağını söyledi. İlk ziyaret ettiği yer Dünya Siyonist Örgütü ADL..(!) (2009) 7- ABD Başkanı Obama TBMM’de yaptığı konuşmada Türkiye’ye dört konuda ödev vermişti. Ödev konusu: “Azınlıklar, Ermenistan ile ilişkiler, Kıbrıs meselesi ve sözde Kürt açılımı.” İktidar vekilleri utanmadan Obama’yı ayakta alkışlamıştı. Şimdi bir “ast” gibi “üstlerine” çalışmalarını sunuyorlar. Ve Başbakan diyor ki; “alıştırarak yapacağız(!)..”(2009) 8- Bakınız Aslan Bulut ne yazıyor: “2001 yılı Temmuz ayında bir lobi şirketi vasıtasıyla Tayip Erdoğan’a ABD’den gönderilen CFR kaynaklı memorandumda, “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” deniliyordu. Bu gizli belgenin orijinalini AKP’nin kurulmasını bekledikten sonra, Kurultay ve Yeniçağ’da, ayrıca Küresel Haçlı Seferi kitabımda yayımladım. Başlangıçta belgenin gerçek olduğuna ben de inanamamıştım. Fakat AKP kurulup programı açıklandığında gördüm ki memorandumda yazılanlar, neredeyse aynı ifadelerle partinin programı haline getirilmiş!“ 9-1996 yılında Abromawitz Erdoğan’ın başbakan, Gül’ün dışişleri bakanı olacağınızı söylemişti. Y-Anayasayı da biliyor olmalı. 10- Recep Bey’in vekili Kabe’de iken mecliste oy kullanma mahareti gösterecek kadar beceriklidir. 11- YARSAV Başkanı’nın tarihe not düşecek bir tespiti var: “Hukuk mücadelesi Türkiye de zor bir mücadele. Ancak ilginç olan Türkiye’de hukukun içinde kalanlar, hukuksuz olarak gösterilmekte ve hukukun dışına çıkmayan bu kişiler, hukuka ulaşmak için mücadele etmek durumunda bırakılmakta. Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU”(2009) 12-Ergenekon davasının 82. Duruşmasında gazeteci Hayrullah Mahmut Özgür’ün sorgusu yapılıyor. Star gazetesinin Uzan Grubuna ait olduğu dönemde 2003 yılında Ankara Temsilciliğini yapan Özgür, çapraz sorgusu sırasında çarpıcı bilgiler veriyor. Bu bilgilere göre: “Tayyip Bey, belediye başkanı olduğu dönemde Zapsu ile birlikte ABD Başkonsolosluğu’nu ziyaret ediyor. Başbakan olması halinde neler yapacağını anlatıp sözler veriyor. İşte bu sahnelerin -----sunu bazı kişiler Hayrullah Mahmut’a izletiyorlar. Ardından söz alan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, Özgür’e sorduğu sorular ve Özgür’ün yanıtları şöyle: PERİNÇEK: İzlediğiniz, ABD İstanbul Başkonsolosluğu’ndaki toplantı görüntülerinde, Tayyip Erdoğan’ın “özelleştirmeyi sonuna kadar götürme” taahhüdü dışında başka başlık var mı? Görüntülerde Cüneyt Zapsu da var mı? MAHMUT ÖZGÜR: Görüntülerde RTE, Neo-Sevr dediğimiz sonradan yaşananlarla somutlanan ABD’yle gizli anlaşmanın tüm maddelerini kabul ettiğini, Ermeni soykırımının kabul edileceği, Büyük Ermeni devletinin kurulması, anayasa değişikliği, AB uyum yasalarının değiştirilmesi, TSK etkisizleştirilmesi vb tüm hususları kabul ettiğini söylemektedir. Başkaca taahhütlerde vardı, aklımda kalan bunlardır. Görüntülerde Cüneyt Zapsu da bulunmaktadır.” O taahhütler Y-Anayasa olarak karşımıza çıkacaktır. 13-Yunanistan’da yayımlanan To Vima Gazetesi, Başbakan Tayyip Erdoğan ile Fener-Rum Patriği Bartholomeos arasında “kağıda dökülmemiş gayrı resmi bir gizli mutabakat bulunduğunu” iddia etti. Barto’da özerklik istiyor(muş)!!.. (Y-Anayasa’da hangi maddelerin yer alacağı hakkında ip uçları…) 14- ‘Reddimin reddine…’ Başlıklı Radikal Gazetesinin haberine göre; “Ankara’daki Hopa protestosunda gözaltı ve tutuklama kararlarını veren hâkim, avukatların reddi hâkim talebini de kendisi reddetti.” 15- ABD Donanması Haberalma Servisinin 1979 yılında ele geçirilen raporundan beyin yıkama teknikleri hakkında yazılan bir madde: “Tarih ve hukuku yeniden yazmak ve halkı sapkın yaradılışın hükmü altına sokmak…” Geçmişle yüzleşiyoruz tezgahı ile tarih yeniden yazılıyor. Y-Anayasa cepte mutabakat bekliyor. 16- ABD Donanması Haber Alma Servisinin raporunda yazılı 3 maddeyi hatırlarsak: “Genel Kural a- Düzensizlik. Düzensizlikte kar vardır. Daha fazla karışıklık daha fazla kar demektir. Bu nedenle en iyi yaklaşım problem yaratmak ve sonra çözümler sunmaktır.” (PKK’yı besleyip Kürt açılımı önerdikleri gibi..) b-Medya: Yetişkin nüfusun dikkatini gerçek sosyal sorunlardan uzak tutarak gerçekte önemli olmayan meselelere çekmektir. (BBG Evi, yemekteyiz vb. programlar, diziler amaca yeterince hizmet ediyor.) c-Okullar: Genç nüfusu gerçek matematikten, gerçek ekonomiden, gerçek hukuktan ve gerçek tarihten habersiz tutmaktır.” (Milli olmayan eğitim ile boşuna bu kadar uğraşılmıyor.) 17- Amerika’dan Mesaj Var(!)... Barkey seçim sonuçlarını yorumlamış. Mesajlar muhteşeeem(!).. Diyor ki: a) AKP %50 civarında oy almasına rağmen milletvekili sayısı azaldı. Bu iyidir. Daha uzlaşmacı olacaktır. Tercümesi: “Daha uzlaşmacı ol, toplumda biriken gazı al. Uzlaşmaz bir tutumla istediğimiz yeni anayasayı yapamazsın. Yaparsanız ters teper. Bu da bizim işimize gelmez.” b) CHP beklenen oyu alamadı. Sebebi Silivri sanıklarını aday olarak göstermesidir. Kendini anlatmak yerine sanıkları aday göstermesini halka anlatmakla zaman geçirdi. Halk bu durumdan hoşlanmadı. Tercümesi: “Bizim içeri tıktıklarımızı vekil yaparak dışarı çıkartmaya kalkmanın cezasız kalacağını mı sandınız? Halk (gerçekte BİZ) bu durumdan hoşlanmadık.” c) BDP aldığı oy ile Kürtlerin temsilcisi olduğunu ispat etmiştir. Tercümesi: “Hani siz BDP yüzde kaç oy alıyor ki de Kürtleri temsil ettiğini söylüyor diyordunuz. İşte, aldığı (aldırdığımız) oyla Kürtlerin temsilcisi yaptık. Sonuçlarına hazır olun.” d) Yapılacak yeni anayasa uzlaşmayla yapılmalı ve son anayasa olmalı. Tercümesi: “Yeni anayasayı istediğimiz gibi çıkartın. Bu anayasa son anayasanız olacak. Çünkü benim istediğim biçimde yazılacak.” Anlaşılan Amerika acele ediyor ve Barkey üzerinden seçtirdiklerinden DİYETİNİ istiyor.(kazandırıldı-2011) Cemil Çiçek nasırına basılmış gibi Y-Anayasa diye bu yüzden bağırıyor olmalı. 20-Küresel oyuncu Rockefeller ne diyordu hatırlayalım; Türkiye hakkında biraz daha durmak istiyorum; çünkü dünyadaki en stratejik konumdaki ülkedir ve bizim için çok önemlidir. Nedenlerine gelince: Bir kere Büyük İsrail Devleti topraklarının su kaynaklarının önemli bir kısmı şu anda Türkiye’ye aittir. İkincisi, Müslüman ve demokratik bir ülke olarak bu konuda öncü bir ülkedir. İslamiyet’i yıkmak istiyorsak önce Türkiye’den başlamalıyız. Üçüncüsü, Avrupa ve Asya arasında bir köprü durumdadır. Maden, petrol, doğalgaz gibi zengin yer altı kaynaklarına sahip Ortadoğu ve Kafkasya’ya hakim olmak istiyorsak bu ülke elimizin içinde olmalıdır. (Y-Anayasa ülkemizi küresel oyunculara tam anlamıyla teslim etme oyunudur.) BU CİNAYETE ORTAK OLMAYIN!! ZAHİDE UÇAR İLK KURŞUN | |
|
Etiketler |
meclis, tiyatrosu, yanayasa |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Lazlar da yeni anayasa için Meclis'te | PassioN | Haber Arşivi | 0 | 17 Mart 2012 18:16 |
Meclis yeni Anayasa için görüş bekliyor | N999 | Haber Arşivi | 0 | 26 Ocak 2012 15:58 |
Meclis anayasa mesaisinde ! | LeyLa | Haber Arşivi | 0 | 15 Ekim 2011 15:01 |